Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin |
|
||||||||||
|
olay yerinden geliyordu Lütfü.Komiser Cengiz hastahaneye gitmeden lütfüye olay yerinde gerekli incelemeler,kan ve doku örnekleri,parmak izi gibi bir çok araþtýrmanýn yapýlmasý için talimat vermiþti.Ýþi bittiðinde ise hastaneye gelerek kendisine rapor vermesini istemiþti. "Amir'im hayýrdýr endiþeli görünüyorsunuz." "Býrak þimdi.Ne yaptýn gerekli olan incelemeleri tamamladýnýz mý olay yerinde" dedi Cengiz. "Size ilginç bir þey söyleyecem amir'im" dedi Lütfü. Komiser Cengiz gün içersinde bu olayla ilgili ard arda gelen ilginçliklere alýþmýþtý artýk. Espriyle karýþýk gülerek seslendi lütfüye. "Lütfü ne diyorsun allah aþkýna bu olay zaten yeterince çok ilginç.." "Komiser'in kayýp olan Ömer'in kan grubu ile tuvalet ve koridordaki kan grubu birbiri ile uyuþmuyor,çok ilginç deðil mi dedi" Lütfü. Komiser Cengiz lütfünün ilettiði bu haberle olduðu yere çakýldý. "Yani..." dedi ikisi birlikte " Evet dedi...lütfü." "Oradaki kan Ömer'e ait deðil.Ömer'in kaný deðil..." "Peki kimin kaný?..." dedi Komiser Cengiz. "Ýþyerinde bulunan diðer kiþilerin hem kan örneklerini hem dna örneklerini hemde parmak izlerini aldýk. tuvalletteki kan örneðinin yaný sýra, bu kiþilerin de olayýn geçtiði yerde ne bir parmak izi ne de baþka bir ize rastladýk amir'im." dedi Lütfü. "Hadi bakalým çýk bu iþin içersinden.." dedi Komiser Cengiz. Baþkomiser yardýmcýsý karmakarýþýk bir olayla karþý karþýyaka olduklarýnýn farkýnda olarak amirine takýlmadan edemedi. "Komiser'in burasý Ýstanbul burada her bir bok oluyor.Netice de þu ana kadar yaþadýðým olaylar sinsilesi içersinde vallahi ben çok karýþýk bir olayla karþý karþýyayýz demek isterim ama;bunu size itiraf etmek biraz sýkar." Komiser Cengiz þakacý ve muzip yardýmcýsýnýn dolaylý yöndeki bu serzeniþine cevabýný yapýþtýrdý. "Ýtiraf ettin bile lütfü,þimdi ben de sana ne diyeceðim zor ve karýþýk diye bir þey yoktur,hadi bakalým görevimizin baþýna diyeceðim deðil mi lütfü?..." "Evet komiser'im siz de her zaman ki gibi böyle diyeceksiniz..." Komiser Cengiz'in kafasýnda Nihal'in odadan çýkarken kendisi ve kocasý hakkýnda söylediði hem ilginç hem de bir o kadar da kulaða saçma sapan gelen sözleri yankýlanýyordu. "Lütfü yanýna laptonu aldýn mý?..." dedi Cengiz. Lütfü Amirinin bu anlamsýz sorusuna þaþýrarak cevap verdi. "Hayýr komiser'im ofiste býraktým.Neden ki ?...." Komiser bir yandan Nihal'in arama motorunda kendisi ve kocasý ile ilgili bir þeyler yazýldýðýný iddia eden sözlerini düþünürken, diðer yandan da Tuvalet ve koridordaki Ömer'le uyuþmayan kan örneðini düþünüyordu. "Lütfü dedi..." Komiser. "O halde Ömer'in kan örneði ile tuvalletteki ve koridordaki kan örneði uyuþmuyorsa,Bu kan kime ait ve Ömer nerde peki?..." Sorulmasý gereken en önemli sorulardan birisi ise buydu.Ömer ortada yoktu ama, bütün bu insanlar her nedense Ömer'in ortada olmayýþýndan, baþýna kötü bir þey gelebilecek kiþinin Ömer olabileceði kanatine varmýþlardý. ***************************************** Ýstanbul'un boðucu nemli sýcaðýna bir de trafiðin yoðun týkanýklýðý eklendiðinde çekilmez oluyordu.Zenginle, fakirin tek bir yolda kesiþtiði E5'te her ikisininde tek ortak noktasý ayný yolda,ayný eziyeti çekmeleri idi.Her ikisininde gideceði yollar farklý olsada eþitlendikleri tek yer,cehennem azabý veren trafik týkanýklýðýnýn uzun süren bekleyiþiydi.Sol yanýnda duran süperlüks bir jeep. Sað yanýnda duran eski,püskü bir araba trafiðin açýlmasýný beklemekteydiler.Komiser Cengiz'in yapmasý gereken çok iþi vardý.Beklemeye tahammülü yoktu. O hiç bir zaman içinde bulunduðu mesleðin erk'i temsil eden kurumsal tarafýnýn avantajlarýný insan iliþkilerinde bir yöntem olarak kullanmayý istememiþti. Tek üstünlüðü vardý onun diðerlerine karþý.O da mesleðinle ilgili olan zamanla yarýþý.Kullanabileceði tek üstünlük ise toplumdan emanet aldýðý geçiþ üstünlüðü idi. "Lütfü vaktimiz yok,sileni çalýþtýr..." dedi yardýmcýsýna Lütfü ise tam tersi bir mizaca sahipti. Gençliðinin verdiði heyecan ve dinamizm mesleðinin kendisine saðladýðý avantajlarý sonuna kadar kullanmayý emrediyordu. "Ben de ayný þeyi söyleyecektim amirim.sileni þimdi çalýþtýrayým trafik þimdi nasýl ortadan ikiye ayrýlacak." Lütfünün hissetiði bu heyecan ve tanýmlama Komiser Cengiz'e oldukça garip gelmiþti. "Ne demek ortadan ikiye ayrýlacak,kendini elinde asasý olan Musa falan mý zannetin sen?..." Bu benzetme lütfünün çok hoþuna gitmiþti.Elinde asasý olan Musa... Bir tek fark elinde asasý yoktu lütfünün.Oysa oda polis sileni ile bir þeyleri ortasýndan ikiye yarabiliyordu. "Mükemmel bir benzetme amirim.Ha Musa,Ha ben... bak ortadan yardýk trafiði..." "Saçmalama lütfen..." dedi Komiser Cengiz. Polis silenin çalýþmasý ile birlikte hýzlý bir þekilde yol almaya baþlamýþlardý. Komiser Cengiz'in düþünceli ve endiþeli hali lütfüyü hem meraklandýrýyor, hem de soru sorma eðilimini kamçýlýyordu. "Amir'in niçin bana hastane de yanýnda laptop'u getirdin mi diye sordunuz?..." Komiser akýp giden yola bakarken,lütfüye döndü ve düþünceli bir ses tonu ile cevap verdi. "Asýl ilginç ve saçma olanda bu ya lütfü.Ömer'in eþi Nihal odadan çýkarken bana ilginç bir þey söyledi.Ýlginç ve saçma bir þey..." Lütfü iyice meraklanmýþtý. "Ne dedi amirim size?..." "Arama motoruna benim adým ve soyadýmý yaz..." dedi Lütfü hiç bir þey anlamamýþtý. "Nasýl yani bildiðimiz arama motoruna mý?..." "Evet..." dedi Komiser Cengiz. Lütfü Komiser'in kurduðu cümlelerden hiç bir anlam çýkaramamýþtý. "Anlamadým amir'im arama motoru ile kocasýnýn veya kendisinin ne ilgisi var?..." "Ben de bilmiyorum lütfü.Arama motorunda birilerinin kendisi ve kocasý ile ilgili bir þeyler yazdýðýný söyledi." Lütfüye bu iddia çok ilginç gelmekle birlikte.Komiser Cengiz'den daha da meraklanmýþtý.Ýlginç ama saçma bir þeydi ama; yinede oldukça meraklanmýþtý. "Amir'in isterseniz Selmayý arayalým,hemen baksýn arama motoruna..." Komiser'de aslýnda bu iddiayý merak ediyordu. "Ara bakalým Selmayý arama motorunda Nihal ÝNCESU diye bir yazsýn saçma bir þey ama;bakalým ne çýkacak..." Lütfü elindeki polis telsizi ile cinayet masasý birimine anons yaptý." Bir kaç saniye sonra cinayet masasýndan cevap geldi. Polis telsizindeki bayan polis memurunun sesi iþitildi az sonra... "Amir'in ben Selma sizi dinliyorum..." Selma,Cinayet masasý ekibinde yer alan en zeki ve iþ bitirici bayan polis memurlarýndan biriydi.Genelde Komiser Cengiz'in ve yardýmcýsý lütfünün takip ettiði olaylarda onlarýn artýk "Eli,ayaðý " gibi olmuþtu. Hem zeki olmasý hemde iþ pratikliði gerek Komiser Cengiz gerekse, yardýmcýsý lütfü tarafýndan takdirle karþýlanan biriydi. "Selma ben lütfü..." dedi Sempatik ve sevimli bir ses tonu ile cevap verdi selma lütfünün sesleniþine "Evet Amir'im sizi dinlemedeyim..." "Takip ettiðimiz olayda yer alan Ömer'in eþi Nihal ÝNCESU" "Evet amir'in bahsetmiþtiniz Komiser'im le buluþmaya gitmeden önce..." "Nihal ÝNCESU diye internette arama motoruna bir giriþ yap,bakalým ne çýkacak." Zeki ve pratik olmasýna raðmen Selma da amir'inin kurduðu cümleden hiç bir þey anlamamýþtý. "Anlamadým amir'im..." Lütfü kendi kurduðu cümleninde saçma sapan bir talimat olduðunun farkýndaydý. Ama baþka nasýl anlatabilirdi ki Selma'ya...Ellerinin altýnda çok güçlü bir veri bankasý mevcut iken internetiki arama motorundan bir kiþi hakkýnda ne olduðu? yada kim olduðu? hakkýnda bir istekte bulunmak saçmalýðýn daniskasýydý ama;kadýnýn kendisi ve kocasý ile ilgili iddia ettiði þeyleride merak etmiyor deðil di... "Selma arama motoruna Nihal ÝNCESU yaz ve bize hakkýnda ne gibi bilgiler sýralanýyorsa bildir,tamam mý?..." Selma duraksamadan cevabý ile talimatý onayladý. "Tamam amir'im hemen bakýp size bildiriyorum.Buraya gelme ihtimaliniz var mý amir'im?" Lütfü merkeze dönüp dönmeyecekleri hakkýnda hiç bir bilgiye sahip deðildi.Komiser Cengiz'e baktý ve ondan bir onay bekledi. "Lütfü,Selmaya söyle þu an gelmiyoruz,olay yerine gideceðiz..." Olay yerine vardýklarýnda, sessiz bir kalabalýk onlarý binanýn giriþ tarafýndaki ön bahçede bekliyordu.Dehþet dolu bir günün korkutucu ve gizemli havasý binanýn sanki her tarafýna sinmiþ,çalýþma ofislerine açýlan koridorun en ucundaki tuvalletten gelen kan kokusu,yaz sýcaðý ile birleþerek,ortalýða dayanýlmaz,bunaltýcý bir koku yayýyordu.Sessiz kalabalýk, sýradan insanlarýn çok nadir tanýk olabilecekleri bir gün yaþamýþtý.Komiser Cengiz, kalabalýðýn içersinden geçerken kadýnlý,erkekli þirket çalýþanlarýnýn yüzlerine tek,tek baktý.Çoðunluðu yolda yaralý yada ölümlü bir trafik kazasý görse,akþam evde yemek bile yiyemeyecek kiþiler gibiydi. Yine de bu iþler hiç belli olmazdý. "Katiller hep bebek yüzlü" olmaz mýydý? Ön kapýdan hýzla girdi.Uzunca bir koridor onu bekliyordu.Hýzlý adýmlarla koridorda ilerlemeye baþladý.Emniyet teþkilatýndan bir,iki polis dýþýnda içerde yoðun kan kokusunun aðýrlýðýndan kimse kalmamýþtý. Ta ki,tuvaletin kapýsýnýn önüne gelinceye kadar. Kapýyý itti,içerde bir kaç polis memuru büyük bir itina ile olay yerinden ardý sýra flaþlarýný patlatarak fotoðraf çekiyordu.Uzun boylu þýk giyimli bir adam tuvaletin kanlý olmayan en temiz tarafýnda polislere iþlerini yapmaya engel olacak þekilde bir þeyler sormaya çalýþýyordu.Polis memurlarýndan biri ile göz temasý kurduðunda onu dýþarýya çaðýrdý.Ýçerdeki adam'ýn kim olduðunu sordu.Ömer'in patronu olduðunu öðrenince,memura içeriye gidip adamý yanýna göndermesini söyledi.Loþ ve aðýr kokulu koridorda beklerken,adam kapýda belirdi.Parmaklarý ile burnunu sýkýca tutuyordu. Nerdeyse,kusacak gibiydi. Elindeki mendille alnýndaki terleri silerek bitkin bir þekilde seslendi. "Komiserim,ben !...ben!... polislere burdaki manzara ne zaman kalkacak? diye soruyordum. burayý acilen temizletmem lazým. "Dýþarýya çýkalým isterseniz bu ortamda konuþmasak daha iyi olacak!" Ýkisi birlikte koridordan hýzla ilerlerken,aðýr kan kokusu adam'ýn midesini iflas ettirmiþti. Oracýkta bulunduðu yere kusuverdi.Yere can havliyle çöken adam hýzlý,hýzlý nefes alýrken,komiser adamý kavrayarak kalkmasýna yardýmcý oldu.Yavaþçana yerden doðrulan adam,komiserin de yardýmý ile ayaða kalktý.Dýþ kapýya vardýklarýnda,dýþardaki meraklý kalabalýk yanlarýna üþüþmüþtü.Patronlarýnýn bu zavallý halini ilk defa görüyorlardý.Yurt dýþýnda yabancý bir üniversitede eðitim gördükten sonra,babasýnýn býraktýðý yerden gayet otoriter bir anlayýþla iþi devralan koskoca Memduh Gül,þimdi herkesin önünde "Süt dökmüþ kedi " gibiydi.Adam temiz havayý cigerlerine çekmeye çalýþtý.Komiser meraklý kalabalýða etraflarýndan açýlmalarýný söyleyince,hepsi geri çekildiler.Yalnýz aralarýndan bir tanesi zayýf ama alýmlý bir kadýn elinde bir kaç parça kaðýt peçete ile patronunun yardýmýna koþtu.Kadýn,Memduh Gül'ün asistaný idi.Her ikisine de þirket arazisinin öte tarafýnda bulunan idari ofise gitmelerini önermiþti. Öylede yaptýlar.Komiser bir süre Memduh Gül'ün odasýnda tek baþýna bekledi. Adam da asistanýn yardýmý ile kendisini zavallý halinden bir an önce kurtarmaya çalýþýyordu.10-15 dakika sonra Memduh Gül asistaný ile beraber odaya girdiler. Adam mahçup bir tavýrla komisere seslendi. "Özür dilerim,ben böyle bir duruma alýþýk deðilim,Berrin! komiser bey ne içer bir sor,bana da bir soda getirirmisin." Berrin bir çýrpýda patronun soda,komiser'in açýk çay sipariþini alarak odadan çýktý. "Özür dilemenize gerek yok.ben iþim gereði bu tür durumlara alýþkýným,sizin için anormal bir durum olduðunu anlýyorum" Memduh Gül kan kokusundan kurtulamak için yüzünü lavoboda defalarca yýkamýþtý.Islak saçlarý hali hazýrda kurumamýþ,küçük su damlalarý alnýnýn köþesinden akarken,çalýþma masasýna doðru ilerleyerek,kaðýt peçetelerden aldý.Yüzünü tekrar silerek,koltuðuna oturdu. "Ömer 2 sene önce þirketimde çalýþmaya baþladý.Çok zeki bir adamdýr.Çok ta yetenekli.Onun baþýna böylesine dehþet verici ne gelmiþ olabilir? bilemiyorum komiserim." "Bir þey sorucam...þirket çalýþanlarýnýzý iþe alýrken,ne tür prosödürler izlersiniz.dedi,komiser. Kolay bir soruya çok net bir cevap verdi,Memduh Gül. "Rutin þeyler,sabýka kaydý,referanslar,sigorta bilgileri,saðlýk raporu, seyahat halinde alllah korusun baþýna bir þey gelirse,kan grubu testi vs." "Neden özellikle kan grubu testi?" "Siz de bilirsiniz ..." dedi,Memduh Gül. "Þirketimizin çalýþanlarý sýk,sýk iþ seyahatine çýkar,baþýna bir þey gelirse, kan bulma ihtiyacý olabilir.Sonuçta hepsi mesai halinde bizim sorumluluðumuz altýnda." "Ah tabi..." dedi,Komiser "Doðru haklýsýnýz..." "Nihal'in durumu nasýl peki ? Selim'i özellikle ben gönderdim." dedi,Memduh Gül. "Þokta olduðunu söyleyebilirim,Bu garip durumdan sizinde haberiniz var sanýrým..." "Evet var..." dedi,Memduh Gül "Ama inanmak çok zor..." diyerek ekledi. "Neden?..." dedi,komiser Cengiz. "Bilemiyorum arada bir buraya da gelirdi Nihal.Arkadaþlarý...özelliklede,Selim aralarýnýn çok iyi olduðunu söylediler.Böyle bir þey nasýl olabilir ki?..." "Ve neden bizim burada?..." Kapý hýzlýca çalýndý.Gelen asistan Berrindi.Ardýndan da Lütfü belirdi.Lütfünün gözlerinde endiþe dolu bir ifade vardý.Berrin komiser'e ikramda bulunurken, lütfü komiser'e telaþlý bir þekilde seslendi. "Komiser'im biraz dýþarýya gelirmisiniz..." "Ne oldu lütfü? " dedi,Komiser Lütfü sýkýntýlý bir hal içindeydi.Söyleyeceði þeyler içerdeki ortamda söylenecek bir þey'e benzemiyordu. Komiser "1 dakika..." diyerek izin istedi.Ayaða kalktý ve lütfü ile beraber odanýn dýþýna çýktý. "Ne oldu lütfü ?..." diye hemen sordu Komiser Cengiz. "Komiser'im çok ilginç iki geliþme var ve ben yine hiç bir anlam veremedim." "Lütfü ! eveleyip,geveleme!..." dedi,komiser. "Komiser'im ?..." "Evet lütfü söylesene! " diye baðýrdý komiser. "Birincisi,kamera kayýtlarýnda hiç bir þey gözükmüyor...Ýkincisi..." "Ýkincisi ne?..." "Bu da en ilginç'i komiserim." " Ýkincisi olay yeri inceleme ve laburatuvardan aldýðýmýz sonuçlara göre burada gerçekleþen olay,2 gün önce iþlenmiþ gibi gözüküyor." Komiser ilk anda ne diyeceðini þaþýrmýþtý.Bir ümitle sordu. "Güvenlik kamerasýndaki kayýtlarý geriye doðru ne zamana kadar taradýnýz?..." "Arkadaþlar bir hafta geriye gitmiþler komiserim." Komiser bir elini alnýna doðru götürerek, iki baþ parmaðý ile önce alnýný sonra da þakaklarýný ovmaya baþladý. "Bu ne saçmalýk nasýl bir þey bu?..." diye mýrýldandý. Lütfü sessiz kaldý.Bir þey söylese hiç bir anlam ifade etmeyecekti. "Kayýtlarda hiç bir þey yok!,olay iki gün önce iþleniyor.Ne ile uðraþýyoruz biz? bu nasýl bir saçmalýk?..." "Kasetlerde bir sorun olmasýn,yani bir katekulli,sahte bir kaset falan koymuþ olabllirler mi?..." "En ince ayrýntýsýna kadar araþtýrýyoruz,komiserim ama sonuçlar bu yönde gösteriyor." dedi,Lüftü. "Lütfü..." dedi,komiser sinirli bir sesle. "Daha çabuk araþtýrýn!... bu konuda teknolojik imkanýmýz ve ekibimiz var deðil mi?..." "Var tabii komiserim..." dedi,lütfü. Komiser Cengiz,büyük bir hýþýmla Memduh Gül'ün odasýna girdi.Çalýþma masasýnda oturan Memduh Gül ile Berrin bir þeyler konuþuyordu ki, hýþýmla odaya giren komiseri görünce irkildiler. "Buranýn güvenlik amiri kim?..." "Eski bir emekli polis komiserim" dedi,Berrin "Hemen çaðýrýn!..." dedi,komiser Cengiz. Memduh Gül Komiser'in bu hiddetli halinden ürkmüþtü. "Ne oldu komiserim bir sorun mu var?..." "Bakýn sizden ricam,çalýþanlarýnýza söyleyin,kimse þehirden ayrýlmasýn.Herkesi ama herkesi, sizler dahil,sorguya almak zorundayým." Ýþin bir hayli ciddi olduðunu anlayan Memduh Gül kýsýk bir ses tonu ile seslendi. "Tabii komiserim anlýyorum." Komiser Memduh Gül'ün odasýndan hýzla çýktý.Dýþarýya çýkýp biraz temiz hava alma ihtiyacý hissetmiþti. Hýzlý adýmlarla idari ofis'in kýsa koridorunu geçti.Dýþarýya çýktý. Güneþ olanca gücü ile þirketin geniþ bahçesini kavuruyordu. Uzun zamandan beri sigara paketine dokunmuyordu.Caný sýkýldýðýnda yada tam tersi keyif duyduðunda içerdi bu mereti. Paketten bir sigara çýkartýp,yaktý.bahçede ilerlemeye baþladý. Þirketin giriþ kapýsýna kadar geldi.Dýþarýda hayat akýp gidiyordu. Umarsýzcana... Arabalar gelip,geçiyor.Ýnsanlar bir o yana bir bu yana koþuþturuyordu.Cep telefonu bu karmaþaya katýlarak çalmaya baþladý. Merkezden arýyorlardý. Telefonu açtý.Arayan bu sevimsiz ortamda canlý ve sýcak bir ses tonu ile karþýladý onu. "Komiserim iyi çalýþmalar." "Saol..." "Þu arama motoruna Nihal Ýncesu diye yazýn demiþtiniz ya!..." Komiserin verdiði talimat aklýndan uçup gitmiþti.Bu saçma sapan olaylar sinsilesinde ilk verdiði saçma talimattý halbuki. "Ah evet doðru selma !..." "Neler buldun?..." "Yani ne desem?...kadýn biraz haklý galiba..." "Nasýl yani?..." "Yani kendisi ve kocasý hakkýnda günlük mü desem?...hikaye mi desem?... bu tür kýsa þeyler yazýyor." "Nasýl hikayeler bunlar?..." "Komiserim epey uzuncana..." "Ýsterseniz çýktýsýný alayým,geldiðinizde bizzat vereyim." "Peki biliþim daire baþkanlýðýna sordunuz mu?.Kaynaðý yada uzantýsý nedir bu yazýlarýn?..." "Araþtýrýyoruz komiserim..." "Peki tamam selma!...geldiðimde çýktýlara bakarým." "Emredersiniz komiserim." Telefonu kapattý.Þimdiye kadar bir çok karýþýk olayla karþýlaþmýþtý. Bu seferki anlamsýz ve sonu nereye varacaðý belli olmayan türden bir olaydý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © erdal divriklioðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |