En büyük mutluluk ve en büyük sýkýntý anlarýnda sanatçýya gereksinme duyarýz. -Goethe |
|
||||||||||
|
Bir TV Kanalýmýz, geçen akþam Cumhurbaþkaný Adaylarýmýzý ekrana taþýdý. Onlarý seyircilerle buluþturdu. Bu bakýmdan güzel bir olaya imza attý. Konuþmacýlar arasýnda Sayýn Sibel Siber, Mustafa Akýncý, Kudret Özersay ve Mustafa Onurer vardý. Bu görünüm, izleyicide, sanki “Adaylar arasýnda ayrým yapýlmýþ” düþüncesini uyandýrdý. Çünkü diðer adaylardan Sayýn Arif Salih Kýrdað ile Sayýn Mustafa Ulaþ programda yoktu. Çaðýrýlýp da mý gelmediler, yoksa davet edilmediler mi bilemiyorum. Sayýn Derviþ Eroðlu’nun yoðunluðundan dolayý bu programa katýlmadýðýný biliyoruz. Diðer katýlmayan adaylarýn o kadar çok yoðun olduðunu sanmýyorum. Eðer kasýtlý olarak çaðýrýlmamýþlarsa onlara karþý ayýp adilmiþ diyeceðim. Çünkü demokratik anlayýþa sýðmaz bu davranýþ. Eðer, çaðýrýlýp da gelememiþlerse ona diyecek bir sözümüz yok, olamaz… Programýn neredeyse, tamamýna yakýnýný izledim. Konuþmacýlarý tek tek dinledim. Genelde çok da baþarýlý, deneyimli, iþi bilen kiþiler olarak bir görüntü vermediler… Özellikle Sayýn Sibel Siber, konuþmalarda çok tutuk, kendinden emin olmayan bir görüntü sergiledi. Öyle ki sanki ezbere konuþan bir öðrenci edasý sergiliyordu. Sibel Haným’ýn en büyük handikabý konuþma aralarýnda çok sýk olarak “Eeeeee”, “Eeeee” diye takýlmasýydý… Bu da izleyicide hoþ bir düþünce yaratmadý. 1984 yýlýnda genç bir üniversite öðrencisiyken derslerin birinde Hocamýz “Sunum yapan bir konuþmacý, eðer konuya tam hâkim deðilse; veya konuyu tam olarak bilmiyorsa, durmadan “eeeee” diyerek bir çýkýþ, kurtuluþ yolu arar. Bu, onun kendine güveni olmadýðýndan ileri gelir. Bu davranýþ, kendisi için bir düþünme payýdýr. O anda, hazýrlýksýz olduðu için aný kurtarmaya çalýþýr” demiþti. Burada Sayýn Siber, konuþma sýrasýnda sýk sýk bu yola baþvurarak Cumhurbaþkanlýðý gibi büyük bir makam için henüz yeterli olmadýðýný ortaya koydu. Yani Cumhurbaþkanlýðý gömleði Sayýn Sibel Siber’e büyük geliyor diyebiliriz. Sayýn Akýncý, genelde hep eski dönemi dile getirdi. Yani bayatlamýþ, köhnemiþ, çaða ayak uyduramayan, çok geride kalmýþ siyaseti gündeme getirdi. Neredeyse her konuþmasýnda “Ben, Lefkoþa Belediye Baþkaný iken…” diye baþlayan cümleler kullandý… Evet, ama Sayýn Akýncý, yýllarca Mecliste Milletvekilliði ve Parti Genel Baþkanlýðý da yaptý… O halde neden, “Benim Genel Baþkanlýðý yaptýðým partide…” veya “Benim Milletvekilliði yaptýðým mecliste…” gibi ifadeler kullanmadý… Burada ister istemez insanýn hemen aklýna “Söyleyecek, anlatacak bir baþarýsý yok muydu acaba?” düþüncesi geliyor… Oysa þu anda talip olduðu görev, ne Lefkoþa Belediye Baþkanlýðý’dýr, ne bir siyasi partinin genel baþkanlýðýdýr, ne de mecliste milletvekilliðidir… Talip olduðu görev Cumhurbaþkanlýðýdýr… Yani aðýr bir görevdir… Büyük bir görevdir… Bu iþ, mahalle, köy veya büyük bir þehir yönetmeye benzemez. Cumhurbaþkanlýðý ile Belediye Baþkanlýðý görevini birbirine karýþtýrmamak gerek diye düþünüyorum. Kudret Özersay ise diðer adaylara göre biraz daha donanýmlý, biraz daha bilimsel konuþan bir görüntü sergiledi… Daha ziyade 12 yýl Cumhurbaþkanlýðý Müzakereci görevini üstlendiðini, yeterli deneyime sahip olduðunu, 3 Cumhurbaþkaný ile çalýþtýðýný dile getirerek, bu iþin üstesinden gelebileceðini belirtti… Sayýn Özersay’ýn müzakerecilik görevinde olmasý ve 12 yýl burada çalýþmasý, O’nun Cumhurbaþkanlýðý görevi için yeterli olmasý anlamýna gelmez diye düþünüyorum. Cumhurbaþkanlýðý bambaþka bir olay… Her þeyden önce Cumhurbaþkanlýðý yapacak kimsede birikim, deneyim, donaným olmasý gerek. Tecrübesi en üst seviyede olmasý gerek. Halkýn içinden gelen, halkýn sorunlarýný, dertlerini, isteklerini bilen biri olmasý gerek… Halkla iç içe olmasý ve halkýn içinden gelmesi gerek… Uzun bir siyasi deneyimi yaþamasý gerek… “Benim 12 yýllýk bir çalýþmam var. Bu da yeterli” demekle olmuyor iþte… Sayýn Onurer iseCumhurbaþkanlýðý adaylýðýndan öte, baðlý bulunduðu siyasi partinin militanlýðýný yaptý adeta. Her gün dile getirdikleri bildiðimiz “Demokrasi, barýþ, eþitlik, Kýbrýslýlýk…” gibi söylemleri dile getirdi. Yani bir Cumhurbaþkaný adayý deðil de siyasi bir kurumun, bir derneðin sözcüsü gibi hareket etti… Sayýn Eroðlu, olsaydý sanýyorum çok daha farklý bir program izleyecektik. Bilgisi ve deneyimiyle bizleri aydýnlatacaktý. Sayýn Eroðlu, sanýyorum, yoðun iþlerinden dolayý bu tür programlara katýlamýyor. Hak da vermek lazým, adaylýk için seçmenleri gezerken, ayný zamanda Cumhurbaþkanlýðý görevini de yürütüyor. Makamýný da boþ býrakamaz. Bu da kolay olmasa gerek… Ama çok uzun yýllar bu ülkenin siyasetine emeði geçen bir devlet adamýnýn da reklama ihtiyacý olmasa gerek diye düþünüyorum. Zira Sayýn Eroðlu’nun siyasette olan tecrübesi, deneyimi, donanýmý ve bilgisi herkes tarafýndan biliniyor ve taktir ediliyor. Seçimlere az kaldý… Hayýrlýsý olsun diyoruz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |