..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Polisiye > erdal divriklioðlu




28 Eylül 2015
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 8  
erdal divriklioðlu
“Aynen komiserim, aynen ben de öyle diyorum zaten aynen yani…” Adý Belgindi. Emniyet Müdürlüðünde göreve iþ baþladýðý zamanlar, Belgin Doruk olarak fiskos edilse de. Türk Sinemasý’nýn küçük hanýmefendisi diye meþhur olan o güzel kadýna benzerlik olarak yanýndan bile geçmiyordu. Kýz kurusu sarýþýn huysuz bir kadýndý Belgin. Ve herkes ona “Aynen Belgin..” lakabýný takmýþtý. “Yani iðrenç bir dosya komiserim, aynen, aynen anasý ile konuþmaya geldik, neydi kadýnýn ismi Kerime ha kerime aynen komiserim ben þimdi kapayým sizi daha sonra arayým. Saygýlar Komiserim.”


:CCDF:
“Eh bacým yarým saattir konuþuyorsun kontur parasý ne olacak?”
Telefonu kapadý. Piþmiþ, arsýz bir bakýþ fýrlattý adama.
“Kontur deðil o amcam, Kontör,kontör…”
Hüseyin, aklý evvel mi dese?... Aklý gelip giden mi dese?... þehirli kadýna ne diyeceðini,ne söyleyeceðini þaþýrmýþtý.
Öte yandan hala tarla ortasýnda oturan ve deli olduðuna kanaat getirdiði erkek arkadaþý…
Piyango’dan çýkmýþtý bunlar. Piyango’dan çýksa,çýksa þansýna bu zýr deliler çýkardý besbelli. Evde kadýný bekler, çocuk okuldan geldi, gelecek. Hasat zamaný yaklaþmakta kafa’da bir sürü düþünce.” Ver Allah’ým ver…” diyordu içinden.
Þehre uzak bir yerde deðildi burasý. Çift þeritli oto yoldan kamyonlar,týrlar,taksiler,inekler,koyunlar,traktörlerde geçerdi amma, yinede 600 nüfuslu bir köyde arada bir gelip geçen delilere haslet kalmýþlardý.
Niye diye sorma?...
Her gün ayný adamla kahve’de piþpirik oyna, her gün ayný avratla masaya otur ve her Allah’ýn günü sil baþtan köy dedikodularýný dinle, Fatma’nýn kýzý, Bekir dayýnýn oðlu, kim kime kaçana, kim kimden çocuk peydahlayana. Kimin yakasý bir araya gelmeyene diye diye bunalmýþtý.
Hem bütün bunlarda olmasa. Yine de yardým ederdi bu deli avrata. Kaza hali bu. Ya ölüverselerdi þuracýkta. Vicdanen rahat edebilir miydi? Yok etmezdi elbet.
Hem bunlar gavur muydu? Memleketimin insaný iþte.
“Bacým sen kim aradýn be yahu?...”
“Buralara geçenden baþka, gelen olmazdý da.”
Tarla’da öylesine bir yerlerini yaya yaya oturan Aliye bakýyordu.
Döndü adama.
“Amcacým, Zigo’yu aradým, Zigoyu…”
“Yaw be bacým amca,amca diline yapýþtý bi amca. Hani ayýp olmasa yaþýn kaç diyecem amma…”
Kadýna yaþý sorulur mu hiç. Kadýnýn yaþý belli bir safhadan sonra demirler bir zamana öyle kalýr.
“Ne yapacaksýn yaþýmý baþýmý be amcacým çok susadým yakýnlarda bir yerde su içilecek bir yer var mý hüsnü dayý.”
Bak þimdi de dayý oluvermiþti.
“Hüsnü deðil be bacým. Hüseyin, Hüseyin. Þu yakýnda bir çeþme var. Ben gidip size su getireyim bari.”
Ardý sýra koþtu gitti.
Bir koca bardak dolusu suyu önce Jale’ye sonrasýnda Aliye ikram ederken, fazla uzaktan gelmeyen bir araba sesi duyuldu yolun diðer tarafýndan.
Gelen Zigoydu.
Siyah Bmw marka bir arabadan yanýnda uzun boylu genç bir adamla palas pandýras indiler.
Ýner inmez yanýna koþtu jale’nin.
“Abla, ablacým iyi misin?..”
Jale uzun süre beklemiþti. Berbat bir gün geçirmiþti. En baþta Ali gibi tuhaf bir adamla güne baþlamak sonrasýn da bu kaza.
“Elinin körüyüm Zigo. Nerde kaldýn kýzým? Bir de böyle doðum sancýsý çekene koþar gibi geliþin…”
Zigo Jale’nin kazadan sonra yaþadýðý þoka vererek bir þey demedi.
“Bu adamda kim?...”
“Ha o Merdo, jale hani söylemiþtim ya…”
Uzun boylu genç adam’ýn uzun boylu olmasýnýn dýþýnda bir Bmw arabasý bir de onun gibi koyu siyah gözlükleri vardý. Ali ile aralarýndaki en benzer özellik ise, her ikisi de sakýz çiðniyorlardý.
“Dur tanýþtýrayým… Merdo. gelsene bebeðim buraya…”
Zigo, Jale tarafýndan arandýktan hemen sonra harekete geçmiþti, geçmesine de. Erkek arkadaþý yanýna araba ile gelmesi bir saati bulmuþtu.
Bu adam Ali’den de daha gýcýk bir tipti.
Ve Jale’nin sinirlerini alt üst etmek için burada olmasý yeterliydi.
“Kýzým adamý ne biçim çaðýrýyorsun öyle, it gibi Allah’ým ya.”
Ayaðýnda toprak rengi Lumberjack botlarla dalýverdi tarlaya…Aðzýnda sakýzýný çiðneyerek yarým aðýz da olsa bir geçmiþ olsun demeyi de unutarak elleri cebinde konuþtu.
“Selam…”
“Be Aleyküm Selam.” Dedi Hüseyin.
“Tosbaðý’nýn durumu kötü gözüküyor,sizin de verilmiþ sadakanýz varmýþ.Kaç model bu tosbaða?.”
“Ah be kýzým…” dedi. içinden Jale. Bunlarý para ile satýn alsan para da etmezlerdi. Her biri ayrý telden çalan salaklar ordusu. Ýnsanýn sinirli olmamasý için hiçbir sebep yoktu.
“Niye soruyorsun Merdo efendi, Hurdacý mýsýn?.”
“Öncelikle adým Mert, Arkadaþlar ve Zigo bana Merdo derler, düzelteyim dedim.”
Su katýlmamýþ sinirdi bu adam. Hatta baþtan aþaðý bir sinir yumaðý da olabilirdi.
Ama onunla vakit geçiremezdi. Kaza’dan sonra,hem Zigo’yu hem de gazeteyi arayýp baþlarýna gelen olaydan bahsetmiþ arabanýn bu halde çalýþmayacaðýný söyleyerek bir çekici istemiþti. Esas konu ise; Ali ile birlikte gidecekleri yerdi.Eðer bu talihsiz kaza olmasaydý, þimdiye kadar varacaklarý yere çoktan varmýþlardý.
Orasý da Nurseyda’nýn annesinin yaþadýðý yerdi. Nurseyda’nýn baþýna gelen her ne ise; bu kadýnla ilgili merak ettiði her þeyi annesinden öðrenebileceðini düþünüyordu. Kerime haným, þu an bulunduklarý yerden yaklaþýk bir saat kadar uzaklýkta küçük bir kasaba da oturuyordu. Oraya bir an önce gitmeliydi.
Hiçbir konuþmayý dinlemedi. Zigo, Ali ve bu sinir yumaðýný da mecburi istikamet þoför tayin ederek Hüseyin’e veda edip yola koyuldular.
Sarýþýn bir kadýn vardý avlunun önünde. Bir polis arabasý. Ve bir kadýn…
Avluya açýlan evin önünde öylesine oturuyordu. Kasabanýn pazarýydý. Dört basamaklý merdivenin önüne bir pazar arabasý.
Haberi olmadan gelmiþti polisler. Nurseyda ile ilgili bir çok soru sordular.Çok da garip tiplerdi. Hele o sarýþýna kadýn. O çok garipti.
Avlunun önünde bir o yana bir bu yana volta atarak telefonda konuþuyordu.
“Aynen komiserim, aynen ben de öyle diyorum zaten aynen yani…”
Adý Belgindi. Emniyet Müdürlüðünde göreve iþ baþladýðý zamanlar, Belgin Doruk olarak fiskos edilse de. Türk Sinemasý’nýn küçük hanýmefendisi diye meþhur olan o güzel kadýna benzerlik olarak yanýndan bile geçmiyordu.
Kýz kurusu sarýþýn huysuz bir kadýndý Belgin. Ve herkes ona “Aynen Belgin..” lakabýný takmýþtý.
“Yani iðrenç bir dosya komiserim, aynen, aynen anasý ile konuþmaya geldik, neydi kadýnýn ismi Kerime ha kerime aynen komiserim ben þimdi kapayým sizi daha sonra arayým. Saygýlar Komiserim.”
Avlunun giriþinde baþka bir adam daha vardý. Belgin’in çalýþma arkadaþý Erdinç komiserdi bu.
Orada oracýkta ellerini ve kollarýný köy evine doðru açarak acaip iþaretler yapýyordu.
“Sen ne yapýyorsun orada Erdinç Komiserim”
“Eve dikkat ettiniz mi?” dedi Erdinç.
Belgin bir eve bir de Erdinç Komiser’e tuhaf tuhaf bakarak,
“Ne var ki evde Erdinç Komiserim?..”
“Yani biraz yamuk gibi duruyor…”
Belgin bu cümleye her nedense Aynen diyemedi.
“Ne alaka anlayamadým Komiserim de…”
“Yok,yok yamuk siz kadýnla konuþurken muhtar’dan duydum bu evleri vakti zamanýnda dýþarýdan gelen bir usta yapmýþ hepsi yamuk, hepsi duvarlarýn simetrisine baksanýza…”
Emniyet Müdürlüðüne Belgin’den bir yýl önce gelmiþti Erdinç Komiser. Takýntýlý bir adamdý. Ýri yarý olmasýna raðmen caný pek tatlý az biraz hastalýk hastasý,kozmik bir adamdý. Kozmik denilmesinin nedeni ise; gerekli gereksiz her þey hakkýnda çok konuþur,çok bildiðini sanýrdý. O da Belgin kadar tuhaftý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn polisiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 7
Evet Sende Haklýsýn Jale. / Bölüm 6
Evet Sende Haklýsýn Jale Bölüm 5
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evet Sende Haklýsýn Jale!..
Evet Sende Haklýsýn Jale!.. (Bölüm 4)
Yüz Kitabý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Humanarþist 2 [Þiir]
Kakavanlar [Þiir]
Madenci [Þiir]
Gözyüzü [Þiir]
Humanarþist [Þiir]
Takipdeydik. [Þiir]
Ben Senim,sen Aþk... [Þiir]
Mülteci [Þiir]
Yetmez! [Þiir]
Çelik Devrimi [Þiir]


erdal divriklioðlu kimdir?

Yazdýklarým ve yazacaklarýma dair. . .

Etkilendiði Yazarlar:
En iyi etkinliðim yazmaya kaçýþlarým...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erdal divriklioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.