1924 ANAYASASI

BÝRÝNCÝ BÖLÜM

ESAS HÜKÜMLER

Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2: (5.2.1937-2115) Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçý, Devletçi, Lâik ve Devrimcidir. Devlet dili Türkçe’dir. Baþkent Ankara’dýr.

Madde 3: Egemenlik kayýtsýz þartsýz Milletindir.

Madde 4: Türk Milletini ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi temsil eder ve Millet adýna egemenlik hakkýný yalnýz o kullanýr.

1961 Anayasý, 1924 Anayasasýnýn 2. Maddesini yazma gereði duymamýþtýr. Gerçekte, inceden inceye, devletçilik ilkesinden vazgeçilmiþtir ki IMF ve Dünya Bankasý’nýn ve o kurumlarla birlikte hareket eden devletlerin dileði gerçekleþmiþtir.

Milliyetçilik ve devrimcilik, birbirinden ayrýlmýþtýr. Bunun bilinçli bir seçim olduðu düþünülmelidir. Yýllarca, milliyetçilerle devrimciler kavga ettirilmiþ, gizli bir senarist tavþan kaç, tazý tut oyununu oynamýþtýr.

Devletçilik ilkesi, devletin sanayi ve ticareti özel giriþime býrakmasý gerektiði kandýrmacasý ile, devre dýþý býrakýlmaya çalýþýlmýþtýr.

Menderes hükümetine, demir çelik fabrikalarýnýn özelleþtirilmesi gerektiði yolunda tavsiye telkin ve raporlar sunulmuþtur. 1960 darbesinin arkasýnda, özelleþtirme isteklerine karþý dik duruþun olduðu görülmektedir. Ýþin bu boyutu gizli tutularak, farklý konular abartýlarak servis edilmektedir.

Menderes hükümeti sanayi yatýrýmý yapmak istiyor ve kredi talebinde bulunuyor… Öðrenilmiþ hata, ille de kredi bularak yatýrým yapýlaileceði , baþka yol olmadýðý inancý… Kredi alamazsa yatýrým yapýlamaz… Atatürk döneminde tek kuruþ kredi almadan, üstelik Düyunu Umumiye borçlarý ödenerek, muhteþem yatýrýmlar yapýldýðý, hýzlý bir kalkýnma gerçekleþtirildiði… Kalkýnma hýzýnda Dünyada ilk üç arasýnda olunduðu gerçeði , unutulmuþ, unutturulmuþtur.

Yatýrým yapmak için borç para almak gerektiði gibi bir yanllýþ inanç vardýr… Bu yanlýþ inanç arkasýna takýldýðýmýz IMF ve Dünya Bankasý’nýn görüþleridir. Dikkat ediniz, deðiþen bir þey yok…

1960 darbe midir, devrim midir… Doðrularý sayarak teoremi ispatlayamayýz…neden, …bütün önermelerin doðru olmasý, hiç yanlýþ olmamasý gerekir. Doðrularýn çok olmasý yeterli deðildir.

Siyasete uyguladýðýmýzda, bazý ayrýntýlar oltaya takýlan yem gibidir… Oltaya olan hayranlýk, bakýþ açýlarýmýzý daraltýr…Bayram deðil seyran deðil, bu öpücük niye diye düþünmeyiz.

Demirçelik fabrikasýný ve uçak fabrikasýný Menderes özelleþtirmedi…ve Etibank’ý, Sümerbank’ý vs… de o özelleþtirmedi. Bilgi kirliliði yaman bir þey… psikolojik savaþýn yöntemlerinden biri…

1960 darbesinin doðrudan 1924 Anayasasý ve Atatürkçülüðe karþý yapýlmýþ olabileceðini düþündük mü….

Þu basit problemi bir düþünelim… 1924 Anayasasý dönemindeki -özellikle Atatürk Dönemi- kalkýnma hýzýnýn yanýna yaklaþýlabildi mi… O düzeye ulaþmaktan söz etmiyorum, yanýna yaklaþýlabildi mi…

Yanlýþlýðý rehberde arayalým…

DEVLET ÜRETÝMDEN UZAK KALIR MI

Sözde belki, uygulamada asla…

Devlet, perol fiyatlarýný, elektrik fiyatlarýný , vergi ve sigortayý kontrol ederek teþvikler ile, yatýrým indirimi ve krediler ile üretimi istediði gibi yönetebilir. Özelleþtirme mi dediniz…

Özelleþtirmenin tek kuruþluk faydasýný açýklayacak biri var mý… Arpalýklar engelleniyor görüntüsü var…ama gerçek böyle deðil…

Devlet olanaklarý ile zenginleþen kiþi sayýsý ve zenginliþme oraný arttý mý artmadý mý… Devleti nereden nereye çekiyoruz sizce…

Hukuki ve mali basit düzenlemeler ile, ulusal bütünlüðü korunan tesisler olabilir… Yabancýya satýnca, yeni teknoloji veya yatýrým gelmiyor….görüntü ne olursa olsun, tefeciden borç alan , borç alma saplantýsý olan çiftçi rolünü yapýyoruz.

AB ile sözleþme yapýp, dýþarýdan canlý hayvan alýyoruz… Hangi ülke ve insan, bizim üreticimizden daha ucuza mal üretebilir. Mümkün mü….

Güneþ bedava…topraklar, çayýrlar ve ovalar geniþ ve verimli….

Tarým üretimi ve hayvancýlýða iliþkin girdiler, petrol ürünleri ve gübre fiyatlarý yüksek tutularak, bilinçli olarak yükseltiliyor. Tarlayý sürüp, yonca yetiþtireceksiniz… en yüksek kalem mazot ve gübre…

Ýþgücü bedava…. Bu kýsýr döngüyü açýklamak mümkün mü….

Bir basit ayrýntý da…özelleþtiriyoruz diye satýlan tesisleri, gerçek deðerine satacak veya iþletecek teknik elemanlarýmýz yok mu… Gerçek deðer ile binalarýn hurda deðeri arasýndaki farký bilenler yok mu….