KIZILCIK SOPALI ORKESTRA ÞEFÝ

Büyük patlama teorisi, evrim teorisi ,atom fiziði,Higgs Bozonu, Pi sayýsý , kutsal kitaplar, Adem ile Havva, yasak elma ve yýlanlar , neresinden baþlarsanýz baþlayýn her yaradýlýþ senaryosunun , her vakanýn , her zaman çizelgesinin bir dönüm noktasý vardýr. Her kýtanýn, her depremin, troposferden mezosfere tüm hava katmanlarýnýn ve her ülkenin…

Peki ya Türkiye Cumhuriyet Tarihi’nin?

Köy enstitüleri; 17 Nisan 1940 tarihin de ,3803 sayýlý yasa gereði, evvelinde Mustafa Kemal Atatürk fikri ve Hasan Ali Yücel öndeliðinde okuma yazma oraný yüzde dört olan bir ülkeye öðretmenler yetiþtirmek amacý ile kurulmuþtur. Tabi Ýsmail Hakký Tonguç’un ve Halil Fikret Kanad’ýn insan üstü çabalarýný da asla unutmamak lazým. Lakin bu nokta da unutulmamasý gereken tükeniþleri, aydýnlýktan karanlýða geçiþ süreçleri de asýl bizim dönüm noktamýzdýr.

Peki ya nasýl ? onlu haneler de ki köyler ile dönüm noktasý arasýnda ki bað ne olabilir? Ya da baþka açýdan düþünmek gerekirse Marshall yardýmlarý ve tedarikçisi ve bizzat sahibi Amerika Birleþik Devletleri derme çatma köylerden, çarýksýz ayaklardan nasýl korkulacak hale getirildi?

‘’BÝR ÜLKEYÝ YOKETMEK ÝSTÝYORSANIZ EÐÝTÝM SÝSTEMÝNÝ ÇÖKERTÝN’’

Köy enstitüleri , müfredat , eðitim sistemi , ders ve sosyal aktiviteleri ili ilgili olarak neler yazabiliriz neler yapýlýyordu ? neler oluyordu da Danimarka’ ya uçak satan bir ülke haline gelmiþtik,savaþlarýn yokluðundan yavaþ yavaþ küllerinden dirile dirile…

Belki de böyle, bu þekilde…

Müfredat da yer alan kültür dersleri þunlardý: Türkçe, Tarih, Coðrafya, Yurttaþlýk Bilgisi, Matematik, Fizik, Kimya, Tabiat ve Okul Saðlýk Bilgisi, Yabancý Dil, El Yazýsý, Resim - Ýþ, Beden eðitimi ve ulusal oyunlar, müzik, Askerlik, Ev idaresi ve Çocuk Bakýmý, Öðretmenlik Bilgisi, Zirai iþletme Ekonomisi, Kooperatifçilik.

Bunca yoðun programda 5060 toplam 5 yýllýk saatin 598 saati matematiðe ayrýlmýþtý, köylerine köprü çizimi ile uðraþan trigonometrik hesaplamalarýný yapan ilk öðretim çocuklarý demek idi bu.

Her sene 25 tane dünya klasiklerinden kitap okumak durumundaydýlar, Montaigne , J.J Rousseau tartýþan ilk öðretim çocuklarý vardý,

Mozart’dan bukleler ,Gogol’dan çevrilip sahnelenmiþ tiyatrolar sahibi çocuklar vardý , zehir zemberek beyin kan can akýl çocuklar,

Peki ya bu dönemlere denk gelen fabrikalar

Atatürk Orman çiftliðinde ki uçak motor fabrikasý ve malum Devrim Arabalarý Eskiþehir Üretim Tesisleri,

     1944 de Etimesgut ta faaliyete geçen uçak fabrikasý, bu fabrika da Magister uçaklarý bunu yaný sýra THK-1,3,4,7,9 eðitim ve akrobasi planörleri ,

     THK-13 uçankanat

     THK-2,5 eðitim ,akrobasi,saðlýk uçaklarý üretildi

     THK 5 ‘in Danimarka ve Ürdün’e satýþý gerçekleþti. Tabi bu dönem þu anki üreticiler olan Boing ve Airbus firmalarýnýn olmadýðýný söylemek gerekir,

     Bölük pörçük kalkýnma olmaz asla muvaffak olmaz köyünden þehrine bilim ilim eðitim ekseninde ki bu aydýnlanmayý ,

     -kabul edilen Marshall Yardýmlarý

     -köy enstitülerini SSCB egemenliðinde ki komünist yuvalarýna benzeten malum hükümetler

     -köy enstitülerini ve fabrikalarý kapatma karþýlýðýnda karþýlýksýz uçak veren ABD

Elbirliði ile bitirdi…

     Fizik kanunlarýný tecrübe eden küçücük çocuklardan Avrupa’ya uçak satan bir ülkeden geçmiþiz okuyunca bakýnca görünce o sistemin devamýnda nasýl bir ülke olurduk acaba hayali bile insanýn beyin gücünün ötesinde…

     Olsun sezonluk 22 bin dolara uçuþ sertifikasý veren 16 bin dolara diþ doktoru 8 bin dolara iþletmeci çýkaran okullarýmýz var bizim hem hayasýzlýk da namussuzluk ta bitti artýk kýzlar ayrý erkekler ayrý kurtulduk o günlerden çok þükür, 2.4 milyar dolara filomuza yeni uçaklar ekleyen devletimiz 4+4+4 ile kitap okumadan eðitim hayatý biten kýzlarýmýz var olsun çok þükür, köprülerimizi yapan Japon kardeþ firmalarýmýz , bakanlarýmýzýn arabalarýný yapan Alman dost þirketlerimiz var çok þükür.

     Mozart derlemelerini ilim bilim fen sanat dolu öðrencilerine orkestra þefi gibi yönlendiren sanatý zanaati harmanlayan öðretmenlerden kýzýlcýk sopasýyla karanlýða hükmeden orkestra þeflerine böyle geçtik…