Gerçeði arayan bir insan, öncelikle her þeyden gücü yettiðince kuþku duymalýdýr. -Descartes |
|
||||||||||
|
Bir tarafta; cevapsýz kalmýþ sorularýn ve sorulacak sorunun cevabýna kapýlmýþ, ömür denen yolculuðunu ruhen çoktan tamamlamýþ ama hala yürüyen ya da yürümeye çalýþan, duygularýný belli etmekten korkan ya da öðrenilmesinden korkan bir insan. Diðer yanda ise gülüþü ile umudu ile hayata tutunmaya çalýþan, biraz küfürbaz olmasýnýn yanýnda neþesinden asla ödün vermeyen ve gülmeyi hiçbir zaman unutmayan, can derdine düþmüþ, belki de böyle bir hayatý hak etmeyecek kadar umut dolu mert bir insan. Yani anlayacaðýnýz deðerleri paha biçilemez iki insan… Bazý insanlarýn kalplerine tercüman olmak lazým. En iyi bildiði þeylerin cevabýnýn olumsuz olma ihtimali yüzünden bir sýr olan sevdalar vardýr bu hayatta. Evet sýr olmayý hak etmeyen lakin sýrra kadem basmýþ büyük aþklar. En büyük sýrrýdýr belki de Kerem’ in kalbinde itiraf edemediði insan. Kendisine bile itiraf edemeyen insanlardan sadece birisi bence o. Belki diyorum aþkýn diðer kefesinde ki Rüya da sýr gibi yaþýyordur bazý duygularýný. Kim bilir? Belki oda bihaber deðildir aþktan ve kendisine olan sevdadan. Baþkalarýna söyleyip de sevdiðine söyleyememek ne zordur… Peki, iki ölümden bir hayat çýkar mý? Bir insan mezar taþýna âþýk olur mu? Bu sorularýn cevabýný hiç öðrenmemek daha makbul diye düþünen insanlardan sadece biriyim ben. Neyse bu sorular karmaþýk duygulara kapýlmýþ insanlarýn soru ve sorunlarý. Yani bizi ilgilendirmez. Belirtmek istediðim ufak bir sorun var. Aþkýn nasýl baþladýðý önemli deðildir benim için, önemli olan nasýl bittiði ve nasýl biteceðidir. Ben efsane olan, saatli maarif takviminde yazan en güzel ve bir o kadar da acý sevdalarýn nasýl baþladýðýný hep öðrenmek istemiþimdir. Ferhat Þirine nasýl âþýk olmuþ, Aslý Kerem’ i nasýl tanýmýþ, Leyla Mecnunu ilk defa nerede görmüþ? Bu sorularýn cevabýný sadece ben mi merak ediyorum düþüncesi bazen kemiriyor içimi… Aslýnda kafamda oluþturduðum birkaç cevap var. Mesela bir sokak oyunun da tanýþmýþ olabilirler. Yani Leyla ev iþlerini bitirip sokaða çýkmýþtýr Mecnunda oradan geçerken onu görmüþ vurulmuþtur yanýna gidip oyuna katýlmýþtýr... Biraz daha günümüze gelirsek; Þirin okuldan gelip ödevlerini yapýp sokaða çýkmýþtýr Ferhat sokaktan geçerken onu görmüþtür ve âþýk olmuþtur. Fazla uzatmadan günümüze gelirsek; Kerem iþten gelmiþtir, duþunu alýp yemek yedikten sonra bilgisayarýn baþýna oturmuþtur. Sonra online bir oyuna girip Rüyayla tanýþmýþtýr… (Ee daha ne bekliyorsunuz sonuç malum hikâye.)Merak ettiðim cevap bu deðil aslýnda. Merak ettiðim bu aþklarýn sonucu ne? Kerem, Aslý uðruna ölmüþ. Mecnun, Leyla uðruna deli divane olmuþ. Ferhat’ ýn sonu da ayný böyle. Hepsi malum son… Peki, Kerem, Rüya uðruna ne olacak? Buda öðrenilmesi gereken cevaplardan biri sanýrým. Bir dizinin son bölümü gibi olmasýn istiyorum aþklar. Yâda efsaneler kadar kötü. “Bir aþk efsanesinin daha sonuna geldik” denildiði zaman, derin bir nefes alýp iyi ki kavuþtular deyip, dudaklarýma bir tebessümün oturmasýný istiyorum. Lakin daha ben böyle bir sonu hiç yaþayamadým ama hadi bu hikâye bizim hikâyemiz olsun. Hadi bu hikâye bizi mutlu etsin, hadi lan bu hikâye sizin için mutlu sonla bitsin. Nasýl bitirelim peki? Kerem ile Rüya evlensinler mi, bir çocuklarý da olsun deðil mi? Kerem’ e ne olsun? Bu bizim hikâyemiz Kerem de mutlu olsun mu? Sürekli zengini istemekten vazgeçsin mi? Ya arkadaþ bizim hikâyemiz Kerem ile Rüyaya istediðiniz þey olsun ama mutlu son olsun mu? En önemli nokta ise Rüya… Peki, Rüya da mahkûm olduðu hayattan kurtulup çok istediði özgürlüðe kavuþsun mu? Daimi atasözü olan “bir mahkûm sadece özgürlüðü düþünür” sözünden kurtulup, “ kuþa özgürlük veren kanatlarý ise tutsak eden de ayaklarýdýr” sözüne baki kalsýn mý? Rüya bu hayatta mahkûm olmanýn veya özgür kalmanýn bir önemi olmadýðýný anlasýn mý? Özgür insan olmadýðýnýn, kendini özgür sanan insanlar olduðunun farkýna varsýn mý? Özgürlüðün çocuklukta anne baba tarafýndan, evlendiði zaman evladý tarafýndan, yaþadýðý zaman içerisinde ise ölüm tarafýndan kýsýtlandýðýný anlayýp deðerli olanýn dostlarý ve sevdikleri olduðunu anlasýn mý? Türk filmi gibi bir öyküye soyundum bugün. Kelimeler çýplak bir halde gezer oldu etrafta. Þimdi ne olsun? Ya arkadaþ Rüya da mutlu olsun Kerem de. Bende mutlu oluyum sende. Bizde mutlu olalým sizde. Ama tarihe kazýnmýþ aþklar gibi olmasýn bizim âþýklarýmýz. Birbirlerine aþkým derken yürekleri titresin. Birbirlerine giden bir yola çýktýklarý zaman bastýklarý toprak inlesin. Seviyorum diyemeyen kalpleri, bülbül misali gelsin dile. … Ve bu söz aranýzda ki kilometrelerden dolayý bizden size gelsin; “Çaresizlik nedir bilir misiniz? Yüreðinizin kanatlanýp gittiði yere bedeninizin gidememesidir.” E hadi! Hikâye bizim, kurgu bizim, olay bizim, baþlangýçta bizim sonuçta. Hadi bu sizin hikâyeniz ve güzel anýlarýnýz olsun. Hadi bu bizim mutluluðumuz, Kerem ile Rüya’ nýn ise mutlu sonu olsun. Ve öyle çok anlam yükleyin ki hayata, yaptýðý yanlýþlar bile doðru olsun. Adem KOÇAKER
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Adem Koçaker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |