..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > Hakan Yozcu




16 Mayýs 2013
Dubai Günleri  
Hakan Yozcu
Memura yaklaþýyorum. “Passport” diyor bana. Veriyorum. Pasaporta bakýp “Are you Turkish?” diye soruyor. “Yes” diye cevap veriyorum. Soruyor “Why come do you to Dubai?” O kadar açýk ve anlaþýlýr bir aksan kullanýyor ki, Ýngilizce’yi çok bilmememe raðmen anlýyorum ve cevap verebiliyorum. Turizm Fuarý için geldiðimi ve beþ gün burada kalacaðýmý söylüyorum, otelimin adýný veriyorum. “Dubaiye hoþ geldiniz” diyor ve çýkýyorum.


:AFJE:


Dört saat süren yolculuktan sonra uçaðýmýz sabaha karþý Dubai Havaalaný’na indi.
Bu rüya þehre ilk defa geliyorum. Bu nedenle tarifsiz bir heyecan içindeyim. Burada Uluslararasý Dubai Turizm Fuarý’na katýlacaðýz. (ATM) KKTC’yi temsilen buradayýz. Yanýmda Bakanlýðýmýzdan iki arkadaþ daha var. Bir de Arapça tercüman arkadaþ var listemizde. O, ertesi gün katýlacak bize.
Restur sahibi Sayýn Resmiye Canaltay Haným da öðleye doðru bizlere katýlacak. Yanýnda Ýstanbul temsilcisi Haluk Aksoy Bey de olacak.
Hepimiz çok iyi bir ekip oluþturuyoruz. Gayet uyumlu ve birbiriyle çok iyi anlaþabilen bir ekip oluyoruz. Hep birlikte hareket ediyoruz. Beraber geziyoruz. Yemeklerde beraberiz. Hiç ayrýlmýyoruz...
Uçaktan iniyoruz. Ýlk izlenimler önemli benim için. Çünkü onlar hep içimde iz býrakýrlar. Etraf çok temiz. Çok geniþ alanlar var. Her taraf elektronik cihazlarla donatýlmýþ. Her yerde kameralar, yürüyen merdivenler, bilgisayarlar var. Kendilerine has giysileriyle Arap memurlar... Zaten onlarý görür görmez bir Arap ülkesinde olduðunuzu anlýyorsunuz. Bembeyaz uzun bir entari, ayakta terlik ve baþta bir örtü, üzerinde de siyah bir kemer... Hepsi Ýngilizce konuþuyor. Ýçinde bulunduklarý kabinin etrafý açýk. Geniþçe, demirden yapýlmýþ Tabii ki yanlarý kameralar ve bilgisayarlarla donatýlmýþ.
Yolcularý tek tek alýyorlar. Herkes sýrada. Kimseden çýt çýkmýyor. Salonda büyük bir sessizzlik var.
Memura yaklaþýyorum. “Passport” diyor bana. Veriyorum. Pasaporta bakýp “Are you Turkish?” diye soruyor. “Yes” diye cevap veriyorum. Soruyor “Why come do you to Dubai?” O kadar açýk ve anlaþýlýr bir aksan kullanýyor ki, Ýngilizce’yi çok bilmememe raðmen anlýyorum ve cevap verebiliyorum. Turizm Fuarý için geldiðimi ve beþ gün burada kalacaðýmý söylüyorum, otelimin adýný veriyorum. “Dubaiye hoþ geldiniz” diyor ve çýkýyorum.
Arkadaþlar da biraz sonra çýkýyorlar. Hiç bir sorun yaþamýyoruz. Dýþarýda aniden sýcak bir hava ile karþýlaþýyoruz. Ýþte bildiðimiz, çok da yabancý olmadýðýmýz o, kavurucu sýcak bize adeta hoþ geldiniz diyor. Oysa içeride bu sýcak havayý hiç hissetmemiþtik. Çünkü her yer klimalý idi. Anlýyoruz ki klima Dubai’de hayatýn bir parçasý. Dubai’nin vaz geçilmeyen bir özelliði...
Bir taksiye atlayýp otelin yolunu tutuyoruz. Yollar tamamen ýþýklý. Adeta bir renk cümbüþü var. Yol kenarlarýnda gözleri boyayan reklam panolarý bulunuyor. Adeta capcanlý. Arapça ve Ýngilizce yazýlar, panolar...
Cassels Al Barsha Otel’de kalacaðýz. Lüks bir otel. Oldukça büyük. Geniþ lobiden içeri giriyoruz. Görevliler bizi güleryüzle karþýlýyor. Odalarýmýza çýkýyoruzz. Valizler biraz sonra arkamýzdan getiriliyor. Oyalanmadan bir duþ alýyorum ve hemen yataða kendimi atýyorum. Sonrasý derin bir uyku...
Sabah 09.00’da kalkýp kahvaltýya indim. Arkadaþlar daha önce inmiþ kahvaltýlarýný yapmýþ ve buluþma saatini bekliyorlar lobide. Güzel bir kahvaltýdan sonra onlarýn yanýnda oluyorum. Hiç oyalanmadan taksiye atlayýp fuar alanýna gittik. Burasý World Work Centre...
Yollarý gündüz gözüyle görüyoruz þimdi. Çok geniþ ve çok temiz. Sokaklarda yaya birini göremiyoruz. O kadar sýcak ki dýþarýsý kimse yürümeye cesaret edemiyor. Ýnsanlar ya metrolarda, ya alýþ veriþ merkezlerinde, ya da tünellerde.... Yollar 6 þerit olarak yapýlmýþ. Her taraftan araba fýþkýrýyor. Metroyu Türk þirketlerinden birinin yaptýðýný öðreniyoruz. Bu da bize mutluluk veriyor. Burasý, Ýstanbul’daki metrolarý çok andýrýyor.
Fuar Alanýna geliyoruz. Büyük bir bina. Önümüzden salona girmek için yürüyen
insanlar gidiyor. Biz de onlarýn yanýnda yürüyerek salona ilerliyoruz.
Salon giriþinde görevliler var. Ellerindeki cihazlarla boðazýmýzda takýlý olan görev kartýný okuyorlar. Bu görev kartý olmayanlar içeri alýnmýyor. Her giriþ çýkýþýmýzda bu uygulama mutlaka yapýlýyor. O nedenle kartý boðazýmýzdan hiç çýkarmýyoruz. Gün boyunca orada asýlý kalýyor.
Türkiye bu Fuara sponsor olmuþ. Her yerde “Turkei” amblemini görmeniz mümkün. Sanki Türk izi buraya damgasýný vurmuþ. Öyle ki kendinizi Ýstanbul’da hissetmeniz iþten bile deðil. Ve Türkiye’den de hayli gruplar katýlmýþ bu fuara.
Standýmýzý buluyoruz, hemen düzenimizi alýyoruz. Þirin ve hoþ bir stand. Yanlara koltuklar konmuþ. Büyük fotoðraflarla desteklenmiþ.
Üç kiþiyiz. Ýlerleyen satlerde tercümanýmýz da geliyor. Genç biri. Arap kökenli. Türkçe ve Arapça biliyor. Ýngilizceyi de çok iyi konuþuyor. Aslýnda Arapça tercümana pek iþ düþmüyor. Çünkü burada herkes Ýngilizce konuþuyor. Sýkýntý olmuyor bizim için.
Karþýmýzda bulunan stand Türkiye’den geliyor. Marmaris’te hizmet veren Angel’s Peninsula Oteli. Orada bulunan temsilcileri ile çok yakýn iliþkiler içine giriyoruz. Komþuluk iliþkilerimiz 4 gün boyunca en üst seviyede oluyor. Çay ve kahve ikram ediyorlar. Bizler de kahve ihtiyacýmýzý buradan gideriyoruz. Kendilerine çok teþekkür ediyoruz.
Hemen sað yanýmýzda yine Türkiye’den gelen þirketler var. THY var. Ama onlarla pek bir temasýmýz olmuyor. Bize uzak duruyorlar nedense. Ama yine de kendimizi Türkiye’de hissediyoruz.
Biraz sonra standýmýz dolup taþýyor. Ýnsanlar akýn halinde geliyorlar. Kuzey Kýbrýs Turizmi hakkýnda bilgiler alýyorlar. Tur operatörü soruyorlar. Burada devreye Haluk Bey ve Resmiye Haným giriyor. Ýkisi de iþlerinde uzmanlaþmýþlar. Tam bir profesyonellik anlayýþý içerisinde hareket ediyorlar. Doðrusu bu iki saygýdeðer insanýn çok büyük yardýmlarý oluyor bize.
Hindistan’dan gelen Turizmciler bize çok ilgi gösteriyorlar. “Biz, sizin için iyi pazarýz. Kuzey Kýbrýs bizim için de çok cazip bir ülke. Doðasý ve sakinliði bizim için ideal. Çok güzel bir ada. Yeni evlenen gençlerimizi balayý amacýyla size gönderebiliriz.” diyorlar ve bizi 2014 yýlýnda Hindistan’da yapýlacak Turizm Fuarý’na davet ediyorlar.
Akþam 18.00’e kadar bu yoðunluk devam edyor. O kadar çok yoðun oluyor ki, arkadaþlar yetiþemez duruma geliyor. Bu defa ben de devreye girip broþür daðýtýyorum ve dilim döndüðünce ülkemiz hakkýnda bilgiler veriyorum.
Mesai çýkýþý otelin yolunu tutuyoruz. Artýk taksi deðil metroyu kullanmaya baþlýyoruz. Metro çok yaygýn ve daha ekonomik.
Otelde dinlendikten sonra hep beraber Dubai Mall diye bir yere gidiyoruz. Burasý mutlaka görülmesi gereken bir yer. Buradaki binalar, lokantalar ve yapay olarak yapýlan göldeki su gösterisi harika. Sizi kesinlikle büyülüyor.
Paranýn gücü bu ülkede kendini gösteriyor. Koskocaman devasa binalar göz alabidiðince her yerde var. Suni yapýlmýþ göller dikkatleri çekiyor.
Metrodan iniyorsunuz. Dýþarýsý çok sýcak olmasýna raðmen, siz, sýcakla hiç temas etmiyorsunuz. Metroyu bir geçit tünelle alýþ veriþ merkezlerine baðlamýþlar. Ve tüm tünel her yerde olduðu gibi klimalarla donatýlmýþ. Buradan alýþveriþ merkezi hayli uzak. En az 35-40 dakika kadar yürüyorsunuz. Ama hiç terlemiyorsunuz. Yol boyunca küçük küçük büfeler konulmuþ. Ýstediðiniz þeyleri alabiliyorsunuz.
Alýþveriþ merkezi çok canlý. Ýnsan kaynýyor adeta. Olabildiðince maðazalar, dinlenme yerleri, cafeler, restaurantlar sizi karþýlýyor. Nereye uðrayacaðýnýza, ne alacaðýnýza þaþýrýp kalýyorsunuz.
Her türlü milletten insana rastlayabiliyorsunuz. Arap, Japon, Filipinli, Hindistanlý, Türk, Ýngiliz, Amerikalý... Adeta Dünyanýn karma þehri burasý.
Dýþarýsý yine çok kalabalýk. Gölün etrafý restaurantlarla dolu. Etrafta koskocaman binalar. Öyle ki Dünyanýn en büyük binasý da burada yer alýyor. Baþýnýzý gökyüzüne çevirip bakmaktan kendinizi alamýyorsunuz. Adeta bir ýþýk cümbüþü. Herkes fotoðraf çektiriyor. Zaten herkesin elinde ya kamera ya da fotoðraf makinesi var. Poz veren insanlar hiç eksilmiyor. Ýnsanlar, buradaki güzelliði izlemek için dolmuþ buraya.
Gölün kenarýndaki restaurantlarýn birine geçiyoruz. Ama yer bulmanýz mümkün deðil. Bir kaç restaurant dolaþýyoruz ama nafile. Hiç bir yerde boþ yer yok. Biraz sonra bir garson “Beþ on dakika bekleyin ilk boþalan yere sizi alayým.” diyor. Doðrusu bir restaurantta yemek yemek için sýra bekleyeceðim hiç aklýma gelmezdi. Burada bunu da yaþadýk.
Biraz sonra gölde bir su gösterisi baþlýyor. Resmiye Haným bize dönüp, “Arkadaþlar bu gösteriyi mutlaka izleyin. Bir daha asla baþka bir yerde göremezsiniz bu güzelliði” diyor. Bizler de göle doðru baþýmýzý çevirip gösteriyi izliyoruz. Gerçekten muhteþem bir gösteri. Hepimiz þaþkýnlýklar içinde kalýyoruz.Su, ýþýk ve müzik adeta dans ediyorlar. Müziðün sesiyle su kendinden geçmiþ, ýþýk da ona eþlik ediyor. Bir aþaðý bir yukaru, bazen hep beraber, bazen yalnýz, bazen metrelerce uzunlukta, bazen küçük bir çizgi, bazen yukarýlara, daha yukarýlara fýþkýrýyor, bazen de aniden aþaðýya düþüveriyor. Müzik çok etkileyici. Iþýk renkten renge sokuyor mekaný. Kendinizi bir rüyada sanýyorsunuz. Burada her þeyi unutuyorsunuz. Müzik ruhunuza iþliyor.
Gösteri bittiðinde herkes alkýþlýyor. Biz de onlara eþlik ediyoruz bu konuda. Ve artýk yemeðe baþlýyoruz. O kadar acýkmýþýz ki adeta saldýrýyoruz tabaklara...
Çok geçmeden su gösterisi yine baþlýyor. Öðrendiðimize göre her yarým saatte bir beþ dakika yineleniyormuþ bu gösteri. Bu nedenle biz de üç kez izleme fýrsatýný yakaladýk.
Yemekten sonra güzel bir gece geçirmenin verdiði mutlulukla otelin yolunu tutuyoruz. Tek endiþemiz metroya kadar ayný yolu tekrar yürümemiz. Bu kadar yorgunluktan sonra o yolu yürümek hiç de kolay deðil doðrusu...
Ertesi sabah kalkýyoruz. Artýk düzene iyice girdik. Sabah 09.00’da kalkýyor kahvaltý yapýyor ve fuar alanýnýn yolunu tutuyoruz.
Dubai’de insanlar birbirlerine çok saygýlýlar. Özellikle trafikte yayalara karþý büyük bir saygý var. Geçitlerde kesinlikle yayalara öncelik veriliyor. Araçlar birbirlerinin haklarýna tecavüz etmiyor. Metroda trenlerde kimse gürültü yapmýyor. Bayanlara ve yaþlýlara saygý var. Hemen kalkýp onlara yer veriliyor. Türk adetlerine çok yakýn bir gelenek bu.
Dubai çok güvenli bir þehir. Korkmadan, endiþe duymadan gezebiliyorsunuz. Hýrsýzlýk, kapkaç gibi olaylar nerdeyse hiç yok. Yüz kýzartýcý suçlar hemen hemen hiç olmuyor. Bu nedenle korkmadan gezebiliyorsunuz. Dev binalar, kalabalýklar size korku vermiyor.
Ýkinci gün iþ çýkýþýnda metroda arkadaþlarla ayrýldýk. Resmiye Haným El Riga Bölgesi’ne gidip alýþ veriþ yapacak. Ben de ona eþlik ediyorum. Memnun oluyor. Birlikte düþüyoruz yola. Diðer arkadaþlar otele gidiyor. Akþam yemeðinde buluþacaðýz. Yemeðimizi hep beraber Emirates Mall’da yiyeceðiz.
Resmiye Haným çok iyi bir yol arkadaþý. Dubai’ye defalarca geldiðinden buralarý çok iyi biliyor. Yol boyunca sohbet ediyoruz. Dertleþiyoruz... Ve El Riga.
El Riga daha ziyade maðazalarýn, dükkanlarýn bol olduðu bir bölge. Ýstanbul Çarþýlarýna benziyor. Dükkanlar yan yana, adeta iç içe. Trenden inince taksiye binip kýsa bir yolculuktan sonra bölgedeyiz.
Caddeleri rastgele dolaþýyoruz. Dükkanlara girip çýkýyoruz. Ben, dizüstü bilsayara bakýyorum. Resmiye Haným kumaþlara bakýyor. Baktýðý kumaþlar o kadar güzel, o kadar rengarenk ki ben de eþime bir tane almaktan yapamýyorum. Bilgisayarlarýn çok ucuz olduðu söylenmiþti burada. Oysa ben öyle görmedim. Etiketler oldukça yüksek. Bizim burayla neredeyse yakýn. Ama yine de biraz aþaðýda. Bu nedenle biraz tereddüt ediyorum.Oðlumla kýzým ýsrarla aypet istediler. Almasam çok üzülecekler. Onlarýn üzülmesini de hiç istemiyorum.
El Riga’da iþimiz bitiyor. Elimizde çantalarla geri dönüyoruz. Diðer arkadaþlar bizi Emirates Mall’da bekliyor. Anlaþtýðýmýz gibi akþam yemeðini burada yiyeceðiz. Burasý da alýþveriþ merkezi. Bir baþka özelliði de buranýn bir kayak merkezi olmasý.
Evet yanlýþ okumadýnýz. Burasý bir kayak merkezi. Burada salon içerisinde geniþ bir alanda kayak merkezi yapmýþlar. Yapay kar ile bildiðimiz kayak merkezi oluþturulmuþ. Hem de yaz kýþ iþlek bir yer. Düþünün bir kere Dünyanýn hangi yerinde yazýn ortasýnda kayak yapýlýyor?
Burada, bir kayak merkezinde olmasý gereken her þey düþünülmüþ. Daðlar, teleferikler, telesiyejler, konaklama yerleri...
Kayakçýlar, tam bir kayakçý görünümündeler. Kýyafetler ayný. Kýþlýk ve kalýn giysiler. Oysa dýþarýsý buram buram yakýyor insaný. Ýþte paranýn gücü demekten kenidinizi alamýyorsunuz. Kayak merkezi camlarla kaplý olduðu için bir masaya oturup izleyebiliyorsunuz. Hatta yemeðinizi yeyip, bir þeyler içebiliyorsunuz. Burada garsonar genellikle Filipinli kýzlar. Defalarca gelip “Bir þey ister misiniz? Her þey yolunda mý”? diye soruyorlar.
Biz arkadaþlarý, bir Lübnan Restaurantýnda buluyoruz. Burasý oldukça büyük bir mekan. Restaurantlar iç içe. Yüzlerce insan var. Arkadaþlarýmýz da bir masaya oturmuþlar bizi bekliyorlar. Menüye bakýp istediklerimizi söylüyoruz. Tabii ben diyette olduðum için menümü hiç bozmuyorum. Salata aðýrlýklý yiyecekler ve balýk alýyorum. Sohbetimiz sürüp gidiyor...
Burada yemekler bizim yemeklere çok benziyor. Yemek tadlarý çok farklý deðil. Fiyatlar bize göre uygun. Ama onlara göre sanýrým fazla. Adam baþý 100 dirheme geliyor. Bizim paraya göre 60-70 lira gibi.
Yemekten sonra çay istiyorum. Gelen çayýn tadý farklý. Bizim alýþtýðýmýz tad gibi deðil. Bunun nedeni çaylara mutlaka nane koyuyorlar. Neden bilmiyorum, burada naneyi her þeyin içinde bulmanýz mümkün. Ama ben hiç þikayetçi olmadým Hoþuma da gitti doðrusu.
Yemekten sonra kalkýp otele gidiyoruz. Otel çok uzak deðil. Sadece bir durak geride. Bu nedenle arkadaþlardan “Yürüyerek gidelim, hem biraz hava almýþ oluruz.” deniyor. Çýkýyoruz. Tabii yine sokaklarda bizden baþka kimse yok.
Dýþarýsý o kadar sýcak ki akþam olmasýna raðmen o sýcaklýðý hala hissediyorsunuz. O kadar çok yorulmuþum ki ayaklarým artýk aðrýmaya baþladý. Ve kendimi çekemez oldum. Ama her þeye raðmen oyunbozanlýk etmedim ve otele kadar hep birlikte sohbet ederek yürüdük. Ne yalan söyleyeyim otele bir an önce varmak için de can atýyorum.
Otele gelir gelmez odalarýmýza çekiliyoruz. Her zamanki gib hemen duþ alýyorum ve sonrasý yatak. Kendimi yataða teslim ediyor ve onun esiri oluyorum.
Öyle rahat uyumuþum ki sabah kalkamýyorum. Çalan telefon dahi beni zor uyandýrýyor. Sanki rüyadayým ve rüyamda telefon çalýyor. Kalkmak da istemiyorum. Telefonu yarý uykulu bir vaziyette alýyorum. Arkadaþlar “geciktiðimi, hazýr olup olmadýðýmý” soruyor. Özür dileyerek hemen aþaðýya iniyorum alelacele. Aþaðýya indiðimde Haluk Bey beni bekliyor. Diðerleri fuar alanýna geç kalmamak için hemen çýkmýþlar. “Ýyi” diyerek kahvaltýya oturuyorum. Süratli bir þekilde bitiriyorum ve hemen çýkýyoruz.
Üçüncü gün de ayný yoðunlukta geçiyor. Ýlgi hayli fazla. Bu da bizleri fazlasýyla mutlu ediyor. Bu sabah erken saatlerde Resmiye Haným ayrýlýyor. Onun boþluðunu hissediyoruz. O kadar alýþmýþtýk ki bizden bir parça olmuþtu. Üzülüyoruz gitmesine. Ama görevimiz daha devam ediyor. Akþam üzeri de Haluk Bey Ýstanbul’a dönüyor.
Ertesi gün son günümüz. O gece Dubai’nin Dünyaca ünlü Yelken biçiminde yapýlmýþ Otele gidiyoruz. Burasý dünyanýn tek 7 yýldýzlý oteli. Çok lüks ve çok pahalý bir yer. Önce yakýnýnda bulunan restaurantlara gidiyoruz. Burasý aslýnda bir eðlence ve gezi merkezi. Yine yapay bir göl var. Uzun bir nehir gibi. Otellere buradan gemilerle gidiliyor. Manzarsý çok güzel. Binalar hep kesme taþ. Ayný biçim.
Burada da manzara görülmeye deðer. Iþýklarla her yer bezenmiþ. Uygun bir restauranta oturuyoruz. Bu nefis manzara karþýsýnda yemeðimizi yiyoruz.
Burada çok iyi bir ekip oluþturduðumuza inanýyorum. Þu ana kadar her þey olumlu ve güzel geçti. Birbirimizle çok iyi anlaþtýk. Sevgi, saygý hep üst seviyede oldu. Tatsýz ve olumsuz bir þeyle karþýlaþmadýk.
Yemekten sonra Yelken Otele yürüdük. Ama maalesef içri giremedik. Kapýdaki görevli “Girebilmek için mutlaka rezervasyon aptýmamýz gerektiðini” söyledi. Biz de sadece resimler çekebildik. Bir taksiye atlayýp otele geri döndük.
Son gün fuar alaný öðleye kadar yoðun oldu. Bu gün halka açýk ziyaret gerçekleþti.
Öðleden sonra kalabalýk azaldý. Artýk herkes toparlanmaya baþladý. Adu Dabi temsilcilerimizden Buket Haným da geldi. O da sað olsunlar hemen hemen her gün gelip bizi ziyaret ederek “Bir isteðimizin olup olmadýðýný” sordu. Çok içten ve samimi bir bayandý.
Bizler de mesai bitimine yakýn bir saatte eþyalarýmýzý toparlamaya baþladýk. Kalan broþürleri Buket Haným alýp temsilciliðe götürdü. Orada gelip gidenlere verecek.
Ýþimiz bittikten sonra otele dönüp dinlendik. Akþam yemeði için son kez bir restauranta gittik. Ve Dubai’nin o büyülü güzelliði ile son kez karnýmýzý doyurduk. Gece 12’de de uçaða gitmek üzere otelimizden ayrýldýk.
Dubai, benim için çok büyük bir deneyim oldu. Bana çok þey verdi. Her þeyden önce çok iyi dostluklar edindim. Mesela Haluk Bey gibi muhterem bir dostum oldu. Turizm konusunda düþüncelerim, olaya bakýþ açým deðiþti. Olumlu bir çok þey öðrendim.
Sanýyorum Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’ni burada en iyi þekilde temsil ettik. Bize güvenerek bu görevi veren Sayýn Bakanýmýz Ünal Üstel Bey’e ve Sayýn Müsteþarýmýz Þahap Aþýkoðlu Bey’e çok teþekkür ediyorum.
Kendilerini mahçup etmediðime inanýyorum...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yerler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir "Mavi Köþk" Yazýsý
güvercinlik’te Hafta Sonu

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kýbrýs'ýn Ýlk Yerli Komedi Filmi
Kadýn Olmak Zordur
Öyle Bir Dünyada Yaþýyoruz Ki!
Girne’de Kahve Ýçimi
Ýstanbul Notlarý
Ben Olsam
Meyhi Keyf
Nerede O Eski Ramazanlar?
Muhtarlarýmýzýn Ýstekleri
önce Saðlýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.