“En sonunda gelip beni götürdüler”
Asýl tehlike Cumhuriyet mitinglerinde meydana çýkan Türkiye’nin ulusal, milliyetçi ve Atatürkçü potansiyelidir. Bu potansiyel, Türkiye’nin faþizme direnme gücünü ve olanaklarý göstermektedir. Bu potansiyelin sindirilmesi AKP açýsýndan esas hedeftir.
O nedenle bir hayali ulusalcý çete düþmaný yaratýlmýþtýr. Þimdi o hayali çeteye operasyon düzenlenmektedir ve insanlara þu mesaj verilmektedir: Sakýn ha örgütlenmeyin! Eðer örgütlenecek olursanýz, yarýn siz de bu çete davalarýnýn içine dahil edilirsiniz.
Bu yolla ulusal güçler ve halk sindirilirken ikinci bir mesaj daha verilmektedir: Sizi savunacak kimsenin çýkacaðýný da asla ummayýn!
Burasý oldukça önemli kýsmý sindirme operasyonunun.
Birincisi ulusal duruþu olan, hükümetle uðraþan, terör örgütleriyle uðraþan avukatlar, bu operasyonlarda çete kapsamýna alýnmaktadýr. Böylelikle vatandaþa þu mesaj verilmektedir; sizi savunacak avukatlar bile içerde olacak, o nedenle sessiz oturun.
Ýkincisi, sizi savunacak herhangi bir parti veya kitle örgütü olmayacaktýr. Bakýn MHP’ye kendi eski adamlarýný savunuyor mu? Ya da bakýn CHP’ye bu kadar hukuksuz bir operasyon karþýsýnda çýtý çýkýyor mu?
Üçüncüsü, Ordu’ya hele hiç güvenmeyin. Bakýn yüzbaþýdan baþladýk tuðgenerale kadar geldik. Ama ne eski yüzbaþýyý ne de eski tuðgenerali savunan bir Ordu yok. O nedenle ayaðýnýzý denk alýn.
Ýþte böylesi bir sindirme operasyonu ile karþý karþýyayýz. AKP’nin hedefini çok iyi bilmeliyiz. Bunlarýn derdi çete deðil ulusal güçlerdir. Çünkü demokratik siyaset yoluyla var olan her tür ulusal örgütlenmeye de karþýdýrlar. Onlar kendi iþbirlikçiliklerinin karþýsýna dikilecek her tür ulusal güce bu nedenle çete muamelesi yapmaktadýrlar.
Burada kritik nokta ise örgütlenmektir. Aslýnda faþistler toplumun kendi karþýsýnda örgütlenmesine karþýdýrlar. Onlar suskun toplum, sindirilmiþ toplum istemektedirler. Toplum susacaktýr, örgütlenmeyecektir ki faþizmi rahat rahat getirebilsinler.
Ama bu sindirme operasyonunun bir de ters etkisi var. Yine tecrübeyle sabittir ki faþist uygulamalar toplumun örgütlenmesine engel olmaz aksine örgütlenmeyi zorunluluk haline getirir.
AKP’liler istiyorlarsa örnek aldýklarý faþist rejimlerin nasýl yýkýldýðýna bir baksýnlar, toplum susmuþ mu!
     Ve sessiz çoðunluk, þu öyküye bir kulak verin:
Almanya’da Nazilerin iktidara geldiði dönemdir. Naziler, cadý avýný baþlatmýþlardýr. Olaylara tanýklýk eden bir bilim adamýnýn dilinden bu cadý avý aynen þöyle gerçekleþir:
“Önce gelip mahalledeki Yahudileri götürdüler. Kimse sesini çýkarmadý. Sonra gelip Komünistleri götürdüler. Yine kimse sesini çýkarmadý. Sonra gelip sosyalistleri ve sosyal demokratlarý götürdüler. Yine kimse sesini çýkarmadý. En sonunda gelip beni götürdüler. Yine ses yoktu. Çünkü ses çýkaracak kimse kalmamýþtý.”