Sevginin bulunmadýðý yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Düþüncelerinin ne kadar karþýsýnda olursam olayým, hatta nefret edeyim, her zaman devlet gücünün ve her türlü örgütlenmenin yazara, gazeteciye saldýrmasýna karþý çýktým. Her zaman, bu saldýrýlarda sevinenlerden tepki gördüm. Herkes kendi meþrebine uymayanýn cezalandýrýlmasýndan hoþnuttu. Anlayacaðýnýz, her zamanki gibi ne Ýsa’ya ne Musa’ya yaranamama durumu… Neyse ki birilerine yaranma gibi bir derdim olmadý da sýkýntý çekmedim bu yönden. Dahasý böyle durumlarda yalnýzlýðýmdan, azýnlýkta olmaktan haz almayý öðretti yaþam. Ýyice gerilere gitmeyelim. Osmanlýdan Cumhuriyete, cumhuriyetin kuruluþundan bu yana okuyan, araþtýran, sisteme þu yana bu yönden eleþtiri getiren nice insanla dolup taþtý bu ülkenin zindanlarý. Sürgün, iþkence, kodes, kurþun, faili meçhul yazgýlarý oldu her zaman. Þu son on iki yýllýk dönemin, bu yönden diðerlerinden farklý bir yaný var. Saflar hiç bu kadar karýþmamýþ, insanlarýn doðrularý hiç bu kadar alabora olmamýþtý. Kimin nerede saf tutacaðý konusunda hiç bu kadar þaþkýnlaþýlmamýþtý. Ortak olan yan, baskýlar karþýsýnda çoðunluðun hemen korkup sinmesiydi galiba. Ama rýza ile sinme, zorbalýða gönüllüce alkýþ tutma da hiçbir zaman bu boyutta olmamýþtý. Bunda din ticaretiyle yayýlan sindirme ve korkunun etkisi olduðunu düþünüyorum. Bu yazý, yalnýzca son on yýldaki baskýlarý ve baskýlar karþýsýndaki tavrý anýmsamak için yazýlýyor. Ola ki geleceðe bir minik ýþýk tutar umuduyla. Elif Þafak, Orhan Pamuk kitaplarý, düþünceleri nedeniyle mahkemelerde sürünüyorlardý. (Hemen belirteyim, Pamuk ve Þafak hoþlandýðým yazarlardan deðildir. Sanata, edebiyata deðil de kendilerine yatýrým için yazanlardandýr bana göre. Ama ne fark eder ki…) Türk þovenizmi ayaða kalktý. Kemal Kerinçsiz ve þürekâsý mahkeme önlerine yýðýlýp yazarlarý protesto ettiler. Ayný protestoyu yine mahkemeye düþen Hrant Dink’in masum yazýsý için yaptýlar, sonunda Hrant’ýn katledilmesiyle muratlarýna erdiler. Sonra kendileri Ergenekon Davasýndan yargýlandýlar. Yazarlarýn, gazetecilerin yargýlanmasýna ve düþünce özgürlüðüne karþý bu eylemleri kýnadýðýmýzda, yanlýþ bulduðumuzda ne satýlmýþlýðýmýz ne de Ermeniliðimiz kaldý. 2007 seçimlerinden alýnan güçle muhalif gazetecilerin tutuklanmalarý geldi. Ardýndan yine tüm muhalefeti sindirmenin yolunu açan Ergenekon, Balyoz, KCK davalarý ve diðer düzmece davalar… “Kurunun yanýnda yaþ da yanar” denir ya… Bunlar, azýcýk kurunun yanýnda pek çok yaþý yakmayý becerdiler. Gerçek amacýn tüm renkleriyle tüm muhalefeti sindirmek olduðunu yazdýk, söyledik. Kürt þovenizminin ardýna takýlanlarla ve Türk þovenizmini savunanlar “Vay KCK ile Balyoz’u Ergenekon’u nasýl ayný kefeye koyarsýn.” diye hep birlikte kýyameti koparttýlar. Ayný tepkiler, gazetecilerin tümünü sahiplendiðimizde de oldu. Mustafa BalBay, Nedim Þener, Ahmet Þýk, Tuncay Özkan ve KCK davasýndan Ragýp Zarakoðlu, Büþra Ersanlý ve daha pek çok gazeteci hapsi boyluyordu. Biz hepsini savunduk, hepsi ben’dim, hepsi biz’dik. Çünkü tüm suçlarý yazmaktý, konuþmaktý. Beðensek de beðenmesek de okuma, öðrenme hakkýmýzdý gasp edilen. Hayda!... Ayný anda hem Türk ýrkçýsý, faþisti hem de Kürt ýrkçýsý, bölücü oluverdik. Her milliyetçiliðin, aslýnda düþmanmýþ gibi görünen kardeþler olduðunu, birbirini kýþkýrtarak büyüdüðünü, düþmanlaþtýrdýðýný egemenlerin ekmeðine yað sürdüðünü anlatamadýk gitti. Herkesin kendi milliyetçiliði diðerinden üstünmüþ, üstün olmalýymýþ, biz de birinden yana saf tutmalýymýþýz. Herkes kendi tarafý için özgürlük kampanyalarý düzenliyordu. “Hepiniz birleþin, düþünce, basýn özgürlüðü için birleþin, herkes derdini anlatabilsin” dedik, “Elmalarla armutlar toplanmaz” dendi. ( http://blog.milliyet.com.tr/ben-balbay-im--tuncay-im--nedim-im--ahmet-im--kucuk-um--zarakoglu-ve-busra-yim---/Blog/?BlogNo=332549) Þimdi , bütün bu baský ve zorbalýðý el ele kol kola, kardeþ kardeþ yürüten ama sýra babadan kalma mallarýn paylaþýmýna gelince kanlý býçaklý olan kardeþlerin durumuna benzeyen bir noktaya gelindi. Neymiþ efendim, birlikte düþmana karþý savaþýrken, diðeri etrafý yaðmalamýþ, soymuþ soðana çevirmiþ. “Hep bana hep bana, her þey bana” demiþ. Diðeri maðdur oluvermiþ, paylaþýmda ve tahakkümde dýþlandýðý için tüm soygunu, talaný ifþa edip konu komþuya rezil etmiþ kardeþini. Kardeþler kanlý býçaklý þimdi… Güçlü olan diðerini tepeliyor. Kendi suçunu örtmek için tüm suçlarý diðerine yüklüyor, kendini aklamaya uðraþýyor. Gözünü kýrpmadan kardeþinin boðazýný kesenler, çalýnýp çýrpýlan malýna mülküne, özgürlüðüne sahip çýkmaya çalýþana neler yapmaz? Ýþte bu nedenle biz, sesi soluðu kesilmek istenen herkese bu koþullarda sahip çýkmak zorundayýz. Ýçimizden gelmese de cemaate bile. Öncelikle düþünce ve düþünceyi yayma özgürlüðüne sahip çýkmalýyýz. Siyasi dille söyleyecek olursak, olan bitenin adý FAÞÝZMDÝR dostlar, FAÞÝZM! FAÞÝZM, despotizm, en ufak bir muhalefete tahammül etmez, hepsini yok etmek ister. Zorbalýk arttýkça suçlarý artar; suçlarý arttýkça korkularý kabarýr; korkular kabardýkça zorbalýk atar da artar. Karþýsýna kim çýkarsa ezer geçer. Ta ki çok güçlü, birleþik bir muhalefet karþýsýna dikilinceye kadar. Yoksa bu bir kýsýr döngüdür, sürüp gider. Bunun adý FAÞÝZMdir dostlar, FAÞÝZM! Her zaman askeri üniformayla gelmez FAÞÝZM ve rengi her zaman siyah deðildir. Sivil giyinebilir ve rengi yeþil de olabilir. NOT: Konuyla ilgili daha önce yazýlmýþ bazý yazýlarýmýn linkleri: http://blog.milliyet.com.tr/iceri-alinan-gazeteci-sayisi-altmis- olmus-ben-bu-filmi-cok-gordum/Blog/?BlogNo=313884 http://blog.milliyet.com.tr/yazarin--kitabin-cilesi-ve-okurun-cigligi/Blog/?BlogNo=312416 14.12.2014 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |