Genç bayan uyumadan önce pencerenin önüne gidip alnýný cama dayadý.Bir çýðlýk,yarasanýn kanat vuruþu,gecenin sessizliðinde uykusunu iyice çözüp savurdu.

Üþüyordu. Titremesi iliklerine kadar iþledi. Rüzgârýn uðultusu aniden kesildi ve yeniden baþladý. Kasabanýn bütün ýþýklarý söndü.

Masanýn üzerinde duran küçük feneri titrek elleriyle yaktýktan sonra odanýn içinde uzun süre dolandý. Mutfak penceresinden gelen rüzgâr bir hayalet gibi odanýn ortasýndaydý.

Genç bayan pencereyi kapatmak için ara koridordan geçerken birden durdu ve duvarda asýlý aynaya kafasýný çevirip baktý. Elindeki feneri aynadaki yansýmasýna tutarak cebinden çýkardýðý kýrmýzý ruju dudaklarýna defalarca sürdü.

***

Genç bayan kafeteryada yan masada konuþan adama baktý. Adam konuþtukça vücudundaki dövmelerin kapýsý açýldý. Bir sürü kýrmýzý ateþ karýncalarý dýþarýya döküldü.

Adam birden dönüp kendisini süzen kadýna kollarýndaki dövmeleri gösterdi..

‘’Bu kapýdan girmek ister misin? Veya iyileþmek,bu kapý açýlýrsa orada bir bahçe olacak ve senin aklýn tutulacak. Aniden kesilecek rüzgâr. Bak içimde nasýl bir Dies Ýrae var, öyle baðýrýyor ki çatlaklar oluþuyor duvarda. Susunca kapanýyor duvarlarýn çatlaklarý. Sen baðýrýrsan kan oturacak içime, ne kadar ateþ karýncasý varsa kusarým ‘’

Adam birden konuþmasýný kesti. Bir sigara çýkarýp yaktý.

‘’Hadi ilaçlarýný al, yoksa doktor seni bahçeye býrakmaz…’’

***

Uzun saçlý bayan gözlerini açtý. Yataðýn içinde oturdu. Saçlarý darmadaðýnýktý.

‘’Geldin mi? Ne güzel gülümsüyorsun ‘’Çoraplarým nerede, hiç böyle uçar mý atlar, ya düþersem.’’

‘Ýyi misin be kadýn neden düþeceksin ‘’

‘’O gitti onu aldýlar ‘’

‘’O dediðin kim ?’ dedi adam.

‘’Bebeðimiz ‘’

‘’Çüþ artýk bizim bebeðimiz hiç olmadý ki ‘’

‘’Ýyi ‘’ dedi kadýn ‘botlarýmý ve yaðmurluðumu bana getir…’’

Adam omuz silkti.

‘’Ýyi sen bilirsin …’’

***
Genç kadýn dinmek bilmez alkýþlarýn arasýnda ince bir ipte yürüyen cambaza baktý. Kalabalýðý güç bela yarýp kendine bir koridor açarak düzeneðin kurulduðu yere gitti. Dar merdivenlerden týrmanarak en tepeye çýktý.

Yaðmur salonun camlarýna danteller halinde yaðýyordu. Kollarýný iki yana açýp gözlerini kapattý. Sað ayaðýný ince ipin üzerine koyarak yürümeye baþladý.

Tik tak tik tak, tik tak tiktik…

‘’Sevgilim ‘’ dedi kadýn ‘’ gelinliðimi bu sabah almam gerekiyor. Beyaz bir tül, ne saçma deðil mi beyaz olmasý, yakýþacak bana ama, çünkü dantelleri de güzel. Sanýrsam Peder Arthur vaaz okuyacak ve yan operada baðýran Matmazel Otist ‘in de ciðerleri patlayacak.

Ne mi diyecek Peder, sevgili beyler, hanýmefendiler, bu güzel günde susunuz ve sessizliðe bürününüz. Sicim gibi havai fiþeklerle tutuþmamýz zaman alacak ama mutlaka tutuþup patlayacaðýz. Yukarýya daha yukarýya, daha yükseðe. Pat pat pat… Çok sýkýcý bir alman virtüöze gibisin, gelip kafamýn oydun. Korkunç ateþ karýncalarýn hücrelerimi yedi. Pervasýzlýk caným üçyüz altmýþbeþ gün…’’’’

‘’Geri dön kadýn, geri dön kadýn.’’

Tik tak tik…

***

Adam uzamýþ sakallarýný sývazladý.

‘’Gidelim kahvaltýdan sonra, kendini yataða atmanýn anlamý yok. Uzun boynunun güzelliðine þarký söyleyemem þimdi..’’’

Kadýn öfkelendi. Oymalý sandýðý açtý. Ýçindeki resimleri þöminenin içine fýrlattý. Yanmýþ resimlerin içindeki deve kuþu tüyleri odanýn içine yayýldý.

‘’Ýþte gelin tacým ‘’ üstünde tepindi.

‘’ Evet ‘’ diye baðýrdý adam bundan böyle o ince ipin ucunda seni beklemeyeceðim, ne halin varsa gör, yeter artýk.’’’

Kadýn boðuk bir sesle ,

‘’Kutsal kalbini açtýn, vaaz bittiðine göre þeridin ortasýna duran da aðlamayacak, git nereye istersen.’’’

‘’Saçma çok saçma, her þey saçmalýk…’’’

Adam kapýyý çarpýp çýktý.

Kadýn kýrmýzý rujun kapaðýný açtý.

***

Genç kadýn kilisenin arka kapýsýna vardýðýnda rüzgâr þiddetlenmiþti.

‘’Ne yapýyorsun burada ‘’ dedi Peder Arthur, görmüyor musun çatýlar uçuyor.’’

Genç kadýnýn gözleri kýpkýrmýzý kesilmiþti.

‘’Çocuðumu çaldýlar ‘’ dedi.

‘’Çocuðunu kim çaldý ‘’

‘’Dark Lensör, Doktor Lensör ‘’

Peder elini þakaðýna koyup düþündü.

‘’Tanýmýyormuþ gibi davranma Peder Arthur, kasabanýn doktoru iþte ..’’

‘’Ýyi de kasabamýzda öyle bir doktor yok ki kýzým ‘’

‘’ Sen de bu iþin içindesin Peder, çocuðumu çaldýnýz, giydiðin giysilere yakýþýyor doðrusu’’

Rahip kaþlarýný çattý.

‘’Evladým nasýl bir kötülük yapabilirim sana, Magripli büyücü müyüm ben …’’

‘’Paskalya öncesi evime doluþan ateþ karýncalarýndansýn sen de Peder …’’

‘’Bunu duyduðuma olaðanüstü üzüldüm. Harika bir pul koleksiyonum var. Doktoru konuþurken ona da bakarýz…’’

Genç kadýnýn baþýnýn üstünden bir sürü yarasalar geçti.

***

Tik tak tik tak tik tak, saat duvarda eridi.

‘’Madam Porfori, Madam Porfori uyanýn artýk.’Avucundaki rujun kapaðý elini kanatmýþtý.’Bunu görmediniz mi? Ýlaçlarýn dozunu ayarladýnýz deðil mi? Uyanmýþ olmasý gerekiyordu…’’dedi doktor yanýndaki hemþireye.

Doktor Dark Lensör defalarca seslendi uyuyan genç kadýna. Odadan çýkýp gitti.

Bay Wolwiks hastanenin koridorunda Doktor Lensör’ü yakaladý.

‘’Karým nerede ‘’

Doktor Dark Lensör karþýsýnda duran adamýn kollarýna, göðsüne, omuzlarýndaki ateþ karýncalarý dövmelerine baktý.

‘’Her hangi bir aynanýn içinde ‘’ dedi



Aysu