Ýzedebiyatta Neler Oluyor?

Sýumru Yavrucuk ve "Kimsenin Ölmediði Bir Günün Ertesiydi".... baþlýklý yazýyý iki defa üst üste girmeme raðmen son eklenenlerde ve yazar sayfamda neden göremiyorum?Ýzedebiyatta Neler Oluyor?

Ýki defa eklediðim yazý, kaydedilmiþ gibi görünmesine raðmen sayfada yer almýyor.

Ýzedebiyatta bilmediðimiz bir sansür kurulu mu var yoksa bu sadece basit bir teknik hata mý?

Ýzedebiyatta editoryal bölüme bir türlü ulaþamadýðým için maalesef ana sayfaya yazmak zorunda kaldým. Rica etsek, izedebiyat editörleri ile doðrudan iletiþime geçebilceðimiz bir bölüm olsa ve bu sorunlarý göncdeme getirmesek.
Uzun yýllardan beri yazan bir kalem olarak, Ýzedebiyat'ýn özgürlüðe verdiði deðeri biliyor ve sansür ihtimalini düþünmek bile istemiyorum.

Bu paylaþým belki de yazarlar arasýnda "sansür", "yazarlarýn özgür iradesi" ve "yazýlarýn basýmý" konularýnda genel anlamda bir tartýþmaya da neden olabilir düþüncesiyle bu yazýyý genele taþýyorum.

Sansürün hayatýn her alanýnda hissedildiði bir dönemden geçiyoruz. Toplum olarak "biri bizi gözetliyor" konumuna dolu dizgin gittiðimiz þu günlerde, sansür hayatýmýzý ne kadar etkiliyor sorusunu yazn bir kalem olarak sormak zorundayým.

Üstelik bunu Türkiye'nin en büyük edebiyat sitesinde "izedebiyatta" yapýyorum. Evet, "sansür" bizi ne kadar etkiliyor?

Ve Sumru yavgrucuk ve "Kimsenin Ölmediði Bir Günün Ertesiydi" isimli tiyatro izlenim yazýsý neden yazar sayfamda yer almýyor? Yazý neden yayýnlanmýyor?

Ýzedebiyatta "sansür" mü var?