Sevmek bir baþkasýnýn yaþamýný yaþamaktýr. -Balzac |
|
||||||||||
|
Bir aralýk, topraða karýþmýþ, parmaklarýnýn ucu görünen bir el belirdi hayalde. Cansýzdý; etrafýný saran topraðý kabullenmese de iç içeydi onunla. Çok kesif bir trafikle hareket etmekte olan hücrelerin, fýsýldaþan terennümleri de kesilmiþti artýk. Hayat doluyken, vadiler dolusu altýnýn, malýn mülkün, hýrs ve emelin dolduramadýðý o eli, nasýl da dolduruvermiþti toprak... Ve kýskývrak sarýnca etrafýný, karný patlarcasýna doymuþtu da “tamam, yeter” bile diyememiþti. Ýþ bu kertede bitseydi, mesud sayacaktý kendini el sahibi. Sonra, aynen aðaç kurdunun tahtayý kemirmesi gibi toprak da etini kemirmeye, derisini yüzmeðe baþlamýþtý. Ardýndan yavaþ yavaþ vücudunun þeklini de kaybetmeye baþladý. Sonra mý? Atýlmýþ kemikler halinde kalakaldý. Geride býraktýðý hayýr ve hasenat varsa, dost bulacaktý bir nebze, nefes alacaktý. Yoksa eðer, çok sessiz, karanlýk ve dipsizdi bu çukur. Gün gelip de kemikler, oksitlenmiþ demir gibi, yavaþ yavaþ eriyip toprakla hemdem olunca, mevcudiyetine ait hayat eseri de kalmamýþtý. Ve derin, sessiz bir bekleyiþ... Fakat bekleyiþte ebedilik yok. Derken bedende diriliþ, caný hissediþ aný. Ayný anda beyinleri zonklatan bir ses. Sûr olsa gerek bu... Sonra; kumdan çýkýp, hayatý yeni soluklamýþ, saða sola daðýlýp denizi arayan yavru deniz kaplumbaðalarý gibi, þaþkýn ve telaþlý bir tablo çiziyor insanlar. Bir zamanki nefsin “Biz öldükten sonra eski halimize mi döndürüleceðiz? Çürümüþ kemikler olduðumuz zaman mý?” inkârlarýný hatýrlýyor ruhlar. “Demek ki ikinci diriliþ de varmýþ”, diyorlar. Ama iþ iþten geçti, artýk çok þey yok: Ana baba yok bugün, kardeþ dost yok. Hepsi üryan, birbirlerini bile gördükleri yok. Evet, elbiseden üryan fakat günahlarý giyinmiþ insanlar. Borçlarýný gerdanlýk gibi boyunlarýna takýnmýþ. Þimdi çýplaklýklarýndan deðil, günahlarýndan utanýp duruyorlar; ayaklarýna vurulmuþ zincirler gibi sanki. Mahþerde toplanan insanlar, bir bir boyunun ölçüsünü alýyor mizanda. Öyleki tozlar bile heder olmayýp tartýlýyor. Zerre iyilik, zerre kötülük bile kaydedilmiþ defterlere. Sonra saðdan soldan uçuþuyor defterler. Buna mukabil gülen, aðlayan, sararýp solan yüzler. Kimi mesrur, kimi defterini gizler. Oysa o gün gizli saklý yok, her þey açýktýr. Ve birden beliriverir müekkeller... Kimine melek, kimine zebani... Ardýndan yoðun bir sevkiyat baþlar; bir yol cennete, bir yol cehenneme... Dünya-ahiret esrarýný çözmüþ ve amellerini ebedileþtirmiþlere ise, korku yoktur. Hak yolu erlerinin yüzlerinde endiþe tüllenmez asla. Dünyada O’nun (cc) yolunda ayaða bulanmýþ bir toz, zorlarcasýna çökertir kefeyi. Diðer tarafta katmer katmer günahlar olsa da havada kalýr kefe. Bir mana veremez Hak eri bu iþe: “Mümkün olsa da tekrar gidip topraða, çamura bulasam ayaklarýmý hizmet yolunda” der, gördüðü tablo karþýsýnda. Nasýl ki dünyasýný þehevatla dolduranlara cehennem kapýlarý açýlýyor burada; dünyada ýzdýrap yüklenenlere de cennet kapýlan açýlýr ardýna kadar, çileden uzak. Ýman davasýnda koþturmaktan terleyen alýnlarý ateþ yalamaz o gün. Titreyen kalbin gözyaþlarý sel kesilir sýratta. Ýnler cehennem, “ateþimi söndürüyorsun, çabuk geç!” diye. Tahtlara yaslanýp binbir çeþit meyveden tatmak düþer ehl-i cennete. Küçük amellerle dikilen büyük saraylarý temaþa eder gözler heyecanla. Gariplere müjdeler yaðar o gün saðnak saðnak. Kimine acý, kimine mutlu sondan; sonra film þeridi baþa dönercesine, topraða karýþmýþ el hayalleniyor tekrar. Gerçekleþmesi yüzde trilyon, trilyarlar olan hayal düþünülüyor. Bulunduðu noktaya bakýp zihinler, vicdanýný polis yapýyor idrak edenler. Gönül ister ki, nefislerini tanýsýn hep canlar. Tanýsýn ki Rabb’ini tanýsýn, idrak etsin içinde bulunduðu hayatý. Aþina olsun fâsýlaya ve ikinci diriliþe. Ve önüne aþýlmaz daðlar gibi dikiliverdiði gün, “Zaten bekliyordum, tanýyorum bunu” desin gönül rahatlýðýyla. Hafifleyip pervaz etsin sonsuzluða.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Rasim KOCABAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |