Bir sofradayým sanki sofra bezi var sadece. Yenilir yutulur bir durum deðil açýkçasý. Cimriliðin daniskasý soframda. Akýllar kýt, yürekler boþ, beyinler fukara... Nereden tutsan sofra bezi ayný. Tat alýnacak hiçbir þey yok. Kýtlýk elde... Elimden ne gelebilir? Dudaklar boþ sürahi, içmeye varlar. Aðýzlar kazan, yemeye varlar. Bir duvarýn iki tarafý karambol. Tüm kaçmalarým karanpolde. Türbülanslar nefesimin kokusu. Artýk açlýktan dilim bir dilim ekmek. Þaþkýnlýktan deðil küçük dilimi, büyük dilimi yutasým var. Fiziði, kimyayý, edebiyatý bir yana býrak. Artýk kültür saraylarý yok. Yemek saraylarý var. Diller, damaklar, aðýzlar bu saraylarýn krallarý. Öyle açlýk var ki artýk kafamýn eti yenmekte. Afiyet olsun bayanlar, beyler... Kýtlýk akýlda fikirde. Sözler profesörler gibi dolaþmakta. Meraktan soruyorum kim bunlara bana yabancý dilleri öðretmekte. Yabancý basýn sözcüsü gibi dudaklar habire anlamsýz sözler basmakta. Var mý buna dur diyecek kiþi. Yoksa artýk çekin fiþimi. Kuþ kanattýr, balýk yüzgeç... Ýnsan bu coðrafyada nedir sen seç. Gürbüz saçlar, henüz orman vasfýný kazanmamýþ makiliðe benzeyen insancýklar. Mutluluk boylu poslu anlaþýlan yaþanmayacak. Deli düzeninde hiçbir yer rehabilite merkezi olmaz. Hangi mezhebin inanlarý bunlar. Hiçbir dine benzemeyenleri yapmaktalar. Sofram sadece sofra bezi. Açlýðým ta kalubeladan beri. Dersim kaðýt kalem... Peki kim yazacak kim söyleyecek? Cahillik güzel... Gerisi taþ bebek... Açlýðýn gýrtlaðýma dayandýðý yerdeyim. Cömertlik mertlikle olur bilmekteyim. Sofraya samimiyetle konulmayan yemek insaný aç býrakýr. Mertliðin sofrasýnda ise kimse aç kalmaz. Lokantalarda, kafelerde kim doyar? Ýçtenlikle baðdaþmayan her menü her zaman pahalýya patlar. Ýnsanlarýn yalancýlýkla suçlandýðý bir toplumda hapishaneler boþ olsa ne yazar.
Mertliðin sofrasýnda yalancýlar bulunmaz: Ziyafet yalancýlýðýn tuz biber olduðu yerde artar. Dayanýlmaz acýlar içindeki mide kuru soðana tapar. Mertliðin sofrasýnda açlýk bile tatlýdýr. Eðer bir söz ballýysa o sofradan zaten kimse aç kalkmaz.