Biliyorum.

Öðrencilerden topladýðýn paralarla, en çok hareketsizliðinden korktuðun stadýn önünden yalnýz yürüyemediðini bildiðim gibi biliyorum.

Yedi buçuktan dokuz kýrka, ortalama bir karþýlýksýzlýðýn içinden bakarak geçtiðim günlerde, sigara da içmiyorum bu arada, ön tarafýnda randevularýn yazdýðý, promosyon ajandamýn arka sayfasýna karaladýðým satýrlardan söz ediyorum, evet. Tecrübesiz olduðum için beni, þoförsüz servise göndermeyen patronun da kýyaðýyla, þirketin kapýsýnda yazdýklarým da var. Telefonuma da kaydetmiþim, sana okuyamasam ölürler diye...

Bekleme salonu çok kalabalýk olduðundan, hep dýþarýda beklerdik hatýrlar mýsýn? Bi' yanýmýzda bankamatik, bi' yanýmýzda, kaldýrýma taþan büfenin cips paketleri. baban aramasýn da, bölmesin diye, besmeleyle baþlamýþlýðým çoktur sana yazdýðým þiirleri okumaya. Her þeyden ve herkesten konuþmaktan yorulduðun kýsa anlardan birini yakalamak büyük maharet isterdi doðrusu. Gözlerini sýkýntýdan devirmeden hemen önce, ellerini ellerime alýp, sen "býrak!" diyene kadar sýkmak istemem bundandýr.

Þaþkýnlýkla, öfkeyle en olmadý minnetle karþýlamaný beklediðim her tren öncesi, baþýný saða çevirip, müdürden bahsettin. Ben þiirimi okudum, sen saða baktýn. Sen, her saða baktýðýnda, ertesi güne, þiirler sipariþ ettim.

Tek bi' satýrýma, gözlerin gözlerimden ayrýlmadan bakmaný, þair olup, öldürülmeye tercih ederdim. Hülya'ya söyledim.

Tamam, þaþýyým, ama senin gözlerini bulurdum ben. Ellerin ellerimde, sýkýca, bileklerinde biraz morlukla hatta, sarýlmaný da istemiyorum bak, senin olduðunu kabul edene kadar dinlemeni bekledim.

Güvenlikçi bile söylemiþti, 'o kýz þiir sevmiyo'.

Stadýn önünden geçiyorum yine ve artýk biliyorum;

Sen þiir sevmezsin.