Ateist arkadaþlarýn en çok takýldýðý ayetlerden biri, Peygamberimizin, evlatlýðý olan Zeyd'in eþi ile evlenmesi konusu. Bu ayete bakarak Kuran'ýn, Muhammed peygamberin þahsi menfaatleri doðrultusunda yazdýðý bir Kitap olduðunu söylerler. (Haþa)


Zeyd'in, eþinden ayrýldýktan sonra peygamberin eski eþle evlenmesinde bir yanlýþlýk yoktur. Sonuçta Nisa Suresi 23. ayetteki sýnýrlara aykýrý olmadýkça, bir yakýnýnýzýn eski eþi ile evlenmeniz sorun teþkil etmez.. Ýtiraf etmese de bir çok kiþi, arkadaþýnýn vs.. eþini beðeniyor da olabilir. Bu anormal deðil, ahlaksýzlýk da deðil. Ahlaksýzlýk, o bayan evli iken onunla iliþki yaþamanýzdýr. Zira ateist birinin karþý cins ile iliþkiye girmesi için o kiþi ile evlenmeye gereksinimi de yoktur. Hatta birden çok kiþi ile beraber olmasýnda da bir sakýnca olmaz. Kendi özgür sistemlerinde bunlara mani bir durum yoktur.


Yakýn zamana kadar eþcinsel dediðinizde insanlar lakaplar takardý. Ama þimdi, yoðun telkinle normalleþti toplumda bu durum. Bu tür iliþkileri normal görüp ''bu onlarýn seçimi ve özgürlüðü'' diyerek savunanlarýn, peygamberin evlatlýðýnýn eþi ile evlenmesine bu kadar takýlýyor olmasý enteresan bir durum. Ki Zeyd, peygamberimizin öz evladý da deðil. Hiç bir kan baðý yok.


Asýl konuya gelecek olursak; Ýlgili ayet, olay olup bittikten sonrasýný anlatýyor. Yani ayet geliyor da, bundan sonra Zeyd eþinden boþanýyor gibi bir durum yok. Ayetin ilk bölümüne bakalým; ''Hani sen, Allah'ýn kendisine nimet verdiði ve senin de kendisine nimet verdiðin kiþiye: "Eþini yanýnda tut ve Allah'tan sakýn" diyordun; insanlardan çekinerek Allah'ýn açýða vuracaðý þeyi kendi nefsinde saklý tutuyordun; oysa Allah, kendisinden çekinmene çok daha layýktý. '' (Ahzab Suresi 37) Peygamber Zeyd'e öðüt veriyor. ''Eþini yanýnda tut ve Allah'tan sakýn''. Eþini yanýnda tutmasý için öðüt verdiðine göre aralarýnda anlaþmazlýk olmasý muhtemel.


Ýlgili ayetin ikinci kýsmýna bakalým; ''Artýk Zeyd, ondan iliþkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlýklarýnýn kendilerinden iliþkilerini kestikleri (kadýnlarý boþadýklarý) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasýn. Allah'ýn emri yerine getirilmiþtir.'' (Ahzâb Suresi 37)Ýlk bölümde Peygamber, Zeyd'e eþini yanýnda tutmasý için öðüt vermiþti. Ama bu gerçekleþmemiþ ve Zeyd, eþinden ayrýlmýþ. Ayrýldýktan sonra Peygamberle evlilik gerçekleþmiþ. Ve evlilik gerçekleþtikten sonra ayet gelmiþ. Çünkü ayet, olmuþ ve bitmiþ bir olayý anlatýyor. Olacak bir durumu deðil. O zaman ateistlerin savunduðu gibi, Peygamberin kendi nefsi için böyle bir ayet uydurmasý söz konusu olmuyor (haþa).


Zaten peygamber böyle bir niyet içinde olsa ve Kuran'ý kendi yazsa (haþa), ''Bundan sonra (baþka) kadýnlar ve bunlarý baþka eþlerle deðiþtirmek -güzellikleri senin hoþuna gitse bile- sana helal olmaz; ''(Ahzab Suresi, 52) ayeti ile evliliklerine sýnýr getirmezdi. (En doðrusunu Allah bilir)



Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan


https://twitter.com/MehtapGozukan