..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar > Vildan Sevil




8 Aralýk 2014
1968 Devrimci Eðitim Þurasý  
“Bizim bazý sýkýntýlarýmýz var hâlâ. Bu sýkýntýlarý anaokulundan baþlayarak bir hayat tarzý sunarak yeneceðiz”

Vildan Sevil


7 Temmuz gecesi þehrin elektrikleri kesildi. O zaman da trafolara kediler mi giriyordu bilmiyoruz ama kimse "Kediler girdi" dememiþti. Tarihimizde pek sýk boy gösteren tekinsiz güçler, iki camiyi ve Ýmam Hatip Okulunu bombaladý. Elektrikler geldi, fýsýltý gazetesi satýþa hemen satýþa sunuldu: Komünist öðretmenler bombalamýþtý. 8 Temmuz sabahý, kongrenin yapýlacaðý Alemdar Sinemasý'nda yapýlan aramada, koltuklarýn altýnda benzin dolu þiþeler bulundu. Fakir Baykurt'un açýþ konuþmasýný yaptýðý sýralarda, imam hatipli öðrenciler ve esnafýn baþýný çektiði 10 000 kiþilik bir güruh, tekbir getirerek sinemaya saldýrdý.


:ABEB:
Zaman akýp gidiyor. Ýnsanlýðýn, özgürlüðe, barýþa, adalete kavuþmasý için mücadele eden kaç nesli öðüte öðüte akýp gidiyor.

Yýl 1968

Öðrencilik henüz bitmiþ, herbirimiz ülkenin dört bir yanýna, atandýðýmýz yerlere gitme, yerleþme, öðretmenliðe ilk adýmýmýzý atma telaþýndaydýk.

Amerika’yý etkisi altýna alan 1968 öðrenci hareketleri ülkemize de yansýmýþtý.

Ülkemizdeki öðrenci hareketleri, ülkenin içinde bulunduðu koþullardan kaynaklanan sorunlara yönelikti. Yürüyüþler, mitingler, üniversite iþgalleri, boykotlar...

Emperyalizme ve onun ülkemize iyice nüfuz etme giriþimlerine karþý, özgür ve demokratik bir eðitim isteminin yaný sýra "Baðýmsýz Türkiye, Kahrolsun Amerika, Amerika defol, Milli petrol, Ortak Pazar'a hayýr" sloganlarýný haykýrýyorduk. Öylesine coþkulu, öylesine öfkeliydik ki kimimizin düðününde, nikâhýnda bile gelin ve damat, katýlan arkadaþlar, bu sloganlarýn yazýldýðý pullarý yakalarýnda bir karanfil gibi taþýrdý. Salon giriþinde, iki arkadaþ ellerinde pullar ve toplu iðnelerle karþýlardý davetlileri.

Ülkemize sahip çýkýyorduk, adil ve özgür bir gelecek istemini her yer ve koþulda halka anlatmak baþlýca görevimizdi.

Öðretmen mücadelesiyle öðrencilik yýllarýmýzda tanýþtýk. Ankara'da öðrenciyken Türkiye Öðretmenler Sendikasý'nýn (TÖS) etkinliklerine katýlýr, genel merkezine gidip gelirdik. Mezun olunca da öðrencilikteki mücadelemiz TÖS'te devam etti.

Türkiye Öðretmenler Sendikasý (TÖS)

TÖS, 1965'te, grev hakký olmayan ilk memur sendikasý olarak kurulmuþtu. 1968'te Türkiye Öðretmen Dernekleri Milli Federasyon'u (TÖDMF) ile birleþerek öðretmenlerin büyük çoðunluðunu bünyesinde toplayan, eðitim sorunlarýnýn ülke sorunlarýndan baðýmsýz ele alýnamayacaðýný savunan güçlü bir kuruluþ haline gelmiþti.

TÖS, 1971'de 12 Mart askeri darbesiyle kapatýldýðýnda 535 þubesi, 72 000 üyesi vardý.

Yurt sorunlarýna bakýþta öðretmenlerin istemiyle öðrencilerin istemi birbiriyle çakýþýyordu. Ayný yýllarda DÝSK'in öncülüðündeki iþçi hareketiyle de yakýnlaþma oluþmuþtu.

Türkiye'de, giderek güçlenen geniþ bir halk hareketinin temeli atýlýyordu. 12 Mart 1971 Askeri Darbesi, bu temeli yýkmak için yapýldý. Pek çok öðrenci, öðretmen, iþçi çeþitli cezalarýn yanýsýra iþkencelerden geçti, hapisanelerde yattý ve en acýsý da ülkenin en yiðit, en parlak, en cesur gençleri idam sehpalarýnda, iþkencelerde, kýrsallarda katledildi.

Devrimci Eðitim Þurasý

TÖS'nýn ilk büyük etkinliði, 1968 Eylül ayýnda Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn (MEB) döt yýlda bir topladýðý resmi Eðitim Þuralarý'na karþý devrimci demokrat bir eðitim þurasý toplamak oldu.

Þuranýn amacý, özellikle 1950'den sonra devletin yönetimine iyice sýzarak ekonomiyi, politikayý, devletin her kurumunu ve hayatýn her alanýný kendi çýkarlarý doðrultusunda biçimlendirmeye kalkan ABD emperyalizmine karþý, ülkemiz koþullarýna uygun, emekçi halkýn yararýna, baðýmsýz, devrimci, demokrat, sosyalizmi hedefleyen bir eðitim sistemini oluþturmak, geliþtirmekti. Dayatýlan bu politikalar, feodal yapýnýn çözülmesini, ekonominin geliþmesini engelliyor, dayanacaðý politik ve ideolojik güç olarak da dinsel gericiliði, ýrkçýlýðý, þovenizmi besliyordu.

Eðitim alanýnda ise ikili anlaþmalar çerçevesinde yapýlan Fulbright Antlaþmasý gereðince ABD'li üyelerine son karar hakký tanýyan ortak bir eðitim komisyonu kurulmuþtu. Bu anlaþma, hem ülkemizden dýþarýya beyin göçünün yolunu açýyor hem de ders kitaplarý ve programlarýnýn ABD isteðine göre düzenlenmesine, CÝA'ya adam devþirilmesine kadar pek çok çalýþmaya olanak tanýyordu.

1924'te medreselerin kapatýlmasý ve yapýlan yeni düzenlemelerle, dini, yobazlýðýn pençelerinden kurtarmak amacýyla kurulan az sayýdaki Ýmam Hatip Okullarýnýn sonradan çoðaltýlmasý ve Yüksek Ýslam Enstitüleri ve bunlarýn yavaþ yavaþ yobazlýðýn denetimine sokulmasý bu projeler kapsamýnda gerçekleþtirildi. 1950'lerden pek yakýn zamana kadar eðitim politikalarýna yön veren bu uzmanlar, bugün tüm okullarýn Ýmam Hatip Okulu'na dönüþtürülmesi, eðitimin tümden dinselleþtirilmesi, Sünni Ýslam’ýn hizmetine sokulmasý projelerinde de yer alýyorlar mý, bilmiyorum. Küresel akýl ve ona teslimiyet bugünlere getirdi, önü alýnmazsa daha gerilere götüreceðe benziyor.

Ýþte Devrimci Eðitim Þurasý, bu koþullarda toplandý ve belli baþlý þu saptamalarý yaptý:

. Eðitim düzenimiz, ülke üretimini artýrmak ve Türkiye halkýný bilinçlendirme yerine zenginler için tüketici ve kitleler için uyutucu bir yapýya oturtulmaktadýr.

.Eðitim düzeni, ayni zamanda ýrk, din, dil ve bölgeler arasýndaki eþitsizlik ile kadýn – erkek ayýrýmýnýn haksýz sonuçlarýný ortadan kaldýracak nitelikte deðildir.

.Ülke çýkarlarýna yönelmeyen bu düzen eðitimin temeli olan öðretmene ve öðrenciye ulusumuza yararlý olacak yaratýcý ve geliþtirici ortamý saðlayamaz. Bunu saðlamak için çaba gösteren öðretmen ve öðrencilere yapýlan aðýr baskýlar bunun en belirgin örneðidir. Bu düzen Anayasa’da öngörülen araþtýrma, öðretme ve öðrenme özgürlüðünü önleyen, bilgiyi sýnýrlandýran ve öðretmeni, öðrenciyi, aydýný ülke sorunlarýna yönelmekten uzaklaþtýran ters bir düzendir. Bu düzen aydýnlarýn sömürücülere uþak haline gelmesi ve halka karþý dönmesi için her türlü olanaklarý kullanan bir düzendir.

.Halkýn siyasal bilinçlenmesi için gösterilecek çabalarda üzerinde durulan önemli bir konu da “Din” sorunu olmuþtur. Bu konudaki uzun tartýþmalar dinle ilgili bilimsel davranýþýn saptanmasýný saðlamýþtýr: Devrimci güçler kiþilerin dinsel inançlarýna ve kutsal yerlere saygýlýdýr. Bunun sonucu olarak, Türk halkýnýn dinsel inançlarýnýn bu sömürü düzenini sürdürmek için âlet edilmesine de karþý çýkmaktadýrlar. Devrimci güçler, Türkiye’deki ekonomik ve siyasal çeliþkinin niteliðini saklamak üzere ilerici güçleri halkýn dinsel inançlarýna karþý gösterme ve dinsel inancý saðcýlýkla özleþtirme çabalanndaki aldatmayý da ortaya çýkarmýþlardýr. Devrimcilerin karþýsýnda olan “Sað” bugünkü sömürü düzeninin egemen sýnýflarý, dýþa baðlý iþbirlikçi kapitalistler, toprak aðalan ve bunlarý yöneten emperyalist güçlerdir. Gerçek gerici bugün sömürülmekte olan dinine baðlý yurttaþýmýz deðil, bu bozuk düzenin deðiþmesini istemeyen kimselerdir

.Devrimci eðitim örgütlerinin bugün yüklenmeleri gerekli bir baþka görev daha vardýr. Bu ana görev eðitimde Anayasa ilkelerine, ülke çýkarlarýna, baðýmsýzlýða ve kiþi onuruna aykýrý uygulamalarý önlemek, bunlara karþý direnme görevidir. Çocuklarýmýzýn bu temel ilkelere aykýrý çað dýþý koþullar altýnda yetiþtirilerek bir azýnlýðýn bulanýk emellerine araç edilmesini önlemek Türk eðitimcilerinin görevidir.

.Devrimci Eðitim Þûrasinda saptanan eðitim ilkelerine ve amaçlarýna uygun eðitim kurumlan olan Köy Enstitüleri uygulamasýndan da yararlanmak gerektiði sonucuna varýlmýþtýr.

Þura, Can Yücel'in yazýp kapanýþta hep bir aðýzdan okunan þu antla sona erdi:

“Türküm, doðruyum, devrimciyim,
Yasam iç ve dýþ düþmaný dýþarý atmak,
Yurdumu tez elden kalkýndýrmaktýr…
Ülküm iþçiye iþ,
Köylüye toprak,
Bebeye süt,
Yavruya ekmek ve kitap,
Gence gelecek saðlamaktýr…
Varlýðým ulusal kurtuluþumuza ve baðýmsýzlýðýmýza armaðan olsun…”

Büyük Eðitim Yürüyüþü

Devrimci Eðitim Þurasý' nýn ardýndan, TÖS bu saptamalar ýþýðýnda istemlerini dile getirmek için 1969 Þubat'ýnda Ankara'da 30 000 öðretmenin katýldýðý Büyük Eðitim Yürüyüþü'nü düzenledi.Yürüyüþe damgasýný vuran pankart ve sloganlar þunlardý:

.Hak dedik hukuk dedik, Validen tokat yedik
.Özel sektöre destek, öðretmene köstek
.Beylere servet için, köylüye ahret için okul
.Zenginin çocuðu kolejlerde, yoksulun çocuðu ne olacak?
.Bakanýn yükü çokmuþ, kýyým olmasa iþi yokmuþ
.Yabancý bursu, çocuklarýmýza pusu
.Ayný iþe farklý para, yüreklerimize yara
.Artýk tak dedi”, “
.Nutuk deðil hukuk
.Danýþtay’a ne zaman kýyacaksýnýz?
.Pazarda biber tuz, öðretmen daha ucuz
.Sür sürgünü, vur vurgunu
.Öðretmen kýyýmý pasifikasyona döndü
.Bu maaþla kepek yesen yetmez
.Tam baðýmsýz Türkiye, halka dönük eðitim
.Ýþçi Üniversitesi istiyoruz.

Öðretmenler Yakýlmak isteniyor

Öðretmen hareketindeki bu geliþmeler sonucu pek çok öðretmen ceza aldý, sürgüne uðradý ama asýl büyük saldýrý 1969 Temmuz ayýnda, Kayseri'de toplanan genel kurulda yaþandý ve tarihe "Kayseri Olaylarý" olarak geçti.

7 Temmuz gecesi þehrin elektrikleri kesildi. O zaman da trafolara kediler mi giriyordu bilmiyoruz ama kimse "Kediler girdi" dememiþti. Tarihimizde pek sýk boy gösteren tekinsiz güçler, iki camiyi ve Ýmam Hatip Okulunu bombaladý. Elektrikler geldi, fýsýltý gazetesi satýþa hemen satýþa sunuldu: Komünist öðretmenler bombalamýþtý.

8 Temmuz sabahý, kongrenin yapýlacaðý Alemdar Sinemasý'nda yapýlan aramada, koltuklarýn altýnda benzin dolu þiþeler bulundu. Fakir Baykurt'un açýþ konuþmasýný yaptýðý sýralarda, imam hatipli öðrenciler ve esnafýn baþýný çektiði 10 000 kiþilik bir güruh, tekbir getirerek sinemaya saldýrdý. Cam çerçeve indirildi, ateþe verilmiþ gazlý bezler atýldý, içerdeki 800 öðretmen yakýlmak istendi. Þehirdeki ilerici kuruluþlarýn binalarýna da saldýrýldý. Valinin ve askeri güçlerin müdahalesiyle öðretmenler kurtarýldý, askeri araçlarla Ankara'ya taþýndý.

Büyük Öðretmen Boykotu

Baskýlar, cezalar, saldýrýlar öðretmenleri yýldýrmadý. Ýl il, kasaba kasaba, köy köy dolaþýldý. Öðretmenlere ve halka, düzenin, iktidarýn niteliði, öðretmenlerin istemleri anlatýldý; Büyük Öðretmen Boykotu'na hazýrlanýldý. 15-19 Aralýk 1969'da TÖS ve ÝLK-SEN'in (Ýlkokul Öðretmenleri Sendikasý) birlikte düzenlediði dört günlük boykot gerçekleþti. Halk desteði de küçümsenmeyecek boyuttaydý. Pek çok veli çocuklarýný okula yollamadý. Velisinin yollamak istemesine karþýn okula gelmemekte direnen öðrenciler oldu.

Boykota, tüm öðretmenlerin %70'i yani 110.000 öðretmen katýldý.
Boykottta dile getirilen istemler, özetle þunlardý:

.Öðretmen kýyýmýna son!
.Eðitim yönetiminde söz hakký!
.Baský deðil, adil yönetim!
.Gerçekten milli eðitim!
.Özgür sendikacýlýk ve grev hakký!
Demirel Hükümeti, boykota katýlan 50.300 öðretmen aleyhinde kovuþturma açtý. Binlerce öðretmene çeþitli cezalar verildi. Öðretmenlere yönelik saldýrýlar, yerel politikacýlarýn, din görevlilerinin kýþkýrtmalarýyla iyice arttý.

Bu satýrlarýn yazarý da henüz mesleðinin ilk yýlýnda, yirmi yaþýnda bir öðretmenken ilk mesleki cezasýyla, sürgün cezasýyla tanýþtý. Bir ilçedeki liseden, kuþ uçmaz kervan geçmez bir köyde yeni açýlan bir okula sürüldü.

Demirel ve ABD güdümlü burjuvazi- askeri bürokrasi-feodal aða, þeyh, þýh bileþeni iktidara göre, öðretmenlerin sendikal çalýþmalarý,memur ve iþçilerin sendikal haklarýný güvenceye alan 1960 Anayasasý, bu memleket için tehlikeliydi. “Ýçinde memur ve iþçinin sendika hakký olan Anayasa ile devlet yönetilmez!” diyordu.

Öðretmenlerin, memurlarýn, iþçilerin sendikal, demokratik çalýþmalarýný engellemek, gözdaðý vermek için gerici güçler kullanýlýyor, her türlü saldýrýya göz yumuluyordu.
1971 12 Mart Darbesiyle de TÖS kapatýldý, yöneticileri ve pek çok öðretmen hapis cezalarý aldý.

19.Milli Eðitim Þurasý ya da Dinci Eðitim Þurasý
Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir eðitim þurasý, eðitimin bilimsellikten, çaðdaþlýktan uzaklaþtýrýlýp dinsel bir içerik taþýmasýnda, 19. MEÞ'ndaki kadar cesur kararlar almadý/alamadý.

19.MEÞ kararlarýnýn tümünü öðretmen örgütleri çözümleyecek, mutlaka görüþ ve tepkilerini belirtecektir.

Biz, burada, bütün çabalara karþýn, yukarda belirttiðimiz nedenlerle, cumhuriyet tarihi boyunca bilimsel, çaðdaþ, özgür, demokratik olmayan/olamayan eðitimin iyice gericileþmesi, dinselleþmesi için atýlan þimdilik son adýmlar üzerinde kýsaca duracaðýz. Nice acý ve can pahasýna, özgürlük, adalet, demokrasi, sosyalizm için verilen mücadeleyle karþýlaþtýrma amacýyla.

19. MEÞ, Cumhurbaþkanýnýn “Bizim bazý sýkýntýlarýmýz var hâlâ. Bu sýkýntýlarý anaokulundan baþlayarak bir hayat tarzý sunarak yeneceðiz” sözleriyle start aldý ve bu buyruk, þuraya damgasýný vurdu.

Þuradaki tavsiye kararlarýný, basýnda yer alan bilgilerden derleyerek aktarýyorum:

. Anaokullarýnda “deðerler eðitimi” verilecek. Bu kapsamda, 36-72 aylýk çocuklara okulda, “Allah kavramý ve Allah sevgisi” kazandýrýlacak, “cennet ve cehennem kavramlarý” öðretilecek.
.Okul öncesi ve ilkokulda kullanýlan eðitim aracý metinlerde Anadolu ve Ýslam kültürüne ait masal, hikaye, þiirlere yer verilecek.
.Mevcut durumda ilkokul 4. sýnýfta baþlayan zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi 1., 2. ve 3. sýnýflara da getirilecek.
.Kutlu Doðum Haftasý ve Aþure günü, Belirli Günler ve Haftalar kapsamýna alýnacak; okullarda kutlanmasý zorunlu hale getirilecek. Ancak öneride yer aldýðý halde Alevilerin kutsal saydýðý Muharrem ayý kapsamdan çýkarýldý.
.Fen Bilimleri dersinin adý Fen Bilgisi olarak deðiþtirilecek. Fen ve Sosyal dersleri ilkokul 4. sýnýftan itibaren programa eþit þekilde daðýtýlacak.
. Ýlkokul 4. sýnýfta 2 saat görülen Ýnsan Haklarý, Yurttaþlýk ve Demokrasi dersi kaldýrýlacak; konularý Sosyal Bilgiler dersinde verilecek.
. Ortaokullarda Türk musikisi makamsal sistemi, Türk musiki sazýyla öðretilecek.
. Ortaokullarda okutulan T.C. Ýnkýlap Tarihi Atatürkçülük dersi programý gözden geçirilecek, güncel anlayýþlar ve yöntemler doðrultusunda yeniden yazýlacak.
. Osmanlýcanýn tüm liselerde zorunlu olmasý kararýndan þimdilik vazgeçildi, Anadolu Ýmam Hatip Liseleriyle sýnýrlý tutuldu.
.Özel güvenlik birimleri okullarda görevlendirilecek
.Her yaþtaki öðrenci bilgileri saðlýk ve emniyet kuruluþlarýndan istenebilecek, polisten anlýk istihbarat bilgisi alýnabilecek
Ayrýca okullara X-Ray cihazý, kamera ve duman sensörü kurulabilecek...
.Okul güvenliðine katký veren öðrenci, veli ve okul çalýþanlarý ödüllendirilecek
.Sekiz yýllýk zorunlu ilköðretimde ilkokulu bitirdikten sonra hafýz olmak isteyene iki yýl muafiyet saðlanacak
. Ýlkokul 4. sýnýfta 2 saat görülen Ýnsan Haklarý, Yurttaþlýk ve Demokrasi dersi kaldýrýlacak; konularý Sosyal Bilgiler dersinde verilecek
.Turizm ülkesinde, turizm okullarýnda alkollü içki hazýrlama dersi kaldýrýlacak
.Gerekli yasal düzenlemeler yapýlmak suretiyle "saðlýk bilgisi" dersi ile "trafik ve ilk yardým" dersleri kaldýrýlarak içeriklerinin ilgili derslere daðýtýlacak
.”Görsel sanatlar" dersi çatýsý altýnda geleneksel sanatlar hat, ebru, tezhib ve minyatür öðretim programlarýnýn da uygulanmasýna imkan verilecek

Sonuç

Bugün, özellikle 1950'lerde sonra, 12 Eylül faþist darbesinden sonra hýzlanarak, son on iki yýlda ise koþar adýmla dinsel eðitimin eðemenliðine, siyasal Sünni Ýslam ideolojisinin toplumu ve devleti kuþattýðý noktaya gelindi. Þimdi sýra, eðitimin her kademesi ve alanýnda egemenliðin geniþletilmesinde, cumhuriyetle gelen aydýnlanma ve demokrasi kýrýntýlarýný da tümüyle yok etme hedefine yaklaþýldý.

Bundan sonra tüm toplumu kapsayacak adýmlarýn sinyallerini de alýyoruz. Din alimlerinden(!) fetvalar geliyor sürekli.

Nureddin Yýldýz, çalýþan kadýnýn ümmetine zarar verdiðini söylüyor.

Kadir Mýsýroðlu, “Harf devrimi köpekliktir” diye buyuruyor.

Kýz ve erkek öðrencileri tamamen ayýrma, kadýn ve erkeði hayatýn her alanýnda ayrýþtýrma fetvalarýnýn ardý kesilmiyor.

Karþý çýkanlar için ispiyoncu aðlarý örülüyor, güvenlik güçleri yaþamýn her alanýna müdahale edecek yetkilerle donatýlýyor, yargý, yönetim sistemleri yeniden düzenleniyor. Üniformasýz faþizme çok yakýn bir noktaya geldik.

Ne yapacaðýz?

Ya boyun eðip hanedanlýk yönetiminde tebaa, kul köle olacaðýz ya da korkularýmýzdan silkinip yaþamýn her alanýnda, sivil itaatsizliðii örgütleyeceðiz, adým adým yitirdiklerimizi hýzla geri almanýn yollarýný bulacaðýz.

Geçmiþimizin saygýn, onurlu, gururlu anýsý ve geleceðimizin aydýnlanmasý için, özgürlük için!

08.12.2014
Vildan Sevil








.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ::
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
15 Aralýk 2014
Teþekkürler Kamuran Haným. Yaþadýklarýmýzý yazmaya çalýþýyoruz iþte. Gençler okuyor mu bilemem ama okuyorlarsa ne düþünüyorlar bilemiyorum. Þimdi daha da acýlý günlere yürüyoruz. Dönemeç çok keskin ve yan tarafý uçurum. Sevgi ve dostlukla...

:: ............
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
12 Aralýk 2014
Yazýnýzý zor bitirdim. Acý gerçeklerle yüzleþmek acý verdi de, onun için. Etli anlatým da olunca, içim kýyýldý yemin ederim...Duyarlý yüreðinizden öpüyorum sevgili Vildan Sevil. Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Referandum Gününden Hoþ Sedalar
30 Mart 1972 Kýzýldere Katliamý (Dev, Baþ Ýstiyor/ G. Akýn)
Birgün Ben, Belki Bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladýk Bu Ýþten?
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?
Tahir Elçi ve Kendi Masumumuz, Kendi Mazlumumuz
Twetter’dan Esinlenerek 32 Kýsým Tekmili Birden Sorular
Almanya, Hollanda, Türkiye Gerginliði ve Ah Þu Benim Þeytan
Ah Sevgilim, Aþkým Benim! 14 Þubat’ta Nerelere Gidelim?
Ýçeri Alýnan Gazeteci Sayýsý Altmýþ Olmuþ = Ben Bu Filmi Çok Gördüm

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmiþin Ýzdüþümünde Bir Kýsýr Döngü
Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!..
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma
Ýzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açýk Mektup
Cumhuriyetin Rövanþý Ya da Þeriata Doðru Adým Adým Mý?..
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Savcý Mehmet Kiraz, Þafak, Bahtiyar, Elif… ve Dün, Bugün, Yarýn…
Elsa"nýn Gözleri, Yeni Bir Çeviriyle Þiir Dünyamýzda = Hulki Can Duru: Fransýzca Aslýndan Elsa"nýn Gözleri
Kadýn Sorunlarý, Piyasa ve Üreme Organlarýmýz/ (8 Mart Yazýlarý - IV)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.