..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




2 Aðustos 2014
Parçalý Yansýtma  
Bayram Kaya
Ýnsanlar dünyaya bakýþ tarzlarýný ve dünyayý yorumlama tarzlarýný, biraz bilinenin dýþýnda deðerlendirmeliler. Bu yazý, bu türden yorumlamaya bir örnektir. Gündeki cehaletin kalkmasý için bilginin kazanmasý lazým. Bilginin kazanmasý için de insanlarýn binlerce yýldýr kullana kullana küflendikleri at gözlüðünü deðiþtirmeleri lazým...


:AFIG:
Parçalý yansýtma insanda benci noktada baþlar. Bunun þimdilik deðiþmez bir yazýlým ve deðiþmez bir doðru olduðunu baþka yazýlarýmda söylemiþtim. Yine bunun burada kalmamasý gerektiðini söyledim. Bencilik oluþur iken en az dýþ dünya ilkesini içe alýþla, dýþtan ithal ve dýþa ihraçlar yapmaya baþlamýþtý.

Geriye kendi dýþýnda, tasavvur edemediði koskoca bir dünya býrakmýþtý. Bu nedenle mantýklý ideyi sýnýrlamýþtý. Ego, dýþ dünyadan kopan kýsmý kendisine mal etmekle, parça düþünceyi yansýtmaya baþlamýþtý. Kendi doðrusunu dýþ gerçekliðin de doðrusu sanmýþtý. Bu tam bir yanýlsamaydý. Egoya dek izole edilen oluþma, yanýlsamasýný da dýþ dünyadan izole etmiþti.

Bencillik yine kendi bencilliðinden ötürü dýþ dünyayý merek ediþle empati yapmaya baþlar. Dýþ dünya empatisi demek; dýþ dünyayý kendisi gibi canlý kanlý, istek-arzu ve mana iliþkileriyle dolu saymasýdýr. Bkz. Animizim ve Büyücülük yazý dizim. Ego, dýþ dünyayý da kendisi gibi bilip; dýþ dünya varlýklarýný da haz-elem duygularý üzerinde yansýtmasýdýr.

Dýþ dünyaya yönelen empati zaten kendi gibi bedenlerin yanaþan büyüme gücü ve saðlayýþ olmasýnýn eksen çekimiyle kiþi özgecil olmaya baþlamýþtý. Bu nedenle dýþtaki grup özeðine giden giriþme grup empatisi þeklindeydi. Grup empatisi kiþiye özgecilik oluþla tutum aldýrýyordu. Empati kiþi öznelliðinin ilk kez çevre baðýntýlarýyla giriþme yapar olmasýyla; grup özeðine konulan dev bir buluþ yansýtmasýydý.

Yine bencillikten dolayý olan özgecilik; koloni özgeciliði, sürü özgeciliði, grup (totem) özgeciliði oluþla sosyal özgecilikti dayanýþmayken; üreten iliþkilerle de, toplumsal özgecilikti dayanýþmayla karþýlýklý gerektirmeye dönüþebilmiþtir. Ne kadar çok baðýntýlý yansýtma, o kadar çok hakiki (bütünü) yansýtma oluþla doðrudur. Ne kadar az parça baðýntýlý yansýtma olursa, pozitiflik azalýr; bencilliðin negatifi, artar.

Sonuçta uygarlýða dek üreten iliþkiler; benci iliþkilerin birçok parça baðýntýlar empatisi yapabilme, baðý üzerindeki giriþmesiyle oluþur. Kendisini, kendi gibilerle ve kendi dýþýndaki noktalar empatisi üzerinde baðýntýlarla dolaþtýrdý. Kiþilerin çevre içindeki kendi dolaþmalarýný; özek dediðimiz iç ve dýþtaki grup sal noktalara deðinim (meþrulaþma) yaptýrýrlar. Bu tür anlatýmlarý tematik olan konu deðinimdi veya konu açkýlý yazýlarýmda yeri geldikçe sýklýkla belirttim.

Bencillik, kararlý kaldýðý durumlar içinde; kendi düþünmeli tutum sal davranýþlarýyla kendisini empati sel kýlacak çevre dolaþmasýný yapmaya baþladý. Her çevre karþýlaþmasý ayný ve farklý bir etkilenmelerdi. Bu yerlerdeki etkilenmelerin her birinde farklý renk, ruh, soluk, hava, tavýr türü yansýma kuplajlarýný aldýðýný söylemiþtim. Kiþiler bu kuplajlarýyla kiþi ve grup özekli totem noktasýna baðýntý sal yansýttýmý, yaptýrdýklarýný belirtmiþtim.

Bu tür totem (özek) yansýtmasý, senkronlayan bir yansýtmadýr. Çünkü her ego kendisini bu yansýtmada bulurlar. Bu yansýtma, o eksendeki egolara hitap edicidir. Bu nedenle egolar bu yansýmadan kendisine özgü bir parça buluþuyla, bu yansýtma her bir benciliðe çekim (cazibe) merkezi olmaktadýrlar.

Açýkçasý empati; canlý cansýz her þeyi, bencilliðimizin kendi dalda düþmesiyle anlýyordu. Açýkçasý ben, kendi acýkmasý, kendi korkmasý, kendi canýnýn acýmasý vs. gibi duygudaþlýkla diðer kayadan düþenleri anlýyordu. Bu nedenle yere vurduðu sopanýn ya da uçurumdan düþen taþýn hem halini, kendi dalda düþmesi olan duygusundan ötürü biliyordu. Bu nedenle gördüðü de anlam kazanýyordu.

Bu empati sel durum ilk baþlarda çevredeki her þeyin ona kendisi gibi canlý olduðunu düþündürtmekle her þeyde bu tür mana ilkesini arýyordu. Çocukluðumuz da týpký her þeyi canlý sanan, böylesi bir kendi bencilliðimiz olan; damdan düþmenin üzerinde yaþantýlýma anlayýþýyla oluþmaktaydý.

Ýttifaklar, tevhidi ortaya çýkartmakla hem empatiyi kullandýlar; hem de empatiye, temas eden giriþme baðýntýsýndan ötürü de sýnýrlama getirdiler. Böylece kimi noktalarda, empatiyi bastýrýr oldular. Köleci ittifak hem özel mülkiyetçi anlayýþýn kutsallýðýna dek tevhidi istiyordu, hem de en az empati istiyordu.

Bu nedenle dinler empatiyi en az noktada kullanýþla, daha çok empatiyi bastýrdýlar. Özeðe konan empati yerine, sanki özeðin kendi salýnýmlý kaynak yazýlýmý gibi durumlarý söylemeye baþladýlar. Dinler özek salýnýmý üzerine konan baðýntý giriþmeli empatileri kaldýrarak; empatiyi en az boyuta indirdiler. Duygudaþlýk yerine benciliðin çevreyi yorumlamasý olan empatiye de hükmeden bir irade getirdiler.

Böylece dinler en az empatiyle, hiç demokrat olamadýlar. Ve dahi ne de hoþ görülü olamadýlar. Çünkü egemen güç empati istemiyordu. Egemen güç herkesi kendi gibi soylu görmüyordu. Kendi gibi soylu olmayanla, ne gibi duygudaþlýðý (empatisi) olabilirdi ki? Dinler korktuklarý sindikleri yerde hoþ görü deyiþle benim inancým bana, senin inancýn sana dediler. Güçlü olduklarý yerde “darul harp”, dediler.

Kanaat’ýmca Yüce Tanrý fikri oluþmasý, olmuþ bitmiþ bir anlama ve bilme deðildir. Olacak olan ileri süreçlerle, süreçlere baðlý oluþla; sürekli oluþturulacak olandýr. Yine kanaatimce Yüce Tanrý fikrine en yakýn olan tema da budur.

Oysa oluþturulmuþ olan Yüce Tanrý temasýna baktýðýmýzda, tek yanlý; eksik temalar (deðinimler) olduðunu görürüz. Ne düþünürsek düþünelim, Yüce Tanrý anlayýþýmýz, parça yansýtýþ oluþla, hakiki bir yansýtmadýr. Ama parça yansýtma bütünü yansýtmayacaðý için, parça yansýmalý kavrayýþ bütün gibi davranamayacaðý için doðru bir anlama ve doðru bir tema deðinmesi de olmayacaðýndan, yanlýþ olacaðý da çok çok açýktýr.

Burada bir paragraf açýþ sonrasý asýl konuya geçeyim. "Ne düþünürsek" kavramýna olumlu olumsuz, iyi kötü, pis temiz oluþla her þey "insan duygulu" belirtmelerin içine girer. Bu kabilden "insan duygulu" düþünmeler baðlamýnda kalmak, düþünme kýtlýðýdýr. Evrende iyi-kötü; pis-kirli diye bir þey yoktur.

Her durum bir uðrak ve bir geliþmeye denk düþer olmasý gereken durumdur. Sizin için pis ve yýkýcý olan bir þey, baþka devinme ve oluþma zemini için idealdir. Yani insan düþünmesini evren çekiminin merkezi yapýp (Yüce Tanrý düþünmesi yapýp) yansýttýðýnýz zaman, siz evreni anlamýþ olmuyorsunuz.

Anlamaya çok engel çýkarýyorsunuz. Elinizdeki parça, dolma kalem kapaðý ise evrene bu tür parça üzerinden bakýp, evreni dolma kalem kapaðýna göre minicik doðru yorumlayýp akýl almaz denli daha çoðunu bilmezle kalýyorsunuz demektir.

Þimdi dinlerdeki parça üzerinde anlama anlatma oluþla evreni ve Yüce Tanrý düþünmesini yansýtan yanýlgýlardan sadece bir tanesine bir bakalým. Parça yansýtma, deðinim noktasý olan özeðe çevreden gelen diðer baðýntýlarla giriþme yapmadan baðýntýlýndýksa, yanlýþlýðýn þiddeti çok artar.

Özeðe deðinim yaptýrýlan senkronluma düþünce, bencilliði gütmekle birlikte; bencillik kaygýlarýndan sýyrýlýp; baðýntýlar dengelenmeli süzülmesinin, seçme ayýklama kýrpmalarýyla oluþur. Odak noktasýnda meþrulaþtýðý zaman, yine doðruyu deðil de; doðru noktasýna doðru en yaklaþýþlarla hüccet etmiþ olur.

Tüm dinlerdeki "Tanrý'nýn istemi" týpa týp insanýn istemiyle aynýdýr. Neden? Parça yansýtmadan ötürü. Nedir parçalý yansýtma? Baþta benciliðimiz ve bencilliði güden düþünce ve duygulardýr. Ýkinci oluþla sosyo toplumsa sýnýf bencillikti ideolojisel parçalý yansýtmalardýr.

Bu baðlamda söz gelim; "birbirinizi sevin, birbirinizi sevmedikçe iman etmiþ olmasýnýz" türü sözlerin sýkça söylenmesi daha ötesini aramadan (uyutuþla) tekrarlanmasý kiþisi bencilliðe ve hem de sosyal bencilliðe; uygun düþer. Ya da; "sadaka verin, zekât verin. Bu konuda birbirinizi gözetmekle Tanrý'ya yaklaþýrsýnýz", gibi empatiyi kaldýrýþla, sanki bir empatiymiþ gibi hüküm söyletilmeler yapýlmaktadýr.

Bu söylemlerde de bencilliðe ters bir durum yoktur. Sosyal çalkantýnýn da gazýný alýþla; alan elin alçalmasýna katlanýþla! sosyal bencilliðe de bir hayli uyar.

Veya "sevdiðinizden harcamadýkça iyi kul olamazsýnýz", gibi hükmü söyleyiþlerden; "Bana kan ve et ulaþmaz ama benim adýma kurban kesiniz, bunu konu komþuyla yiyiniz, bunda yoksullara da bir pay veriniz" gibi söylemler, hem tamda insanýn yoksunluklarýna denk düþüþle o düzlem akýþýna göre doðru olan yansýtmadýrlar!

Yansýtma bütünü yansýtmamakla, parçalý yansýtma oluþla doðrudur da dayanak kýlýnan özeðe, isnatla bu yansýtma doðru mudur? Totem düþünmeden beri hep savlýyorum. Sosyal oluþmanýn ve insana dek öznel oluþmanýn temelinde sizi kodlayan sizi senkronize ediþle size doðru ve meþru olduðunu belirten bir eðilim oluþur.

Bu eðim, sizin tutumu dayanak yapma noktanýz oluþla; doðruluk ve meþruiyeti anlamanýz oluþla, sizi gönül rahatlýðý olan bir bilinirlikle davrandýrýp senkronize ediþle, birbirinizi birbirinize de anlaþýlýr kýlar. Ýþte bu baðlamda böylesi bir deðinim sel dayanak yaratmak öznel varlýk için belli bir aþamadan sonra imleyen bir zorunluluk olur.

Ýmleyen bu zorunluluk iki halde oluþur. Birinci halde kaynak, kendi salýným osilasyonlarýný düzenleyen bir muktedirlik oluþla size kendisini zorunlu dayatan doðallýktýr. Bu doðallýk sizin öznel olan keyfinizin üzerindedir. Üç kere üçün, dokuz olmasý gibi. Ya da suyun kaldýrma kuvveti gibi kendilik kaynak salýnýmlý osilasyonlar böyle doðal zorunlulukla belirme ve totem alandýr.

Ýkinci halde kaynaðýn bir kendi salýným osilasyonu baki oluþla; siz de bu baki salýnýma istediðiniz gibi bir öznel anlama bindiriþle, öznel anlamalarýnýzý bu salýnýmlara taþýtma yapabiliyorsunuz. Bu taþýtma size sanki kaynaðýn kendi öz güç salýnýmý gibi gelirler.

Söz gelimi suyun kendilik salýnýmý oluþla, osilasyon kaynaklý bu kaldýrma kuvvetiyle kütük yüzer. Sizde kütüðün üzerinde seyahat edersiniz. Seyahatin demini sürerken kendilik düþünmelerle siz; seyahatin size verilmiþ bir ayrýcalýk ve rýzk oluþla deðerlendirip bunu ritüellere baðlayan seyahatlere çevirirsiniz.

Böyle düþünmenizin ne suyun kaldýrma kuvvetine; ne kütüðün yüzmesine bir artý ve eksi etkisi yoktur. Yani bu totem alan içinde devinen öznelliðiniz totem alana sýfýr etkidirler.

Ama totem alan içindeki totem alana sýfýr etki olan anlayýþ, sizin dünyanýza, katmerli kazanç ya da katmerli bir kaybediþ oluþla yansýrlar. Sizi düzenlerler, sizi yaþantý aþtýrýrlar, sizi senkronize ederler böylece kurallaþýr. Kural kalkana dek uymak zorundasýnýz. Çünkü kural yasal bir etki gibi davranýr.

Totem alan içinde imleyen bir zorunluluk oluþla doðrudur. Yol tutturuþ oluþla doðrudur. Bir devinim oluþturan alan kýlmasýyla ve alanýn her birinize ayný senkron lamayý vermesi baðlamýnda doðrudurlar. Senkronlun anlaþýlýrlýk oluþla; eþgüdüm ve birebir eþleme oluþla; sizi kaostan kaçýndýrýr. Bir karar kýlmanýn denge noktasýna götürür.

Ancak doðru olan þey, yaslanýlan þeyden yansýma olmayýþla (sýfýr etki oluþla) doðru deðildir. Yani sizin yansýttýðýnýz tüm þey yansýtýlan þeyden yansýyan deðildirler. Yani totem alan içinde yansýtýp ta, Yüce Tanrý’nýn isteðidir dediðimiz her þey, yüce Tanrý'nýn isteði olan bir yansýma olmayabilecektir.

Çünkü bu odak sizin benci güden noktanýza göre salýnmaz. Fakat benci noktanýz somut ve evrensel olandan bir yan taþýr. Evrensel olandan taþýdýðý bu yan, evrensel düzenli olan osilasyon kaynaðýna yapýþmasýna ve bencilliðin osilasyon kaynaðýnda kendisini bulmasý için gerekli ve yeterli bir nedendir.

Bencilliðiniz kaynak salýnýmýna kendi evrensel yanýyla çekimli ve eðimlidir. Þu halde kaynak salýnýmýyla senkronize olmuþ siz ve diðer benci güdeninizi ve bencillik duygularýnýzý kaynak noktasýna sýfýr etkiyle yansýtmanýz hem doðrudur. Hem de sadece siz olan bencillik genel eðilimi yansýtmamakla yanlýþtýr.

Yani Yüce Tanrý bize kendi sosyo benci yansýtmamýzdan ötürü hem kurban kesin demiþ olabileceði gibi hem de genel eðilim baðlamýnda bu konuda tam da bir sukutla sýfýr etki olabilir.

Bencillik, görece hal bulunuþuyla saðlamaya giden, geliþme aþamalý zorunluluklarýn belirlediði kimi ön kabul doðrulardýr. Her þeyi inorganiklerden ve farklý enerji saðlayýþlarla ürettiðiniz bir durumda, kurbanýn esamisi bile olmayacaktýr. Kurban sýnýfsal eþitsizliðin bir yardýmlaþmasý gibi olmayacaktýr.

Bu durumlarda kurban kesilmediði için Tanrý olmayacak mý? Ýþte bu nedenle Yüce Tanrý, bizlerin dayanak oluþla yaslanýp yansýttýðýmýz þeyden maada ve müstesnadýr.

Yüce Tanrý'yý bize göre ete kemiðe büründürüþle anlayýþ yapmak hiç te yanlýþ deðildir. Ete kemiðe büründürdüðümüz dayanaklar özel ve öznel baðýntýlý insan istemli olmakla doðrudur. Ve fakat sadece insana özgü bencillik istemi olmakla ve sürekli Yüce Tanrý istemi olmamakla, genel baðýntýlý ve genel öznellikte olmamakla da, yanlýþtýrlar.

Dini anlatýmýn kul mantýðý ile bakarsak ve Yüce Tanrý'yý kul olan insan anlamasýna göre yansýtýþla anlamlandýrýp ete kemiðe büründürürsek; parça (benci) yansýtýþ olarak bu doðrudur. Parça yansýtma evrenin ya da genel baðýntýnýn tam da umurunda olan bir þey deðildir. O anýn bir belirme akýþýdýr o kadar. Bu nedenle de bencilliðimiz genel akýþtan bir yan taþýmakla beraber genel akýþ eðilimi deðildir.

Bununla birlikte bu parçalý doðru akýþý koþutunda (paralelinde), görmezden geldiðimiz büyük bir akýl perdelenmesi vardýr. Canlý cansýz her þey Yüce Tanrý'nýn kuludur (boyun eðiþle ram olucu akmaktýr)! Ýnsan kulluk etmek için Yüce Tanrý’yý saygýlýma için Yüce Tanrý'ya ineði, koyunu, kurban kesiyorsa; ayný þekilde inek te, koyun da, Yüce Tanrý'ya kulluk etmek, saygýlý olmak için insaný kurban etmelidir!

Bu nedenle size yaklaþýp bir çifte ile hayatýnýzý bitiren atýn bu çiftesinden, Yüce Tanrý'ya kurban olmakla memnun olmalýsýnýz. Ve buna razý gelmeniz gerekir. At sizi yemeyecek ama sizi kurban kýlmakla, kurdun, kuþun, böceðin, itlerin yemesine terk ediþle umulmadýk sevaplar kazanacaktýr!

Yani sizin kurban olmanýz atýn çevreye bir yatýrýmdýr. Atýn bir sevaplý davranýþýdýr. Bu sevap atý iyi bir mümin yapacaktýr. Ve at sizin sýrtýnýza binip, sýrat köprüsünden geçecektir!

Atla sizdeki ego temelde aynýdýr. Sadece bencilliði güden düþüncenin dýþta organize olmada ve totem düþünce oluþturmasýnda sizden kýsmen ayrýlýr. Ortak ego nedenle bu kabil yaþantýlaþmaya at özeðinde bakalým. Þimdi bize göre olan öznel süreç bizim öznelliðin aleyhine doðru akacaktýr.

Kurban süreci tersine iþleyecek. Süreç akýþýný ve süreç mantýðýný atýn durumuna göre yansýtmasý, at egolu parçaya göre durumu yansýtma oluþla, çok doðrudur. Parça süreç, ya da parça öznellik baþka baðýntýlarla giriþmeyip, direk totem merkezle ilintileyip yansýtýlýyor ki; bu da empati yapamadan bencilliðin merkez oluþla, merkezdeki bataðýnda kalmasý demektir.

Ya da bir aslanýn sizi kurban edip Tanrý rýzasý için diðer aslanlara siz kurbandan pay takdim etmesi, sadaka kabili yardýmlaþma olup; aslanýn, aslan egosuna denk parça yansýtmalý Tanrý anlayýþýna da pek uygun olacaktýr!

Görülüyor ki bilmezliðimiz, empatiyle kýsmen çevreye açýlýrken; köleci sýnýfsal durum nedenle daha az empati oluþla Yüce Tanrý anlayýþýmýzý yanlýþ yönden sýnýrlamýþtýr. Yüce Tanrý’yý biz gibi egoyla düþünme eylemli yaparken kýsmen doðru bir iþ yapmakla, biz gibi olmayan genel akýþa göre de bu düþünmemiz bizi alabildiðine yanlýþ bir tutum içine sokmuþtur.

Empatinin de her þeyi siz gibi görme, her þeyi sizleþtirme gibi zaaflarý oluþla ikili yansýmasýnýn olacaðý unutulmamalýdýr. Zaten olasý evrensel Tanrý dinini de insan merkezli görmemiz bundandýr. Bkz. Empati yazý dizim.

02.08.2014




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.