Eþeklik, hem ad olarak belirten bir taký
Hem de çuluyla semeriyle bir sýfatý baký

Vakit ola ekine dadanýkla girdikte ekine eþek
Yiyecek yeþili, ekin sahibi býrakmayacak peþini

Rivayet olur ki ekini otlamakla olur eþeðin semizi
Emeði aparmaktan olur dayaðý yerken, eþeðin temizi

Lakin eþeðin hini var, cini var, kini var, bini var
Ne anlama maksat olura, meali dil anlamdan dini var

Baktýkta sen görürsün, bir eþek girmiþ ekine
Ýmdi meali zýmdan, her akýla bereketi lazýmdan
Gördüðün çul mu? Yoksa cismi eþek olup ta kulaklarý dikine
Ben derim ki ekindeki eþek, kuyruktan kýsa kýsa baksana Musa
Sen dersinki; ekindeki semer; ne ekini, ne sütü emer, çekine çekine

Anlamý manayý gördüðü iþle verek, otlama çula deðil; eþeðe gerek
Cismi eþektendir, çulu görükte deðil Musa yerken kuyruktan kýsa
Semer otlamamayý haklamaz, çuluna abdest aldýrmak, eþeði paklamaz

Yüce duygularla kanýmýzý uyandýrýr bizdeki bir muntazam hisle
Din iman der mahreme oturur, durur kalaylý tastaki kiri pisle

Cismi eþek fiil fail oluþuyla yemi tarumara girer, ekine
Lakin sen görürsün fiilden faili, yemezi bir cismi kulalarý dimdikine