..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaþamýnýz boyunca yaþarsýnýz. -Swift
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Caner Almaz




8 Mart 2013
Eksik - 1  
Caner Almaz
Es geçtiðimiz insanlar anýsýna.


:ABFH:
1

***

Kapýnýn önünde, kaldýrýmda, baðdaþ kurmuþ, sigarasýný hiç dokunmadan içen ve titreyen ve sarhoþ adamýn yanýna oturdu. Tam yanýna deðil. Onun rahatsýz olmasýný önleyecek bir boþluk býraktý arasýnda. Kurtarýrsa dünyayý bu gibi incelikler kurtaracaktý, biliyordu. Ufak huzursuzluklar, büyük yýkýmlarý doðuruyordu çünkü. Baðdaþ kurmuþtu otururken o da, pantolonunun cebindeki sigarayý alabilmesi için bacaðýný sokaða doðru uzatmasý gerekti. Bu esnada, yanýna oturduðu adam onu fark etti. Donuk gözleri üzerinde dolandý. Bu donuk bakýþý ve aðzýnda eriyen sigarayý görünce kendisine sigara aldýðý paketi ona doðru uzattý. Karþýlýksýz kalmadý bu suskun diyalog, adamýn çirkin ve teni çatlamýþ eli sigaradan bir dal kopardý, aðzýndaki dibi görmüþ ve intiharý bekleyen sigaradan son çýðlýðý aldý. Eskisi yere, yenisi tahta. Yaþasýn yeni kral!

Bir süre yürüyen sokaða baktýlar. Amaçsýzca saða sola yürüyen insanlarý seyrettiler. Kafasý güzel insanlar, kendisi güzel kadýnlar, onlarýn peþinde dolaþan çakal sürüleri, derdinden önünü göremeyen ayyaþlar, ayyaþlýktan dert çekemeyen yolsuzlar, yolsuzluktan ayyaþlaþamayan dilenciler, dilenmekten insanýn yüzüne bakamayan ufak çocuklar, çocukluðundan erken terfi almýþ genç kadýnlar, kadýnlýðýndan vazgeçmiþ bedenler, bedenlerini üç kuruþa satan fahiþeler, fahiþeliði marifet olarak bedenine iþlemiþ erkekler, erkekliðini parayla kazanan ve hala babalarýnýn karnýndan çýkamamýþ veletler; polis sinyalleri, midyeci nidalarý, kedi miyavlarý, yürüyen martýlar, havlamaya üþenen baþýboþ köpekler, yere baðdaþ kurmuþ Çingeneler, yanýp sönen neonlar, yükselen müziðe karýþan insan sesleri, kadýn kahkahalarý, kadeh ýþýltýlarý ve tüm bu kargaþa ve tüm bu yalnýzlýk hallerine baktýlar. Ýnsan bazen yanýnda susarak ona eþlik edecek birisini arýyordu. Bunu fark etmiyordu ama konuþmadan ona yarenlik edecek bir insana her daim ihtiyacý oluyordu insanýn. O an, o boþluk, sigaralarý bitene kadar, sessizce ve kalabalýkla doldu. Ýkisi de fark etti bunu. Tek laf etmediler.

Sigarasý bitince, bir öksürük tuttu. Çok sigara içmiyordu çünkü, böyle iþ çýkýþýnda arkadaþlarýyla buluþup alkol aldýðý zamanlarda masadan sigara týrtýklamamak için paket alýyordu. Anlamýyordu sigaradan çünkü daimi içici deðildi, iyi tütün hangisinde, hangisi koku yapar, hangisi balgam, bilmiyordu pek. Hayatta en ufak þeyin bile bin türlü deðiþik bilgisi mevcuttu çünkü. Anlamak ve öðrenmek için zaman ayýrmak gerekiyordu üstelik. Ama insanlar bazý þeylere yetiþebilmek telaþýndayken, bazý þeyleri es geçiyor, görmezden geliyor, umursamýyor hatta terk ediyor, kýrýyor ve döküyor ve daðýnýk býrakýyordu. Böyle düþündü, düþüncesini dýþa vurdu;

‘Es geçiyoruz deðil mi, insanlarý bile’ dedi solgun bir iç çekiþ edasýyla.

Yanýnda oturan ve titreyen adam bakýþlarý yerdeki gölgelere odaklanmýþken, baþýný salladý. Onaylýyordu onu bu kafa sallamasýyla. Cevap vermeye hazýrlandý, belli ki çok içmiþti, çok aðýr hareket ediyordu. Yavaþça bakýþlarýný yerden söktü. Hareketleri adeta kurmalý oyuncaklarý andýrýyordu. Dizlerini karnýna çekti, derin bir soluk çaldý gökten.

‘Bazen’ dedi, ‘bazen bir insaný o kadar önemsiyorsun ki, diðer insanlarý es geçtiðinin bile farkýnda olmuyorsun.’

Soluklarý göðe yükselirken beyaz bir iz býrakýyordu. Gece soðuk olurdu bu aylarda. Aylardan Marttý. Þubat henüz yeni terk etmiþti þehri, sokaklarda adým izleri seçilebiliyordu. Devam etti adam;

‘Bundan 1 sene 11 ay 13 gün önce’ dedi, saatine baktý, ‘hayatýma böyle birisi girdi ve ben o hayatýma girdikten sonra hiçbir þeyin ayný gitmeyeceðini anladým. Bazen olur ya, iþte anlarsýn, o sana baktýðýnda, bir saniye öncesinden farklýlaþýr dünya. Salak bir gülümseme yayýlýr yüzüne, arkadaþlarýn dalga geçer, sen inkar edersin, saçmalamayýn amýna koyayým dersin, ama saçmalayan sen olursun. Ya kusura bakma birader, bir sigara daha versene ayýp olmazsa. Kafaný da þiþiriyorum deðil mi?’

Kendi aðzýna da sigarayý yerleþtirirken hayýr manasýnda salladý kafasýný diðeri. Önce kendi sigarasýný ateþledi, sonra onun.

‘Ýsim neydi hocam?’

‘Salih ama arkadaþlar Anafor deler.’

‘Anafor Salih, uf ne fiyakalý duruyor.’ Gülümsediler beraber. ‘Sigara için sað ol bu arada.’

Derin bir nefes aldý Salih sigaradan. Baþý döndü.

‘Sonra ne oldu?’

‘Sonra mý abi, sonrasý klasik hikaye. Birisi yolunu kaybeder, diðeri o kayboluþtan haberdar olana kadar kendi derdine gömülür. Ben yolumu kaybettim onun yolunda yürümek, yürüyebilmek için. Geri de dönemedim. Ýstemedi beni. Baþta arkadaþ gibi yaklaþtým. Görüþtük baya bir süre. Onun baþka bir görüþtüðü çocuk vardý, biliyordum. Anlatýrdý bana. Her anlattýðýnda da içim ezilirdi, ses etmezdim. Edemezsin ki, karþýndaki acý çekerken ne kadar kendi içine bakarsan bak, duyduklarýn içindekilerden baskýn oluyor. Abi bilsen, onun sevdiði çocuk da tam piçin tekiydi. Kýz da bunun farkýnda ama iþte, ben kendimde onun için neyi görüyorsam, onda da o çocuk için onlar vardý. Çocuk buna hiç yüz vermezdi, teselli ederdim. Düþünsene halimi, yanýmda bir baþkasý için aðlayan bir kadýna aþýktým ve gülümsemekten baþka bir þey yapmasýna gerek yoktu kendine aþýk etmesi için.’

‘Dur iki dakika bekle, hemen geliyorum ben.’

Yerinden kalktý, koþar adým içeri girdi Salih. Kaldýrýmdaki adam önce kavrayamadý gittiðini, sonra dizine dayadý çenesini. Beklemeye baþladý bakýþlarýný sokaða gömüp.

Elinde iki birayla döndü Salih. Birini verdi ona, birini de kendisine açtý.

‘Eyvallah yahu, ne güzel düþündün Anafor kardeþ.’

‘Eee, sonra ne oldu?’

‘Sonra, bir gün yine böyle bir haldeyim, hiç unutmuyorum. Tanýþalý 6 ay 27 gün olmuþ’ tekrar saatine baktý. ‘O kadar içmiþim ki, kalktým gittim onun evine. Arada gider kalýrdým zaten, bir arkadaþýyla yaþýyordu, arkadaþý da beni tanýyordu. O da içmiþ benim gibi, kafasý güzel, ayaklarýyla yere tam basamýyor. Sanýyorum ki o an, bir melek uçuyor odanýn içerisinde ayaklarý yerden kesilmiþ. Yer yataðý var odasýnda, oda karanlýk, karanlýkta görüyorum onun aydýnlýðýný. Þarap getirdi, bardaksýz içmeye baþladýk.’ Bir yudum aldý birasýndan. Uyuþan ayaðýný uzattý, aðzýnda bir küfür geveledi.

‘Anlattýrma abi gözünü seveyim!’, yanaðýný sildi bunu söylerken.

‘Anlatma istersen güzel kardeþim canýný yakýyorsa, kusura bakma böyle birden merak edince sordum ben de.’

‘Yok kusur deðil de, hatýrladýkça geçmiþ, derinin altýnda býraktýðý izlerin üzerinden yeniden geçer ya, o yüzden bilir misin abi o duyguyu? Unutamýyorsun zaten, unutamadýkça ve kendi ellerinle o izlerin üzerinden geçince, kayboluyorsun þu oturduðun yerde sokaðýn ortasýnda. Öyle bir yersizlik yurtsuzluk ki abi, Allah kimseyi düþürmesin bu sokaða.’

‘Biliyorum, her insan biraz kendince tanýþmýþtýr o sokakla.’

Bir süre sessiz oturdular, yavaþ yavaþ yudumladýlar biralarýný. Salih, cep telefonunu çýkardý bu esnada. Mesaj kýsmýna girdi, uzun uzun bir þeyler yazdý. Cebine geri koydu telefonunu.

‘Ya kusura bakma, ayýp oldu, ben senin adýný sormadým. Ýsmin neydi?’

‘Ant abi, Adana, Niðde, Trabzon.’

‘Ýlk defa duyuyorum sanýrým, deðiþikmiþ.’

Yine sustular. Salih’in içeriden bir arkadaþý geldi. Salih’e ne yaptýðýný sordu. Eski bir arkadaþý olarak tanýttý Ant’ý. Birazdan içeriye döneceðini söyledi.

‘Sonra abi, aðlamaya baþladý omzuma koyup baþýný. Aðlýyordu. Sevdiðim kadýn, sevdiði adam için, benim omzumda aðlýyordu. Þarabý aldým, büyük bir yudum çektim. Baþýmý baþýnýn üzerine koydum. Kokladým saçlarýný. O kokuyu unutamýyorum abi. Ýnsan bazý kokularý unutamaz bilir misin? O kokuyu her anýmsadýðýnda o kokunun yaþandýðý zamana döner. Koku hafýzasý çok tehlikeli abi, çok tehlikeli, insaný intihara sürükler, intihara. Bir yudum daha aldým þaraptan, düþünüyordum o esnada, onun dudaklarý dokundu buraya. Çocukken de yapardým. Ýlkokula giderken. O zaman aþýk olduðum bir kýz vardý ya da aþk zannediyordum’ gülümsedi, ‘suyu bittiðinde hep benim suluðumdan su içerdi, ben de o içtikten hemen sonra su içerdim.’

Beraber keyifli bir kahkaha attýlar.

‘Hepimizin böyle anýlarý var sanýrým.’

‘Öyle iþte. Abi, hiç gerçekle hayali karýþtýrdýðýn oldu mu? Yani aslýnda o an oluyor ama, hayalmiþ hissi yaþatýyor. Oldu mu hiç?’

‘Evet oldu.’

‘O zaman beni iyi anlarsýn, çok iyi anlarsýn beni. Öptü abi beni, hayal gibi geliyordu. O þarabýn tadýný, þiþeden deðil de onun dudaklarýndan aldým bi an. Hayal zannettim baþta. Eli yüzüme deðmeseydi, gerçek olduðunu fark etmezdim belki. Öptü. Aðzýmdan. Karþý koymadým, karþýlýk verdim ben de ona. Yanaðýný okþadým, aðlýyordu hala. Kulaklarým uðulduyordu o an, belki hýçkýrýyordu aðlarken duymadým. Sonra yavaþ yavaþ uzandýk yataða, seviþtik. Uyudu koynumda, ufak bir bebek gibi soluyarak. Uyumadým hiç ben. Uyuyamazdým ki. Uyunur mu abi, uyursam ve uyanýrsam her þeyin hayal olduðunu, rüya olduðunu görürsem diye korkuyordum. Uyumadým, kýrpmadým, karanlýkta onu seyrettim. Bazý insanlarý, geceleri uyutmayan þeyler var. Benim o geceden sonra uyumama sebebim, onun bendeki uyuyuþuydu.’

Birer sigara daha tellendi aðýzlarýnda. Gece sabaha yürüyordu artýk. Ýnsanlar sokaklarý birer birer yalnýzlýðýna terk ediyordu. Ayakta durmakta zorlanan, saða sola kusan, oturduðu yerde sýzan, baðýrarak yürüyen insanlar kalmýþtý. Yarýn sabah bu olanlarý hatýrlamayacaklardý üstelik. Kim bilir, belki bir daha içmemeye karar verecekler, bu sözlerini de çarçabuk bozacaklardý.

‘Sabah beni evden kovdu abi. Bir daha arama beni dedi. Nefret ediyorum senden dedi. Ýnsanýn aþýk olduðu kadýnýn kendisinden nefret etmesi ne kadar aðýr bir þey biliyor musun abi sen?’ Tutmuyordu artýk hýçkýrýðýný. Omuzlarýný kontrol edemiyordu. Elini yüzüne bastýrdý. Sigarasý elinden düþtü. Salih elini omzuna attý Ant’ýn, sýktý.

‘Kusura bakma, deþtim yaraný durup dururken, helal et hakkýný.’

‘Bir kere dinlemedi abi beni, bir kere anlatmama izin vermedi. Yüzüme bir daha bakmadý, beni gördüðü yolda yolunu deðiþtirdi, telefonlarýma çýkmadý, mesajlarýma dönmedi. Ýnanmadý abi bana, bir kere bile inanmadý.’

‘Üzülme hadi kalk biraz yürüyelim, kafan açýlýr hem temiz hava iyi gelir. Hadi Ant, salma kendini, daha gençsin, yakýþýklý adamsýn ulan! Bozma kendini, toparlan!’

Koluna girdi, kaldýrdý Ant’ý kaldýrýmdan. Birkaç saat öncesine kadar birbirinden haberi olmayan iki adam, kolkola ayazda yürüyorlardý. En büyük iyiliði hiç tanýmadýðýnýz insanlar yapardý bazen.

Salih bir taksi durdurdu. Ant’ý arka koltuða oturttu. Kendi ön koltuða geçti. Þoföre ‘Acýbadem kaptan!’ dedi. Sokaklarý tarif etti. Ýki kez saða saptýlar, bir kez sola, bir kez ýþýklarda beklediler. Parayý ödedi, indi arabadan. Ant sýzmýþtý. Yanaðýna ufak iki tokat atýp uyandýrdý. Ant þaþkýn açtý gözlerini, ayaðýný sokaða itti. Salih koltuðunun altýna girip, yürüttü eve. Kapýyý açtý, asansörü çaðýrdý. Salih, kendini unutmuþtu Ant’ý dinlerken. Benzer acýlarý farklý sokaklardan toplamak, ne çok acý var dedirtiyordu. Ant’ý yataða uzattý. Ayakkabýlarýný ayaðýndan çýkardý. Üzerine battaniye attý. Kendi odasýna yürüdü.

Yataða býraktý kendisini. Baþý dönüyordu. Öksürüðe kapýldý bir süre, sigaraya küfretti. Cep telefonu yandý bu esnada. Mesaj gelmiþti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zaman - 1
Yanmak - 2
Eksik - 4
Gölge
Eksik - 3
Düþmek
Eksik - 5
Yokluk - 2
Yudum
Düþmek - 3

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Unutanlar Bürosu - 1
Topal Kedi
Varlýk
Nokta
Yokluk - 3
Unutanlar Bürosu - 4
Cino ve Binalar
Çizgi
Varlýk - 3
Unutanlar Bürosu - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Yalnýzlýk [Deneme]
Yeni Baþlayanlar Ýçin; Aþk [Deneme]
Çay - 2 / Sen Gittin ve Herkes Ölmeye Baþladý [Deneme]
Ýtiraflar - 1 [Deneme]
Kesik [Deneme]
Çay - 1 [Deneme]


Caner Almaz kimdir?

Ýçimdeki çok sesliliðin esiri olan kalemimle, çok sesliliðinize hitap ediyorum. Sizi duyuyorum ve sizi anlatýyorum. Ýçinizdeki sizi dinlemelisiniz.

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Oðuz Atay, Franz Kafka


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Caner Almaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.