Edebiyatý çok seviyorum, iyi bir öykü, mutlu bir þiir, tüm günümü güzelleþtiriyor. Hele iyi bir roman bütün bir haftayý mutlu kýlýyor. Ama çevremdeki insanlara bakýnca edebiyatýn sihrinin birçok insaný ilgilendirmediðini görüyorum. Bu durum beni üzüyor. Bir sürü yazar nice emekler vererek edebi yapýtlar yaratýyorlar. Ancak insanlarýn çoðunluðu bunlara ilgisiz kalýyor. Günlük koþuþturmacalardan sýyrýlýp okumaya zaman ayýrmýyorlar. Mutluluðu farklý þeylerde arýyorlar. Elbette mutlu olmanýn tek koþulu kitap okumak deðildir. Ama okumanýn insaný mutlu kýldýðý, ona bir çok þey kazandýrdýðý gerçektir.
Bundan yirmi yýl hatta on yýl öncesine göre günlük yaþayýþýmýzda büyük deðiþiklikler oldu. Bilgisayar, internet derken akýllý telefonlar ile günlük zaman ayýrdýðýmýz uðraþýlar deðiþti. Örneðin; Otobüslerde eskiden kitap okuyan, gazete okuyan insanlar görebilirdiniz. Oysa þimdi sadece akýllý telefonlarý ile vakit geçirenleri görüyoruz. Bu telefonlarda çoðunlukla sosyal aðlarla ilgileniyorlar ya da daha kötüsü oyun oynuyorlar. Bütün gün çalýþan birisi akþam evine geliyor, facebook twitter derken iyimser bir tahminle bir iki saatini bilgisayar baþýnda geçiriyor. Sonra televizyonda bir dizi ve gün bitiyor.
Bu durum tersine nasýl çevrilir? Nasýl insanlar daha fazla kitap okur? Bu konuda medyaya özellikle internet medyasýna büyük iþ düþüyor. Haber siteleri, gazete televizyon portallarý hepsi politik gündem üzerine o kadar yoðunlaþýyorlar ki
Bir yerden sonra yeter artýk! Diye baðýrmak geliyor içimden. Uzun süredir de günlük politik geliþmeleri sadece yüzeysel takip ediyorum, hatta etmiyorum. Köþe yazýlarý, yorumlar hep politikacýlar üzerine, manþetler ona keza. Neden ülkenin sorunlarý üzerine yazan halihazýrdaki hükümetten memnun olmayan köþe yazarlarý sadece bunlarý eleþtirir? Býkmazlar mý? Neden haftada bir gün olsun politika dýþýnda resim, edebiyat, tiyatro, sinema üzerine yazmazlar? Neden güzel bir þiir, bir yazar veya sanatçý hakkýnda ilgi çekici bir anekdot, edebi bir yapýt üzerine düþüncelerini yazmazlar? Neden edebi yapýtlar, sanat olaylarý hakkýnda tartýþmazlar? Evet ülkemizi yönetenlerden ben de memnun deðilim. Ama maalesef yönetilenlerin büyük bir kýsmý memnun. Bazý gerçekleri göremiyorlar, görmüyorlar. Muhalif yazarlar yýllardýr yazýyor, ama belli bir kesimi ikna edemiyorlar. O kesimin bilinçsizliðinden yakýnýyorlar. Belki de toplum genelinde sanatýn, edebiyatýn yaygýnlaþmasý bilinçlenmeyi arttýrýr.
Bir baþka konu da çocuklarýmýz ve edebiyat. Beþinci sýnýfta okuyan çocuðum olduðu için biliyorum. Türkçe öðretmenimizin talebi üzerine birinci dönem sekiz tane kitap aldýk. Çocuklar bu kitaplarý okuyacak ve sýnav olacaklardý. Benim çocuðum hepsini sýkýlarak da olsa okudu, hatta bir kaçýný ben de okudum. Sonradan öðrendik ki, bir çok çocuk kitaplarý okumuyor, internetten özetini okuyor, olasý sýnav sorularý da internette mevcut. Yani zevahiri kurtarýyorlar. Neden okumuyorlar diye düþünüyorum. Birincisi çocuklarýn Türkçeden baþka dersleri de var doðal olarak bir dönem için ( 3-4 ay) sekiz kitap bir hayli fazla. Ýkincisi okunmak için verilen kitaplarýn çoðu dini komular aðýrlýklýydý. On-on bir yaþýndaki çocuklarýn ilgisini çekecek, onlarý okumanýn büyülü dünyasýna katacak yapýtlar yoktu. Ýkinci dönemdeki sekiz kitapta dini konular aðýrlýðýný kaybetti. Ýyi edebiyatçýlarýmýzýn eserleri vardý. Reþat Nuri Güntekin, Yakup Kadri, Ceyhun Atuf Kansu gibi. Ancak bu yazarlarýn o yaþtaki çocuklara en az hitap edecek yapýtlarý seçilmiþti maalesef. Örneðin; R.N. Güntekin’in Miskinler Tekkesi romaný, ben dahi okurken dildeki yabancý sözcüklerin çokluðundan dolayý zorlandým. Konusu zaten çocuklarýn ilgi alaný dýþýnda kalýyordu. Bu kitaplarý kim seçer? Neden bunlar seçilir? O yaþtaki çocuklar için yazýlmýþ, hem bilgi veren hem de sürükleyici onlarýn ilgilenebileceði konularý içeren yeterince yapýt var güzel Türkçemizde. Ýnsan kasten çocuklarý okumaktan soðutmak için böyle yapýlýyor, duygusunu bastýramýyor. Bir de neden bir yýlda on altý kitap. Her dönem için çeþitli ilgi alanlarýna yönelik kýrk-elli kitabýn tanýtýmlarýný içeren bir broþür çocuklara daðýtýlsa, bir dönem içinde bunlardan en az iki tanesini okuyup, okuduðu kitap hakkýnda düþüncelerinin yazýlmasý istense daha verimli olmaz mý?

Biz edebiyat sevenler, bu sevgiyi yaygýnlaþtýrmak için daha çok çaba göstermeliyiz. En yakýnýmýzdakinden baþlayýp, sosyal medya aracýlýðýyla en uzaktakilere de bu sevgiyi bulaþtýrmalýyýz. Þu soruyu sormalýyýz; Bugünlerde ne okuyorsun? En son okuduðun þiiri paylaþýr mýsýn? En sevdiðin yazar kim? En sevdiðin öykü hangisi? En sevdiðin dize hangisi?.....