..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasýra bir iki zýrvadan hoþlanýrlar. -Roald Dahl
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Haþmet Þenses




9 Þubat 2013
Alaaddin'in Uykusu  
Haþmet Þenses
Neler mi anlatýyor? Neler anlatmýyor ki, neredeyse her þeyi. Futbolun neden bütün dünyada yanlýþ oynandýðýndan tutun da, limanda yýllar önce batan bir geminin tonlarca pirinç yüklü konteynerlerinin çýkarýlmasýnda kendisinin oynadýðý rolün býktýrýcý ayrýntýlarýna kadar akla gelebilecek her türlü þey olabiliyor bu. Dalgýçmýþ bu Alaaddin, ne kadar dinlemeseniz de arada kulak kesilmeden edemiyorsunuz tabii.


:AEBI:



Adama rahat yok. Gelen geçen takýlýyor uykusuna. Kimi altýndaki sandalyeyi çekiyor, kimi çenesini yerleþtirdiði avucunu sabitleyen dirseðini dayadýðý masayý. Homurdana homurdana duruþunu deðiþtirip yeniden uykuya dalmasý iki dakika bile sürmüyor. Gün boyu neler yapmýþsa, þöyle alabildiðine bir uykuya müthiþ hasret Alaaddin.


Biraz tuhaf bir adam. Elli dokuz yaþýnda olduðunu söylemiþti geçen yýl. Yaþýna saygýdan dolayý pek tepki göstermeseler de, yanlarýna gelip oturmasýný kimse istemiyor. Öyle çok ve bazen öyle anlamsýz konuþuyor ki, boðuyor insaný. Dinlemiyorsun, kafa sallayýp arada bir gözlerine ilgisiz bir bakýþ atýyor ve elindeki gazeteye dönüyorsun ama týnmýyor bile adam. Anlatýyor da anlatýyor. Sonunda azcýk kýçýný çevirip gazeteye daha bir gömülüyor ve 'kesinlikle dinlemiyorum'a getiriyorsun iþi, yok, adam daha da azýyor.


Neler mi anlatýyor? Neler anlatmýyor ki, neredeyse her þeyi. Futbolun neden bütün dünyada yanlýþ oynandýðýndan tutun da, limanda yýllar önce batan bir geminin tonlarca pirinç yüklü konteynerlerinin çýkarýlmasýnda kendisinin oynadýðý rolün býktýrýcý ayrýntýlarýna kadar akla gelebilecek her türlü þey olabiliyor bu. Dalgýçmýþ bu Alaaddin, ne kadar dinlemeseniz de arada kulak kesilmeden edemiyorsunuz tabii.


Hoþ bir davranýþ deðil biliyorum, atmýþýný bulmuþ koca adam konuþurken düpedüz arkaný dönmek... Ama dedim ya boðuyor adamý, baþka yol býrakmýyor. "Yeter arkadaþ bir sus!" ya da "Bir de dinle, arada soru sor!" diyemeyince, iki kiþi arasýnda sürüp giden monoloða katlanmak anca böyle mümkün oluyor. Hele bir soru sor ya da araya bir yorum sokuver de gör gününü. Bir sinirleniyor, bir hýrçýnlaþýyor... Dikkat ettim herkes böyle yapýyor. Kimin kafasýný ütüye almýþsa, maðdurun izlediði yol hep ayný oluyor. Susmak ve en sonunda arkasýný dönmek...


Ýþte bu, yaz sýcaklarýnýn iyice kendini duyurduðu, kahvehane akþamlarýnýn Avrupa þampiyonasý maçlarýna kilitlendiði günlerde, nasýl olmuþsa bir uyku tufanýnýn etkisi altýnda Alaaddin. Perdenin hemen önündeki masaya dirseðini dayamýþ dört yönden tacize uðrayan o muhteþem uykusunda inat ederken, maça bakmaktan çok onunla uðraþan ahalinin de müthiþ bir intikam peþinde olduklarýný düþünüyorum giderek.


Geçen yýl bu zamanlarda ortalýkta gözükmemiþti. Sonra ortaya çýkýp da benim kafamý ütü tahtasýna yatýrdýðý bir akþam pek yapmadýðým bir þey yapýp "Nerelerdeydin?" diye sormuþtum. Bitmek bilmez monoloðunun arasýna giriþime fazla tepki vermemiþ, yazýn yaylaya giden zengin bir adamýn bahçesinde çalýþtýðýný söylemiþti. Her yýl bu zaman deðiþik bað bahçe iþleri çýkýyormuþ. Kýþýn biraz açýlan esmer teni, bu zamanlar neredeyse siyaha yaklaþan bir kahverengiye dönüþüyor. Arada zýpkýnla daldýðýný filan biliyorum, hatta kýþýn bile... Yýllarca denizin derinliklerine emek vermiþ, arada bir de toprakla boðuþarak ekmeðini kazanmýþ ama emekliliði, hiçbir sosyal güvencesi yok diye biliyorum.


Her geçen gün, en alçaðý on katýn altýna düþmeyen binalarýn, üç-dört bloktan oluþan devasa sitelerin istilasý altýnda eski þirinliðini yitiren ilçemizde, hala þaþýlasý bir beceriyle ekmeðini bildiði yollardan kazanabiliyor. Tarihi milattan öncelere giden harabelerin sayesinde müteahhitlerin açgözlü iþtahýna karþý koruma altýna alýnmýþ bir mahallede eski bir köy evinde yaþýyor. Mahallenin ortasýndan geçen daracýk yolun denize kadar uzanan güney yanýndaki bostanlarý sormuþtum bir kez de, "Bostana gelene satýþ yapýyorlar mý?" diye... 'Nereden çýktý þimdi, ne alakasý var?' dercesine hýrçýn bir tavýrla anlattýklarýna kýsacýk bir ara vermiþ, zýpkýndan döndüðü bir gün iki-üç kilo kadar levreðe sekiz kilo domates verdiklerini söylemiþti. Onca bostanda yarým dönüp topraðý bile yoktu besbelli.


Koca perdede renkli maç görüntüleri akýp gider ve maçýn, müzik setinin hoparlörüne verilen sesi ortalýðý inletirken, hiçbir þey ama hiçbir þey onu, bedenini biçimden biçime sokan uykusundan edemiyor. Beþ dakikada bir burnunun dibinde biten -uzaktan akrabasý olan- kahveci, daha seyrek olarak gelip baþýna dikilen ocakçý, yanýnda yöresinde, arkasýnda maç izleyenler... Sandalyesini itip kakarak, masasýný çekerek onu uyanýk tutmayý baþaramýyorlar. Sonunda kahveci yarý þaka yarý ciddi yine baþýnda dikilip "Uyuma!" deyince, ters ters bir þeyler homurdanýyor ve kahveci baþucuna býraktýðý yarýsý içilip kalaný soðumuþ çayý alýp gitmeden, "Uyuma arkadaþ ya, uyuma iþte, bela mýsýn!" diye, yüzünü bile morartan bir öfkeyle sesini yükseltince, yerinden hýrsla kalkýyor Alaaddin, kollarý kesilip atlete dönüþtürülmüþ tiþörtünü güneþten iyice kararmýþ sýrtýna geçiriyor.


Herkes çekip gideceðini sanýrken, uyumasýn diye kahveci ve ocakçý tarafýndan çekile çekile maç perdesinin altýna kadar getirilmiþ masayla duvar arasýndaki baþka bir sandalyeye çöküp kalýyor. Çevredekilerin gülüþmeleri arasýnda bir süre maça bakýyor sözde . Ama nafile, artýk Akdeniz'in güneþi altýnda nasýl bir günün yorgunluðunun sonucuysa, dinmek bilmez kafa ütüleme monolglarýný bile yenmiþ o muhteþem uyku gelip yeniden yakalýyor Alaaddin'i.


Az önce öfkeyle yanýndan ayrýlmýþ kahvecinin yerine bu kez iþgüzar bir ivedilikle ocakçý sokulunca artýk dayanamýyor yanýmdaki Fevzi: "Sýktý bu muhabbet artýk ya, býrakýn uysun be adam," diyerek, ancak benim duyabileceðim bir sesle isyan ediyor. Alaaddin ile ocakçý, çevredekilerin hala býkmadýklarý ama bize sýkýntý veren gülüþmeleri arasýnda Hacivat-Karagöz benzeri bir atýþmayý sürdürürken, "Gerçekten sýktý" diyorum ben de. "Neden uraþýrlar ki adamýn uykusuyla? Kime ne zararý var? Söðüt gölgesi sanýlýr da millet hepten uyur diye mi korkuyorlar yani?" Ve ekliyorum: "Yok, yok! Adamdan, bütün o lafla esir alma muhabbetlerinin intikamýný almýyorlarsa ben de ne olayým." Gülümsüyor Fevzi, gözlerini perdedeki maçtan ayýrmadan.



Ocakçý gidiyor kahveci geliyor, kahveci gidiyor ocakçý seðirtiyor, ahali 'þiþþt'liyor 'piþþt'liyor, Alaaddin'in önlenemez uykusu sürüyor.



Sonunda onunla uðraþmaktan býkýp ilgilerini perdedeki maça veren ahalinin ve ortalýkta gözükmeyen kahveci ile ocakçýnýn býraktýðý boþ alanda bereketli uykunu enine boyuna sürmeye baþlýyor Alaaddin. Esmer bir kedi gibi kollarýný bacaklarýný biçimden biçime sokuþuna, kah bir yanýna, kah öteki yanýna kaykýlýþýna, kemikli yüzünün ortasýndaki büyük kemerli burnunu havaya dikip sanki düþünde bir þeylerin kokusunu almaya çalýþýr gibi yapýþýna, göz kapaklarýný titreþtirmesine bakarken, düþünde neler gördüðünü merak ediyorum.


'Zengin adamýn bahçesinde, güneþin en haþin saatinde, bir limon aðacýnýn gölgesinde uykuya daldýðýný görüyordur belki de' diye düþlüyorum. Onu, düþünün düþünde, az ötedeki Akdeniz'in derinliklerinde, peþinden yüzdüðü levreklere bir þeyler anlatmaya çalýþýp ilgisizliklerine öfkelendikçe elindeki zýpkýnla birer birer þiþlerken zihnimde canlandýrýyor, elimde olmadan gülüyorum. Fevzi'nin dürtüþüyle silkiniyorum: "Ne o, neye gülüyorsun?" Anlatýyorum kýsaca. Bir kahkaha koyveriyor, uykudaki Alaaddin'i bile irkilten...


"Valla bana kalýrsa bambaþka bir düþ görüyordur," diyor, "Buradaki herkesi, usulca arkalarýndan sokulup sandalyelerine baðladýktan sonra karþýlarýna geçmiþ, dalýþ aparatlarý nedir, ne iþe yarar, en ufak ayrýntýsýna dek, ballandýra ballandýra anlattýðýný filan görüyordur mesela..."


Sonra deminkinden daha yüksek bir kahkaha daha atýyor. Bu arada perdede gol oluyor, kimi alkýþlýyor perdeyi, kimi sövüyor. Alaaddin bir an gözlerini aralayýp nerede olduðunu belli belirsiz anýmsadýktan sonra, ilgisizce soluna dönüyor, düþüne kaldýðý yerden devam edebileceði en uygun biçimi alýþkalýkla buluyor.








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tavþanlar ve Bir Ayrýlýk
Götürülüþ
Krem Renkli Kedi
Durmuþ
Bir Müzikal Aný
Otobüs
Cumali Dayý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hurda
Çözülüþ
Bir Balýk Öyküsü
Sabah Akþam Mozart
Sercan
Cumhuriyet Kýraathanesi
Buluþma
Tepenin Ardý
Mýsýrcý ve Deli
Mutluluk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýstila [Þiir]
Krallar, Duvarlar, Köpekler [Þiir]
Lütfen Kapatýn Ekraný ve Bir Þans Verin Kendinize [Deneme]
Kulelerin Dýþýnda [Deneme]


Haþmet Þenses kimdir?

Görüntülerin giderek hýzlandýðý, belleði ve bilinci dumura uðratan bir girdaba dönüþtüðü günümüzde, yazýnýn yavaþlýðýnda soluklanmak ve direnmek için yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Klasikler, gerçekçi ve toplumcu sanatçýlar, ressamlar, müzisyenler ve dünyayý anlamaktan ötesini, onu dönüþtürmeyi öngören tüm insanlar, sanatçýlar, düþünür ve bilim insanlarý...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Haþmet Þenses, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.