..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanýn en iyi tarafý ürperebilmesidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Nihan Koçboðan




26 Ocak 2015
Bir Minibüs Macerasý  
Nihan Koçboðan
Minibüstekilerden sýzýldanmalar yükseldi. “Ayýp yahu, þu günde de yapýlacak þey mi?” dediðini duydu birisinin. “Böyle þeylerin günü de mi varmýþ?” diye düþündü kýz. Yeþil gözlü, kýza bir adým daha yaklaþtý. Yakasýna yapýþtý. Korktu kýz, hem de çok. O zaman yaþlý adam kalktý yerinden.


:AAJI:
Çok geç kalmýþtý. Acele etmezse, hiçbir iþi bu gün göremeyecek, her þey yarýna kalacaktý.

Alelacele saçlarýný topladý. Üstüne bir kazak, bir kot pantolon geçirip, babasýna seslendi.

“Babacýðým, ben çýkýyorum. Geciktim zaten.”

“Sýký giyin de üþütme” dedi babasý. “Havada kar soðuðu var.”

Kýz “Tamam” dedi ve babasýnýn yanaðýna bir öpücük kondurup, evden fýrladý.

Babasý gururla arkasýndan baktý. Çok severdi kýzýný. Güzeldi, akýllýydý, duyarlýydý. Hiç makyaj yapmasa bile, hoþ bir hali vardý kýzýn. “Nasýl da baþý dimdik yürüyor” dedi kendi kendine. Kýz, onun pencereden baktýðýný sezmiþ gibi, arkasýna dönüp baktý ve ona gülümseyerek el salladý.

Hýzlý adýmlarla otobüs duraðýna ilerledi. Bir yandan da içinden minibüse binerse, en azýndan on beþ dakika daha erken varabileceðini düþünüyordu.

Duraða varmasýyla önünde bir minibüs durdu. Þanslý gününde olduðunu düþündü. Yedi dakika sonra Kadýköy’e varmýþ olacaktý. Hemen postaneye gidip faturalarý yatýracak, oradan da bankaya gidip, havale iþlemlerini yapmaya zaman bulabilecekti.

Minibüste oturacak yer yoktu. Fazla kalabalýk olmadýðý için önemsemedi önce. Sýkýntýyla ayakta durmaya devam etti. Derken iki yüz metre sonra þoför durup, beþ kiþi daha aldý. Zaten küçük olan aracýn içi, binenlerle birlikte adým atýlamayacak kadar dolmuþtu. Ýçinden hiddetlendi. Þoförlere bu konuda çok kýzýyordu. Ýnsanlarýn balýk istifi gibi üst üste durmasýnýn hiçbir anlamý yoktu. Mümkün olduðunca koltuklara bedenini yaklaþtýrdý. Arkasýnda iki adam vardý ve pis kokuyorlardý.

Minibüs bir iki kilometre kadar gittiðinde, kalçasýnda bir elin dolaþtýðýný hissetti ve dehþetle yerinden sýçradý. Tamamen refleksi bir tepki göstermiþti. Konuþmak istedi. Bir an çenesinin kilitlendiðini sandý. Adamýn gözleri açýk yeþildi ve kýzla bir kez göz göze gelince hemen kafasýný çevirdi. Genç kýz yanaklarýnýn yandýðýný ve öfkenin onu ele geçirmeye baþladýðýný hissetti.

Mümkün olduðunca titremeyen bir sesle þoföre seslendi;

“Þoför Bey kenara çeker misiniz lütfen!”

Ýstanbul’da minibüslere binen herkes ani frenlere alýþýktýr. Minibüs yana doðru savrulur. Siz öne doðru fýrlarsýnýz. Sýrtýnýz tekrar koltuðun arkasýna yapýþtýðýnda, minibüs durmuþ demektir.

Kýz soðuk bir þekilde yeþil gözlü adama döndü.

“Sen!” dedi.

“Ýn aþaðý! Bu minibüste namuslu insanlar var. Senin gibi ellerine sahip olamayan sapýklar yok.”

Þoför, kalýn kaþlarýný kaldýrarak kýza baktý. Yaþlý bir kadýnýn dudaklarý arasýndan anlaþýlmaz bir fýsýltý döküldü. Orta yaþlý bir adam býyýklarýný burarak kýzý ve adamý süzüyordu.

Minibüstekiler sessizdi.

Kýz bir an sinirden öleceðini hissetti. Millette tepki yoktu. Yeþil gözlü adam ona doðru bir adým attý.

“Ne diyorsun be sen!” diye kükredi.

“Sen kimsin de bana sapýk diyorsun? Asýl sen in aþaðýya. Seni yalancý kaltak!”

Kýz çaresizce minibüsteki insanlara baktý. Onlarýn yardýmcý olacaðýný düþünmüþtü. Adamý yuhalayacaklar, onca erkekten biri çýkýp, adamý kendi eliyle araçtan atacaktý. Namusuna çok düþkün bir milletti bu millet. Ne olmuþtu da herkes kafasýný bir yerlere çevirmeyi, gözlerini yere dikip suskun kalmayý tercih ediyordu. Sapýk herif cesaretini onlarýn suskunluðundan alýp üstüne geliyordu.

Kýz bir anlýðýna onu unutup, insanlara döndü;

“Sizin karýnýz, kýz kardeþiniz yok mu? Kýzýnýza böyle bir þey yapýlsa, suskun mu kalacaksýnýz? Ýlla baþýnýza mý gelmeli? Bu adam beni taciz ediyor, hiçbirinizden ses çýkmýyor. Ayýp be!”

Þoför kýmýldandý. Ýftira kadar en az beþ tur daha atmasý lazýmdý. Karný açtý ve caný deli gibi sigara içmek istiyordu. Dayýlandý birden.

“Ýn kardeþim aþaðý. Ýþimiz var, gücümüz var. Þu mübarek günde baþýmýza bela olmadan in aþaðý.”

Minibüstekilerden sýzýldanmalar yükseldi. “Ayýp yahu, þu günde de yapýlacak þey mi?” dediðini duydu birisinin. “Böyle þeylerin günü de mi varmýþ?” diye düþündü kýz. Yeþil gözlü, kýza bir adým daha yaklaþtý. Yakasýna yapýþtý. Korktu kýz, hem de çok. O zaman yaþlý adam kalktý yerinden;

“Ýn aþaðý! Lafýmýz haným kýza deðil, sanaydý. Ayýp yahu! Hala buradasýn ve utanmadan hala o pis ellerini kýza sürüyorsun. Ýn, yoksa seni ben döverim!”

Yeþil gözlü geriledi. “Senden kim korkar babalýk” dercesine baktý ama diðerlerinin kýzgýn bakýþlarýný görünce sindi. Kendini dýþarý attý. Bazýlarý “pis orospu” dediðini duydular. Kýz duymadý. Geç gelen müdahaleyle rahatlayarak, farkýnda olmadan bir oh çýkýverdi dudaklarýndan. Titriyordu . Bir an önce evine dönmek arzusunu duydu.

“Ne aptallýk!” dedi. “Bu milletin duyarlý olmasýný beklemek aptallýk. Hangi ülkede yaþýyorsun kýzým sen? Kendini Avrupa’da mý zannediyorsun? Senin ülkende, bir deprem otuz bin kiþinin canýna mal oluyor. Millet o zaman tepki göstermiyor da, eline hakim olamayan bir sapýk için ne yapmalarýný bekliyordun ki zaten ? Ýnip o aþaðýlýk adamý dövmelerini mi? Dövseler ne fark edecek? Ne çözümlenecek? Hangi zihniyet þiddetle sorunlarý giderir? Hangi çaðda yaþýyoruz?”

“Ah!” dedi içinden. “Ah! Bu ülkede yaþamak bir þans mý, þanssýzlýk mý?”

Gene öfkelendi. Söylenmeye baþladý.

“Bizim yasalarýmýzda iþ yok. Ben bu herifi mahkemeye verebilir miydim þimdi? Yurt dýþýnda cesaret edemiyorlar, neden? Kadýnlarýn da, erkeklerin de haklarý yasalarca korunuyor. Yaptýrýmý aðýr. Biz de, buna uygun yasa bile yok. Her konuda herkes avaz avaz baðýrýyor. Yok “kadýn haklarý”, yok “çocuk haklarý”.

Ýnsan olabilmeyi baþarsak, insan gibi yaþasak ve saygýlý olsak, zaten bu sorunlar bu boyutlarýyla yaþanmazdý.”

Minibüs ani frenlerden birini daha yaptý. Kýz dengesini kaybedip, arkaya savruldu. Yüzünde gülmekle aðlamak arasýnda garip bir ifadeyle düþüncelere gömüldü.

“Deli oluyorum ya!” dedi kýz. “Trafiði bile kabus bu ülkenin. Yaya yolunda karþýya geçmek için dakikalarca bekliyorsun. Ne zaman ki araba gözükmüyor, o zaman yürüyorsun. O yol oraya, yayalar için konmuþ. Araba durmak zorunda. Araba duracak ve sen geçeceksin. Ne kadardý bunun cezasý Ýngiltere’de? Bir yerlerde okumuþtum. Yanlýþ hatýrlamýyorsam, bir araba yaya yolundaki bir yayaya çarparsa ve yaralanmasýna neden olursa, yüz bin pound ödemek zorunda. Ölüme sebebiyetin cezasý daha aðýr. Biz de verirler bir iki yýl, sonra salýverirler. Belki sadece göstermelik bir para cezasý alýp çýkar hödük.

Dur haksýzlýk yapma þimdi. Bir milli maç gündeme gelsin, bak bakalým kuzu kurda dönüyor mu, dönmüyor mu? Of, hem de ne ses çýkýyor o zaman . Silahlar patlýyor, kurbanlar kesiliyor.

Silahlar her vesileyle patlýyor zaten bu memlekette. Olan masumca evinde oturan ya da yanlýþlýkla balkona çýkan zavallýya oluyor. Kaç kiþi öldü kaza kurþunuyla!

Ne ülke ama... Avrupa Birliðine girmek Avrupalý olmak deðil ama biraz daha medeni olmak demek. Bize gereken de bu. Ama bu öyle bir deðiþim gerektiriyor ki çok zaman alacak. Bunca yýl neden üye olamadýk ? Yunanistan ile benim ülkem arasýnda ne fark var? Kültürüme en yakýn toplum onlar. Ýnsanlarý bile ayný görünüþte. Onlar üye. Hem de yýllardýr üye.”

Minibüs durmuþ, insanlar inmeye baþlamýþtý. Kýz þaþýrdý. Ýndi. Hala çok kýzgýndý. Cep telefonunu çýkardý ve babasýný aradý.

“Alo!” dedi babasý. Kýz, minibüsün tam karþýsýnda duruyordu.

“Alo, baba…” dedi. Sesi aðlamaklýydý þimdi.

“Araba istiyorum baba.” dedi. “Bana araba almamýz þart oldu artýk.” Sanki onun isteðiyle yarýn arabayý alabileceklermiþ gibi!

Adam þaþalamýþtý.

“Ne oldu?” diyebildi.

“Býktým artýk minibüslerde tacize uðramaktan ya. Yetti artýk!” Bir damla yaþ süzüldü gözlerinden.

“Adam herkesin içinde bana el attý ve ben ne yaptým biliyor musun?”

O sýrada minibüsten inen yeþil gözlüyle göz göze geldiler. Adam sýrýttý. Pis, iðrenç, çirkin bir sýrýtýþtý bu.

Kýz öfkeyle avaz avaz baðýrdý.

“Hiçbir þey yapamadým. HÝÇBÝR ÞEY! Adama dönüp, in aþaðý bile diyemedim. Seni rezil, pis, aþaðýlýk, sapýk diyemedim! Dönüp, bir tokat atamadým. Namussuz! diye haykýramadým. On dakika boyunca içimden söylendim. Bir kelime olsun çýkmadý boðazýmdan. Çýkmadý iþte. Çýkmadý!”

Artýk açýkça aðlýyordu. Yeþil gözlünün yaptýðýndan ziyade, kendisinin yapamadýðý gururuna dokunmuþtu. Sessiz kalmak onu yýkmýþtý. Kendini korunmasýz ve zayýf hissetmek onu öfkelendirmiþti.

Telefondaki ses sakin olmasýný, gelip onu alacaðýný söyledi.

Güldü. Ýsterik bir kahkaha fýrladý boðazýndan;

“Yok…” dedi. Derin bir nefes aldý. Toparlanmýþtý biraz.

“Hayýr, yapýlacak iþlerim var. Gelme. Eve otobüsle dönerim(!)...”

Yüzünde acý bir ifadeyle yürümeye baþladý.

Ama nedense baþýný dik tutamamýþtý bu sefer.

1999, Ýstanbul



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kayýp Þehrin Yeþil Renkli Ýnsanlarý
Ýstanbul'da Bir Düþ

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul'da Yaðmurlu Bir Gün


Nihan Koçboðan kimdir?

2006 Haziran'ýnda, 1996-1997 yýllarý arasýnda yazmýþ olduðu denemelerden oluþan, Ýstanbul'da Bir Düþ adlý kitabý yayýnlanmýþtýr. Þiir,Öykü,Deneme ve Masal aðýrlýklý yazmayý sevmektedir. Edebiyat ve Fotoðraf üzerine çalýþmalarýný devam ettirmektedir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nihan Koçboðan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.