TILSIMLI BOKER

Demin ölümüne tepinen bufalo yavrusu sýrtýný kayaya çevirmiþ çakýrkeyf yapýyordu. Yine haþaralýðýnýn azizliðine uðramýþtý ve yasak bölgeye dalýp ot yolmuþtu.
Bu kadar hýzlý cereyan etmesi þaþýrtýcýydý. Ben bitkiden özütlediði sývýnýn kanýna karýþmasýnýn biraz daha zaman alcaðýný düþünmüþtüm. Belki de hazýr halde almýþtý.
Bizim minik bufalomuzun çoðu familyaya nazaran yerleþik ve oldukça hýzlý yaþayan bir ailesi vardý. Torun bufalolarýn kendilerine yeten halleri ailelerini mutlu ediyor yan gruptaki yavrularla problem yaþamalarýnýn önüne geçiyordu.
Bufmero Buftaranýn yanýna sokuldu ve onu Boker oynamaya davet etti. Ýki parmaðýnýn arasýna sýkýþtýrdýðý kadehin içinde ne olduðu bardak aðaç kovuðuna ulaþýp da tuzla buz olduðunda anlaþýldý.
Yarým kadeh Bufýn özütü...
Hani þu kaktüsvari bitki... Dilde býraktýðý tad için nice bufalolar yakýlýr, bir kadeh fazla Bufýn içmek için baþbufalonun hazlý hizmetkârlarýnýn týrnaklarý aþkla törpülenir.
Onlar haz peþindeler. Patikadan yuvarlanýp nehri boylarlar ve bunuda ayný amaçla yaparlar. Dertleri temizlenmek deðil.
Boker insanlarýn oynadýðý pokere benzer. Ancak küçük bir fark vardýr ve bu hileyi kolay kýlar. Bufalo bokerinde J ve Q kartlarýný göremezsiniz. Atalarýnýn çelik sembollerinin yarýsý ile gezinen bokervarisleri seneler evvel çetin çatýþmalar yaþamýþ ve bu kartlarý gelecek takýma ulaþtýramamýþlardý.
Ýþte, Buftara da týlsýmlý göðsünü düþmanlarýna siper etmiþ J ve Q Bokeri’nin peþine düþmüþtü.
.
Bedevi U'yla Görüþmeler

U oturmuþ sersefil bir insancýðýn öyküsünü yazýyordu. Arada bir minik çenesini iki parmaðýyla sýkýþtýrýyor ve karþýsýnda onun her hareketini kayda alan birinin olduðunu düþünüyordu. O küçüklüðünde de böyleydi. Bu düþünce onu taaa küçüklüðünden beri kuþatmýþtý.
Sürekli baþ harfiyle seviþen U'nun bahçesi de U biçimindeydi. Baþ harfle nasýl seviþilir diyenleriniz çýkacaktýr. Onun da bir yolu yordamý vardýr elbet. Ama size anlatamam.

Buftara yere baka baka baka U'nun oturduðu bahçeye daldý. Burasý onu epeyce büyülemiþe benziyordu. Böyle bir bahçenin içinde yaþamanýn nasýl bir þey olduðunu düþündü. Güzel olmalýydý; böyle bir bahçe adama güzel ne kelime tarif edilemez duygular yaþatýrdý.
U'ya yaklaþtýkça kalp atýþlarý hýzlandý. Vücudunda lanet olasý hormonlar deðiþiyordu sanki. Nihayet hislerinden az da olsa kurtulmayý baþardý. Zaten böyle yapmasý gerekmiyor muydu? Evet, þimdi kesinlikle doðru yoldaydý ve mantýklý düþünüp sembolleri ele geçirmeliydi. Kayýp kartlara ulaþmanýn ilk adýmý þifrelenmiþ sembolleri ortaya çýkarmak ve onlarý doðru yöntemler kullanarak çözmekti.

Bu bahçede gizlenmiþ bir sembol vardý ve paslý anahtarýn üzerine yazýlýydý. Bahsi geçen bu sembolün U'nun altýnda olduðu söyleniyordu. Burada böyleydi... Sembol anahtarlarý elbette deðerliydi. Ama paslý anahtarlar ondan da deðerliydi ki koruyucularla dolaþtýrýlýrdý. Bu koruyuculardan biri bu bahçedeydi iþte. "U"

Buftara buraya gelirken sembollerin silik olacaðýný düþünmüþtü. Birden olduðu yere çöktü ve geçmiþi hatýrladý. Geçmiþi hatýrlamaktan nefret ederken yolu buraya düþmüþtü ve yine geçmiþle uðraþmaktan yakýnýrken maziyi önüne dýmdýzlak çýkaran da yine bu bahçe olmuþtu.

"Sýmsýcak bir yerdeydi. Aslýnda sýcaklýðý hissetmiyordu bile sadece ortamýn yanýlsamasýydý. Doðrusunu isterseniz çevrede sýcak olan bir þey yoktu. Etrafta ýsý yayan ve bu ýsýyý paylaþtýran þeylerde göremezdiniz. Bulunduðu yer tam da Vandana Tepesiydi. Soluk soluða çýkmýþtý bu tepeyi ve küçük bir çadýr dikip yerleþivermiþti. Yanýnda büyük bir kavanoz vardý, týkabildiði kadar çok çarþaf týkmýþtý içerisine. Bir de boþ kalan yerler vardý ki onlarý anlatmasam olmaz. Bu derme çatma kulübe öylesine huzurluydu ki tartýþmaya dahi açýk deðildi. Bu huzuru pekiþtiren bilyeler tam da çarþaf boþluklarýna yerleþmiþti."

Bedevi U'yu ciltlerce anlattýklarýný elbette iþitmiþtim. Ama duymak istediðim baþla þeyler de vardý. Bufalo takýmýna ne denli benziyordu, onlar gibi çoðalma meraklýsý mýydý aksi halde kendi takýmýndan þutlanan baþýboþtan ezik biri miydi? Hzyýr öyle birinin altýnda almaya bile cesaret edemediðiniz pastan anahtarlarýn iþi neydi? Olsa olsa baþta bahsettiðimiz yavru bufalonun yediði etten bile sayýlmayan otlar olurdu ve zaten o zaman anahtarý manahtarý düþünmeyi bir yana býrakýp devasa poposuna yerleþen yeþilliklere gülerdik. Çünkü bahsettiðimiz sýrlý anahtarýn en kadim görevi dikkat toplamaktý.


...

U element toplantýsýnýn olduðu bölgeye ýþýnlandý. Elinde kartlar vardý ve üzerindeki sýcak çinko kaplamalar göz alýyordu ve poposu... Doðrusunu isterseniz az önce dillendirdiðimiz kadar kocaman ve komikce bir poposu vardý. Element heyetinin orada U falan yoktu. Sadece U'nun dönüp dolaþan bilekliðinin iþiydi bu. O sadece muhbir görevi görüyor ve Buflarýn yanýna geri dönüyordu. Bir çeþit dalma diye adlandýrabiliriz. Hani dalarýz uzun uzun. Hani dalýp donarýz. Sonra yine hani lanet olasý birileri dikit gibi karþýmýzda bekler ve "ooo, nerelere daldýn gittin ya" der ya. Ýþte tam da öyle hislerden. Ýnanýn çok iyi hissettiriyor.Kýrmýzý topraklarýn hepsi benim avucumda. Yeni þekerler yeþerteceðim.

Kýrmýzý topraklarý elinde cam taþýyan adamýn baþýndan aþaðý döktüm ve ona saçma sapan þeyler fýsýldadým. Bunu yaparken oldukça sakindim ve yavaþça kulaðýna doðru eðildi. Benden oldukça cüceydi.
"Bana klonlardan kaçýnýn açýldýðýný söyle! Þifreleri eþleþtirebildirdiniz mi son durum nedir?"
Soluklarýný sýklaþtýran topraklý adam kelimeleri hýzla fýrlatmaya çalýþtý. Burada ondan baþkasý bunu bilmiyordu... Yani þey kelime stoðunu diyorum. Oldukça sýnýrlýy.y .--

...

Bilyelerden kale yapmak ne kadar aptalcaysa buradaki bufalo adamlarýn çatlaksýz planlar üretmesi o denli mantýksýzdý. Þimdi Buftara U'nun yanýndan biraz daha uzaklaþtý ve elindeki bilyeleri daha dikkatli incelemeye çalýþtý. Bu cam bilyelerden daha da farklýydý. ellerini açýp kapattý ve bilyelerdeki hareketliliði daha dikkatlice inceledi.


Vandana tepesi tam da mevsimindeydi. Yumuþak bir esinti tüm vücudunuzu kuþatýr ve sonra da sanki hoþunuza gitmiþ gibi hissettirir ve aðýr aksak yürütürdü.
Buftara elindeki kýrmýzý bilyeyi bay U 'nun kafasýna fýrlatmadan ben yetiþtim. 2.kolonu geriden takip edince ben ortaya çýkýverdim. Bereket ki kan savaþlarýndan milenyum kadar sonraydýk.
Kan savaþlarý... Onlar dinmez; bir þekilde kendini hatýrlatacak bir þeyler buluverirdi. Mesela kafasýndan tabanlarýna doðru kýrmýzý toprak dökülen adamýn yanýndaki cüce gibi. Solundan geçeyim derken parmaðýmý kýstýrývermiþtim. Oradaydým ve ortada küçük bir kan savaþý daha vardý ve elbette tablaya damlayan kan pütürleri....
...

Ayaklarmýn altýnda kaygan bir örtü var gibiydi. Orada öylece düþmem an meselesiydi. Duvar diplerinde ellerine þeker verilesi soðuktan bitap düþmüþ yavrular görürdüm. Ama þeker veremezdim onlara. Ben onlara sadece lanet olasý bilekliðimi, sinyal takýmýmý ve üstümüzden altýðýmýz sýradan kurþunlarý verebilirdim. Evet yalnýz ama yalnýz bu gelirdi elimden.

Koltuða yerleþmiþ boynumla oynuyordum. Bufalolarla ilgili bir belgesel oynuyordu. Ellerimde de nasýl oynandýðýný bilmediðim rastgele karýþtýrýlmýþ poker kartlarý vardý. Biz insanlarýn ne güzel icatlarý vardý. Keyifleri iyiydi de bizim köþede sadece insanlarýn gözüne gözüne sokulmaya çalýþan bufalolarýmýzýn yaptýðý tek þey boþ boþ gezinip afrika daðlarýnda ot yolmak mý olacaktý. Onlarýnda lunaparklara ihtiyacý vardý, belki de boker oynamaya...

devam edecek.