“Kim okurdu? Kim yazardý?
Bu düðümü kim çözerdi?
Koyun Kurt ile gezerdi;
Fikir baþka baþka olmasa…”

Büyük üstad Aþýk Veysel’den bir dörtlük ile baþlamak istedim satýrlarýma. Hiç olmazsa beyinlerdeki ön yargýlarýn önüne bir nebze geçme çabasý benimkisi oysa Albert EÝNSTEÝN hükmü vermiþ “ Ön yargýlarý yýkmak, Atomu parçalamaktan Zordur” demiþ. Þimdi bakýnca aslýnda haklý deyip kalemi kaðýdý bir köþeye býrakýp yazmayý býrakmayý düþünüyor deðilim. Bu yazýyý kaç kiþi okuyacak? Kaç kiþi beni anlamak için kafa patlatacak yada gerçekten beyninde var olan ön yargýlarýný bir kenara itip doðruya doðru ve yanlýþa yanlýþ diyebilecek? Ýnanýn bilmiyorum. Bilmek istiyormuyum, þöyle bir bakýnca onu bile istemiyorum. Neden mi? Gelin birlikte anlamaya çalýþalým. Yada ben kendimi anlamaya çalýþayým yada her neyse ne kendimi anlatmama nede anlamaya çalýþmanýza uðraþmama gerek yok. Ben gerçekleri yazmaya çalýþayým. Ama öyle akademik bir dille filan deðil... Olduðum gibi olduðum kadar ve toprak kokan kelimelerle….

Kendi düþüncemizden baþka düþüncelere hayatýmýzda yer verebiliyormuyuz? Önce buradan baþlayalým. Kendi doðrularýmýzýn yanlýþ olduðu gerçeðini kabullenmemiz ne kadar kolay? Ve neden yanlýþ olduðunu bile bile aslýnda doðruymuþ gibi o yanlýþýn peþine takýlýp egolarýmýzý tatmin ediyoruz? Elbette insanlar kendi doðrularý için yaþarlar ve o doðrular çerçevesinde kiþilikleri belirlenir. Lakin gün gelir kendi doðrularý ile çakýþýrlar ve kiþiliklerinin altýnda kalacaklarý için maalesef yalnýþa doðru demekten kendilerini alamazlar. Maalesef þu an kendimle çeliþiyorum. Ve maalesef aklýmdan geçen kelimeleri kaðýda dökemiyorum. Neden mi? Hedefimdeki düþünceleri savunan insanlar benim hayatýmda deðeri olan insanlar olduklarý için. Bu samimiyetsizliðimden dolayý özür diliyorum.

3 yýl önceydi. Anadolunun saf temiz, misafirperver bir köyünde yapýlan þenliklerde bir panel esnasýnda panele davet edilen bir zatý muhteremle aramda geçen diyaloðlar maalesef kendi topraðýmda benim istenmeyen adam ilan edilmem için ilk kývýlcýmý ateþledi. Aslýnda bu zat, Fetullah efendinin dergilerinde demeçler veren yüce bir þahsiyetti. Tabi o zamanlar paralel yapý ile devlet babamýzýn ergenekon davalarýný , Balyoz safsatalarýný ateþlediði ve üstüne üslük yazarlarýn, gazetecilerin, Millet vekillerinin ve Askerlerin Silivri toplama kamplarýnda toplandýðý bir süreçti. Ýþte o sürecin ortasýnda yeni anayasa görüþmelerinin arifesinde gerçekleþen panelde, O misafirperver Alevi köylüsüne bu zatý muhterem Türkiye’de 2 milyon alevi ya var ya yok demekten kendini alamadý ve sonra sorulan bir soru üzerine ben cebimde 5 lira varken 20 liralýk kebab yemem çorba yer çýkarým diyerek Alevi yurttaþlarýmza had bildirmeye kalktý. Tabi kalktýðý gibi oturdu kaldý. Bu arkadaþ Panel boyunca Bektaþilikten, Hacý Bektaþ-ý Veliden ve Anadoludaki aydýnlanmadan bahsetmeyerek Ýrandan tutunda Arnavutluða kadar herkezin Alevi olduðunu dile getirerek Anadolu topraklarýndaki inançsal bütünlüðü Arap yarým adasýna baðlayarak en büyük densizliði etme gafletindende kendini alamadý. Sonrasý mý? Hüsran…. Panelden kaçarcasýna uzaklaþan bu yüce þahsiyet bir daha o misafirperver Alevi köyüne uðrar mý bilmem ama benim yüzümden o güzel köyün misafirperverliði zedelenmiþ. Þimdi dostlar misafir gelsin hoþ gelsin sefa gelsin lakin Emevi saltanatýnýn yolunu güden Ýktidarýn sözcülüðünü yapacaksa önce bir haddini bilsin. Mustafa Kemal’den Ulus devlet yapýsýndan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temal taþlarý olan Alevi- Bektaþilerden bahsetmeyecekse, gelip had bildirmeye kalkacaksa birinin çýkýp þýmarýk çocukluk yapmasýnda ne sakýnca var? Ha bu arada bu tavrýmý o yýl alkýþlayan bazý muhteremlerin aradan 3 yýl geçip nasýl çarký devran ettiklerini þimdi birlikte yad edelim.

Yine Ayný köy. O Anadolunun saf temiz insanlarýnýn var olduðu misafirperverliði gönülden gönüle yayýlan o güzel köy. Alevi olmayan muhteremleri bile insaný iliþkileri sayesinde Alevi inancý ile tanýþtýran o yüce inancý yüreklere aþýlayan insanlarýn var olduðu alçak gönüllü, mütevazi köy. Ve o köye gelen misafirler… Hani þu Alevi olmayan ve Aleviliði gönlüne oturtan yüceler yücesi insanlar. Ha bu arada 3 yýl önceki olayda beni destekleyen, gösterdiðim tepkinin yerinde olduðunu söyleyen Fetullahçý cenahýn Alevi köylerinde ne iþi olduðunu söyleyen bu zatlar. Neden mi bunlarý söylüyorum diyorsunuz? Yoksa kafanýzmý karýþtý? Az kaldý biraz daha sabýr.. Birazdan son paraðrafta baðlayacaðým…

Ve bu güzel insanlarla kucaklaþmaya gelen ülkemizin Muhalefet Partisinin göz bebeði millet vekillerinden ikisi… Ýkiside deðerli, Ýkiside saygýdeðer þahýslar. Ve sebebi ziyareti anlamlý kýlan yaklaþýk bir ay sonra yapýlacak olan Cumhurbaþkanlýðý seçimleri ve Muhalefet partilerimizin Çatýsýný yaptýklarý ve Çankayaya kýrmýzý halýyý serdikleri adaylarýný anlatma telaþlarý. Ve bu iki deðerli vekilden biri çýkýp Þenliklerdeki kültürel buluþmadan bahsedip yerine otururken yüzündeki tebssüm yüreðimdeki sýcaklýk evet siyasetten uzak gerçekten gönül birliðinin olduðu bir kucaklaþma derken, diðer vekilin Çatýyý desteklemeyenleri Zivri zekalýlýkla suçlamasýyla zekamýn zivri yerlerini vekile batýrmak için harekete geçiyorum. Çatýnýn baþýndaki zatý mubarek Fetullah’ý muhteremin desteklediði ve Mustafa Kemal Atatürk’e Mühalif Derin Tarih dergisinin danýþma kurulu üyesi olmasý sanýrým neden siviri zekalý olduðumuzun ve bu sivri yerleri muhterem vekilimizle paylaþmamýz gereksinimizi ortaya çýkarýyor. Lakin tepkimin daha 25-30. Saniyesinde benim güzel yürekli,güler yüzlü misafirperver büyüklerim yine yerinin ve zamanýnýn olmadýðýný düþündükleri için araya girerek bu þýmarýk çocuðu olay yerinden uzaklaþtýrmya çalýþtýlar. Lakin iþin boyudu hadsizlik ve had bildirmeye kadar gidince yani bu misafirperver güzel insanlar, Koyunun kurt ile gezemeyeceði gerçeðini unutarak maalesef dergaha giden odunlarýn bile düz olduðunu unutarak ve ayrýca Aslanlarla ceylanlarýn dostluðunu unutup Hak dergahý Halk dergahýdýr gerçeðini hiçe sayarak tartýþma ve doðruyu bulma inancýndan uzak, inandýklarý doðruyu eleþtirme hakkýný kimseye vermeyerek ortamný gerdiler ve maalesef telafisinin zor yaþanacaðý bir hadisenin temel taþlarýný attýlar ve üzerine gökteleni el birliði ile dikmemiz beþ dakikamýzý almadý. Þimdi diyecek bir þey yok tabi afola desek olan oldu, özür dilesek neyin özrü? Zaten Çatýda baþlarýna çöktü.. Sonrasý kýzgýn bakýþlar altýnda kendi topraðýmýn yabancýsý.

Ve gelelim þu Alevi olamayn lakin Aleviliði benimseyen yüce insanlara… Bu muhteremler özünde deðil sözünde bu inanca sahip olduklarý için yürekte kin gütmeyi yol bilirler. Arkamdan Mustafa Kemal Atatürk’e küfür ettiðimi bile söyleyen bu zatý muhteremler internet ortamýnda türlü sayfalardan þahsýmý engelleyerek yüzüme deðilde arkamdan göt kýlý deme lütfunda bile bulunmuþlar. Þimdi Can Baba geldi aklýma bilen bilir beni söyleyecek laf çok lakin gülüp geçmek lazým kimi zaman. Þimdi bana bu atýflarý yakýþtýran þahsiyeti muhterem daha 3 yýl önce Fetullahçý zatý köyden kovalarken beni alkýþlayan bir þýmarýk çocuktu. Ama ne deðiþti derseniz o zaman Ana muhalefet Fetullah hýoca efendi ile papz kaçtý oynardý þimdilerde yenilenen yüzleri ile eþli batak oynamanýn zevki sefasýný sürüyorlar. Çatýlarýndan tutunda duvarlarýna kadar renkleri belli. Tabi birde öyle diþ geçirmeye çalýþtýðýnýz koskoca milletin vekili olursa vay halinize. Size had bildirecek aðabeyinizde olur…. Yettiniz siz diyen çok deðer verdiðiniz büyüðünüzde olur…. Burasý senin babanýn köyü diyen güler yüzlü dayýnýz olur…. Sizi köyden sürmeye kalkan nice büyükleriniz bile olur maazallah. Sonrasý zaten ayný terane… Milletin vekilinden özür dileme faslý o yüce þahsiyetin gönlünü alma faslý. Nasýl olsa bir göt kýlý var. Ha bu arada o ortamda benim gibi düþünen lakin sesleri enselerine kaçmýþ birçok arkadaþ vardý ama onlar köyün güzel ve uslu çocuklarý… Aferim onlara. Þimdi göt kýlý olan vekile halkýn tavrýný söyleyen mi? Yoksa halkýn tavrýný seslendirenin arkasýnda durmak yerine susmayý seçmek mi tabi bu da ayrý bir konu…..

Ve gelelim.. Hiþtttt oradakiler… Aferin size… Sustunuz. O gün bugün yarýn yarýndan sonra susacaksýnýz… ve ben bundan böyle hiçbir þekilde sesimi çýkarmayacaðým. Gönlünüz beyniniz bedeniniz rahat olsun. O Anadolunun güzel misafirperver köyü milletin vekilini güzelce aðýrlasýn, Muhalefet partisinin otobüslerinden inen misafirlerini doyursun lakin ilçesinden gelen bir kitapçýyý ve ailesini o ortamdan aç göndermesini iyi bilsin. Misafir perverizya… Aman öyle kalalým… Çatýya Fetullah efendiyi çýkarýp, Duvarlarý Dersim ile örelim… Mobilyalar kobaniden gelsin. Ýþte size Ana muhalefet… Ha bu arada iki Türk Bayraðý açýp üç beþ Mustafa Kemal Atatürk posteri asýyorsunuz ya sizden Kemalisti yok bu topraklarda… Biz mi… Yahu demiþya yüreði Aþký muhabbetle dolan bir zat göt kýlý diye… Biz haddimizi bilip kýllýðýmýzla kalalým… Siz o caný baþýnýzýn üstünde çatý yapýp aþký muhabbetinde yanýn kavrulun….

Hiþttt oradakiler… Unutmayýn… Dergaha gelen odun bile doðrudur… Aslanlar ile Ceylanlar bu dergah’ta dosttur. Kadýn ile Erkek yoktur Can vardýr. Ýþte o yüzden ne zekalar sivridir ne insanlar göttür ne canlar kýldýr. Felsefe yi öðretecek deðilim lakin Alevi bektaþi inancý Anamuhalefetin ve Fetullah hazretlerinin arka bahçesi olmaz bunada birileri izin vermez. Ha þayet Dernek sayfalarýnýz muhterem zatlar tarafýndan iþgal edilmiþ ise misafir perverliðiniz dýþarýdan gelene hürmet kendi özünüzden geleni yermek ise. Olduðunuz yerde kalýn. Kýpýrdamayýn…. Doðru yoldasýnýz….

Sonuna gelip kýzan dostlar var mý? Varsa gülün geçin ciddiye bile almayýn…. Demiþ sizin misafirperverliðinizi insanlýðýnýzý yol bilen mubarek bu özünüzden gelen can’a göt kýlý diye… Ciddiyemi alacaksýnýz. Güldürmeyin beni.... Hisþþttt Oradakiler…..