“Sorumlu adanmýþ” tanýmý, egemenlerin payandasýna ram olmamýþ, Batý'nýn beklentisi olan ve kendine hizmet etmekten kaçýnmayan "Entellektüel" ve "Geleneksel Doðulu saray Mollalarý" karakterlerine karþý "evrensel Ýslami deðerleri" ki bu deðerler " Vahdet" ve "Tevhid'den" ayrý düþünülemez, kiþisel ve toplumsal sorumluluk bilinciyle, adalet ve hürriyeti kuþanmýþ, varlýðýný ve hayatýný bu deðerler uðruna mücadele alanýna sürmüþ gerçek bir mücahid insanýn portresini yaratan ve yansýtandýr.

Sorumlu adanmýþ:

''Yüzeysel'' ve ''þiþirme'' oluþumlardan uzak, sembolik, akademik ve kültürel deðerler bataklýðýna saplanmadan, kalýcý (ilahi) ve olgun (Kamil) deðerler manzumesine adanmýþ, ilgi çekmenin ötesinde ilginç olaný baþarmanýn kazanýmlarýna gönül verebilme algýsýna sahip olmuþ kiþiliktir.

Sorumlu adanmýþ:

“Sürekli devrim” bilincinin, sýnýfsal bir tabakaya ait olmadýðýný, her müslümanýn tabi'i bir hakký ve hakký olduðu kadar sorumluluk alanýna giren, deðilse en erken süreçte aday olmaya, kendi adýna sorumluklarýný yerine getirendir.

Sorumlu adanmýþ:

Objeler dünyasýndaki deðerlerin, dolaylý-dolaysýz insana ait içsel dünyayý deðersizleþtirdiðini bilendir. Emek eþittir metanýn dönüþümünden önce, dönüþüm için gerekli olan fikirlerin üretimidir.

Yalnýz meta üretmeyi düþünen fikir, kendi sahasýnda deðer kabul edilse de asýl muhtevada Ýlahi insaný eðitmeye yeterli olmadýðýndan deðer bulmamasý gereken fikirdir.

Üretilen fikirler, kiþioðlunun içdünyasýnda var olan bilginin yeniden biçimlenmesini zorunlu kýlmalýdýr. Baþka bir ifade ile içte var olan fay hatlarýnýn harekete geçip, enerjisini dýþa aktarýp boþaltan(topluma aktaran), zorunlu etkileþmeyi birlikte getiren bir bilgi olmalýdýr.

Sýnýf mücadelesi; ezenle ezilenden öteye, daha büyük bir evrim geçirmeli ki kitlesel(evrensel) adalet için mevcut sýnýf mücadelesi, '' doðru(semavi) bilginin yerli yerinde kullanýlmasý'' ve bunun kaçýnýlmaz sonucu olan hedeften sapmamak ve kendine yeniden bir güzergah belirleyebilmesidir!..

Öze dönüþ:

''Öze dönüþ'' mutlak deðerlerin asýl kaynaðýna(ilahi öðretiler ve öðretilerin koruyucularý) dönüþ demekse, yeni bir bakýþ ve görüþ açýsý kazanmýþ, Tradesyonel(geleneksel) yaklaþýmdan uzak, Statükocu tavýrlardan sýyrýlmýþ, zeki kavrayýþ ve bilgiye dayalý yeni bir diriliþ ve sosyal yaþam gerekliliklerini bünyesinde barýndýran Ýslam'a dönüþ olarak algýlanma sorumluluðunu getirmelidir.

Bu eleþtirel tablo içinde ''ezberleri bozan'', Tevhid, Nübuvvet, Adalet ve Hürriyet temelinde yükselen devrimci nefhanýn (ki bu nefhanýn kendisine ait bir kutsallýðý var) teori ve pratiðini birleþtiriciliði ile þu ana kadar yaþanan ''sürekli kýrýlmalarýn" onarýmýna anlamlý bir katký saðlayacaðý, aþama, aþama netleþme zorunluluðunu da beraberinde getireceðini, nihai hedefte ise...

Hedefin kendine has yörüngesine oturmasý ile birlikte, bu zamana kadar alýnan geri dönüþümler ''ezberi bozma (yeni mesaj)'ýn'' ne kadar anlamlý olduðunu açýklayabilir.

Ezber bozmak:

''Salt fikri mücadele verenler'' ve ''rahatý yerinde olanlar'' için, bu dönüþüm belkide bir hobi olmaktan öte bir þey deðildir!

Düþüncenin doruklarýna ulaþmak, mutlaka taþlý ve dikenli yollardan geçmeyi zorunlu kýlar.

Ne var ki; ''Düþünce'nin özünü de ''Tarih Kitaplarý''nýn tozlu sayfalarýnda aramaktan ziyade kiþioðlunun kendi iç dünyasýnda aramasý gerektiði kaçýnýlmaz hakikattýr...

Hem mücadeleleri þehirlerin görkemli saraylarýnda deðil, belki de ara sokaklardaki kuytu, küflü, nemli, baþkalarýnca (fildiþi kulelerde oturanlar) varoþ kabul edilen yerlerde aramak gerekir!

Þunu da eklemek gerekir ki, Özgür yarýnlara özlem duyan yürekler, kendilerinde bulduklarý dinamiklik ve imkanlarý nisbetinde katkýda bulunmalýlar.

Sürekli devrim bilincinin zorluðu ve zorunluluðuyla birlikte ''statükoya karþý'' koyabilen özgür hareketlerin yeterli bilinç düzeyine eriþmediði takdirde, göreceli dönüþümlerin ''Devrimci Ýslam''a katkýsý kendini sorgudan kurtarabilir iddiasýnda kimse bulunmamalý.

Kaldý ki devrimler, kendini zorunlu olarak kaþrýya tehlike ve tehdit sunarken, devrimin kendiside karþýnýn saldýrý tehlikesinden kurtulamaz. Olgunun kendisi parçadan bütüne (evrensel) doðru yol alýrken, parçanýn kendisi bütünle almasý gerekeni, süreç (zaman) sonrasý bütünün kemaletini kendisinde bulacaktýr.

Bu konuda ki son tümce: ''Dinamik Ýslam ekolü'' nün öncü kadro konumundaki bireylerin yeni çýkýþlarý (ki bu çýkýþ kendi kýstaslarýný miheng kabulüne getirtirir), daha saðlýklý tahlillerin gerekliliðine duyulan ihtiyaç, tavsiye olmanýn ötesinde, ''olmazsa olmaz'' aþamasýna getirmiþtir. Tavýný almýþ demiri döven usta gibi, zaanatkarlýðýn zerafetini ürettiðine yansýtandýr.

Muhammed CAN -Frankfurt