Materyalist bir dünyada yaþýyoruz, ve ben de materyalist bir kýzým -Madonna |
|
||||||||||
|
Ýstanbullu sanatçý Kaan Erkam ikinci kez Kýbrýs’a geldi. Geçen hafta ilk kez kendi yazýp yönettiði oyunuyla Kýbrýs seyircisiyle buluþan Kaan Erkam beðenildiðinden dolayý bir hafta sonraya Kýbrýs’a tekrar davet edildi. Ýlk oyununa da davet etmiþti beni. Ýþlerimin yoðunluðundan dolayý gidememiþtim. Malumunuz, Kýbrýs’ta bu mevsim, düðünler zamanýdýr. Ve bir gecede en az 5 düðüne gidersiniz. Tabii ki elde olmayan diðer nedenler… Bu hafta rahattým. Ve ne olursa olsun oyunu izleyecektim. Oyun, Girne’de Merit Park Otel’de oynayacaktý. Oyuna, Devlet Tiyatrolarý Sanatçýsý Ertaç Hazer ile gittim. Ama önce Sayýn Hazer’in Girne’deki karavanýndan geçtim. Çünkü oradaydý. Önce güzel ve zevkli bir tavla partisi yaptýk. Diyebilirim ki hayatýmýn en güzel tavla maçýydý. Çünkü Sayýn Hazer’i ilk defa tavlada yendim. Ve o gün için “Ebced” düþerek, tavlada, þanlý tarihime altýn bir sayfa açtým. Doðrusu hiç bu kadar mutlu olmamýþtým… Yemekler yendikten sonra Otelin yolunu tuttuk. Otele gittik. Fakat gittiðimiz yerde öyle bir etkinlik olmadýðý söylenildi. Ve o isimle de birinin otelde kalmadýðý belirtildi. Ama bize Merit denilmiþti. Meðer Girne’de 3 tane bu isimle otel varmýþ. Bizim gideceðimiz otel de Merit Park Otel’miþ. Görevli arkadaþ yerini tarif etti: “Geride, eski Girne Yolu’nda çemberi geçer geçmez ilk kameradan sola döneceksiniz. Levha sizi yönlendirir.”dedi. Geri döndük. Zamanýmýz da azdý. Oyun, baþladý baþlayacak… Ve oteli bulduk. Kapýda amfi tiyatroya inmemiz söylendi. Arkadan dýþarý çýkýp saða döndük. Biraz sonra tiyatrodayýz. Oyun baþlamýþtý. Erkam Bey, sahnedeydi... Tabii daha ilk sözleriydi. Çok da gecikmemiþtik… Bize görevliler tarafýndan yer gösterildi… Yerimize doðru ilerledik… Basamaklarý iniyoruz. Tam oturacak yere geldik. Birkaç adým sonra bize ayrýlan yere oturacaðýz. O da ne? Birden sendeliyorum. Ayaðým burkuluyor… Düþtüm düþeceðim… Hemen yanýmda oturan bir bey, kalkýp beni tutuyor, düþmekten son anda kurtuluyorum… “Ne oluyor?” diye geriye dönüp bakýyorum. Tam o anda Ertaç Bey de ayný þekilde sendeliyor. Þaþýrýyoruz… Gördüðümüz manzara karþýsýnda hayretimiz, þaþkýnlýðýmýz kat be kat artýyor. Kütüðün biri, ayakkabýlarýný çýkartmýþ, ayaklarýný da baðdaþ kurarak paþalar gibi oturmuþ. Ayak kokusu bir taraftan… Ayakkabýlar ortalýkta… Tabii biz de bu ayakkabýlara takýldýðýmýz için sendeledik. Ya düþseydik? Allah’tan küçük bir sancý ile atlattýk. Ama gelirken yolda bu konuyu enine boyuna eleþtirdik. Ertaç Bey’in deyimiyle “Kütük!” tiyatroda hiç ayakkabý çýkarýlýr mý? Hadi çýkardýn diyelim, öyle ortalýða atýlýr mý? Yine de bir þey demedik, çünkü oyun baþlamýþtý. O anda yapýlacak bir tartýþma sanatçýya saygýsýzlýk olurdu… Bize ayrýlan yere oturduk. Yastýklar ve minderler… Doðrusu oyunu böyle bir ortamda keyifle izledik. Yastýklar o kadar rahattý ki neredeyse içine gömüldük… Kaan Erkam Bey, oyuncu, yazar ve yönetmen… Kendi oyunlarýný kendi yazýp oynuyor… Birçok oyunu var. Özellikle benim en beðendiðim oyunlarýndan biri “Alo Komþumuzu Öldürdük” adlý komedisi… Anlaþabilirsek, önümüzdeki sezon kendilerinin bir oyununu oynamak istiyoruz… Kaan Erkam Bey, oyundan önce ciddi bir rahatsýzlýk geçirmiþ. Az önce hastaneye gidip iðne ve serum yemiþ. Halsizlik ve terleme þikâyetleri varmýþ. Zaten bakýldýðýnda rahatsýzlýðý yüzünden, sesinden ve bedeninden anlaþýlýyordu. Ama tüm bunlara raðmen 1 saatten fazla bir süre Kaan Erkam Bey performansýný sergiledi. Seyircileri güldürmekten kýrýp geçti… Kadýn, erkek iliþkileri üzerine olan oyun komedi tarzýnda tek kiþilik bir oyundu. Oyundan ziyade Talk show türü bir komediydi… Evlilik, tanýþma, kýz tavlama, burç fallarý, müzik türleri üzerine yaptýðý espriler görülmeye deðerdi. Daha ziyade seyircilerle sohbet ediyor ve onlarý da oyuna katarak, onlarý oyunun bir parçasý haline getiriyordu… Anfi tiyatro neredeyse tamamen doluydu… Ýzleyenler mutlu bir þekilde ayrýldý oradan… Oyundan sonra otelin lobisinde biraz sohbet etme þansýmýz oldu Kaan Erkam Bey ve ekibiyle… Yakýndan gördük ki Erkam Bey gerçekten çok rahatsýz… Ateþler içinde yanýyor ve çok halsiz. Durmadan ilaç alýyor… “Çýkmasaydýnýz keþke” dedim. Ama öyle bir lüksü yoktu. Seyirci hazýrdý ve onlarý yüzüstü býrakamazdý. “Ýþte tiyatro böyle bir þey” dedi. “Seyirciyi býrakma gibi bir lüksünüz olamaz. Hastalýk, yorgunluk dinlemez sizi. Ölüyor da olsanýz, çýkýp oyununuzu oynayacaksýnýz. Sanatçýnýn dünyasý bu” dedi… Gerçekten anlamlýydý… Etkilendim… Kitaplarýndan hediye etti bize. Çay içimi kadar sohbet ettik. Bazý projeleri konuþtuk… Fazla rahatsýz etmemek adýna tekrar görüþmek üzere ayrýldýk… Sanýyorum çok iyi bir dost kazandýk…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |