..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle baþederken, yapýlacak en mantýklý þey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > sirin aydin




22 Haziran 2012
Soru (N)  
sirin aydin
soru(n)lara bogulmustu adam, cevabini bulamadigi soru(n)lari anlatirken bir yandan cevapsizliga kiziyor diger yandan soru(n)larina soru(n)larla yaklasan psikiyatristine ofke duyuyordu.


:AIJB:
Her bir yazma denemesinde, sol elinin kagitla temas eden kismi, kagidi islak griye boyuyor, adami cildirtiyordu. Acaba elimi kagida degdirmeden yazabilir miyim diye sekilden sekle giren parmaklariyla, egri bugru harfler disinda hicbir sey yazamiyordu. Bir yandan alirken ucuza kactigi dolma kalem akitiyor, diger yandan nerde ne zaman nasil davranacagini hic bilmeyen vucudu terleyip duruyordu... Eli terli ve griydi. Filmlerde boyle olmuyordu. Griye boyanan kagitlari burusturup burusturup firlatiyordu zaten darmadaginik olan odasinin bir kosesine. Kendini yaz demisti psikiyatristi, kendini yaz ve bana getir. Daha once hic yazmayi denememisti, pek okumazdi da ama gecelerce durmadan film izlemisligi vardi adamin, en sevdigi seylerden biriydi devasa bir Lcd ekran monte ettirdigi, hoparlorleri sonuna kadar actiginda üc apartman uzaklikta oturan insalari bile sagir edecek gurultude bir ses sistemi kurdurdugu, film odasinda durmadan film izlemek. Bir parca mubagala etmis olabilirdi belki, üc apartman otede oturan insanlari sagir edecek bir ses sistemi ne arayabilirdi ki bakimsiz kohne bir apartman dairesindeki kucuk karanlik odasinda, Lcd de devasa degil yuz alti ekrandi sadece diye gecirdi icinden de herneyse diye gecistirdi o anda. Cok onemli degildi zaten suan mubagala edip etmedigi ama su da bir gercekti ki mubagalasiz hayat fazla tekduzeydi. Abartmak neseli birseydi, komikti, bazen kizdirici bazen guldurucuydu. Neyse simdi konu bu degildi. Soru(n) larina cozum icin gittigi psikiyatriste uyuz olmustu adam, ancak soru soruyordu o da cozum uretmek yerine, simdi bir de baska isi yokmuscasina kendini yazmaliydi. Yakin zamanda izledigi bir filmden etkilenip hemen murekkep ve dolma kalem almak icin bir kirtasiyeye girmisti psikiyatristin kendini yazmasini istemesi uzerine. Ýzledigi o filmdeki gbi masanin basina oturacak, karanlik odasinda sari renkli masa lambasinin isiginda dolma kalemiyle bir yazar edasiyla yazacak, sonra yazdiklarini begenmeyip burusturup cope dogru firlatacakti. Bazen hedefi tuturup cop kutusuna atacak, bazense iskalayacakti. Filmlerde boyle oluyordu yani yazarlar cumleye baslayip devamini getiremediklerinden filan kagidi burusturup atiyorlardi, adamsa sacma bi sekilde elini kagida degdirmeden, kagidi griye boyamadan yazmak icin calisiyor, bu yuzden her defasinda kirlenen kagidi burusturup atiyordu. Lanet hayat ne zaman filmlerdeki gibi olmustu ki, diye gecirirken aklindan masadan kalkti. Yarin yeniden randevusu vardi, kafasini toplayip kendisini yazmaliydi, tum sorun baskalarinda olmamaliydi demisti psikiyatristi, kendini yaz ve seni konusalim. Yazacak film gibi bir hayati yoktu, hem cok sacma bir sey degilmiydi kendini yazmak? En iyisi dun gece gordugum ruyayi yazayim diye dusundu.

Fazladan bir kat yukarý çýkmýþ olmalýydý. Basýla basýla üzerindeki boyasýnýn silindiðini sandýðý, son katý gösterdiðini düþündüðü butona basmýþtý.12. kat olabilirdi burasý ama aradýðý yer olmadýðý aþikardý. Bir kahve dükkaný böyle soðuk ve karanlýk bir yerde olamazdý. Iþýklar dahi bir umarsýzdý. Gelen asansörün varlýðýný sezdiklerini gösterir bir sinyal vermek, onlarýn görevleri deðildi sanki. Meraktan çok korku uyandýrmýþtý bu karanlýk adamda. Baþýný asansörün kapýsýndan dahi uzatmadan, bir telaþla 11. kat butonuna bastý. Ürkütücü bir hava hakimdi bu katta, asansörün kapýsý kapanmak nedir bilmiyordu. Adam bir þeylerin ters gittiði hissine kapýlmýþtý ki asansörün kapýsý kapandý ve ayný anda 11. katta açýldý. Kahve kokusu ve insan sesleri, aradýðý yerdeydi adam. Espressonun kokusunu almak baþtan çýkarmaya yetiyordu adamý.
Telefonu çalýyordu adamýn. Ceplerini kurcalýyor bir türlü bulamýyordu, sýra kendisine gelmiþti, grand espresso dedi adam, telefonunu aramaya devam etmeden önce, cebinden çýkardýðý on lirayý uzattý kadýna. Bu sýrada susan telefonu yeniden çalmaya baþladý. Kasadaki kadýn adýný sordu adama. Adam ýsrarla çalan telefonun telaþýnda 'bir dakika' dedi kadýna, Bir'i duydu, anlamadý kadýn. Telefon çalmaya devam ediyordu. Adam sinirlenmeye baþlamýþtý, tüm ceplerine baktý, ses kendi üzerinden geliyordu, baþka nerede olabilirdi ki bu telefon diye düþünürken, yine ismini sordu kadýn adama. Adam anlamadý, 'bir dakika' dedi. 'Bir' yazdý kadýn ve uzattý bardaðý adama. Adam sonunda bulabilmiþti telefonunu. Yeni aldýðý montunun, bulunmamak üzere tasarlanmýþ, derince bir cebinin içindeki bir cepteymiþ telefonu. "1" de neydi? Gulumsedi adam. Ýlk yudumuyla birlikte erimeye baþlamýþtý bile yorgunluðu, son yudumuyla birlikte eser kalmamýþtý bugünden. Þimdi alýþveriþe baþlayýp biran önce evin eksiklerini gidermeliydi. Tekrar calan telefonunu, bu kez cevpaladi adam. Bugun 10 kez aradim, neden açmiyorsun telefonlarimi diye sitem etti kadin. Umursamazca 9 dedi adam, 9 kez aramissin, 9 cevapsiz arama vardi telefonuma baktigimda. Telefonun ucunda, sanki yer, ayaklarinin altindan buyuk bir hizla kayiyor, kaymaktan ziyade yer, kadini adamdan cok cok uzaklara dogru cekiyormuscasina, yuzunde ruzgari hisseden kadin: Ne farkeder dedi. 9 ya da 10, seni anlamiyorum, bir alo demek, mesgulsen megulum demek, bu kadar zor olmamali. Susarak degil, konusarak yonlendirmeni istiyorum. Kal demenden cok, belki git demeni istiyorum. Kalmaktan o kadar cok yoruldum ki... Ama susmanla gidemiyorum. Sense bana 9 diyorsun. 9 kez aramisim, 10 degil. Ne farkeder die tekrarladi kadin.
Ayni pervasizlikla cevapladi adam: Bir eksik. 9, 10 dan bir eksik...
Telefonu kapatti kadin. Bir kez daha eksilmisti adam.
Telefonunu eline almisken, alinacaklar listesine bir goz atti. Uzerini cizdikleri tamamdi, geriye 8 sey kalmisti. Hemen 7. Kata inip ev esyalarini tamamlayip, cikmak istiyordu buradan. Asansore yoneldi, en nefret ettigi sey, her katta duran asansorlerdi. Neyse ki hic durmadi derken, 8.katta duran asansorden, yedi sekiz yaslarinda bir cocuk indi. Adamda garip bir his uyandirdi bu cocuk. Uzerinde durmadi, bir kat daha asagi indi asansor ve 7.kattaydi adam. Almasi gerekenleri aldi ve cikti. Hemen sonra evindeydi. Degistirdigi 6.evdi bu, bir turlu oturdugu evlerde rahat etmemisti, degisimi de seviyordu ama yorulmustu artik gocebelikten adam, bir duzen istiyordu. Aceleye getirmenin yanlis kararlar almasina sebep olabilecegini dusunerek, bir hayli arastirip, en sonunda 6. Katta bir daire aldi. Gecen sene 7.katta oturmustu, ondan once 8. Amma cok ev tasimisti, neyseki bu ev gercekten tam istedigi gibiydi. Ýcine cok sinmisti, eski esyalarindan hicbirini yeni evine tasimamis olmak, bir an ona eksiliyormus hissi verse de nasilsa yerine yenilerini koyuyordu, bu hissi cok onemsememisti. Hem yenilik insani canli tutan bir seydi, degisim guzeldi. Yeni evine iyice yerlesmisti, sadece kitapligi duzenlemek kalmisti. Boydan boya, odanin bir kosesinden diger bir kosesine uzanan dev, gorkemli bir kitaplik.. Cok yorulmustu, kitapligi simdi duzenlemeye kalksa, zaten yarim kalacakti. Yarim birakmak hicbir zaman umrunda olmamisti gerci adamin da, sadece suan baslamaya usenmisti. Uyudu. Calan kapinin kendi kapisi oldugunu farketmemisti, zil sesi henuz ona yabanciydi. Kapinin deliginden bakti, tanimadigi bir adamdi, acti kapiyi, elinde bir tabak yemek, hosgeldiniz dedi adam, oyle tanistilar. Sonra iceri gecti ve kitaplarinin oldugu kolilere yoneldi adam. Karanliga alisik degildi kitaplar, tozlanmamalari icin cam bir kaplamanin arkasindan bakmaya alisiklardi aydinliga ama karanliga degil. Sergilenmek onlar icin onemliydi; hakediyorlardi da bunu, kimisi defalarca okunmus, kimisi yillardir okunmayi beklemis, yuzlerce oyku, siir kitaplari ve romanlar.. Sýkýca bantlamisti kolileri, bicak olmadan acamayacagina gore, dun yerlestirmis oldugu ve hatta aksam yemek yapip kirletme firsati dahi buldugu mutfaga giderken, kitaplarini turlerine gore mi, yazarlarina gore mi guruplandirip dizse daha iyi olur uzerine kafa yordu. Bicagi alip kolileri acti teker teker. 5 saatini aldi tum bu isler, ama artik evde hersey yerli yerindeydi. Yorulmustu ve yarin erken kalkmak zorundaydi. Zil caldi yine. 4 kisi vardi kapida, kapiyi acti adam, arkadaslari olmaliydi kapidakiler, yeni eve hayirli olsuna gelmisler carpa carpa iceri girdiler, uyumak istiyordu ama yok diyemedi. Her zaman boyleydi. Yok diyemezdi. Kapi caldi yine, bu kez tanimadigi 3 kisi. Arkadaslarinin cagirmis oldugu 3 arkadaslari daha gelmisti. Evi yeni temizlemisti, icinde duydugu hosnutsuzluk yuzine yansiyor muydu acaba ki? Aynaya bakmak icin banyoya yoneldi. Banyoda biri vardi. Vazgecti. Sakinlesmeye calisti. Biraz icki icip sakinlesebilirdi belki. Butun gun yemek yememis oldugunu, 3. kadeh viskiyle carpildiginda animsadi. Bu kaar cabuk etkenmezdi yoksa. 3 kadehle carpilacak bir adam degilim ben diyerek guldu kendi kendine. Ne cok carpildigini hatirladi. Hayatinin etkisiz elemaniymis gibi yasiyordu cogu zaman, sanki hayati kendi kontrolu disindaydi. Kim carpsa, ona carpilarak gecirdi yillarini. Saat 2 ye geliyordu, yarin nobete gitmek uzere uyanmasi gerekiyordu ama arkadaslarina kibarca gitmeleri gerektigini soyleyemiyordu. Oyle programlamisti kendisini, hayatinin etkisiz elemani gibi. Saat 2 den dakika dakika uzaklasirken, gec oldu dedi aralarindan biri. Sonunda, dedi adam icinden, kapiyi arkalarindan kapatip, disini bile fircalamadan uyudu, nasilsa alarmi kurmustu. Saatler dakikalari dakikalar saniyeleri, herbiri birbirini kovaladi ve alarm caldi. Erteleme luksu yoktu alarmi cunku daha tras olacakti. Esneyerek banyonun lambasini yakti. Henuz aydinlanmamisti ortalik. Banyoya girmeden kombinin sicak su ayarini yukseltmeliydi, havalar cok sogumustu, hadta olmamaliydi adam. Dolabindan tras makinesini cikarip aynaya bakti. Bakti ve kendisine carpildi adam. Tekti, birdi, sadece kendisiydi ama.aynadaki yuz o kadar yabanciydi ki ona. Gercekle yuzlesmek.hosuna gitmedi. Birseylerin eksildiginin farkindaydi ama..
Bunu kendisi mi secmisti? Baslangicta eglenceli bulmustu, 4le 4, 3le 3 oluyordu. Renk katiyordu bu adamin hayatina. Farkettigi sey ayna karsisinda, koca bir teklik, bir yalnizliktan ote bir "1"likti adamin gordugu. Ona keyif veren bu oyun, yokolmasinin sebebi olacakti. Belirli bir duzenle azaliyordu adam. 4 3 2 ve bu sabah yuzlestigi kendisi. Cok acikti hersey. Dun aksam evin alisverisini tamamlamak.icin gittigi AVM'nin 12. katindaki karanlikta hissettigi, o garip korkuyu duydu adam. Sonra 11. kata inip, kahve kokusuyla bastan cikan yorgunluguyla birlikte kaybolan korkusunu animsadi. 10 kez aradim diyen sevgilisine 9 arama var telefonumda, dedigi o an geldi aklina.. 8. katta bir cocuk inmisti asansorden.. Garip bir urperti duydu adam.. O inen cocukluguydu adamin, evet eksilmeye orada baslamisti. AVM nin 7. katinda alisverisini tamamlayip, 6. katindaki evine gitmisti. Hersey oldukca netti, durmadan eksiliyordu adam. Tras oldu uzerini giyindi ve tam cikacakken kapi caldi. Yuzundeki telasi yansitmak istemedigi sevdigi kadindi kapidaki. Beyaz teni, uzun boyuyla, carptigi insanlari sifirlayacak gucteydi kadin. Sadece kadin olmasi bile yeterli bir guctu bir erkegi sifirlamak icin. Kotu bir sey degildi 'sifir' olmak. Sadece carpmada yutan elemandi "sifir" ve korkuyordu adam, korkuyordu yokolmaktan. Cesaretle carpiyi cekti aradan. Elele tutusup asansore bindiler, asansorun aynasina yapistirilmis bir kagit gozune ilisti adamin; buyuk ikramiye cekilisi icin son 10 yaziyordu. Gulumsedi adam. Adam ve kadin, 1 ve sifir degillerdi artik hem adam da sifirlanmamisti, cunku carpi kalkmisti aralarindan. On oldular, yuz oldular da bin olacaklardi da uyandim uykumdan. diyerek bitirdi, ruyasini yazmayi. Oturup kendisini yazmaktan daha az sacmaydi bir ruyayi yazmak. Yarinki randevu saatine kadar rahatti artik adam, nasilsa odevini yapmisti. Hayatini yazmamisti belki ama elinde birseyler karaladigi bir kagitla girecekti psikiyatristin odasina .Dev ekranli Lcd sinin basina gecip guzel bir film izlemeyi haketmisti. Basliyordu film... Cocuk gibi el cirpti adam heyecanla, resmen artik bir yazar bile sayilabilirdi. Yazdigi metne bakip bakip kendiyle gurur duyuyordu. Ne kadar komik gorundugunun elbette farkinda degildi. Psikiyatristinin okuyunca kendisine duyacagi hayranligi dusunup, biyik altindan guluyordu. Ýc sesinin susma zamani gelmisti film basliyordu. Kocaman harflerle "Ýneffective eleman of his life" yaziyordu. Ýc ses sustu. Film basladi.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Þenol Durmuþ / , Türkiye
24 Haziran 2012
iþte bütün mesele orada demiþti þair..kendini yazamayanlarýn, diðer insanlarý yazmasý gibi bir mesele var demiþti. :)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Öykü Ýçinde Öykü
Kucuk Kara Balik
Bir Bitis Ya da Bir Baslangicin Hikayesi
Korku
Bir Bulimiðin 'Dünya Tutmasý'
Bahar ve Bir Fotograf
Bir Arkadaslýðýn Kýsa Hikayesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Varlýðýný Hissetmek [Þiir]
Bir Bakterinin Güncesi [Þiir]
Mutluluk [Þiir]
Öylesine [Þiir]
Hayatý [Þiir]
Öyle Böyle [Þiir]
Gitmek [Þiir]
Noktalar [Þiir]
Görmek Ýçin [Þiir]
Yine Yine [Þiir]


sirin aydin kimdir?

Duygularýný, düþüncelerini, hissettiklerini paylaþmazsa yaþayamayacaðýna inandýðý zamanlarda yazan, sýradan bir ölümlü.

Etkilendiði Yazarlar:
Ýhsan Oktay Anar (Puslu Kitalar Atlasi, Amat, Suskunlar), Wladimir Bartol (Alamut), Noah Gordon (Hekim), Amin Maalouf, Gabriel Garcia Marquez, Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Engin Geçtan


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sirin aydin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.