..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Veysel Baþer




10 Nisan 2013
Aranan?  
Veysel Baþer
Baba sevgi ve þefkatini özümsemiþ bir çocuk için baba eksikliði, yeri doldurulamayacak bir boþluktu…


:AGEJ:

                    ARANAN ?

     “Babacýým!..” sevinç çýðlýðý atarak koþtu küçük kýz. Günlerce yolunu gözlediði, gelmeyince yoluna düþtüðü babasýný görebilmiþti nihayet...
                         ***
Her Allah’ýn günü, “Babam niye gelmiyor anne?” diye soruyordu annesine. Annesinden; “Okulu izin vermiyor. Biz babana gideceðiz,” yanýtý alýnca sevinçten havalara zýplýyordu. Her gün, “Hadi babama gidelim anne. Babamý çok özledim…Babam da beni özlemiþtir…” deyip, elinden tuttuðu annesini götürmek istiyordu babasýna...

Baba sevgi ve þefkatini özümsemiþ bir çocuk için baba eksikliði, yeri doldurulamayacak bir boþluktu…

Babasýna gelmiþti küçük kýz. Tez canlýydý. Çabucak görmek istiyordu babasýný. Açýlan kapýdan babasýný gördüðünde sevinçle donanýverdi güzel yüzü…Hiç koþmadýðý kadar hýzlý koþtu özlemini duyduðu babasýna…Bukleli sarý saçlarý dalgalanýyordu her adým atýþýnda…Çarçabuk atýlmak istiyordu can babasýnýn boynuna…

Koridora açýlan kapý önünde bekletildiði belli olmasýn diye üç-dört metre ilerden geliyordu baba. Eðildiði gibi kucakladý güzel kýzýný. Babasýnýn boynuna sýmsýký sarýlýverdi küçük kýz. “Babacýým…Babacýým…” deyip deyip öpüyordu yanaklarýný... Baba açlýðýný enfes bir lezzetle gideriyordu her öpüþünde… “Caným…Güzel kýzým benim,” derken öpüp koklayan babasýna doyamýyordu… Baba susuzluðunu gideren can suyu gibi geliyordu babasýnýn her öpücüðü…Dünyalar kadar sevdiði babasýna kavuþmanýn sevinciyle ýþýl ýþýl parlýyordu ýslak gözleri…

Ýçeriye girdiði kapýnýn kapatýldýðýný bilmiyordu küçük kýz. Ýki askerin kapý yanýnda niye durduklarýný da bilmiyordu. Kim bilir, daha da iç burkan karþýlaþmalar gördükleri halde duygularý körelmeyen iki askerin baþlarýný niye öne eðdiklerini de bilmiyordu. Babasýnýn kucaðýnda giderken annesini, anneannesini, teyzelerini ve büyük teyzesinin kocasýný aradý ýslak gözleri.
     “Babacýým, annemler nerde?” diye sordu.
     “Bizim yalnýz olmamýzý istediler. Az sonra gelirler,” dedi babasý. Onlarýn, birkaç demir kapýdan geçerek görüþme salonuna geleceklerini söyleyemedi…
     
Küçük çocuklar, demir kapýlardan geçerek burasýnýn bir hapishane olduðunu bilmeyeceklermiþ. Bilirlerse psikolojileri bozulurmuþ. Çakma suçlamayla hapis yatan babadan ayrý kalan çocuklarýn psikolojileri bozulmaz mý peki? Sevgisine, þefkatine ve kollamasýna özlem duyduðunda babasýný yanýnda göremeyen çocuðun psikolojisi önemli deðil mi?
     
Görüþme odasýna gidene kadar,“Seni çok seviyorum babacýým…Seni çok…çok özlüyorum babacýým…”diyordu küçük kýz. Kocaman öpücükler konduruyordu babasýnýn yanaðýna. “Ben de seni çok seviyorum caným kýzým…” diyen baba, güzel kýzýnýn tatlý yanaklarýndan süzülen gözyaþlarýný alma bahanesiyle oyalanýyordu. Sevgili karýsý ve yakýnlarý görüþme salonuna varsýnlar diye. Ýçeriye girdiklerinde, “Aa, annenler bahçeden gelmiþler,” dedi kýzýna. Yalana baþvurduðu için içinde bir eziklik hissetti ama, elden ne gelirdi ki?..

Küçük kýz, babasýnýn tek koluyla annesini sarýp öpmesine pek sevindi. Boþtaki kolunu doladý annesinin boynuna. Bir sevgi yumaðý oldular. Bir süre öyle kaldýlar bakan gözlerin yaþardýðýný bilmeden. Babasýnýn, öbür yakýnlarýyla da tek kolla sarýlmasýna gülümsedi küçük kýz. Bir masa etrafýna oturulduðunda da inmedi babasýnýn kucaðýndan.

Hal hatýr sormalardan sýkýldý küçük kýz..
     “Babacýým, evimize gidelim,” dedi aðlamaklý. Masadakiler taþ kesiliverdiler. Boðazýna yumruk gibi bir þey saplanmýþ olacak ki yutkundu baba.
     “Okuldaki görevim daha bitmedi,”diyebildi.

Beþ yaþýndaki küçük kýz, babasýnýn okulda olduðunu biliyordu. Annesi öyle dediði için. “Babam niye hiç gelmiyor?” diye sorduðunda, “Okul izin vermiyor,” diyordu anne. “Sen yedi aylýk iken baban uzak bir ülkeye askeri ateþe olarak gitmiþti. Hep beraber üç sene orada kalmýþtýk. Aynen uzak ülkede kaldýðýmýz gibi baban da bir süreliðinde okulda kalacak,” diyerek kýzýna söylediði yalana kýlýf bulmuþtu bir keresinde. Kýzýnýn, “Babam gelemiyorsa biz babamla kalalým,” demesine de, “Askeri okulda kadýn ve çocuklarýn kalmasýna izin verilmiyor,” diyerek bir baþka yalana sýðýnmýþtý.

     “Bana ne! Bana ne! Evimize gidelim babacýðým..,” diyen küçük, hýçkýrarak aðlamaya baþladý.
     
     “Sen aðlama, dayanamam…” (1)

Görüþmelerde seslerin yan taraftakilere ulaþmamasý için masalar daðýnýktý. Köþe bir yerdeki masada tek bir adam oturuyordu. Tutuklu bir kurmay albay. “Ziyaretçin gelecek” diye bir bilgi verilmemiþti kendisine. Ziyaretçi beklediði de yoktu zaten. Haksýz bir suçlamayla dört yýldýr tutuklu olarak hapiste yatýyordu. Haksýz bir darbe suçlamasýyla darbe yemiþken asýl “Balyoz Darbesi”ni en yakýnýndan yemiþti. Ýyi gününde olduðu gibi kötü gününde de yanýnda olmasý gerekirken defterinden sildirmiþti kendini. O yüzden uzun zamandan beri görmemiþti on yaþýndaki oðlunu. Çok, çok özlemiþti oðlunu…Koyu Beþiktaþlýydý oðlu. Küçük kýzla gelen adam, meslekten arkadaþýydý. Ona, oðlunu Beþiktaþ-Galatasaray maçýna götürmesi için ricada bulunmaya gelmiþti. “Ne olursa olsun aðlayýp gözyaþý dökmeyeceðim,” diye kendine söz vermiþti darbeler yedikçe. Yediði iki darbede de aðlamadýðý gibi gözyaþý da dökmemiþti. Ama, babacý küçük kýzýn, “Evimize gidelim babacýým…” demesiyle duygularýný daha fazla bastýramamýþtý. Süzülen gözyaþlarýný ve titreyen çenesini gizlemek için eliyle yüzünü kapatýrken "Sen Aðlama" þarkýsý, kendisinin duyabileceði bir sesle dökülüvermiþti dilinden...

"Aðlama gözbebeðim sana kýyamam..."

     “Okulumu gör babacýým…Arkadaþlarýmýn babalarý geliyor, sen gelmiyorsun…
Seni çok üzülüyorum…” diyordu küçük kýz, iç çekiþli aðlayýþla.

     “Al yüreðim senin olsun, yüreðim bende kalýrsa yaþayamam…”

Aðlayýnca biraz sakinleþti küçük kýz.
     “Annem hasta olunca ben bakýyorum babacýým…” dedi, yanaklarýnda güller açtýrarak. “Ýlaçlarýný içiriyom…Meyve veriyom…”
     “Aferin meleðim…” diyen baba öpücükle süsledi övgüsünü. “Kocaman kýz oldun artýk sen. Annene yardýmcý olacaðýný bildiðim için burada huzur içinde (!)kalýyorum.
Biraz izin verirsen, annen ve yakýnlarýmýzla konuþmak istiyorum.”
     “Konuþ babacýým.”

Kýzýnýn yanaðýna teþekkür öpücüðü konduran baba, boynuna sarýlmýþ kýzýný kucaðýna oturttu.

     “'Balyoz' ve 'Suga' planlarýný basýndan duydum.. Dava konusu 5-7 Mart 2003 yýlýndaki 1. Ordu Komutanlýðý'nda düzenlenen seminere katýlmadým. Öncelikli ve Özellikli Görevlendirme listesi ve 'EK-Tevrik.doc' isimli dijital verilerde adým geçtiði için suçlanýyorum. Suga Harekat Planý kapsamýnda sýkýyönetim öncesi dönemin Hücumbot Filo Komutaný'nýn tutukluluk iþlemlerinde görevlendirildiðim ve bu kapsamda bana MP5 makineli tabanca verildiði ve yemin ettirildiðim suçlamalarýný reddediyorum. Suç isnat edilen tarihlerde kanser tedavisi gördüm. 3 Ocak 2003 tarihinde Kasýmpaþa Deniz Hastanesi'nde yapýlan tetkikler neticesinde þahsýma kanser teþhisi konulmuþtur. 6 Ocak 2003 yýlýnda ise ameliyat oldum. Yaklaþýk 6 aylýk tedavinin ardýndan ilk 5 yýlý çok sýk olmakla beraber periyodik kontrol ve muayene sürecim baþlamýþ oldu. Tümörün çok tehlikeli olmasýnýn ardýndan kanser tedavisi konusunda daha geniþ imkanlara sahip GATA Haydarpaþa Hastanesi'ne sevk edildim. 26 Mart 2003 tarihinde ikinci bir ameliyat oldum. Adýmýn geçtiði dijital verilerin iddia edilen oluþturulma ve son kaydedilme tarihleri benim ölümcül hastalýkla mücadele ettiðim Ocak-Mayýs 2003 zaman aralýðýnda yer almaktadýr. Henüz yaþayýp yaþamayacaðým bile belli deðilken Hücumbot Filo Komutanýmýn tevkifi ile görevlendirilmemin mümkün olmayacaðý aþikardýr. Ayrýca adý geçen komutaným ameliyat sabahý hastaneye gelerek bana moral veren, destek olan kiþidir. 2003 yýlýna ait kanser tedavisi gördüðüme dair saðlýk raporlarý delil olarak mahkemeye sunulmuþtur. Demokrasiye ve hukuk kurallarýna baðlý birisiyim. Ýkametimin, Ýzmir'deki bir askeri birliðin konutlarýnda olmasý nedeniyle duruþmalardan vareste tutulmamý talep ediyorum.” (2)

KARAR: Deniz Kurmay Albay …’ýn on altý yýl aðýr hapsine ve yakalanarak tutuklanmasýna...

Küçük kýz, babasýnýn kucaðýndan yere indi. Elinden tuttuðu babasýný ayaða kaldýrdý.
     “Babacýým, hadi evimize gidelim…”

                           ***
          
Diyojen: (M.Ö. 323- M.Ö. 404) Yunanistan’daki Korint þehrinde, elindeki yanmakta olan lambasýyla gündüz vakti sokakta dolaþýrken “ne aradýðýný” soranlara, “Dürüst bir adam arýyorum,” diye yanýt veriyor. Sinoplu Diyojen bugün ülkemizde yaþamýþ olsaydý eðer ne aradýðý soranlara kesinkes “HUKUK ve ADALET” arýyorum derdi.

HUKUK ve ADALET; hava, su ve ekmek gibi yaþamýn temel kaynaklarýndandýr.
“Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn.”
Bu zihniyette olan bilmelidir ki, dokunacak kimseyi bulamayan yýlan ona da dokunacaktýr.
HUKUK ve ADALET, bir gün mutlaka size de lazým olabilir…

Not:
Ýsimler bende saklýdýr.
(1): “Sen aðlama” þarkýsý: Söz: Aysel Gürel-Sezen Aksu Müzik: Onno Tunç
(2): Savunma ve karar: Ýnternetten alýnmadýr.

TC Veysel Baþer




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn çocuk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
O Þey

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çanakkale'nin Bir Baþka Yüzü
Çoban Lazým 1
Ece ve Törüngey
Alkarýsý
Koca Seyit
Çise ve Sarýkýz
Sýndýrgýlý Emmi
Esma Kadýn
Bir Tutamlýk Bulut
Þövalyenin Gücü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dünyayý Sessize Al [Deneme]
Gelin Aðaçlar [Deneme]
Þah ve Mat [Deneme]
Kolay Gelsin [Deneme]
Elhamdülillah Müslümanýz [Eleþtiri]
Ana Bayram [Ýnceleme]


Veysel Baþer kimdir?

Yazmak kadar eleþtiri de önemlidir.

Etkilendiði Yazarlar:
Atatürk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Veysel Baþer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.