Bu hafifçe kenara itilecek bir roman deðil. Daha büyük bir þiddetle uzaða fýrlatýlmalýdýr. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Arka sýraya oturdum duruþma bekliyorum. Mübaþir, erkek sözü, dedi; bundan sonra benim dosyayý sürecek yargýcýn önüne. … Görülmekte olan davada da tanýk dinleniyor. Ýlk tanýk, yaþlýca bir kadýn. Amerikan filmlerdeki gibi elini kaldýrýp “Yüz bin kere yemin ederim.” demiþ, yargýçtan “Bir kez yeter, çoðuna gerek yok.” yanýtýný almýþ, bildiklerini anlatmaya baþlamýþtý ki, telefonu çaldý. Çaldý ama, çalmak derim size. Kývrak mý kývrak bir Orta Anadolu türküsü, sesi salondan dýþarýlara taþýyor. Davalý vekili eliyle masayý darbuka gibi kullanýp dýmbýrdatmaya baþladý. Mübaþir hafiften göbeðini titretiyor, zabýt katibi baþýný saða sola sallayýp tempo tutuyor. Yargýcýn masasýndan da bir debildek sesi geliyor ama, masanýn altýndan eliyle mi eþlik ediyor, ayaklarýnla mý ritim tutuyor o belli deðil. Davacý vekili gözlerini yummuþ, sözleriyle katýlýyor. Salon tam anlamýyla konsere hazýrlanan koro görünümünde. … Oyun havasý en kývrak haliyle sürerken, kadýn da mahçup mahçup çantasýný kurcalýyor. Birinci gözden saðlýk karnesi olsa gerek küçük bir kitapçýkla, nüfus cüzdaný ve bir avuç da madeni para çýktý. Dibine doðru eðilip baktý, baþka bir þey yok, elindekileri geri tepti. Ýkinci gözden önce bir þemsiye, ardýndan ütü kordonuna benzer fiþli bir kablo çýktý. Çantayý çevirdi bir silkeledi. Yok, bu gözde baþka hiçbir þeycik yok. Oyun havasý neredeyse yarýyý buldu, salon coþmakta, kadýn aramakta. Herkes bir tür tempo tutmakta olsun, kadýn son bir umutla üçüncü gözü açtý. Üçüncü gözden de derde derman için hiçbir þey çýkmadý. … Kadýn, bakacaðý baþka göz kalmayýnca, þöyle bir durdu düþündü. Öyle ya; a be çanta, koca türküyü dinlettin, içinde telefon yoksa nerenden çýkarýrsýn bunca sesi. Ancak, kadýn telefonu bulmakta kararlý. Eliyle çantayý bir kez daha yokladý. Hah, bu kez tamam, çantanýn telefon için yapýlmýþ bir de küçük gözü varmýþ; telefon bulundu. Bulunmasýna bulundu da, bu kez de kapatma düðmesi aranýyor. Kývrak oyun havasý son çeyreðe dayandý dayanacak. Kadýn bir umut, telefonu mübaþire uzattý: - Evladým, kapatýver þunu hayrýna. Ama olmuyor, o da bilmiyor: - Bu modellerden ben de anlamýyorum yenge. Kadýn çok zor durumda; önce davacý vekilinin sonra da davalý vekilinin yüzüne baktý “Bir hayýr sahibi yok mu?” dercesine. Herkes kendini müziðin büyüsüne kaptýrdýðýndan ortalýkta hiç hayýr sahibi bulunamadý. … Kadýn artýk her þeyden, herkesten umudunu yitirmiþti; o da dinlemeye baþladý. O an yargýcýn sesi müziðe karýþtý: - Orta Anadoluuu… Kadýn bütün umudunu yitirmiþti ya: - Yok, dedi yok, ortasýna da kýrk kere bastým. Susmuyor lanet olasý! av.mehmetonder@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |