Kör Talih



Ýnsan ruhunda parlayan hangi saçma alev ile üzüntüsüne hüzün katar. Örneðin bir kopek tarafýndan ýsýrýlmýþ bir baþka köpek yanlýzca yarasýný düþünür. Oysaki insan yara alýnca yalnýzca yarasýný deðil geçmiþini, bahtsýz kaderini, kötü talihini,ailesini düþünür.
En sonunda yeteri kadar güçlü olamadýðýný hissederek herkesten ve herþeyden nefret eder. Acaba bu durum insanýn güçsüz ruhundan mý kaynaklanýyor. Yoksa çok güçlü olan insanýn üzülme ihtiyacýný tatmin etme çabasý bu þekildemi açýða çýkýyor.
Ýþte Cenk camýn kenarýnda ki koltuðuna kurulmuþ,dýþarýda lapa lapa yaðan karý izlerken bunlarý düþünüyordu.
Aslýnda tüm diðer hem cinslerinden farklý olarak Cenk ,baþýna gelenlere kýzmýyor yanlýzca üzülüyordu.
Ýremi ilk gördüðünde genç kýzdan gözlerini bir türlü ayýramayan Cenk, kýsa sürede bu güzel bayanla tanýþma imkaný bulmuþtu.
Erkeklerin hissiz olduðu kanýsýnýn aksine Cenk ,bir erkeðin elde edebileceði bayaný görür görmez hissedebileceðine inanýyordu.
Kýsa bir tanýþma sürecinden sonra Ýrem ile çýkmaya baþlayan genç adam çok geçmeden kendisini nikah masasýnda buldu.
Evliliklerinde her þey mükemmel gitmesede pek çok çifte nazaran birbirlerini daha iyi tanýmlýyorlardý.
Yaptýklarý kavgalar yemekte ne yeneceði,tatilde hangi otele gideleceði gibi sonzuza kadar beraber olacak çiftlere özgü olan klasik kavgalardý.
Evlilik lerinde ve mutluluklarýnda hiçbir sorun yaþamayan genç çiftin tüm hayatlarý bir sonraki kaçýnýlmaz aþamanýn geliþi ile bozuldu.
Ýrem genç adama çocuk yapmak istediðini söylediðinde Cenk baþta çok sevinmiþti. Yýllar süren uðraþlardan sonra Cenk ten kaynaklanan bir sorun nedeni ile çocuklarýnýn olmamasý mutluluklarýna gölge düþürmüþ ve birbirlerinden uzaklaþmalarýný saðlamýþtý.
Ýremin mesaiye kalmasý baþta Cenke kafasýný dinlemesi için bir fýrsat gibi gelmiþti. Ancak Ýremin iþyerinde baþka biri ile görüþmeye baþladýný öðrenmesi kalbini paramparça etmiþti.
Sonu gelmeyecekmiþ gibi görülen kavgalar dan sonra ,ayrý bir eve çýkan genç adam, eski karýsý Ýrem in evlendiðini ve hamile kaldýðýný öðrenince birazda olsa mutlu olmuþtu.
Þimdi koltuðunda oturup terkedilmiþliðin ve aldatýlmanýn ruhunda oluþturduðu melankoli ile baþetmeye çalýþýyordu.
Ýnsanlarýn üremek için ne kadar acýmasýz olabildiklerini ön sýradan izleyerek görmüþtü.
Yaðan kara bakarak gülümsedi. “Sanki kraliyet soyu dünyaya getiriyorlar.Çocuk yapýp ne yapacaklarsa” diyerek iç çekti.
Aslýnda mantýðý son derece bilimsel ve doðru olsada kendisini uzanamadýðý ciðere mundar diyormuþ gibi hissetti.
Susadýðýný hissettiðinde Ýrem e seslenecek gibi oldu.Eski karýsýnýn artýk baþkasýna ait olduðunu ve bir anne olduðunu hatýrlayýnca artýk suyunu kendisinin almasý gerektiðini anladý.
Bir zamanlar yemek yaparken þarký söyleyen karýsýna bakarmýþ gibi karanlýk , terkedilmiþ mutfaðýna baktý.
“Çok garip. Sanki hala mutfakta bana þarký söylüyor” diyerek iç geçirdi.

MEHMET BURAK YÜKSEL