..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Yeraltý > özkan kaan kýlýç




21 Aralýk 2015
Ýzabelin Düþmeyen Düþleri  
Rozi Dinasyo

özkan kaan kýlýç



:AEAB:
Saat akþam 18:00 dý ve yorucu iþten sonunda mesaimi tamamlayýp ayrýlmýþtým.
hava biraz kapalý ve yoðun bulutluydu sakinki tanrý yine üstümüze aðlayacak ve heryer sel olacak gibiydi
bir sigara çýkardým gümüþ iþlemeli tablamdan ve özel desenli zippomla yaktým. küçük adýmlar ile deniz kokusu eþliðinde sigaramý tüttürerek yürüyordum
martý sesleri sanki bana yeni doðmuþ bebek ingalarýný anýmsatýyordu kapýda bekleyen sevinçli bir okadarka kuþkulu baba gibi hissediyordum kendimi nedense
sokakta hýzla yürüyen insanlar annelerinin eteðinden tutunan çocuklar baþýboþ gezinen kedi köpekler özgürce uçan kuþlar ve dolmuþ logar deliklerinden burnumu sýzlatan kokular geliyordu
sanýrým tanrýnýn hakettiðimizi düþündüðü tek þey sex arzusuydu onun dýþýnda herþey yorucu ve itici geliyordu çünkü.
sonunda eve gelmiþtim. sýrtýmdaki yorgunluk sýcaðýný hissedebiliyordum.

Aman tanrým.!
O da ne ?

izabelin bu saatte evde olduðunu görmek beni kuþkulandýrmýþtý doðrusu.
acaba neden burada ?
sol cebimde bulunan anahtarýmla kapýyý açtým ve fötr þapkamý askýlýða asýp salona geçtim.
izabel sýrtý dönük bir þekilde pencere kenarýnda elinde 1971 li italyan þarabýmdan olan bir kadeh vardý.
þarap denilince akar sular durmalý tabiki bu benim asýl mesleðim renginden kokusundan dahi anlayabiliyorum.
neyse izabele seslendim.

izabel ? (ses yok)
hey izabel burada ne yapýyorsun ?
hey neyin var senin ?
ses vermeyen izabele biraz yaklaþtým ve soðuktan þiþmiþ kýzarmýþ elimi sol omzuna koydum kývrým kývrým siyah saçlarý vardý izabelin
o mükemmel bir kadýndý.
ve izabel o güzel yüzünü bana dönüp.

izabel : hoþ geldin genç adam rozi dinasyo seni özledim uzun zaman olmadý mý görüþmeyeli ?
rozi : evet oldu tabi ki nerelerdeydin senin bu saatte barda olabileceðini düþünüyordum.
izabel : evet olabilirdim ama deðilim
rozi : pekala anlat bakalým seni buraya hangi kýzýl kuþun pençesi fýrlattý.

izabel : kokusunu aldým huzurun ve bir anda burada buldum kendimi
rozi : anlýyorum seni izabel çok uzun zaman oldu huzurun üstüne toprak atalý
izabel : aslýnda tam olarak istediðimiz bu olmayabilir mi ?
rozi : bilmem sence ?
izabel : bence bu deðil karanlýðýn asaleti içime iþlemiþ titretiyor beni.
rozi : hava kararmak üzere istersen çýkalým mý ?
izabel : olur ( izabel kadehinde ki son yudumu alýr )

ve izabel ile rozi her zaman gittikleri barýn yolunu tutarlar. hava turunculaþmýþ ve siyahýmsý bulutlar ile kaplýydý.
acaba neydi ki izabelin düþmeyen düþleri yada birgün ansýzýn düþecekmiydi ?
bulunduðumuz yerin yoktu pekte geniþ sokaklarý. dar sokaklar hep pislik yuvasý gelmiþtir bana
kaldýrýmlarda bira içen gençler sokak lambasý altýnda bekleyen kevaþeler ve onlarý pencereden izleyen gönlü bebek eriþkin çocuklar.
çöplerin üstüne üþüþmüþ kara mý kara sinekler bazen yollarýný þaþýrýp ensenize konabiliyor ve çok rahatsýz edici olabiliyorlardý
uzun bir yürüyüþün ardýndan dýþý tahta kaplý gýcýrtýlý giriþ kapýsý olan ve kapýsýnda kafasý kýyak kadýnlar erkeklerin beklediði mekanýmýza.
izabel umutsuz bakýþlarý ile etrafý süzüyor ve eliyle 1 bira sipariþi veriyordu o sýrada bende sigaramý yakmaktan geri kalmýyordum.
ve barýn en köþesinde bulunan mor ýþýklý alana geçip oturduk hemen sonra garson kýz geliyor ve köpüðü bardaktan taþan biramýzý masamýza koydu birde kýrmýzý kül tablasýný eksik býrakmýyordu
ve izabel bana dönüp gülümsedi ardýndan.

izabel : köpüðü olmayan bira sence neye benzer rozi ?
rozi : mmm sanýrým çükü pantolonunun fermuarýna kaçmýþ çocuðun çük acýsýna benzer mi ?
izabel : hahahah bence köpüksüz biraya benzer yada rozisiz bana.
rozi : lütfen arzularýný bana yansýtma biliyorsun artýk arzudan nefret ediyorum.
izabel : evet arzudan nefret ediyorsun ama benden deðil.!
rozi : sus ve sadece müziðe odaklan izabel lütfen.!

sesi duymaya yarayan kulaðýmla adeta seviþen bu müzik ellie goulding in love me like you do þarkýsýydý
biramý bitirip biraz daha abartýp bargirl ü çaðýrýp 6 adet roket shut istedim buna bayýlýyordum dostum
sanýrým bu gece yine yataðýma kusup saçýma bulaþtýracaktým.
garson kýz nasýldý derseniz kýrmýzý kareli mini etekli birazda dekolteli sarýþýn zayýf bir kýzdý bacaðýnda þirin mi þirin birde beni vardý

tabi bulunduðumuz barýn miss kokulu tütsülerinide unutmamak gerekir.
bir süre sonra içimde bir sýcaklýk ruhumla savaþýyor ve gözlerim uzun uzun dalýyordu sonu olmayan hayallere
yoksa.
yoksa.!
aman tanrým.! sarhoþ mu oldum ?
bu olamazdý dýþarda yaðmur baþlamýþken ayakta durmam gerekirdi yoksa çöp kovasýnýn baþýna üþüþmüþ sineklerin tacizine uðrayabilirdim.
bunu kesinlikle istemiyordum izabele dönüp.

rozi : izabel ben ayrýlmak zorundayým burada sabahlamak benim için çok zor olacak.
izabel : saatlerle aranýn bozuk olduðunu hatýrlýyorum sanki rozi ?
rozi : evet ama aksi halde içimde ki sýcaklýðý seninle bastýrmak zorunda kalabilirim.
izabel : emin ol bunun için buradayýz.
rozi : ohh bunu yapamam izabel hayýr.
izabel : bir kadeh þarap ? hayýr diyemeyeceðinin farkýndayým.
rozi : artýk bir þeytan olduðunu kabul etsen iyi olur.
izabel : hahaha ben onu çoktan kabüllendim rozi.
rozi : o zaman üzgünüm rüyamda cehennemi görmek istemiyorum hoþçakal izabel.
izabel : pekala en kýsa zamanda yine ayný masada diyelim mi ?
rozi : en kýsa zamanda yine ayný masada.

ve izabele sinsi bir gülümseme ile bakýp ayrýlmak için kasaya yöneldim ve 24 tl ödeyip ayrýldým
kapýda duran siyah giysili ve sütyen askýsý kolundan fýrlamýþ bayan bana doðru yaklaþtýðýný farketmemiþ gibi davranarak havaya bakýp uzaklaþtým.
yaðmur tanrýnýn ne kadar sinirli olduðunu nefret kustuðunu anýmsatýyordu bugün bana merdiven altýna gizlenmiþ kediler,duraklarda öpüþen çiftler ve baykuþ sesleri bu gecenin süsüydü
içimdeki sex arzusunu en son 15 yaþýnda birisine yansýtma fýrsatým olmuþtu ve o gün yeni doðan kedi yavrusu gibi kendi kuyruðumu kovalamaya çalýþýyordum
düþünsenizde ne istediðinizi bildiðiniz halde bu durumu anlatamamak ne kadarda sinir bozucu.
þuan bunlarý anlatarak bu yazýlarýn karþýsýnda maturbasyon yapmanýzý istemem elinizi sakince yanaðýnýza koyup ve teninizin sýcaklýðý ile yetinin þimdilik.
yürürken büyük bir þimþeðin beni titretmesiyle kendime geliyordum yine tanrý verdi cezamý sanýrým.
ansýzýn önüme gelen kedi miyavlayarak benden yardým istiyordu oda sanýrým býkmýþtý bu durumdan ona dokunduðumda ýslaklýðýný farkedebiliyordum.
onu elime alýp fötr þapkamýn içine koyup yeni bir yoldaþ edinme sevinciyle evime yaklaþýyordum acaba bu minik beleþcinin adý ne olmalýydý.?
bunu küçük kýrýk dökük sobalý evimde þarabýmý içerek düþünmek istiyordum tabi ki ve sonunda geldim eskimi eski bir kapým vardý benim kapýmýn kolu bakýr eskitme ve top þeklinde idi biraz sinir bozucu
bir þekilde açýlýyordu korkmuyor deðildim birgün üstüme yýkýlmasýndan.
minik beleþciyi þapkamýn içinden alýp koridora býraktým ve þapkamý askýlýða býrakýp ceketimide sandalyenin üstüne býraktým.
elektrik faturamýn gecikmesi beni elektriksiz býrakmýþtý ve mum yakýp salona býrakmýþtým koridorumda bulunan mumlarýda yakýp evimi komple aydýnlatýyordum.
el emeðim olan eski bira fýçýlarýndan yaptýðým içki dolabýmdan bir þarap alýp açtým kadehime doldurdum ve kendi kendime gülümseyerek neye içiyoruz rozi dedim ardýndan tabi ki yalnýzlýðýmýza diyerek güldüm
ve pencere kenarýnda bulunan koltuðuma yerleþtim yaðmur taneleri adeta camýmý yumrukluyordu bir süre sonra küçük pisi terliðimin içine kuruluyor ve beni izliyordu.
bakma bana aþka susamýþ esir oðlanlar gibi söyle ne söyleyeceksen dedim.
ve ayaðýma dolanýp kuyruðu ile savaþmaya baþladý sanýrým bu onlarda sevgi gösterisi oluyordu.
bende bu sevgiye karþýlýk verip onu kucaðýma aldým ve ona adýnýn lubin olduðunu söyledim.
bir miyav ile anlaþtýðýmýzý anlamýþtým.
lubini yere býrakýp elimdeki kadehide bitirip masaya býraktým. ve yeni bir rüya için yatak odama geçtim.
yataðým biraz yukardaydý ve çarþafýmdan sesler geldiðini farkettim lubin yataðýma çýkmaya çalýþýyordu ahh dedim kendi kendime.
bu rüyayý seninle geçiremem bu senin için uygun olmaz diyip onun çýkmasýna izin vermeyeceðim bir bakýþ attým ardýndan uykaya dalan rozi.
bir saða dönüp bir de sola dönüyordu. terlemeye baþlamýþtý nedense onun hayatý belkide bir çok evsizin hayaliydi.
yuvasýna yeni bir yoldaþ alan rozi bu durumdan pekte mutlu olmuþ gibiydi en azýndan þimdilik.!
hayat bu her aydýnlýðýn bir karanlýðý vardý her gecenin de bir gündüzü bize kalan ise sadece izlemek dinlemek veya okumak
bakalým rozi,izabel ve lubin neler yaþayacak bu endiþeli,meraklý yolda her an herþey olabilir dikkatli olun belkide rozi sensindir he nedersin ? lubin de ben !


Güzel ve karanlýk bir günün ardýndan yeni bir aydýnlýða uyanan rozi bu sabah iþe gitmemek için kendi kendine bahaneler üretmeye baþlar.
yataðýndan kalkmamak için hayallere dalar. ve bir an için bu hayallere ara verip lubini kontrol etmek için ayaklanýr.

Hey lubin! neredesin minik beleþci.
Hey lubin!

mutfak dolabýnýn altýnda saklanan lubin titrek gözlerle roziye bakýp kuyruðunu oynatýr.
iþte buradasýn gel bakalým burada sana göre neler var buzdolabýný açan rozi jelatine sarýlý tavuk parçalarý görür ve açýp lubinin önüne koyar.
iþtahý dillere destan lubin bir anda üzerine atlar tabi belkide yýllar sonra bu kadar saðlam menü görmüþtü gözleri
lubin yemeðini yerken rozide kapýsýna gelen gazetesini almak için kapýya yönelir ve gazetesini alýp masaya býrakýr kahvaltýlara alýþkýn olmayan rozi bir sigara yakýp gazetesine dalar.
gündemin pekte hoþ olmamasý rozinin dudak büzmesinden ve sakallarýný okþamasýndan belli oluyordu aslýnda.
amaaan off diyerek gazeteyi yere fýrlatan rozi perdesini aralayýp dýþarýya dikti gözlerini ne kadarda boþ çabalardý bunlar sürekli birþeyler arayan insanlarla doluydu sokak.
yaþamak için para kazan para kazanmak için çalýþ ve yorul hayat bundan ibarettir bir ev alýrsýn evin borcunu ödemek için çalýþýrsýn yada baþka birþey insanýn hiç bitmeyen bir ihtiyaç deposu vardý
bu depo nedense ölünce bile aðzýna kadar dolu oluyordu sürekli sonu olmayan yalanlara inanýyorduk ve kendimizi bunlarla mutlu etmeye çalýþýyorduk.
neyse bu güzel sohbetin ardýndan düþmeyen lanet düþlere devam edelim.
bir süre sonra.

hava kararmaya baþlýyordu ve rozi deniz kumsalýnda bira içmeyi özlediðini anlýyor bunun üzerine paltosunu alýp siyah fötr þapkasýný kafasýna geçirip dýþarýya çýkýyordu.
kapýsýný kilitleyip biraz ilerdikten hemen sonra bir dilenci ile karþýlaþan rozi ona parasýnýn olmadýðýný söylemek yerine onu kumsala bira içmeye davet ediyordu ve bu davetine olumlu yanýt alan rozi dilenciye adýný sordu.

rozi: adýnýz nedir acaba ?
dilenci: henüz bir adým yok insanlar bana istediði gibi hitap ediyorlar.
rozi: anlýyorum o zaman sana nasýl hitap etmemi istersin ?
dilenci: sadece bir dilenciyim ve hayatýmý sokakta geçiriyorum beni saygýn bir kiþi olarak görmek zorunda deðilsin.
rozi: unutmaki cebinde tonla parasý olan insanlarýn yatacak yerinde bile huzuru yok.
dilenci: haklýsýnýz efendim ben mutlu bir insaným çünkü param yok.
rozi: merak etme dostum benim de yok diyerek güler ve dilencide buna karþýlýk gülmeye baþlar ardýndan.
dilenci: peki sizin adýnýz nedir.
rozi: benim adým rozi soyadým ise dinasyo dur
dilenci: pekala rozi ne iþ yaparsýn ?
rozi: iþ mi ? benim sürekli bir iþim yok belli baþlý yazarlarýn yazdýklarýný kontrol eder ve eksiklerini tamamlarým genellikle 3 noktalarý tamamlarým.
dilenci: peki kazancýn nedir ?
rozi: sadece yalnýzlýk.
dilenci: yalnýzlýk mý ? (þaþkýn bir tavýrla)
rozi: evet sadece yalnýzlýk ben bunun için hayattayým.
dilenci: anlýyorum efendim.

kumsala yaklaþan iki arkadaþ bir büfeye girer ve iki bira alýp uzaklaþýrlar kendilerine uygun bir yer bulan bu iki arkadaþ kumsala otururlar.
biralarý genellikle diþiyle açan rozi yine ayný þeyi yapmaktan çekinmez ve diþiyle açar.
ardýndan.

dilenci: neye içiyoruz rozi ?
rozi: parasýz ve mutlu oluþumuza nedersin
dilenci: kesinlikle çak o zaman dostum.
rozi: þiþeyi kaldýrýr ve tokuþturur.

bir dikiþte yarýya gelen biralar kumsala sakince oturur. uzaktan birisini gören rozi dikkatlice bakýnca izabelin yaklaþtýðýný görür.

acaba izabelin bu saatte burada ne iþi vardý ki ?
beni tanýmamasý için sýrtýmý dönüp fötr þapkamý çýkarýp yan tarafýma koymuþtum.
biramdan biraz daha içerek denizi süzüyordum.
birden omzumda bir el hissi uyandý baþýmý çevirdiðimde yanlýþ görmediðimi anladým bu izabeldi
evet ama biraz suratý asýk gibiydi. ona dönüp hiç konuþmadan biramýn geri kalanýný uzattým.
þaþkýn gözlerle bakan dilenciye dönüp artýk uzaklaþabileceðini kýsýk bir sesle söyledim. ve omzuma tutunarak ayaklanan dilenci gülümseyerek uzaklaþmýþtý.
izabel anlamsýz bakýþlarýyla gözlerini bana dikmiþti korkmuyor deðildim.
ve korkak titrek bir sesle.

rozi: izabel ? neyin var.

izabel biraz daha yaklaþýp baþýný omzuma yasladý.

izabel: sen varsýn.
rozi: ben mi ?
izabel: birde þarap.
rozi: bugün çok durgun gördüm seni ve beni nasýl buldun ?
izabel: gidenlerin arkasýndan sadece kokularý kalýr.
rozi: evet haklýsýn kendimi ele verdim.
izabel: sana geçelim mi ?
rozi: hmm evim þuan seni görmek istemiyor izabel çünkü çok pis.
izabel: ama sen temizsin bu neyi deðiþtirir ki ?

sanýrým izabel artýk tamamiyle benim olmak istiyordu ama bunu ona yapamazdým.
ben ve aþk mýknatýsýn iki ucu ile ayný gibiydi ve bunu izabele asla yapamazdým yapmamalýydým.
evet izabel çok güzel bir kýz belkide ruh ikizim lakin sadece öyle kalsýn istiyordum onu öpmeye bile kýyamýyordum
bu ona haksýzlýk olurdu.

rozi: ben temiz deðilim. sen sadece görmek istediðin gibi görüyorsun izabel.
izabel: lanet olsun rozi sana yaklaþmak istiyorum seni istiyorum neden bir anarþist gibi davranýp yollarýmý kesiyorsun..
rozi: çünkü ben buyum bunu sana yapamam lütfen bu konuyu kapat.
izabel: bu konu biziz ve biz birlikteyiz..
rozi: evet ama þuanlýk birlikteyiz sadece þuan.

kalkmak için hazýrlanan rozinin ellerinden tutan izabel rozinin gözlerine bakarak sessiz kalýyor.

rozi: lütfen izabel kalkmak zorundayým.
izabel: pekala þimdilik kalk.
rozi: hoþçakal.

bu günüde böyle hiç eden rozi evinin yolunu tutar.
aklýnda tonlarca sorularla birlikte yürüyen rozi bitmeyen bir hikayenin kahramanýdýr ayrýca hikayede yer alan izabelinde tanrýsýdýr.
olacaklardan haberi olmayan rozi þuan ki hayatýndan az da olsa mutludur ama ileride ne olacak ne bitecek bunu kimse bilmemektedir umarým bizleri üzmez ve bu hikaye hiç bitmez.


Peki sizce rozi neden yaþýyordu.

neden ?

kim için ?

iþte onu kimse bilmiyor küçücük ütopyasýnda. tek baþýna yaþayan rozi mutluluðu çok farklý yaþýyordu mesela onun hiç fotoðrafý yoktur.
çünkü aný yaþar ve kötü yada iyi o aný tekrarlamak istemez çünkü uzadýkça boka sarýyordu bazý þeyler.

Hey sen.!

Ütopyalý.

Peki sen neden buradasýn ? ve neden yaþýyorsun.
bunu hiç sorabildin mi kendine o yðce cesareti bulabildin mi o küçücük gönlünde.
ellerin titreye titreye gözlerin kýzarana kadar düþündün mü hiç?

Unutma. Sakýn unutma.!

Ütopya hepimizin.

Ve biz ütopya için varýz rozi için izabel için ayrýca küçük þirin lubin için varýz.

bazen diyorum kendi kendime býrak git herþeyi yerle bir et ütopyayý ama bana engel oluyorsunuz çünkü siz ütopyalýsýnýz.

bu ufak muhabbeti yarýda kesip izabele dönme vakti geldi.

evine gelen rozi küçük leðen tipi küvetini doldurup banyo yapmayý geçirir aklýndan banyosuna yönelen rozi.
kapýyý açar ve küvetini su ile doldurmaya baþlar.
plaðýndaki blues müziklerle bunu daha güzel ve enteresan bir hale getirir ve bir mum yakýp banyonun köþesine koyar.
ortam o kadar güzeldir ki. rozi burada haftalarca uyuyabilirdi. ama bunu yapmayacaktý merak etmeyin.
kapýnýn kýcýrdadýðýný duyan rozi.

hey !

O da ne.

Bu lubindi kuyruðunu sallaya sallaya gelmiþti.

Lütfen git buradan lubin þuan çýplaðým beni bu halde görmen beni rahatsýz ediyor.
lubini ensesinden tutup kapýnýn yanýna býrakýyor ve kapýyý komple kapatýyordu rozi.
küvete girip ayný anda rahatladýðýný hissedebiliyordu.
çalan müzik ve mumun þehvetli yanýþý onu kendinden geçirmiþti.
baþýný geriye yaslamadan önce yere koyduðu tablasýndan bir sigara alýr ve yakar ardýndan baþýný geriye yaslar.
keyfine söz ettirmeyecek rozi sexi bir þekilde sigarasýný içine çeker çýkan ses benim bile içimi titretiyordu aslýnda.
bir süre böyle devam etmesinin ardýndan rozi. sigarasýný söndürüp çöp kovasýna 12 den fýrlatýr.
ve gözlerini yavaþ yavaþ kapatýr. mavi,sarý,yeþil,mor renkli yýldýzlar gören rozi sanki bir kadýnýn sýcaklýðý ile buluþmuþ gibi gülümsüyordu.
birbirine çarpan yýldýzlarýn daðýlmasý........FOTO......
roziyi çok mutlu ediyordu onlarý izlemek mükemmel bir duyguydu.
yaklaþýk olarak 40-50 dakika küvette sefa süren rozi sudan çýkar ve kurulanýr
ardýndan uyumak için yataðýna yönelen rozi
yorgunluðunu atmak için büyük bir fýrsat yakalamýþtý sanýrým o uyumaktý.

Yazan & Yayýnlayan : Rozi dinasyo ma lubin
Bir þizofrenin ütopyasý



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


özkan kaan kýlýç kimdir?

Rozi dinasyo ma lubin kendinden bahsetmeyi sevmez nereli olduðunu soran insanlara ütopyalýyým cevabýný verir onu takip edenlerden bir kaç kiþiyle görüþmüþlüðü vardýr baþkalarýnda iz býrakmak onun hayat felsefesidir ve ona uyan þeyleri yapmaktan hoþnut olmaktadýr hepimiz ütopyalýyýz

Etkilendiði Yazarlar:
jim morrison,pearl jam vs


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © özkan kaan kýlýç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.