..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan özgür doðar, ama her yaný zincire vurulmuþtur. -Rouesseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Özcan Nevres




21 Eylül 2001
Tarýmda Neden Ýlerliyemiyoruz  
Özcan Nevres
Bizm köyümüz çok fakir bir köy. Arazimiz oldukça kýt


:DCHH:
1961 yýlýnda üç yýllýk C.H.P. Menemen Gençlik Kolu yöneticiliðinden ilçe yöneticiliðine terfi etmiþ oldukça genç bir parti yöneticisiyim. Partinin hurda Landroverini benden baþka kullana bilen yok. Baþkan Asým Dönmez’den baþka bu hurda cipe binecek kimse de yok. Baþkanla birlikte Gediz boyu köyleri ziyarete çýktýk.Yanýk Köyden sonra, ikinci duraðýmýz Belen Köyü. Belenlilerin neredeyse tamamý C.H.P.li. 1950 li yýllarýn çilekeþ köylüleri, büyük konuk severlik gösterdiler bize. Köylülerden biri,
Beyler hoþ geldiniz köyümüze diye söze girdi.
Hoþ bulduk dedik ikinci kez.
Bizim köyümüz çok fakir bir köy. Arazimiz oldukça dar. Köyümüze yetmiyo. Hele Demokratlarýn döneminde neler çektik bi bilseniz? Deðil saban almak, sabanýmýzýn burun demirini deðiþtirecek demiri bile bulamýyoduk. Þimdi elhamdülillah aradýðýmýz her þey va. Va ama neye yarar. Toprak yok beyim toprak. Partilimiz konuþurken, karþýmdaki Dumanlý Daðýn neredeyse zirvesindeki Çukur Köy gözlerimde canlandý. At veya kendi sýrtlarýnda taþýdýklarý topraklarý kayalar arasýnda, uygun gördükleri yerlere döküyorlar ve o taþýma topraklarla elde ettikleri minik arazilerinde, Çukur Köyün oldukça ünlü ve belki de dünyanýn en lezzetli taze fasulyelerini yetiþtiriyorlardý. Adamýn sözünü keserek sordum,
Köyünüzün neden fakir olduðunu biliyor musunuz?
Biliyom helbet.
Neden fakir?
Daha evvel söyledim ya, arazimiz kýt.
Sen þu arkandaki antik þehire hiç gittin mi?
Lafý mý olu. Hemi de çok gittim.
Ýleride granit kayalar üzerine oyulmuþ yalaklar var. O yalaklarýn ne iþe yaradýðýný biliyor musun?
Biliyom tabi, hayvanlarý suluyola.
Ýyi ama o yalaklarýn ne yanýnda, ne de yakýnýnda su yok.
He ya doðru söylüyon. O yalaklarýn yakýnýnda su yok. Ne iþe yarýyo onlar ?
O yalaklarýn diplerinde, çevrelerinde melengiç aðaçlarýnýn piçleri var mý? Köylüler bir aðýzdan,
He va ya dediler.
Ýþte o gördüðünüz melengiç piçlerine Rumlar çitlembik aþýlamýþlardý. Çitlembik aðaçlarýnýn meyvelerini toplayýp o görmüþ olduðunuz yalaklarda ezerek, elde ettikleri çitlembik yaðýný Avrupalýlara, ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanýlmak üzere satýyorlardý ve iyi de para kazanýyorlardý. Ýþte size köyünüzü dar gelirlilikten kurtaracak bir öneri. O piçleri koruyun. Aþýlanacak duruma geldiklerinde, çitlembik ve Antep fýstýðý aþýlayýn.
Ohoooo ölme eþeðim ölme. O piçler büyüyecek, aþýlanacak, aðaç olacaklar.Senin dediðin de iþ mi yani.Köylülerin hiç birinin aklý, söylediklerime yatmadý. Oradan ola bildiðince buruk ayrýldýk.
                    ***
1966 yýlýnda Muðla’ya yerleþtim. Elektronikçilik mesleðim ile birlikte Ulus ve Demokrat Ýzmir gazetelerinin temsilciliðini de yapýyorum. Ýl Tarým Müdürü Sayýn Zeki Aktürkoðlu ile sohbet ediyoruz. On binlerce deli zeytin fidaný daðýttýðýný, birçok köyde melengiç aðaçlarýna Antep fýstýðý aþýlattýðýný, önümüzdeki yýl aþýlý zeytin fidaný daðýtacaðýný anlattý. Hem de büyük bir heyecanla. Ben,
Muðla’nýn rakým ( deniz seviyesinden yüksekliði) ve iklim bakýmýndan Kozak ile (Bergama) büyük benzerliði olduðunu, bu nedenle Kozak’ýn ünlü razaký üzümünün Muðla’da da yetiþtirile bilineceðini söyledim.
Deneriz dedi. Yanýndan ayrýldýktan sonra konuþmamýzý Ulus gazetesine haber olarak geçtim. O dönemde ne faks ne de E posta var. Ya mektupla, ya da telefonla haberi geçersin. Haberi özetleyerek telefonla geçtim. Ertesi gün yayýnlandý. O günün akþamý, mesai saati sonrasý Tarým Müdürü Zeki bey yanýma geldi.
Yaktýn beni Nevres bey, Marmara çýrasýndan beter ettin beni.
Hayýr ola müdürüm, ne oldu da yaktým sizi. Derin bir oh çekerek koltuða oturdu. Yüzünde oldukça mutlu bir ifade vardý.
Hele bir kahvelerimiz gelsin, anlatýrým. Duyafona uzandýðýmý fark edince,
Zahmet etme, ben gelirken söyledim. Kahvelerimizi içerken,
Anlat bakalým müdürüm, sizi nasýl bir ateþle yaktým.
Ulus gazetesine yazdýðýn haber yüzünden telefonlarýmýz hiç susmadý. Türkiye’nin her yanýndan aþýlý zeytin fidaný istiyorlar.
Siz de gönderin.
Nasýl gönderirim, benim etim ne butum ne ki? Çok mutluydu yanýmdan ayrýlýrken. Uzunca bir süre görüþmedik. Bir gün yine yanýma geldi.Koltuða yerleþtikten sonra,
Milas’ta beþ dönümlük bir arazide Kozak üzümü fidanlarý yetiþtirmeye baþladým. Önümüzdeki yýllarda, þarap imaline dahi elveriþli olmayan üzümlerin asmalarýnýn tümünü deðiþtirteceðim. Baþarýlar diledim kendisine. Ýleriki yýllarda, manav dükkanlarýnda gördüðüm Muðla’nýn yerli malý iyi cins üzümleri, beni hiç þaþýrtmadý.
                    ***
1983 yýlýnda Halkçý Parti Menemen Ýlçe Baþkanýyým. Partimizin Foça’da örgütü yok. Ýl Baþkanýmýz Kamuran Saðlam’ýn ricasýyla Foça’nýn dört köyünde seçim propagandasý yapacaðýz. Ýlk Geren köye gittik. Sodep’liler,
Boþuna o köye gitmeyin. O köyün tümü tak, takçý. Halkçý Partiye tek oy dahi vermezler demiþlerdi. Gerçekten bize ilgi gösteren yok. On, on iki kiþilik bir gurubun yanýna giderek selam verip oturduk. Köylerimizde konuk aðýrlamak gelenektir. Bize çay ikram etmelerine raðmen oldukça soðuktular. Ben hemen söze girdim.
Arkadaþlar, ben Halkçý Parti Menemen ilçe baþkanýyým. Foça’da örgütlenemediðimiz için biz geldik. Ben sizlerden oy istemekten ziyade, sizlerle dertleþmeye geldim. Sizin köyünüz tarýmcý ve hayvancý. Ben de tarýmla uðraþýyorum. Benim de sizler gibi su sorunum var. Susuzluktan sebzeler kuruyor. Meyveler dallarýnda buruþuyor. Kanal ve kanalet bakýmý bahane edilerek sular erkenden kesiliyor. Biz iktidar olursak kanallarý yaz kýþ akýtacaðýz. Biri
Abe sen ne sülersin? Gediz’de yok iki parmak sucaz, sen hangi kanalý akýtacaksýn dedi.
Gediz’de iki parmak su olmaya bilir. Ama barajdan su býrakýlýrsa sebze ve meyve bahçelerine yetecek kadar su akýtýla bilir.
Boþ versene be agam, olmaz o senin dediðin. Ýnce dalan biri ayaða fýrladý. Kaptýðý sandalyeyi konuþanýn kafasýna indirdi, indirecek.
Abe sen ne konuþursun. Sende para var, çýkartmýþsýn yüz elli metreden suyu konuþursun. Var mý bende yüz elli metreden su çýkartacak para? Býrak o iki parmak suyu aksýn. O iki parmak su yeter bize. Konuþan gitmek üzere kalktýðýnda, onunla birlikte beþ, altý kiþi daha kalktý. Eyvah diye geçirdim içimden, sap gibi ortada kaldýk. Gidenlerin diðer kahve hanelerdekilere geliþimizi haber vermek için gittiklerini nereden bilirdik. Ýnce dalan adam ha bire söyleniyordu. O sýrada diðer kahve hanelerden guruplar halinde insanlar gelmeye baþladý. Bir çoðu da sandalyeleri ile birlikte geliyordu. O ince dalan adam,
Baþkan kusura bakma, o adam para babasý. Fakirin halinden anlamaz. Hele þu gelenler bir yerleþsinler, baþtan baþlat konuþmaný dedi. Bekledik. Ortalýk durulunca ilk söylediklerimi yineleyerek konuþmama devam ettim. Kýþ sulamalarýnýn yararlarýný anlattým. Hayvancýlýkta, sütle yem fiyatlarýnýn baþa baþ gittiðini, oysa bir kilo yemden bir litre süt alýnamayacaðýn söyledim. Bir çoklarý sorunlarýný dile getirdiler. Nede olsa tarýmcý ve hayvancý bir ailenin çocuðuyum. Ýyi anlaþtým köylülerle. Çok samimi bir hava içerisinde uðurlandýk. Tek oy alamazsýnýz dedikleri köyün yaklaþýk üçte ikisinin oylarýný almýþtýk.
                    ***
Kozbeyli’deyiz. Demokrat Parti döneminin firesiz C.H.P.li köylüleri nedense bize karþý çok soðuk. Geçmiþte C.H.P. yöneticiliðim dönemimden beni tanýyanlarýn gayretleriyle, kahve hane iyice dolmuþ. Yöreyi çok iyi tanýmanýn avantajý çok büyük. Tarýmda ve hayvancýlýkta nasýl kalkýna bileceðimizi anlatýyorum. Ýyi tanýdýðým Deli Yusuf ( aslýnda onun adý Yusuf deðil ama, ben öyle diyeyim.) ayaða kalkýp,
Baþkan sen çok iyi þeyler söylüyorsun ama, bunlarýn kaynaðý nerede diye sordu. Etraftan sesler yükselmeye baþladý.
Baþkan dinleme onu, o delidir. Dedim ya Deli Yusuf’u çok iyi tanýyordum. Elinde defter ve kalem, durmadan hayali kiþilere mektup yazan ve kimseye zararý olmayan biri. Yine tanýdýðýmý belli etmeden sordum?
Bu arkadaþýmýz her türlü özlük hakký elinden alýnmýþ, raporlu bir deli mi? Yoksa her þeye raðmen oyunu kullanan biri mi?
Oy kullanýyor.
O halde býrakýn ne istiyorsa sorsun.
Demin soru soran arkadaþýmýz, lütfen ayaða kalkar mýsýnýz?
Kalktým baþkaným.
Nerelisin?
Foçalýyým.
Doðma büyüme mi Foçalýsýn?
Evet baþkaným ben bu köyde doðdum ve büyüdüm.
O halde ben size bazý þeyler sora bilir miyim?
Tabi, sor baþkaným.
Bir zamanlar dünyanýn en iyi salebi nerede yetiþiyordu?
Bilemem baþkaným.
Peki siz nasýl bir Foçalýsýnýz ki bir zamanlar dünyanýn en iyi salebinin Foça’da yetiþtiðinden haberiniz yok. Peki Çeþme’den baþka, sakýz aðacýnýn Foça’da da yetiþtiðini biliyor musunuz. Etraftan sesler,
Bilmiyoruz baþkaným.
Peki sizler bu daðlarý gezdiniz mi?
Çooook gezdik baþkaným.
O daðlarda deli asmalarla karþýlaþtýnýz mý?
Her tarafta dolu var baþkaným.
Tarihin babasý Heredot der ki: ‘Ege öyle bir belde ki, onun daðlarýndan yað, ovalarýndan bal akar ve o beldede on sekiz milyon insan refah içerisinde yaþar’ Þimdi soruyorum sizlere, nerede o daðlardan akan yaðlar, þu zeytinliklerin hepsi Rumlardan kalma, aralarýnda bizim dikip yetiþtirdiklerimiz var mý? Nerede o ovalardan akan ballar. Bir zamanlar Tüm Foça’nýn her yeri bað ve zeytinlikti. Kesilenlerin, kuruyanlarýn ve yok olanlarýnýn yerine yenilerini diktik mi?
Abovvv dediler. Bu baþkan köyümüzü de Foça’yý da bizden iyi biliyo len. Konuþmama devam ettim.
Biz iktidara gelirsek, tarýma gereken önemi vereceðiz. Dünyanýn yarýsý açlýk sýnýrýnda yaþarken, ürettiklerimizi, yöneticilerin basiretsizliði nedeniyle satamamýþýz. Tarým geriledikçe gerilemiþ. Biz bu kötü gidiþi tersine çevireceðiz. Alýnacak köklü tedbirlerle ürettiklerimizi dýþ ülkelere satacaðýz. Ürettiklerimiz iyi para ettikçe üretimi arttýracaðýz. Yine daðlarýmýzdan yað ovalarýmýzdan bal akar hale gelecektir.
Kozbeyli köyünden büyük bir sevgiyle uðurlandýk.
Bir ütopya mýydý benim o köyde anlattýklarým? Gerçekleþtirilmesi olanaksýz hayaller deðildi o anlattýklarým. Tarýma gereken önem verilirse neden olmasýn? Rumlar daðlarda zeytinlikleri ve baðlarý nasýl yetiþtirmiþlerdi. Testi boldu o dönemde. Sakat çýkan testiler zeytin fidanýnýn yanýna gömülüp doldurulurdu. Testiden terleyen veya çatlaðýndan sýzan su, fidaný yaz boyunca yaz aylarýnýn kuraklýðýndan korurdu. Ýlk üç senedir fidanýn sýkýntýsý. Ýlk üç seneyi atlattý mý, gereksinimini duyduðu suyu kendisi bulur. Peynir ve yað tenekeleri çöplüklerde heder olup gidiyor. O tenekelerin dip, yan tarafýna açýlacak çok ince bir delikten sonra fidanýn yanýna gömülüp su doldurulsa, yaz boyunca fidana hayat verir.
Kayýn pederimin mezarýna dikmek üzere yaz ortasýnda selvi fidaný almýþtým. Kayýn validem,
Ne yapmaya aldýn bunu. Hiç bu mevsimde dikilen fidan tutar mý dedi.
Tutar dedim.
Oðlum tutmaz, delimin sen. Yaz ortasýnda fidan dikildiðini nerede gördün.
Ben tuttururum. Hemen komþu bakkala gidip atmak için hazýrladýðý büyük tenekelerden birini aldým. Ýnce bir çiviyle dibine yakýn bir yerden incecik bir delik açtým. Tenekeyi fidaný arabaya koyduktan sonra arabaya doluþup mezarlýða gittik. Mezarlýktaki bir iþçiye tenekenin gömüleceði derinlikte geniþ bir çukur açtýrýp, önce fidaný yerleþtirdik. Tenekedeki deliði fidana denk gelecek þekilde gömdük. Topraðý bol suyla suladýktan sonra tenekeyi aðzýna kadar doldurdum. O tutmaz dedikleri fidan, þimdi kocaman bir aðaç oldu.
Çoban isterse, tekeden süt saðar derler. Eðer insan isterse o çýplak daðlarda üzümde yetiþtirir zeytinde, ormanda. Üretici ovada hem de suyun baþýnda ürettiðini satamýyorsa, daðlarda neye uðraþsýn?
Türkiye’mizin her bölgesindeki topraklar tarýma elveriþlidir. Tarýmýn geliþmesi için, üretilenlerin deðerinde satýlmasý gerekir. Hele þu seracýlýk yok mu? Ýþlemeye deðmez diye önemsenmeyen küçücük arazi parçalarý sahiplerini ihya eder.Bugün Baðarasý, Bucak mevkiinden geçerken, gözüme iliþen çiçek seralarý umutlandýrdý beni. Olacak bu iþ dedim kendi kendime. Yeter ki devlet ürettiklerimizi yurt dýþýna sata bilme becerisini göstere bilsin. Zira ülkemiz öylesine büyük ki, ürettiklerimizi iç piyasada tüketmemiz olasý deðil.
                                        Özcan Nevres


.










Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhabbet Kuþlarý Nasýl Üretilir
Baðýmsýz Aday Deli Osman
Dilinin Belasý
Terör ve Geleceðimiz
Hayvan Severlikteki Tezatlar
Aþýrýlýðýn Sonu
Sefalet Podyumda
Hormonsuz Gýda
Yaþadýklarýmýzdan
Tarýmda Gerilemenin Nedenleri

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Onu Ölesiye Sevmiþti
Severek Ayrılalım
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
Mustafa Efe
Bir Zamanlar Ben De Politikacýydým
Neden Terk Ettin
Güz Gülleri Gibi
O Yalancının Biriydi
Aþk Bu Mudur
Ölümüne Aşk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.