..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeþçesine...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Hilal Fýrtýna




28 Aðustos 2012
Fidanlar Sallanýyor  
Hilal Fýrtýna
Doðduðu günden beri hep aðlamýþ Fidan. Sanki hiç doðmak istememiþ de, zorla gelmiþ gibiymiþ dünyaya. Ne emmek istemiþ, ne yemek istemiþ, ne uyumuþ, ne de avunmuþ. Kahretmiþ Hacer’i, Hasan’ý. Köyde herkes konuþur olmuþ bu mutsuz, uykusuz, avunmasýz bebeði.


:AFCH:
FÝDANLAR SALLANIYOR

Oturduðu yerde parmaklarýný inceliyor. Devamlý da sallanýyor, bir saða bir sola.Bazen de öne arkaya…
Ne güzel kýz oysa Fidan. Boylu, poslu. Bu sallanmalarý, tuhaf davranýþlarý olmasa, kimse anlamaz onun hasta olduðunu.
Hasta dendi mi kýzýyor annesi,”Hasta deðil o,aslýnda çok akýllý.”
“Çok akýllý ama bütün gün sallana sallana parmaklarýný seyretmeye yarýyor aklý.”diyor yaþlý kadýn, kin dolu bakýþlar fýrlatarak gelinine.
Çok kýzgýn, çok. Oðlu olacak sümsük Hasan, tüm engellemelerine raðmen kaçýrýp zorla gelini etmiþti bu kadýný. Yetmiyormuþ gibi bu soyu bozuk kadýn, ona torun diye vere vere bu deli kýzý vermiþti.
Kaç kere demiþti oðluna, “Benim ahýmý aldýn.” diye.
Hasan garip çocuk, sessiz, sakin. Ömründe bir kez baþ kaldýrmýþ, o da Hacer’i almak için. Bir kez “Ýstediðim olsun” demiþ, kapýp gelmiþ Hacer’i. Ama burnundan gelmiþ. Hep suçlu, hep ezik.
Bir dediðini iki etmemiþ, tüm hizmetlerini görmüþ Hacer kayýnvalidesinin. Ama kadýnýn kini, öfkesi hiç geçmemiþ. Konu komþunun, hýsým akrabanýn yanýnda devamlý küçük düþürmüþ gelinini. Zavallý Hacer’in durumuna acýyan komþular evlerine gelmez olmuþlar. “Bu kadýnýn evinde kedi bile durmaz, nasýl durur bu gelin?” deyip deyip acýmýþlar.
Hacer hamile kalýnca, torunu belki dindirir öfkesini diye ummalarý da boþa gitmiþ.
Doðduðu günden beri hep aðlamýþ Fidan. Sanki hiç doðmak istememiþ de, zorla gelmiþ gibiymiþ dünyaya. Ne emmek istemiþ, ne yemek istemiþ, ne uyumuþ, ne de avunmuþ. Kahretmiþ Hacer’i, Hasan’ý. Köyde herkes konuþur olmuþ bu mutsuz, uykusuz, avunmasýz bebeði.
Konu komþu, “Biz böyle çocuk görmedik.”deyip durmuþlar birbirlerine. Ebe de bir þey anlamamýþ. Gaz demiþ, sancý demiþ, bebektir olur, demiþ. Herkes bir þeyler der olmuþ. Kasabanýn doktoru da bir þey anlamamýþ.
Yaþýtlarý yavaþ yavaþ yürümeye konuþmaya baþlarken, Fidan hep aðlamýþ, hep mýzýldanmýþ.
Birgün ansýzýn sesi kesilmiþ. Oturduðu yerden sallanmaya baþlamýþ. Öne arkaya, saða sola…Daha sonra bulduðu her yere asýlýp sallanmaya baþlamýþ Fidan.
Hacer doyasýya kucaðýna alamadýðý, emziremediði kýzý sallandýkça böyle kendinden geçer gibi, kahrolur hala aðlamaktan.
Fidan sevilmekten, öpülmekten,hele hele kucaða alýnmaktan hiç hoþlanmýyor,zorlanýrsa ellerini ýsýrýp,saçlarýný yolmaya baþlýyor.
Gitmedikleri hoca, okutmadýklarý dua kalmamýþ. Çarpýlmýþ demiþler, abdestsiz kadýn kýrký çýkmadan bakmýþ bebeðe demiþler, kurþunlar döktürüp, muskalar takmýþlar…
Hep bir gün geçecek diye umutla beklerken anasý babasý, Fidan’ýn okul çaðý gelip çatmýþ. Kasabanýn doktoruna bir kez daha gitmiþler. Doktor nihayet, tek kelime bile etmeyen bu garip çocuðu Ankara’ya, büyük bir hastaneye götürmelerini söylemiþ.
Hacer’in anasýndan kalma üç bileziðe mal olsa da, çare bulacaðýz umuduyla gitmiþler Ankara’ya.
Herkesin vardýr ya Ankara’da bir yakýný, uzaktan bir akrabasý yahut askerlik arkadaþý. Onlar da varmýþlar böyle birilerinin yanýna.
Tahliller, incelemeler, testler, sorular, o doktor bu doktor, heyet derken,
“Otistik bu çocuk.”denmiþ.
O da ne?! Nedir ki bu?
“Geliþimsel bozukluk. Tedavisi yok, eðitim almasý gerek.”
Dönmüþler evlerine, hiçbir þey anlamadan.
“Ne oldu da gittiniz, bir sürü para yediniz. Sonuç ne?”diye günlerce söylenmiþ Hasan’ýn öfkeli anasý. Hasan daha sessizleþmiþ, Hacer daha çok aðlar olmuþ.
Elde yok avuçta yok.
Bir gün okulun öðretmeni geliyor evlerine. Fidan’la ilgileniyor. Ona anlatýyorlar, raporlarýný gösteriyorlar. Öðretmen bildiði kadar anlatmaya çalýþýyor Fidan gibi çocuklarýn durumunu. O da “Eðitim almasý gerek “diyor.
Nasýl olacak?
Öðretmen araþtýrýp, yardýmcý olduktan sonra baþlýyor ayda bir Ankara’ya gidip gelmeleri.
Kolay mý Fidan’ý otobüse bindirmek? Çok hýrçýnlaþýyor. Avunmuyor hiç bir þeyle.
Böyle bir süre devam ediyorlar. En sonunda Hasan “Gitmeyelim artýk”diyor. Hacer’de tek kelime edecek hal yok. Eðitimi de beðenmiyor Hasan:
“O ne öyle, topu at, boncuk diz, alkýþla, maymunluk yaptýrýyorlar kýzýma.”
Öðretmen tekrar konuþmaya çalýþýyor, ama anlamýyor Hasan. Ne öðretmen onlarýn ne beklediðini anlayabiliyor, ne de onlar öðretmenin ne demek istediðini…
Yaþýtlarý okumayý söktüler, Fidan daha tuvaletini bile söyleyemiyor. Ama kimsenin cesaret edip çýkamadýðý aðaçlara týrmanabiliyor. Hiç korkusu yok. Tarzan gibi.
Yüksek alçak fark etmez, aðaçlarda dakikalarca sallanabiliyor. Bazen de aðacýn dalýna oturup, eline aldýðý yapraklarý inceliyor, döndürüyor, saatlerce inceliyor. Akþam olduðu zaman bile aðaçtan inmediði oluyor. Sanki anne babasýnýn seslerini duymuyor. Zavallý Hasan bir defasýnda Fidan’ý indirmeye çalýþýrken, aðaçtan bile düþmüþtü garip.
Fidan hiç oyuncak sevmiyor. Sadece bir topu var sevdiði ama onunla da oynamýyor. Top oturma odasýndaki sandalyenin altýnda duruyor. Oradan aldýklarýnda da çok baðýrýyor Fidan, ta ki top yerine konuluncaya kadar.
Bazen aðaçtan indiremediklerinde Hacer hemen gidip topu alýyor eline ve bunu gören Fidan ‘ýn baðýra baðýra iniþini görmek lazým. Hýzla topunu alýp, doðru oturma odasýna koþuyor.
“Ýþine geldi mi sincap gibi iniyor aðaçtan uðursuzun kýzý .”diye söyleniyor babaannesi.
Hacer çok seviyor kýzýný. Bir gün gözlerinin içine bakýp,“Anam” diyerek boynuna sarýlacaðýný hayal ediyor.
“Bu kýz bizi sevmiyor, baksana hiç gelmiyor yanýmýza, hiç öpmüyor.”dediðinde bazen Hasan, yüreði yanýyor Hacer’in, kabul etmiyor.
Çok güzel bir kýz Fidan. Dal gibi ince, zarif, ela gözlü. Hiç taratmadýðý saçlarý bile örtemiyor güzelliðini.
Bahçedeki çamaþýr iplerinde de sallanmaya baþladýðýnda Fidan, artýk Hasan’ýn iyice sinirleri bozuluyor, bütün ipleri kesiyor.
Hasan’la kýzý arasýnda bir savaþ baþlýyor. Sonrasýnda gidip kýzýnýn en çok týrmandýðý aðacý kesiyor. Bahçedeki aðaçlarýn dallarýný buduyor. Yetmiyor, diðer aðaçlarý kesiyor.
Hacer, Hasan’ýn öfkesini mi durdursun, avunmayan Fidanýný mý sustursun, bilemiyor.
Vazgeçsin istiyor Hasan, Fidan artýk sallanmaktan vazgeçsin, “Belki biraz bakar saðýna soluna,bir þeyler öðrenir.”diyor.
Fidan bir süre artýk sallanamadýðý aðaçlarýn oralarda deli gibi dolanýyor. Evde hiç huzur yok.
Bir gün ansýzýn yine Fidan’ýn sesi kesiliyor. Hacer bakýyor saða sola, bahçeye. Tuvaletin kapýsýnda görüyor fidaný.
Öyle, asýlmýþ gibi.
Bir insan böyle durabilir mi?
Fidan sallanýyor.
Kapýnýn pervazýndan tutunmuþ, sallanýyor.
Yüzü annesine dönük, kapý arkasýnda kalacak þekilde, gözleri yarý açýk, mýrýldanýyor.
Bir insan nasýl tutunur böyle? Hiç mi eli kolu acýmaz?
Kollarý dönmüþ. Parmaklarýný görüyor Fidan’ýn, çengel gibi baþparmaklarýný, sýmsýký kavramýþ pervazý.
Bükülmüþ bilekleri, morarmýþ týrnaklarý, ama nasýl da huzurlu yüzü. Býrakýn sallanayým yeter ki, der gibi.
Ne yapsýn Hacer bu durumda? O incecik kollarýn, parmaklarýn acýsýný hissediyor, bakamýyor kýzýna, acýyý hissetmeyen kýzýna. Ama biliyor, güzel kýzýnýn yüreðinde çok büyük acýlar, yalnýzlýklar hissettiðini, biliyor.
Artýk aðlamýyor Hacer, çöküyor yere.
“Þimdi kapýlarý da mý sökeceksin Hasan?”


     Aðustos 2011,Ýzmir

     Hilal Fýrtýna



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çirkin
Son Cümle
Hikayesiz
Ýstasyondaki Yabancýyý Tanýyorum
Temizlenemeyen

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Babamý Bulmak
Bir Gün
Mutfakta Yemek Piþiren Bir Kadýn


Hilal Fýrtýna kimdir?

Öyküsünü Arayan Kadýn

Etkilendiði Yazarlar:
Murathan Mungan,Jose Saramago,Çehov, Hasan Ali Toptaþ


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hilal Fýrtýna, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.