Hiç bir þeyin benzemez ezmesine,
insan ezmesi;
ez, ayaklarýnla canýndan býktýrýncaya dek!
yalvararak baktýrýncaya dek!

Ez! ökçelerinle öldüresiye ez!
görsün bir, nasýl olurmuþ,
efendinin çizmesi!?
Kâh kafasýna vur, kâh ensesine
isterse âlemi bürüsün sesi!

Ýzin vermediðin hiçbir þeyi
koyamasýn kesesine;
sana yakýþan, yaraþan
zehirli, acýlarý doldur kâsesine!
Acýma, hiç merhamet gösterme!
Bir baþka lezzettir insan ezmesi!?

Ez ellerinle, ez!
Sürüm sürüm sürü yerlerde,
boð tükürüklerde,
hücre hücre hissetsin acýyý.
Yansýn caný ateþlerde,
umursama yerliyi, yabancýyý.
Gerektiðinde çek,
daya baþýna tabancayý,
horon tep üzerinde
geçene dek kendinden!?

Kalmasýn nefsinin
alýnmamýþ bir hevesi;
büyük zevk verir,
ve büyük heyecan,
ezilmiþ insan üzerinde gezmesi!?

Ez, gözlerinle ez!
bildir, bilmeze haddini!
Aralýksýz darbelerle
döv, yýlanýn isyankar bendini!?
Biraz toparlansýn,
düzeltsin biraz kendini!?
Dik gözlerine gözlerini
yiyemesin aþýný, ekmeðini.

Ne kadar büyük suç:
boyun eðmemesi,
alaylý alaylý göz süzmesi,
kendisi üzülmeyip efendisini üzmesi!?
Ne kadar âsap bozucu,
bu kadar baskýya
bu kadar zulme raðmen
hâlâ baþý dik gezmesi!?

Ez! Sözlerinle ez!?
Hançer gibi saplansýn
âsînin yüreðine, her hecesi
hayâlinde meþgul olsun hep
ne gündüzü olsun, ne gecesi
kâbuslarla dolsun rüyalarý,
ýstýraplarla düþüncesi.

Sesi, soluðu çýkmaz oluncaya...
için hazla doluncaya...
yoruluncaya kadar ez !?
Yorulunca vazgeçme,
aslâ býkkýnlýk gösterme,
ne kadar ezersen ez, yetmez!?

Nefse tatminsiz lezzet
ve heyecan verir,
pestilini çýkarasýya ez!?
Hoþ olur pestili çýkmýþ
bir kimseyi yüzmesi!?

Hiç bir þeyin benzemez ezmesine
insan ezmesi!?
Ez, ayaklarýnla ez!?
Ez, ellerinle ez!?
Ez, gözlerinle ez!?
Ez, sözlerinle ez!?
Büyük zevk verir
ve büyük heyecan
ezilmiþ insan üzerinde gezmesi.