Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Postmodernizmin özellikle 1980’li yýllarda sinema dünyasýnda ilgi odaðý olduðu görülmektedir. Postmodernizmin sinemaya yansýyan özelliklerinin baþýnda ise; nostaljik, geçmiþe duyulan tutucu özlem; geçmiþ ve þimdiki arasýndaki sýnýrlarýn silinmesiyle oluþan birleþme; gerçek ve onun sunumlarýyla ilgilenme; açýk bir pornografi; cinsellik ve arzunun metalaþmasý, eril kültürel düþünceler dizisini somutlaþtýran tüketim kültürü; endiþeyle, yabancýlaþmayla, öfkeyle ve baþkalarýndan kopuþla biçimlenen yoðun coþkusal yaþantýlar gibi konular gelmektedir. Postmodern filmleri iki baþlýk altýnda sýnýflandýrmak mümkündür. Birincisi; çoðulculuk, yüzeysellik gibi özellikleri aþmaya çalýþmayan ‘birleþtirici’ türden filmler; ikincisi ise bu özelliklerin yalnýzca sunulmasýndan hþnut olmayan, bunun yaný sýra onlarý postmodern durum sýfatýyla içine alarak cesurca sorunsallaþtýran ya da sorgulayan ‘yýkýcý’ filmler. Yýkýcý filmler, biçimlerin, biçemlerin, kültürlerin ve davranýþlarýn bitimsiz çoðalmasýný ve çoðaltýlmasýný edilgen bir biçimde yanstýmak yerine, kendi adýna bu çoklukla yetinmeyerek iletiþim, toplumsal cinsiyet, sanat ve kültürün konumu ile diðer konulara iliþkin sorunlarýn ýþýðýnda eleþtirel bir okumayý ileri sürmektedir. Bordwell (Aktaran Gürata, 2004: 98), postmodern sinemayý da içine alan son 40 yýllýk dönemde Hollywood sinemasýnda meydana gelen dönüþümleri; “amaçsýz kahraman figürünün yaygýnlaþmasý, anlatýsal olaylar arasýndaki nedensellik baðlarýnýn zayýflamasý, biçemsel öðelerin ön plana çýkarýlmasý ve bu yolla yönetmenin sanatsal varlýðýnýn ve niyetlerinin gösterilmesi, anlatýnýn muðlak bir biçimde sonlandýrýlmasý ve bu yolla izleyicilerin filmin anlamý konusunda spekülasyonda bulunmasýnýn saðlanmasý þeklinde sýralamaktadýr. Postmodern filmler popüler sinemayla, avangart sinemanýn ve sanat sinemasýnýn melezleþmesinin ürünüdür. Postmodern sinemanýn belirsizliklerle yüklü dili avangart sinemasýnýn sembolik, metaforlar ve çaðrýþýmlarla yüklü dilinin çok uzaðýnda sayýlmaz. Aralarýndaki fark avangart sinemalarýnýn sanatsal bir program etrafýnda gerçekleþtirdiðini postmodern sinemanýn sanatýn ortadan kalktýðýna dair bir inançla ve her þeyin sanat olabileceðine dair bir ön kabulle gerçekleþmesidir. Avangart sanat (ve sinema) modern dönemde kazandýðý estetik, teorik ve politik -etik anlamdaki baðýmsýzlýðýný posrtmodern kültür içerisinde kaybetme eðilimindedir. Bu anlamda popüler ve anlaþýlabilen bir form içerisinde kitlelerin güncel beklentilerini tatmin etmeye yönelik bir postmodern sinema genel bir eðilim haline geldiði oranda avangart sinemadan miras aldýðý ‘görece’ özerkliðini yitirmektedir. Bu özellik geleneksel anlatý sinemasýnýn kalýplarýný kullandýðý ölçüde daha da kaybolmaktadýr. Postmodern filmlerin melez karakterini bütünleyen bir diðer özellik ise bu filmlerin kendilerini bir toplumsal boþluðun içerisine yerleþtirmesidir. Avangart filmlerin politik motifli “karþý sinemasý”nýn kendisini içerisine yer leþtirdiði toplumsal ve politik uzama postmodern filmler Godart’ýn “karþý sinemasýna” nanik yaparcasýna toplumsal bir boþluk içerisinde yüzerler. Bu boþluk içerisinde sanatý da, sinemayý da, filmi de, politikayý da, avangardý da, postmoderni de sorgulamanýn anlamý yoktur. Postmodern olan bizzat durumun kendisidir.. bir sorgulama halinin sorgulanamamasý. Postmodernizm doðasýnda olan öteki ile olan iliþkiler ve öznenin parçalanmasý, farklý disiplinlerle etkileþim sonucu yeni ve sonsuz anlam üretimi ve izleyicinin sürece dahil edildiði, baðlamýnda koparýlmýþ gösterge dizgelerinin baþka disipilinlerin gösterge dizgeleriyle alýþýk olmadýðý sinemasal dili sunmaktadýr. Postmodernist dönemin sinema ile olan iliþkisinde yukarýda saydýðýmýz özelliklere sahip olarak üretilen yapýtlar daha çokbilim kurgu sinemasýnda karþýlýk bulmaktadýr. Bu filmler arasýnda ‘Star Wars – Yýldýz Savaþlarý’, ‘Matrix I-II-III’, ‘Terminatör’, ‘Robocop’, ‘Final Analysis – Gerçeði Arayýþ’, ‘Blade Runner – Býçak Sýrtý’ olduðu gibi bunlarýn dýþýnda David Lynch’ten ‘Mavi Kadife’, ‘Vahþi Bir Þey’, Tarantino’dan, ‘Pulp Fiction – Ucuz Roman’, ‘Reservuar Dogs – Reservuar Köpekleri’, ‘Kill Bill I-II’ ile ‘Basic Instýnct – Temel Ýçgüdü’ ve Kubrick’ten ‘2001’i ile ‘Wing Of Desire – Arzunun Kanatlarý’ gibi bilindik yapýtlar sayýlabilir. Tür olarak bu filmler birbirinden farklý olabilmekle beraber yüzeyselliðe, çokluða ve geçiciliðe yer vermeleri bakýmýndan ortak özelliklere sahiptirler. Osman Tatlý osmantatli@gmail.com www.osmantatli.com.tr
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |