..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, duygularýn dilidir. -W. Winter
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




5 Temmuz 2015
Demokratik Deliler Devleti - 21  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Mahperi adý gibi ay kadar parlak; bir peri gibi alýmlý ve çok güzel bir kýzmýþ. Teni beyaz, saçlarý aksine simsiyahmýþ. Normalden biraz büyük mavi gözleri varmýþ. Öyle ki bu gözler güldüðü zaman etrafa adeta enerji saçarmýþ. Utangaçmýþ, konuþurken yüzü sýk sýk kýzarýrmýþ. Böyle olmasýna yani utangaçlýðýna raðmen Âþýk ona deðil, tam tersine o Âþýk'a arkadaþlýk teklif etmiþ.


:ACDA:



Deliler öldürüyorlar; o nedenle kötü.
Deli olmayanlar öldürmüyorlar mý? Hem delilerin de iyisi var, kötüsü var.
****
Âþýk'ýn yazdýðý binlerce þiiri gören güvenlik elemanlarý bunlarýn ne olduðunu incelemeden, tek bir satýrýný okumadan sakýncalý bularak hepsini bir poþete doldurup almýþlar. Sakýncasý ise þuymuþ: Kâðýtlara bir þeyler yazýlýp duvarlarýn üzerinden dýþarý atýlýrsa devletin güvenliði tehlikeye düþermiþ. Üstelik bu yazýlanlarýn düþmana iletilmek üzere hazýrlanmýþ þifreli mesajlar olma ihtimali de varmýþ... Tabii bir kâðýt parçasýnýn o kadar yüksek duvarlardan dýþarýya nasýl ulaþtýrabileceði sorusu kimsenin aklýna bile gelmemiþ.
Arama bittikten sonra yatakhanedeki odasýna giden Âþýk, þiirlerini göremeyince önce paniðe kapýlmýþ, sonra oda arkadaþlarýnýn telkiniyle güvenlik elemanlarýna baþ vurup þiirlerini istemeye karar vermiþ. Ancak onlara meramýný anlatmada baþarýlý olamamýþ. Hatta hakarete uðramýþ, itilip kakýlmýþ. Elleri boþ olarak odasýna dönmüþ. Cebinde kalmýþ olan üç-dört parça kâðýttaki þiirleriyle teselli bulmaktan baþka çaresi yokmuþ.
Birkaç saat sonra Âþýk, sorguya çekilmek üzere odasýndan alýnmýþ. Üzeri arandýðýnda bulunan bu üç-dört parça kâðýda da el konmuþ ve bunlar gözü önünde paramparça edilip çöpe atýlmýþ. Birkaç saat süren sorgudan sonra odasýna getirildiðinde orada çok kötü bir muameleye tabi tutulduðu belli olmasýna raðmen olanlarla ilgili kimseye bir þey söylememiþ.
Âþýk'ýn çok ilginç, ilginç olduðu kadar da acýklý bir öyküsü var. Bunu ben kendisinden öðrenmedim, çünkü o bu konuda kimse ile konuþmaz ve öyküdeki gerçeðin aksine sevgilisinin yaþadýðýna inanýr. Âþýk'ýn hemþehrisi olan birinden dinledim bu öyküyü. Çok etkilendim. Böyle bir aþkýn, böyle bir sevginin olabileceðine ihtimal veremiyordum ama anlatan kiþinin bu konuda yalan söylemesi için bir neden de yoktu.
Âþýk, sevgilisine Mahperim dermiþ. Kýzýn gerçek adýný anlatan kiþi de bilmiyor. Onun için biz de ona Mahperi diyelim. Mahperi adý gibi ay kadar parlak; bir peri gibi alýmlý ve çok güzel bir kýzmýþ. Teni beyaz, saçlarý aksine simsiyahmýþ. Normalden biraz büyük mavi gözleri varmýþ. Öyle ki bu gözler güldüðü zaman etrafa adeta enerji saçarmýþ. Utangaçmýþ, konuþurken yüzü sýk sýk kýzarýrmýþ. Böyle olmasýna yani utangaçlýðýna raðmen Âþýk ona deðil, tam tersine o Âþýk'a arkadaþlýk teklif etmiþ.
Âþýk ve Mahperi ayný okulda, farklý sýnýflarda okuyorlarmýþ. Âþýk çok yakýþýklý bir gençmiþ (þimdi de öyle) ve görür görmez Mahperi ondan etkilenmiþ. Günlerce ne yapacaðýný, onun dikkatini nasýl çekeceðini düþünmüþ. Çünkü Âþýk onun varlýðýndan haberdar bile deðilmiþ. Birkaç defa çokca insanýn bulunduðu ortamlarda bir araya geldiklerinde Mahperi gözlerini Âþýk'tan ayýramaz iken o, çevresindeki kýz ve erkek arkadaþlarýyla ilgileniyormuþ.
Mahperi, her teneffüs zili çaldýðýnda Âþýk'ý görürüm umuduyla kendini sýnýftan dýþarý atýyor, önce belki burada rastlarým diye koridoru dolaþýyor, sonra da bahçeye çýkýyormuþ. Çoðu zaman umduðunu bulamadan ders zili ile birlikte morali bozulmuþ olarak sýnýfa dönmek zorunda kalýyormuþ.
Kaç defa Âþýk'ý görür görmez hemen yanýna gidip onunla tanýþmaya karar verdiyse de her defasýnda çekinip bu kararýndan caymýþ. Ta ki o güne kadar...
O gün, gördüðü bir rüyanýn etkisini üzerinden atamadan okula gelmiþ. Rüyasýnda Âþýk ile birlikte bir salýn içerisinde denizin azgýn dalgalarýyla boðuþuyorlarmýþ. Dalgalar salý devirince Âþýk kaybolmuþ; Mahperi denizin ortasýnda tek baþýna çýrpýnýyormuþ. Rüyanýn tam burasýnda uyanmýþ. Gerçek deðil de bir rüya olduðunu anlayýnca çok sevinmiþ. Buna raðmen zihninden o azgýn dalgalarý ve Âþýk'ýn kayboluþunu atamamýþ.
Okula geldiðinde öðrenciler bahçede sýra oluyorlarmýþ. Sýranýn en arkasýnda Âþýk'ý görmüþ, yanýna gidip birden elini uzatmýþ:
-Tanýþalým mý? Demiþ. Demiþ ama bu sýrada yüzünde kýzamýklý bir hasta gibi kýrmýzý döküntüler oluþmuþ. Âþýk'ýn ona ne cevap verdiðini duymamýþ, sadece onun da elini uzattýðýný hatýrlýyormuþ. Nöbetçi öðretmenin acele etmelerini isteyen uyarýsýný duyunca ikisi de sýnýflarýna yönelmiþ. Ýlk teneffüsde Mahperi dýþarý çýkmamýþ. Yaptýðý bu tekliften piþman deðilmiþ, ama çok utanýyormuþ. Oysa Âþýk, teneffüsde kendine arkadaþlýk teklif eden bu kýzý çok aramýþ. Ýkinci ve üçüncü teneffüslerde de cesaretini toplayamayan Mahperi dördüncü teneffüste bahçeye çýktýðýnda Âþýk yanýnda bitivermiþ.
Ýlk buluþtuklarý gün, ikisi de ne anlatacaðýný bilemediðinden aralarýnda pek fazla konuþma geçmemiþ. Ancak bu sessizlik içindeki beraberliðin onlara verdiði hazzýn farkýndaymýþlar. Ýkisi de ayný þeyi yani ilk defa gerçek mutluluðu yaþadýklarýný düþünüyorlarmýþ.
Aralarýnda baþlayan bu duygu akýþýnýn aþktan baþka bir izahý olmadýðýný anladýklarýnda, okuldan arta kalan zamanlarýný birlikte geçirmeye baþlamýþlar. Çok sýk buluþmuþlar, dersleri eskiye göre biraz ihmal etmiþler. Buna raðmen yýl sonunda ikisi de mezun olarak okullarýný bitirmiþler. Tatilde birbirlerine ayýracaklarý zamanýn daha fazla olacaðýný sansalar da bunda yanýlmýþlar. Bu konuda en büyük engel izin istediðinde çoðunlukla karþý çýkan Mahperi'nin annesiymiþ. Buna raðmen genç kýz bir yolunu bulup Âþýk ile görüþmüþ. Bu iliþki bu þekilde yaklaþýk altý ay kadar devam etmiþ. Ölünceye kadar devam etmesini istiyorlarmýþ, bu konuda birbirlerine söz vermiþler ama ne yazýk ki o beklenmedik olay ortaya çýkmýþ. Þöyle:
Âþýk, bir gün akþam üzeri hava henüz kararmaya baþladýðý sýrada Mahperi ile buluþmasýndan sonra eve dönerken, hiç tanýmadýðý dört kiþi yolunu kesmiþ. Bunlar önce Âþýk'tan para istemiþler, parasý olmadýðýný söyleyince de ellerindeki kalýn sopalarla Âþýk'ý dakikalarca dövmüþler. Etraftan yetiþen birkaç kiþinin uyarýsýna raðmen dövmeye devam etmiþler, ta ki Âþýk yere yýkýlana kadar. Öldü zannedip dövmeyi býrakýp kaçmýþlar. Çaðýrýlan polis ve cankurtaran geldiðinde orada toplanan insanlarýn hepsi Âþýk'ýn öldüðü kanaatindeymiþ. Bu kiþiler arasýnda Âþýk'ý tanýyanlar da varmýþ ve bunlardan biri bu yanlýþ haberi Mahperi'ye iletmiþ.
Genç kýz, önce inanmamýþ; sonra aðlamaya baþlamýþ. Odasýna kapanýp günlerce dýþarý çýkmamýþ. Daha sonra belki söylenenler gerçek deðildir umuduyla buluþtuklarý yerleri dolaþmaya baþlamýþ. Bu dolaþma tam sekiz gün sürmüþ. Âþýk'ýn yaþadýðýna dair en ufak bir ize ulaþamamýþ.
Her geçen gün içindeki acý büyümüþ. Büyümüþ, büyümüþ... Öyle büyümüþ ki her þey onun nazarýnda anlamýný yitirmiþ. Önceden karar vermediði, planlamadýðý halde bir gün evet bir gün kendini demiryolu raylarýnýn üzerinde yürürken bulmuþ. Arkasýndan gelen trenin acý acý öten düdük sesini hiç duymamýþ. Çünkü aklý gibi tüm duyu organlarý da Âþýk'tan baþka her türlü uyarýcýya kapalýymýþ. O nedenle bu olaya intihar demek galiba mümkün deðil. Belki de dalgýnlýk sonucu meydana gelen bir kaza... Belki deðil. Bilinmez. Ne olursa olsun sonuç deðiþmezdi ki... Yani artýk Mahperi yoktu...
Âþýk'ýn tedavisi bir aydan birkaç gün fazla sürmüþ. Ýlk getirildiðinde bilinci kapalýymýþ, her tarafý kýrýk ve çürük içindeymiþ. Ýki günün sonunda kritik devreyi atlatýp hýzla iyileþmeye baþlamýþ. Buna raðmen on gün konuþamamýþ. Konuþmaya baþladýðýnda baþucunda oturan annesinden ilkönce Mahperi'yi sormuþ. Annesi Mahperi'den haberi olmadýðý için sayýkladýðýný düþünmüþ. Daha sonraki günlerde de ýsrarla sorunca ayný mahallede oturan Âþýk'ýn bir arkadaþýna konuyu açmýþ ve aralarýndaki iliþkiyi öðrenmiþ. Keþke sormasaymýþ, çünkü arkadaþý:
-O kýzcaðýz geçen gün intihar etti, demiþ.
Annesi gerçeði oðluna söyleyememiþ. Ýyileþip hastaneden çýkýnca Âþýk, Mahperi'yi aramaya baþlamýþ. Onun öldüðünü öðrenince doðru tren yoluna gitmiþ. Orada bir saat kadar tek baþýna trenin gelmesini beklemiþ. Geldiðini görünce raylara yaklaþmýþ, tam önünden geçerken kendini trenin altýna atmýþ. Ancak zamanlamayý iyi ayarlayamadýðýndan trenin önüne düþmemiþ, baþýnýn sol tarafýndan darbe almýþ ve sol ayaðý kýrýlmýþ. Tekrar hastaneye yatýrýlmýþ ve sonunda aksayarak hastaneden taburcu edilmiþ. Yani sol ayaðý sakat kalmýþ. Ayný zamanda çarpmanýn etkisiyle beyninde de hasar oluþtuðu doktorlar tarafýndan ailesine bildirilmiþ.
Ýntihar etmeyi bile baþaramadýðý için kendine lanet okuyarak günlerini geçirmiþ. Üst üste gelen olaylar Âþýk'ýn ruhsal dengesini de bozmuþ. Ýnkara baþlamýþ ve Mahperi'nin ölmediðini, bir gün çýkýp geleceðini önüne gelene anlatýyormuþ. Ýnsanlar zamanla anlattýklarýna aldýrýþ etmemeye baþlayýnca duygularýný þiire dökmüþ. Durmadan yazýyormuþ. Dýþ dünya ile baðlantýsý kopmuþ. Ailesi onu bu hastaneye getirdiðinde doktorlar yatarak tedavi edilmesi gerektiðini söylemiþler. Onun için artýk dýþarýsý ile hastane arasýnda bir fark kalmadýðýndan burada da þiirin dýþýnda hiçbir þeyle ilgilenmemiþ. Sayfalar dolusu yazmýþ. Dolabý yazdýklarýyla dolmuþ. Bazen yazdýklarýndan birkaç mýsra etrafýndakilere okuduðu da oluyormuþ.
Ayný gün güvenlik elemanlarý Âþýk'ý ikinci kere sorguya almýþlar. Gecenin geç saatinde biten sorgudan sonra getirip yataðýna yatýrmýþlar.
Öðlen olmadan büronun camýndan dýþarýda bir hareketlilik olduðunu fark ettim. Çok sayýda yurttaþ bir arabanýn önüne geçmiþler, gitmesini engellemeye çalýþýyorlardý. Dýþarý çýktýðýmda arabanýn içinde bir tabut olduðunu gördüm. Etraftakilere sorduðumda o tabutun içinde Âþýk'ýn bulunduðunu, yurttaþlarýn da onun cesedinin ormana atýlmasýný engellemeye çalýþtýklarýný öðrendim. Þok geçiriyordum. Baþým döndü, yere yýðýlacaðým zannettim. Ýki kiþi beni sýkýca tutarak düþmemi engelledi.
Kalabalýk giderek artýnca güvenlikçilerin Âþýk'ýn cenazesini arkadaþlarýna teslim etmekten baþka çaresi kalmamýþtý. Toprak babanýn mezarý yanýnda hemen bir mezar yeri kazýldý ve Âþýk buraya defnedildi.
Olanlara inanamýyordum. Âþýk'ýn ölümüne çok üzüldüm. O tertemiz, efendi, yakýþýklý çocuða ölümü bir türlü yakýþtýramýyordum. Büroya gidip aðlamaya baþladým. Öðlen yemek zili çaldýðýnda hiç umursamadým. Aðlamamý sürdürdüm. Güvenlikçilere, bakanlara, Ýmparator'a okuduðum belalarýn haddi hesabý yoktu. Ne yapsam teselli bulamýyordum. Âþýk'a çok acýdým. Seni özleyeceðim güzel çocuk! Tek tesellim Mahperine kavuþmuþ olman...
Ýsyan ettim. Oysa isyan eden sadece ben deðilmiþim. Çünkü Demokratik Deliler Devleti'nin yurttaþlarý ilk isyan hareketini gerçekleþtirmek üzereymiþ!
Âþýk neden öldü? Hasta mýydý, intihar mý etti yoksa iþkence yaparak mý öldürdüler yani cineyet mi? Bu sorularýn da cevabýný ben veremedim, ama birçok kiþi bunun bir cinayet olduðunu düþünüyor olmalý ki akþamüstüne doðru bir grup sloganlar atarak Ýmparator'un sarayýna doðru yürüyüþe geçti. Gruba daha sonradan birkaç kiþi eklendi ama fazla kalabalýk yoktu.
“-Ýmparator'u asalým, -Sarayý da yakalým!” sloganýný ata ata isyancý yurttaþlar Saray'a doðru ilerliyorlardý.
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeðin Adý Badi - 80 (Son Bölüm)
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuþ - 48 (Son Bölüm)

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Maðaranýn Kamburu
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Bir Aný Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasýl Yazardý?
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 2
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.