..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Polisiye > erdal divriklioðlu




28 Mart 2014
Yüz Kitabý  
bölüm 6

erdal divriklioðlu


Þizofren bir kadýnýn kocasýnýn intiharýndan sonra söylediði saçmalýktan baþka bir þey deðildi bu.Bir kerecik bunu gerçek olarak kabul etse,bir sürü sorular sorabilirdi elbet. 40 kiþi,ülkenin apayrý yerlerinde,hiç durmadan neyi yazýyorlar? Belkide bir yer altý örgütü idi bu.Defterini dürmek istedikleri kiþiler hakkýnda bilgi toplayan ve onlar hakkýnda yazýlar yazan bir örgüt.Yok daha neler? dedi içinden.Sanal alemde insanlarý zor duruma düþürmek için tuzaklar kuran bir örgüt fikri aslýnda benimseyecek bir varsayým deðildi.


:AHAH:
BÖLÜM 6

Uyan!... dedi dürtükleyerek...
Ýçi geçmiþti,sevca'nýn.
Yorgun ve bir o kadar da çaresizliðin verdiði hüzünle oracýkta koltukta uyuya kalmýþtý.
Gözlerini yarý kapalý açtýðýnda bir an cehennemden fýrlayan bir yaratýðýn yüzü ile karþýlaþtý.
Sanki onu bitkin bir yorgunluktan ateþler içersinde yanacaðý baþka bir diyara götürecek bir yaratýk gibi görünüyordu,Nihal.
Sersemlemiþ bir þekilde yerinden irkildi.
Dýþarýda felaket bir fýrtýna çýkmýþtý.
Hastane gece sessizliðine bürünmüþtü.
Karþýsýndaki kadýn ise,tam tekmil üstü baþý giyinik bir þekilde ona;Hiç'te iyiye vesile olmayacak bir kararlýlýkla bakýyordu.
"Neler oluyor Nihal?..." diye mýrýldandý.
Oysa Nihal bu mýrýldanma ile tatmin olmayacak kadar,sarsmýþtý onu.
"Hadi kalk ! Gidiyoruz!.." diye seslendi ona.
Koltuðundan hýzlýca kalktý,Gözlerine hala inanamýyordu.
Karþýsýndaki kadýn elinden zorla tutarak gitmeleri gerektiðini söylüyordu.
Elini Nihal'in elinden zorla çekerek direnç gösterdi ve baðýrdý.
"Sen neler söylüyorsun..."
"Nereye Gidiyoruz?..."
Ona göre Nihal,tam olarak aklýný yitirmiþ gibi gözüküyordu.
"Sen hastasýn bu halde nereye gidiyoruz?..."
"Gitmemiz gerekiyor.." dedi Nihal? "Hem de hemen!.."
Ayakta öylesine anlamsýzca bakan sevcan bir anda hiç beklenmedik bir þekilde gülmeye baþladý.
Sevcan,Nihal'in bu anlamsýz gitme isteðinden hiç bir þey anlamamakla birlikte,Nihal'de Sevcan'ýn birden bire
gülme nöbetine anlam verememiþti.
Sevcan'ýn sakin bir þekilde baþlayan gülmesi,kahkalara dönüþmüþtü.
Kahkaha atarak baðýrmaya baþladý.
"Gitmemiz gerek öyle mi? ..."
.............
"Ýki gündür buralarda senin ve bu aptal hikayen için sürünüyorum..."
.......................
"Gitmemiz gerek....."
.......................
"Peki nereye?...Yoksa aptal kocaný kaybettiðin yerde buldun mu?..."
Kahkasý bir anda kesildi Sevcan'ýn
"Seni katil!.."
"O adama ne yaptýn söyle?..."
"Komiser'i duydun!..."
"Olayýn baþýndan sonuna kadar,herþeyi planladýn belkide.."
"Ya da planladýnýz ha..."
Nihal Sevcan'ýn bu öfke nöbeti içersinde söylediði cümlelerden tek anlam veremediði
Plan kelimesiydi.
"Ne demek istiyorsun Sevcan?..."
Sevcan kendini toparlamaya çalýþtý.Az önce geçirdiði öfke nöbeti zaten bir türlü gelmek bilmeyen
bir endiþe karmaþanýn sonucuydu.
"Peki ...Anlatayým O zaman..." dedi.
"Bugün buraya sen uyurken,Selim geldi...Ve çok tuhaf þeyler söyledi.
Nihal bu cümlelerin ardýndan ne geleceðini açýkçasý merak ediyordu.
"Ne gibi?..." diye sordu.
"Polisler kocanýn iþ yerinde sýký bir araþtýrma yapmýþlar."
"Ve onlara göre çýkan sonuç,Oradaki kan izlerinin Ömer'e ait olmadýðý ile ilgili biliyormusun? ve ayrýca iþ yerindeki kamera kayýtlarýnda hiç bir þey ama hiç bir þey yok,herþey hiç olmamýþ gibi..."
Düþünsene diye devam etti,Sevcan.
"Kocasýnýn baþýna gelen trajik durumu önceden bilen bir kadýn,Trajik durumda olan ve ortada olmayan ve olayda asýl kahraman olmayan bir koca..."
Sevcan,Nihal'in gözlerinin içine bakarak son noktayý koydu.
"Ýþte plan bu Nihalcim?.."
"Þimdi sen anlat bakalým,sen ne ayaksýn?..."
Nihal,Sevcan'ýn sorduðu son sorunun keþke cevabýný bilebilseydi.
Sevcan'ýn yüzüne anlamsýzca baka kalmýþtý.
Hiç bir þey demeden,Yavaþça yanýndan ayrýldý ve yataðýnýn kenarýna oturdu.
Baþýný öne eðerek bir süre düþündü.Sonra yukarýya doðru bakarak mýrýldandý.
"Allahým sana þükürler olsun..."

Gökyüzünün karanlýktaki aydýnlýk yoldaþlarý birer birer büyük bir gürültüyle koca bir kenti titretirken,bu kentin sokaklarý ve caddelerini teslim alan elektronik maðazalardakil lcd,plazma yeni nesil televizyonlarýn hüzünlü aydýnlýklarý azgýn fýrtýna ve yaðmurdan kaçan insanlara sanki yol gösteriyordu.

Böyle zamanlarda böylesine kalabalýk bir þehirde insanlýk denen uygarlýðýn tam ortasýna mýzrak gibi saplanan doðanýn
kudretli azameti verdiðini geri almak için çýðlýk atýyordu sanki.

Ýnsanlar...Suçlular,suçsuzlar,zenginler,fakirler,inançlýlar,inançsýzlar satýn aldýklarý sýðýnma özgürlükleri kadar, taksileri,otobüsleri,cafeleri alabildiðine doldururken,çaresizlik ve güçsüzlük havasý þehrin her yerinde solunmaktaydý.

Kurt sadece puslu havayý sevmezdi elbet.Azgýn bir fýrtýna ve ona eþlik eden yaðmurda þehrin en iþlek caddelerinden birinde bulunan internet kafede yaðmurdan kaçan ve internetle oyalanan insanlarýn arasýnda biri vardý.Cafenin dýþýndan içeriye doðru süzülen her þimþek aydýlýðýnda insanlar hop oturup,hop kalkarken o hiç istifini bozmadan sadece ellerini büyük bir hýzla kullanarak klavyeyi olanca hýzý ile kullanýyordu.

Bir þeyler yazýyordu ekrana,yazdýklarýný ve kendisini kimse görmesin diye kapþonunu baþýna sýmsýkýca takmýþ.lcd ekrana abanýrcasýna bir konumdaydý.

Ekranda bir indirme iþlemi gerçekleþtirdikten sonra,baþka bir sayfayý açtýðýnda yüz kitabýnda asla kendisine benzemeyen kel ve gözlüklü bir adamýn profil sayfasýna göz attý.Sayfada yer alan gönderiler içersinden biri üzerinde durdu.

KIRKLAR MECLÝSÝ baþlýklý yazýyý incelemeye baþladý.
alt satýrý göz attý.
Alt satýrýnýn küçük puntolu yazýsý anlam olarak ona devasa büyüklükte görünmüþtü.
"Hepsi ip gibiyidi ne bir adým geri ne bir adým ileri.."
alt satýrdaki baþlýða tam týklamak üzereyken,
Kafeden dýþýdan yaðmurla aniden içeriye giren iki polis memuru ile göz göze geldi.Polisler yaðmurdan ve fýrtýnadan sýðýnmak için cafe sahibi ile laflamaya hazýrlanýrken,olanca hýzý ile kel ve gözlüklü adamýn sayfasýndan çýktý.Yüz kitabýnda
baþka bir mail adresi ve þifreyi hýzla girdi.

Kimse iki üç saat önce polisler tarafýndan evinde tavanda asýlý olarak bulunan adamýn sayfasýna girdiðini bilmiyordu.Ne polisler,ne de kafedeki insanlar.Hýzla adamýn sayfasýndaki hesap ayarlarýna girerek hesap dondurma seçeneðini iþaretledi.

Þehrin bir diðer ucunda kendini tavana asan adamýn evinin önünde polis arabalarý ve ambulanslarýn ýþýltýlý parýltýsý gecenin karanlýðýný aydýnlatýrken evin kapýsý Komiser Cengiz'in ve adamlarýnýn hýzlý itelemesiyle aralanmýþtý.Hepsinin arasýndan sivrilerek görünen itihar eden adamýn karýsýydý.

Uzun bir konuþma yapmýþlardý kadýnla,Kadýn kendince bir görevi olduðunu ve bu görevinde baþarýlý olduðunu Komiser Cengiz'e beyan etmiþti.
Bu nasýl bir saçmalýksa,kadýna göre artýk oyunun bir parçasý da Komiser'in ta kendisi idi.
Komiser kendisine söylemese de kadýnýn aklýndan þüphe ediyordu.Kadýnýn uydurduðu bu saçma sapan hikaye içersinde
Bir yer teþkil etmesine raðmen kocasýný intihara azmettirmiþ olabilirdi.

Þu an sorumluluðu altýnda bulunan ve takip ettiði olaylar zinciri içersinde tek benzer nokta arama motorlarýna düþen
uyduruk hikayeler sinsilesiydi.Ýki kadýnda kocalarýnýn baþýna ne iþ geldiyse arama motorlarýna yada internete düþen
arkasý yarýn kývamýndaki hikayeleri sorumlu tutuyordu.

Bu online hikayeler iki adamýn hayatýna nasýl þekil verecekti ki.Komiser kadýnýn öncelikle sýký bir hastane kontrolünden
geçmesini istiyordu.Yardýmcýsýna bu talimatý verdikten sonra.Arabasýna binmeye hazýrlanýrken,ani gelen bir telefonla
olduðu yerde kaldý.

Telefondaki ses þehir hastanesinden geliyordu.Genç polis memuru mahçup ve korkak bir edayla komisere olan biteni aktarýrken,sevcan ve nihal'in hasteden firar ettiklerini söylüyordu.

Bir sürü ayrýntý sormasý gerekirken,komiser öfkeyle telefonun kapama düðmesine bastý.Kafasý karma karýþýktý.Olaylar o kadar peþi sýra hýzla geliþiyor,gerçekle yalan birbiri ile amansýzca yarýþýyordu ki.Durup düþünmeye vakit olmadan gizli bir þehir efsanesinin içersine yuvarlandýðýný hissetmeye baþlamýþtý.

Yaðmur olanca þiddeti ile yaðmaya devam ederken,polis arabasýnýn arka koltuðunda sessizce oturan kadýna arabanýn kapýsýný açarak yaklaþtý.Kadýn yaný baþýna
kadar sokulan komiser'e tedirgin bir bakýþ atarak baþýný öne eðdi.

"Ne oldu komiser kötü görünüyorsunuz kaçtýlar mý yoksa?.."
Komiser delirmek üzere olduðunu düþünüyordu.Az önceki konuþmadan daha kimsenin haberi yok iken,bu kadýn olayla ilgili bu geliþmeyi nerden öðrenebilirdi ki?
"Bir þey söylemeyin komiser..."
"Onlar bu talimatlara mutlaka uyacaklar."
"Tam 40 kiþi var.Ve hepside bu ülkenin apayrý yerlerinde.40'ký da farklý hikayeler yazarlar."
"Ki bu bazen herkesin tanýdýðý bir insan da olabilir bazense benim kocam gibi sýradan bir öðretmen."
"Ve bu 40 kiþi hiç durmadan yazarlar.yazýlan talimatlara uymayanlarýn sonu ise ölümdür."
Son olarak þunu söyleyim," Sizin hakkýnýzda da yazmaya baþlayacaklar,bunu hiç unutmayýn."

Böylesine uzun paragfralý bir konuþmaya hiç bir þey söylemeden arabanýn kapýsýný kapattý komiser Cengiz.
Hareket eden arabanýn ardýndan endiþe ile gidiþini seyretti kadýnýn.Ve bu kadýnýn deli yada þizofren olduðuna dair hastaneden eline böyle bir rapor gelmesi için
içinden dua etmeye baþladý.

*************

Gidecekleri yer Ýstanbul'un çok dýþýnda küçük bir kasabaydý.Sevcaný ikna etmesi çok zor olmuþtu Nihal'in.Hala ona inanmadýðýna da bahse girebilirdi.
Arama motorunundan kendi ismi ve soyadýný yazarak ebebi dille yazýlmýþ metni görmesi için telefonunu sevcan eline vermeseydi.Asla o hastane den çýkamayacaðýný biliyordu.Her ne pahasýna olursa olsun gidecekti o küçük kasabaya,kocasýný bulmak ümidi ile hastaneden polisleri atlatarak sývýþmayý baþarmýþlardý.

Sevcan arama moturunda arkadaþý ile ilgili anlatýlan edebi dilde yazýlan saçmalýða çok inanmasa da,yalnýz býrakamazdý arkadaþýný.Nihal ve Ömer belkide bir numara çeviriyorlardý ama tam anlamý ile de bu olasýða inanmak istemiyordu.Nihal ile yola çýkarak kendi hayatýný da tehlikeye atmýþ olabilirdi.Ne yazýk ki artýk
yola koyulmuþlardý.Önce hastanenin önünden bir taksi çevirerek bu kocaman þehirin kuzey tarafýna doðru yol aldýlar.Hastaneden sývýþmak için bindikleri takside yola devam edemezlerdi.Yolun kalanýna bu kasabadan geçen þehirler arasý bir otobüs ile devam edeceklerdi.Sabaha kadar beklemeleri daha sonra adýný bile kimsenin çok bilmediði bu gizemli kasabaya doðru yola koyulacaklardý.

************

Baþým çatlýyor...dedi.
"Yüzün sapsarý olmuþ,gidip dinlenmen lazým.Dünya'nýn iþi hiç biter mi? hadi git dinlen biraz " diyen Emniyet Müdürü'nün sekreteri Hülya olmasa,Komiser Cengiz asla bu öneriye sýcak bakmayacaktý.Her zamanki geleneksel alýþkanlýðý ile kendine kadýnlara taþ çýkartacak cinsinten nefis bir Türk kahvesi yapmýþ,sigara eþliðinde evinin penceresinden Ýstanbul'u seyerediyordu.Senelerdir durmaksýzýn çalýþýyor,evi ile iþ arasýnda mekik dokuyarak geçen bir hayattan yeni bir günü uðurlamaya çalýþýyordu.Yalnýzlýðýný keyifle yudumlarken,arada bir eski sevgilileri aklýna gelir? Þimdi ne yapýyorlar acaba? demekten kendini men ederek,bitmiþ aþk hikayelerinin
sýzýsýný yüreðinde hissetmemeyi yeðlerdi.Zaten aþk'a vakit yoktu.Evindeki kedisi sokrat ile mutlu ve keyifli bir yaþam yaþýyordu.Onu ilk bulduðu yer ne yazýk ki
talihsiz bir olay yeri idi.Bir cinayet vakkasýnda,ortalýk yine kan revan içersindeyken,cinayetin gerçekleþtiði evin salonunda polisler ortalýðý didik,didik ederken,
Salondaki yemek masasýnýn altýnda karþýlaþmýþlardý ilk kez sokratla.Küçücük ve sevimli bir yavru kedinin masa altýnda en köþeye sinmiþ halde duruþu her nedense,
yüreðini burkmuþtu.Onu orada býrakmak istemedi ve kimseye de yufka yürekli kedi meraklýsý komiser dedikodusu yaymadan,selma'ya göz ucuyla iþaret etti.
Selma da kedileri çok severdi.Sürekli kedilerden bahsettiði için içindeki burukluðu en iyi anlayacak kiþi oydu.Bir þekilde yavru kediyi oradan çýkararak kendi evine
getirmeyi baþardý.Uzun bir süreden beri yalnýz yaþayan bir adam'ýn evinde nefes alan bir canlý ile yaþamaya baþlamasý zor oldu,baþlarda.Zaman geçtikçe birbirlerine alýþtýlar,Sokratla onunla beraber büyümeye baþladý.Artýk evde ne yapsa,bir adým geriden onu takip eden iki çift sevimli ve meraklý göz,onun hayatýnýn
parçasý olmuþtu.

Ama bu kedide bir þeyler var,hep dalgýn ve düþünceli bazen ise;had safhada neþeli diye düþünürken,adýný sokrat koymayý uygun görmüþtü.Bazen onun yaþadýðý ve gözleri ile gördüðü cinayet ortamýndan kurtulamadýðýný üzerine yapýþmýþ bir düþünceli ve korkak halin bu yüzden olduðunu düþünmekteydi.Bu küçük kedi,Belkide bir gün Komiser Cengiz'e ,koltuðuna otururken,kucaðýna zýplayacak,o gün yaþadýðý trajediyi ve korkuyu anlatacaktý.Bu düþünce bile tüyler ürpertici gelmekteydi,komiser Cengiz'e.

Sessiz ama sýhhatli bir iliþkileri vardý.Birbirlerine olan borçlarý sadece bir ev içersinde nefes alýp vermek ve bir parça'da mutluluktu.Pencerenin kenarýnda Ýstanbul'u seyrederken,kocasý intihar eden kadýnýn söyledikleri kulaklarýnda çýnladý.

"Tam 40 kiþi var.Ve hepside bu ülkenin apayrý yerlerinde.40'ký da farklý hikayeler yazarlar."
"Ve bu 40 kiþi hiç durmadan yazarlar.yazýlan talimatlara uymayanlarýn sonu ise ölümdür."
" Sizin hakkýnýzda da yazmaya baþlayacaklar,bunu hiç unutmayýn."

bu sözler devamlý olarak Komiser Cengiz kulaklarýnda çýnlarken,birden gülmeye baþladý.Ömrü hayatý boyunca hakkýnda tek bir þiir yazýlmýþ yada ortak bir aþk þarkýsý bile olamayan iþinden baþka hiç bir þey düþünmeyen bir adam için Kim ne hikaye yazacaktý?...

Þizofren bir kadýnýn kocasýnýn intiharýndan sonra söylediði saçmalýktan baþka bir þey deðildi bu.Bir kerecik bunu gerçek olarak kabul etse,bir sürü sorular sorabilirdi elbet. 40 kiþi,ülkenin apayrý yerlerinde,hiç durmadan neyi yazýyorlar? Belkide bir yer altý örgütü idi bu.Defterini dürmek istedikleri kiþiler hakkýnda
bilgi toplayan ve onlar hakkýnda yazýlar yazan bir örgüt.Yok daha neler? dedi içinden.Sanal alemde insanlarý zor duruma düþürmek için tuzaklar kuran bir örgüt fikri aslýnda benimseyecek bir varsayým deðildi.

Belkide bu örgüt önce hedef belirlediði kiþiler hakkýnda derin bir istihbarat çalýþmasý yapýyor,sonra da o kiþilerin hakkýnda topladýðý bilgilere dayanarak,
tehdit ve þantajla istediðini yaptýrýyordu.Ýstediklerini yapmayanlar içinde sonuç týpký öðretmen adam'ýn intiharýnda olduðu gibi aðýr baskýya dayalý bir ölüm
yada kendilerince bir infaz olabilirdi.

Evet,evet bu varsayým mantýklý bir sýralamaydý.Ama kafasýnda takýlý kalan tek bir soru vardý.
Niçin 40 kiþilerdi?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn polisiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 8
Evet Sende Haklýsýn Jale / Bölüm 7
Evet Sende Haklýsýn Jale. / Bölüm 6
Evet Sende Haklýsýn Jale Bölüm 5
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý
Yüz Kitabý

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Evet Sende Haklýsýn Jale!..
Evet Sende Haklýsýn Jale!.. (Bölüm 4)
Yüz Kitabý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Humanarþist 2 [Þiir]
Kakavanlar [Þiir]
Gözyüzü [Þiir]
Madenci [Þiir]
Humanarþist [Þiir]
Takipdeydik. [Þiir]
Ben Senim,sen Aþk... [Þiir]
Mülteci [Þiir]
Yetmez! [Þiir]
Çelik Devrimi [Þiir]


erdal divriklioðlu kimdir?

Yazdýklarým ve yazacaklarýma dair. . .

Etkilendiði Yazarlar:
En iyi etkinliðim yazmaya kaçýþlarým...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erdal divriklioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.