Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
TÜRKSOY’a baðlý Türk Devletlerinin oluþturduðu Türk Devletleri Tiyatro Birliði’nin 3. Genel Kurul Toplantýsýna katýlmak üzere Tataristan’ýn Baþkenti Kazan’dayým. Ýstanbul Havaalaný’nda Türksoy’un Türkiye temsilcisi Sayýn Elçin Gaffarlý ile buluþuyoruz. Uçak hareket saatine kadar sohbet ediyoruz. Geçmiþte yaþadýðýmýz anýlarý yad ediyoruz. Uçak, gece saat 10.30 gibi hareket ediyor. 3 saatten fazla sürecek olan yolculuðumuz baþlýyor. Bizim saate göre 03.10 gibi Kazan Havaalaný’na iniyoruz. Ýlk dikkatimi çeken bu saatte havanýn aydýnlýk olmasý. Gece bitmiþ, karanlýðý gitmiþ, yerini gündüzün aydýnlýðýna býrakmýþtý. Küçük bir havaalaný burasý. Bizden baþka uçak da yok zaten. Tüm yolcular sýraya geçiyor. Herkes düzenli. Girdiðimiz bölümde mavi renkler hakim. Yaný sýra az da olsa yeþilin tonlarý var. Pasaport ve vize iþlemleri için 4 tane görevli var. Herkesi tek tek alýyorlar. Sýra bize geldiðinde Rusça soruyor. Tabii ben anlamýyorum. “Ýngilizce” diyorum. Bu sefer Ýngilizce olarak neden geldiðimi soruyor. Ben de “For Teathere festival” diyorum. “Kaç gün kalacaðýmý” soruyor. “Festival boyunca” diyorum. Bu da tam 10 güne karþýlýk geliyor. Çok ince ve titiz bir þekilde pasaportumu inceliyor. Pasaporttaki resme ve bana defalarca bakýp kontrol ediyor. Dakikalar sonra emin olduktan sonra bilgisayardan çýkardýðý bir formu bana imzalatýp uzatýyor. Ve “Dont lost” diyor. Yani “Kaybetme” . Dýþarý çýkýyoruz. Ýki genç kapýda bizi karþýlýyor. Bunlar Tiyatrodan görevli gençler. Elçin Bey, Rusça bildiði için hiç sýkýntý çekmiyoruz. O, bana da tercüme ediyor konuþmalarý. Þehre doðru hareket ediyoruz. Artýk iyice aydýnlandý her yer. Resmen sabah yüzünü gösterdi. Burada zaman bakýmýndan 1 saatlik fark var. Burasý bizden önce. Bizde saat 3 ise, burada 4. Yollar alabildiðince geniþ. Caddeler büyük. Araçlar çok rahat bir þekilde ilerliyor. Týkanma, sýkýþma yok. Bir baþka dikkatimi çeken özellik yemyeþil bir manzaranýn bizi karþýlamýþ olmasý. Adeta yeþilin her tonu karþýmýza çýkýyor. Ýlk dýþarý çýktýðýmýzda soðuk ve serin bir hava vurdu yüzümüze. “Burada aþýrý sýcaklar yok” diyor Elçin Bey. “Serin bir havasý var. Yayla havasý gibi” diye devam ediyor. Bu hoþuma gidiyor. Ve otele geliyoruz. Bilyar Palace adýnda bir otelde kalacaðýz. Modern ve büyük bir hotel görüntüsü var. Kaç yýldýzlý olduðuna bakamadým. Ama en az 4 yýldýz olduðunu tahmin ediyorum. Otel Octpobcksid Caddesi’nde yer alýyor. Karþýsýnda yemyeþil Millennium Park ve onun hemen ardýnda Nizhny Kaban Gölü var. Doðrusu manzara müthiþ. Hele de otel katlarýna asansörle çýkarken bu manzarayý her an görmeniz size büyük bir keyif veriyor. Biz, hemen dinlenmek için odalarýmýza çekildik. Ben, kendimi yataðýn koynuna býrakýverdim. Anýnda uyumuþum. Uyuyan sen misin? Biraz sonra bir alarm sesi, ýþýklar yanýp sönüyor. Mikrofondan Rusça bir ses duyuluyor. Kalkýp bakýyorum. Bir þey göremeyince tekrar yatýyorum. Ne olduðunu sonradan öðreniyorum. Elçin Bey, telefon açýp öðrenmiþ: Müþterilerden biri odada sigara içmiþ. Burada odalarda sigara içmek yasak. Her odada sigara alarmlarý var. Eðer sigara içerseniz yangýn alarmý veriyor. Bu sefer Otel yönetimi bütün müþterileri güvenlik açýsý bakýmýndan dýþarý alýyor. Tehlike geçtiði an herkes odasýna dönüyor. Meðer sabah herkes dýþarý çýkmýþ. Bir tek ben odamda kalmýþým. Bizim saate göre 10’da kalktým. Elçin Bey’le Kahvaltýya indik. Kahvaltýdan sonra dolaþacaðýz. Bu gün serbest günümüz. Þehir merkezine yakýn olduðumuz için yürümeyi tercih ediyoruz. Bir banka karþýmýza çýkýyor. Burada para birimi olarak Rus Rublesi kullanýlýyor. Paralarý çevirmemiz gerek. Bankaya giriyoruz. Burada, para deðiþimi için pasaportunuzu istiyorlar. Çok inceliyorlar. Her parayý tek tek kontrol ediyor görevli. Bütün özelliklerini inceliyor.” Üzerinde bir iþaret, bir mühür dahi olsa bozmuyorlar” diyor elçin Bey. 100 dolar veriyoruz, 3000 Ruble alýyoruz. Ýþlem bitince çýkýyoruz… Millennium Park’tan geçip karþýda bulunan Kazan Devlet Tiyatrosu Binasý’na gidiyoruz. Bu arada gölün manzarasý çok güzel. Müzik eþliðinde su gösterisi hazýrlanmýþ. Sular, yükselip iniyor. Tiyatroda diðer gelen misafirlerle karþýlaþýyoruz. Kazakistan Devlet Tiyatrolarý Müdürü bize katýlýyor. Hep birlikte gezmeye çýkýyoruz. Ýlk gezimizde Kazan’ý yavaþ yavaþ tanýmaya baþlýyoruz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |