..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > irfan yýldýz




3 Ocak 2003
Tehlikeli Ýliþkiler... (4)  
irfan yýldýz
Beni bir koltuða baðlasalar, yýllarca orada oturur hiç þikayet etmezdim.


:BBAI:
1 ARALIK 2002
Haluk Yavuzer’in anne-babalara verdiði çocuk ve gençlik psikolojisi konferansýndaydým. Yaklaþýk 2 saat. Kaybedilmiþ zaman. Bildiðim hikayenin tekrarý. Haksýzlýk etmiyeyim, yeni birþey de öðrendim: Cinsel organlarýyla fazla ilgilenenlerin sevgi yoksunluðu içinde oluþu yorumu örneðin. Baþka? Neden bir insane kendini bu derece över. Egonun korkunç hakimiyeti. Soru-cevap bölümünde elimi kaldýrdým, söz hakký verseydi þunu soracaktým: Yaklaþýk 2 saattir sizi dinliyoruz. Neden hiç gülmediniz?

3 ARALIK 2002
Bu bir takýntý kesin. Hiç durmadan ayakkabý alýyorum. Alamayacaksam da giriyor, bakýyor, inceliyorum. Ama gidiþattan endiþe duymaya baþladým: Artýk kadýn (zenne) ayakkabýlarýna da ilgisiz kalamýyorum. Kadýn ayakkabýlarýnýn sergilendiði vitrinde dakikalarca kendimden geçebiliyorum. Pis sapýk.

5 ARALIK 2002
Mekanlar farklý ama insan ayný. En çok merak edilen konunun „Bugün yemekte ne var?“ sorusundan belli. Karýn, kardeþten daha yakýn, doðru.

8 ARALIK 2002
Kapýya en yakýn yerden, ayakta odama bakýyorum. Sandalye, masa, yatak ve kitaplar. Yaþamýmda istediðim tam da bu kadardý. Bu kadar az ve sade. Yapmam gereken tek þey kalýyor: Ortaçað cizvit papazlarýnýn enerjisiyle hiç durmadan çalýþmak, çalýþmak...

9 ARALIK 2002
Ýlkokul 3 ya da 4. sýnýftayým. Misafirlikteyiz. Çok net hatýrlýyorum, bir pazar akþamý. Ýçim sýkýþýyor, yarýn yine okul var. Kar bastýrmýþ ve okullar tatil olmuþ. Siyah-beyaz ekranýn haberlerinde duyunca sevinçten soluðum kesiliyor. Ve þimdi. Öðretmenim. Dýþarýda kar yaðýyor. Ve aklýmda hýnzýrlýk: “Yarýn okul tatil olur mu acaba?”

10 ARALIK 2002
Deðerlerimizi rakamlar oluþturuyor:
-Maaþýn ne kadar?
-Kaç yýllýk tecrübelisin?
-Fiyatý nedir bunun?
-Kaç yaþýndasýn?
-Basýlý kaç kitabýn var?
-Hissen ne kadar?
Rakamlar ne kadar büyükse deðerler o kadar olumlu.

14 ARALIK 2002
Mimar Sinan’a küçüklüðümden bu yana nedenini bilmediðim bir hayranlýðým var. Onu araþtýrmak için mutlaka zaman ayýrmalýyým demiþimdir kendime. Öðrencilerine, „eserlerinizde kuþlar için çýkýntýlar yapýn“ diyecek kadar ince düþünceli, bütüncül doða insaný. Ama henüz mimar olmadan önce yaþadýðý bir olay var: Balkanlarda savaþ meydaný. Sinan’ýn karþýna metal korunaklý bir þövalye çýkar. Kendisine kýlýç çekmiþ bir halde gelen þövalye karþýsýnda kilitlenir kalýr. Arkadaþlarý Sinan diye baðýrýr ve Sinan rakibini öldürmek zorunda kalýr. Þövalyenin baþucuna çöker, kaskýný baþýndan çýkarýr; gencecik bir yüz. Oturur, bu genç baþý dizlerinin üzerine alýr. O genç insan için bir yandan özür diler, bir yandan dua eder... Koca Sinan. Ýnsan.

15 ARALIK 2002
Yalnýzlýk, iç zenginliðini keþfetmek için inanýlmaz bir fýrsat. Ama o seni deðil, sen onu tercih edeceksin.

17 ARALIK 2002
Bilinçaltýmýn espri anlayýþý ne kadar da fakir. Uyandýðýmda, kimi zaman kendimi, gördüðüm bir rüyaya gülerken buluyorum ve gördüklerimi düþününce asla gülecek birþey bulamýyorum.

20 ARALIK 2002
Tahir M. Ceylan hocamýn bu çaða özgü bir saptamasý: „Bu çað biraz deðiþik oldu, ahlak bitti, sevme bitti, kendini baþkasýna feda ediþler bitti, bir deðer uðruna yapýlan savaþlar bitti, evet onlar bile bitti, çünkü insan bitti.“ Yani insanoðlu bir kez daha yenildi. 10 yýl sonra yeni bir Nuh Tufaný beklenebilir artýk.

22 ARALIK 2002
Kendimi çözebilmem için sýk sýk çocukluðuma bakarým. Bir enstantene: Mahallede yirmiye yakýn çocuðuz. Gün boyu oyun. Aralarýnda sessiz, gürültüsüz, ezik ben. Ama tutar da maðaraya gitmek istediðimizde, inanýlmaz bir cesaret gelir; konserve kutusundan bozma meþaleyi kaptýðým gibi en öne geçerim. Mahallenin liderleri, kavgacýlarý hep arkamdadýr. En önde olmaya cesaret edemezler… Ýzleri bugün de taþýyorum : kalabalýk içinde ne kadar kýrýlgan, yalnýzken ne kadar güçlüyüm.

24 ARALIK 2002
Problem, problem… Birini çözüyor, diðeri yapýþýyor yakama. Bir psikolog arkadaþým da yok ki sorayým. Neden nüfuzlu, kariyer yapmýþ kiþilerle bir mekaný paylaþmaktansa sýradan insanlarla olmayý tercih ediyorum? Güçsüzden yanayým demek büyük yalan. Baþka bir þey olmalý. Mesala: Güçlü kiþilerin, bulunduklarý yeri haketmediklerini mi düþünüyorum? Bu yüzden mi bana bilgiçlik taslamarýndan kaçýyorum. Ýçimde narsizmim korkunç egemenliði mi hakim? Ya sýradan insanlarý tercih sebebim? Yoksa onlarýn ezik oluþlarý, bana deðer verir görünüþleri mi ruhumun bir taraflarýný okþuyor? Neyin eksikliði bu, doyuramamýþlýðým ne içimde? Soru, soru, soru. Yok ki bir psikolog arkadaþým sorayým : Ben kimim?

25 ARALIK 2002
Öðretmenler odasýnýn pencere önündeyim. Kalorifere yapýþmýþ, dýþarýda geziniyorum. Sessiz ortalýk. Pencere önü okul bahçesi, ileride nadasa býrakýlmýþ tarla. Uzaklarda kentin bir kýsmý, arkada ise uçuk mavi daðlar. Dakikalardýr böyle, uyuþmuþ, kýpýrtýsýzým. Tanrým, bu bir iniþe geçiþ. Heyecan bitti, bundan sonra böyle mi geçecek hayat. Kendimi iyi hissetmiyorum. Dinlediðim þarkýlardan olabilir.

26 ARALIK 2002
Farkýndayým. Bir süredir kitap okumalarým azaldý. Günde bir, hatta iki kitap okuduðum günleri özlüyorum. Þimdi haftada bir kitabý zor bitiriyorum. Ben kitabý, benim hayatým bana yetmediði için okuyorum. Okumam azaldýðýna göre çok mu renkli geçiyor günler? Hayýr. Herþeyi çözdüm de ihtiyaç mý duymuyorum? Hayýr. Okumalarým azaldý ve birçok hayatý kaybetmek üzereyim.

27 ARALIK 2002
Beni bir koltuða baðlasalar, yýllarca orada oturur hiç þikayet etmezdim.

28 ARALIK 2002
Yeðeni TV ekranýnda program sunarken görmek bir tuhaf yaptý beni. ' Kimin izinden gidiyoruz, » demiþti. Doðru, yýllarca süren radyo dünyasý. Fakat yeðen radyodan sonra TV’ye transfer olunca beni geçti. Yüzü güzel, kamera sýcak. Düzeltilmesi gereken birkaç eksiklik var. Ama en önemlisi kývrak bir dil için bol okuma. Bakalým eleþtirilere açýk mý?

30 ARALIK 2002
Tezgahta kýrmýzý don satýyorlar. Önünde üç kadýn, fiyat soruyor. Ben bunun espri olduðunu sanýrdým. Deðilmiþ. Bu üç kadýn uður getirsin diye yýlbaþý gecesi kýrmýzý don giyecek. Giyecekler ve bekleyecekler. Belki bir gün þöyle söyleyecek bir kadýn çýkar karþýma: „Beklemektense yürürüm.“ Üstelik donsuz olarak.

31 ARALIK 2002
Yarýn yeni yýl. Büyük ihtimalle tarih atarken birkaç ay yanlýþlýk yapacaðým. Geçen yýl neredeydim, kimlerleydim? Hatýrlamýyorum. Farký yok demek ki diðer günlerden. Ýki yýlbaþý gecesini unutamýyorum ama. Ýlki çocukluðumdan. Teyzemin evinde kalabalýk eþraf, tombala oynuyoruz. Anneler kazanmamýz için hile bile yapýyorlar. Çaldýmý sokaktan duyulan duvar saati gözlerimin önünde. Diðer yýlbaþý gecesi gençlik yýllarýmdan. Hakan’ýn bir arkadaþýnýn, benimse hiç tanýmadýðým evindeyiz. Ev sahibi yok nedense. Sýkýntý basýyor, saðý solu karýþtýrýyoruz. Porno dergiler çýkýyor bir yerlerden. Hepsi bu. Demek ki hiç bir yýlbaþýnda farklý birþey olmamýþ. Ne güzel. Geç bilgisayar baþýna, sabaha kadar „strateji“ oyna. Beðenmedin, film seyret. Yaþasýn monotonluk.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ocak 2020
Rüyada Uçmak
Tehlikeli Ýliþkiler... (5)
Tehlikeli Ýliþkiler... (1)
Pardon, Saatiniz Kaç?
Tehlikeli Ýliþkiler... (2)
Tehlikeli Ýliþkiler... (3)
Metin Abi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Tamamlanmamýþ Sözcükler [Öykü]
Kýrmýzý araba [Öykü]
Hayatýn Gizemi [Öykü]
Bir Ayrýlýk Valsi [Öykü]


irfan yýldýz kimdir?

Kýrmýzý bir ayakkabý görüyorum Sonra pencere önünde uçuþan tül perde Hiç unutmam bir piyanoydu eminim Bir fincan kahve yanýbaþýmda Uzun sürmüyor, çeviriyorum baþýmý

Etkilendiði Yazarlar:
Elbette bir kýsmý...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © irfan yýldýz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.