Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
SAAT: 22.22 Korkularým yeþerdi içimde kocaman, korkularým dað kadar tedirginliðimle çoðaldý. Kimseden saklayamadýðým canýmýn süzgecinden süzülen, benim kalbimi kabartan her buðulu göz sýzýntý olup, çýrpýntýlarla göçüp gidiyorlar tek tek sevgimin sonsuz topraklarýndan. Yokluk var o topraklarda, var yokluk topraklarýmda… Sessiz sedasýz sürülen ve yeþeremeyen, esintiyle gürleþip, kokusuyla derinleþen köklerine bakamadan, susuzluðuyla çürümeye mahkum býrakýlmýþ, çaresiz çaresi beklemek bekliyor beni. Beklerken, acýlar teker teker çörekleniyor sislerin ardýndaki kalbime. Ayný zamanda yavaþ yavaþ gökyüzü kararýyor, bir tren garýnda ve dýþarýda, soðuk havada, kalabalýk bir topluluðun içinde gözlerimi dikip uzaklara, trenin gelmesini bekliyorum. Tren gelmiyor, etraf bir iki kiþinin aralarýnda konuþmalarýnýn dýþýnda ölüm sessizliðine bürünmüþ vaziyette. Tren gelmiyor, ben sürekli saatime bakýyorum, kolumda saatim yok, çünkü en yakýn bildiðim ve dostum olan birine vermiþtim, o yüzden telefonumun saatine bakýyorum devamlý, ayný zamanda o cihazýn saatinden çok bekliyorum. Bir ses bekliyorum, bir varlýk bekliyorum, ama yok. VAZGEÇÝYORUM!!! Merdivenlerden yavaþ yavaþ çýkýyorum, soðuk ve ayazdan dizlerim donmuþ vaziyette. Ellerimi hissedemiyorum bile, yine telefonuma bakýyorum, ses seda yok yine. Kendime bakýyorum da gitmekten vazgeçiyorum ama Onu beklemekten vazgeçememiþim henüz. Beton geçitten geçerken trenin geldiðini görüp arkamý dönüyorum, tren yolcularýný alýyor, ben artýk onlarýn içinde yokum diyorum. Geçidin tam ortasýnda durmuþtum farkýnda olmadan, bir adým atýp koþsam trenin içine gireceðim, dönüp diðer yanýma adým atsam tren düdüðünü öttürerek gidecek. Gökyüzüne bakýp bunu hak ediyor muyum Allah’ým diyorum kendime, kalbim yerinden fýrlamýþ gibi, tokmakla dövünen bir davul gibi inleyip duruyor göðüs kafesinin içinde. Derin bir nefes çekip veriyorum, nefesimin buharý karanlýk geceye karýþýyor. Boynum eðiliyor aniden, bu arada tren de hareketleniyor, bunu görünce içim burkuluyor, içim acýyor. Tekrar hareketleniyorum ileriye doðru, bu sefer hýzlý adýmlarla yürüyorum ‘’Tren kaçtý artýk" diyorum. Tren kaçtý… Geçitten geçtikten sonra cebimin içinde, daha doðrusu avucumun içinde tuttuðum sigara paketini çýkarýp bir tane yakýyorum. Ýçime çektiðim her nefeste sigaranýn ucundaki kor, yanýp yanýp sönüyor… Farkýndayým, susuyorum hala, unutmak istediðim hiçbir þeyi unutamýyorum ve kendimden kaçarken bir tren garýnda yine kendime yakalanýp, kaçamýyorum. Aynaya bakmaktan nefret ettim, saçýmý taramaktan, yüzümü yýkamaktan, týrnaklarýmý kesmekten, banyo yapmaktan, diþlerimi fýrçalamaktan býktým. Yemek yemek bile istemiyorum, þu sýralar bana bu bile çok anlamsýz bir meþgale olarak geliyor. O yüzden tam on kilo vermiþim, basküller öyle diyor! Yazýk etmiþim kendime, onun için ise; tüh tüh, vah vah çekmek yerine artýk bazý biten duygularýmdan bahsetmek gerekiyor belki de. Olacak iþ deðil. Bitiþleri anlatmak istemiyorum! Bu þekilde kalmalýyým. Sabahýnda akþamýnda aðlamalý mýyým, belki býrakmalýyým tüm her þeyi! Trenin kaçtýðýnýn farkýndayým, þimdi bir daha geri dönmek olmaz. Ya cesaret edemiyorum kaçmaya, ya da onun olmadýðý bir þehir bana tamamen boþ gelir diye korkuyorum. Gece üzerime üzerime geliyor. Ben Tuzla istasyonundayým, hava öylesine soðuk ki iliklerime kadar üþüyorum. Kazananý olmayan yarýþlardý, herkesin bildiði ama cesaret edemediði. Çoðu zaman kendimi içine çekmekten korktuðum duygulardý onlar. Bir gün geldi, kapýmý hýzlýca çaldý, beni benden aldý, adýna AÞK dedi, içimi yaktý ve gitti! Ben özlemeyi sende sevmiþtim. Hiçbir hasret bu kadar güzel kokmamýþtýr burnuma! Özlediðim sendin ve teninin kokusunu getirirdi rüzgar her estiðinde. Bana kokusunu çok gördü, bana çoðunu götürdü gibi geliyor mutluluðumun ve özgürlüðümün. Ýçime hapsettim seni! Bakýyorum zannediyorlar ama bakmýyorum, konuþuyorum zannediyorlar ama konuþmuyorum. Nefes alýrken bile gözlerim buruk bakýyor, hani içim daraldý derler ya! Ýçimin daraldýðýný verdiðim nefesten anlýyorum. Bütün bunlar biliyorum bir gün bitecek, çünkü kendimi biliyorum…. Fakat þimdi kalan bir þey var içimde ‘’ONSUZLUK’’ Bir hiç, bomboþ, sýfýr… Boþaltýlýnca, yani sen gidince aðýrlýðýn da gider diye düþünmüþtüm. Bu biraz tersine oldu zannedersem, sen gidince aðýrlýðýn da gitmiyormuþ! Aksine, fizik kurallarý kifâyetsizleþiyor nedense... Hani matematik vardý, hani birden bir çýkarýldýðýnda sýfýr kalýrdý? Benden sen çýktýðýndan beri sýfýr kalmadý iþte! Ben buna kýzýyorum, iþte o yüzden þu matematiði HÝÇ SEVMÝYORUM!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © YETER ÖZHAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |