Mutlu köle çoktur. -Darwin |
|
||||||||||
|
Küçük Zehra okumaya baþladýðý andan itibaren kalbinde akan irinlerin acýsýný azaltmak için þiirlere sýðýnmýþtý. Þiirler adeta onun acýlarýný hafifleten bir merhemdi. Öteki gün Zehra için hiçte iyi baþlamamýþtý. Sabah babasýnýn dehþet dolu baðýrýþlarýyla uyandý. Annesinin kahvaltýyý geç hazýrlamasý sebebiyle baþlayan tartýþma alýnan ve verilen cevaplarla beraber bir aðýr sýklet þampiyonasýna dönüþmüþtü. Karþý odanýn kapýsýndan bakan Zehra’nýn abisi olanlarý sadece izlemekle yetiniyor babasýnýn annesini döverken kullandýðý teknikleri hayranlýkla öðrenmeye çalýþýyordu. Zehra bu huzursuz ortama daha fazla þahit olmamak için aç karnýný bile doyurmadan okula gitti. Okul onun için þiirden sonra iki numaralý sýðýnaktý. Derken son ders yani kompozisyon dersi geldi çattý. Herkes sýrayla gelecekte kurmak istediði yuvayla alakalý yazdýklarýný okumaya baþladý. Sýnýf ortamýný umutlarýn sessizliði ve hayallerin toz pembeliði kaplamýþtý. O sýrada orta grupta oturan Ayþe, kompozisyonunda annesi ameliyat edilince babasýnýn bütün gece hiç uyumadan Kur’ an okuyup dua ettiði bölümü okuyunca Zehra kendi karanlýðýnda boðulmaya yemin etti. Çünkü onun için ümit tamamen yok olmuþ, sevgi duygusu bin bir surete bürünmüþ, kaçýþ için yol görünmüþtü. Zaten bir çivi gibi beynine çakýlan bu fikir o anda tam bir netlik kazanmýþtý. Okuma sýrasý Zehra’ya geldiðinde o, ödevini yaptýðý halde yapmadýðýný söyledi. Aslýnda Ayþe’nin kompozisyonundan sonra gelecekle ilgili bütün hayallerini yýkan Zehra için bu gayet mantýklýydý. Okumalar bittikten sonra ödevini yapmadýðý için azar iþiten Zehra, ürkek duygularla fakat kararlý adýmlarla yavaþ yavaþ montunu giyip okuldan dýþarý çýktý. Okul baþlarken çok severek aldýðý pembe çantasýný, kirleriyle halaya tutuþmuþ bir çöp konteynýrýna attýktan sonra ellerini siyah montunun cebine koyup, þeytanlarýn bile acýyýp aðlamaktan mendil tükettikleri keder dolu hayatýnýn ikinci kýsmýna ilk adýmýný attý. Ve giderken dilinde þu mýsralar dökülüyordu; Bu sehirden gidiyorum Gözleri kör olmuþ kýrlangýçlar gibi Gururu yýkýlmýþ soyatlar gibi Bu þehirden gidiyorum. Ýnsanlar taþ gibi bana yabancý Aðaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarda Bir tanbur bir yalnýzlýðý anlatýyorsa O ýþýksýz pencereden Ben onu duymuyor gibiyim Bir aðaç ölüyorsa kapýnýzýn önünde Ben onu bile duymuyor gibiyim. Bu þehirden gidiyorum Gömerek geceyi içime Sabahýn hüznünü beklemeden Gidiyorum bu þehirden. (Erdem Beyazýt) SENANUR BUDAK
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Senanur Budak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |