..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Özcan Nevres




18 Eylül 2001
Dolunay ve Hüzün  
Özcan Nevres
Dolunay bazen coþturur, bazen de hüzün verir insana. Ova bir baþka güzel bu gece


:BBFB:
olunay gök yüzünde pýrýl pýrýl. Yer yüzüne boca ettiði gümüþi ýþýklarýný engelleyecek ne bir bulut, ne de sis var. Dolunay bazen coþturur, bazen de hüzün verir insana. Ova bir baþka güzel bu gece. Bazý yerler koyu kahve rengine bürünmüþ, bazý yerleri ise olabildiðince aydýnlýk. Yer yer su birikintileri, mücevher gibi parlýyor.
Bardaðýndaki birayý bir dikiþte bitirdi. Üzerine iri bir peynir parçasýný aðzýna attý. Dolunay nasýl da etkileyor insaný diye düþündü. Bazen hüzünlendiriyor beni, doyasýya aðlamak geliyor içimden. Bazen de dýþarý çýkýp olabildiðince ýssýz yerlere gidip avaz avaz þarkýlar türküler söylemek istiyorum. Ýçinden kim bilir ölmek bile bir baþka olur böyle bir gecede diye geçirdi. Bardaðýný bira ile doldurup onu da, bir dikiþte içti. Aðzýna attýðý peynir parçasýný çiðnerken, bedeninin hýzla gevþemeye baþladýðýný fark etti. Ýçki nasýlda etkiliyordu. Bedeni gevþerken duygularý þaha kalkmýþtý. Ýçindeki coþku yerini yavaþ yavaþ hüzünlü anýlarýna sürüklüyordu.
Koltuðunu pencereye doðru çevirip, iyice geriye doðru yaslandý. Gözleri ile duygularý çeliþkiler içindeydi. Dolunayýn yarattýðý tüm güzellikler yavaþ yavaþ gözlerinden silindi. Tüm benliði, artýk eski anýlarýnýn esiri olmuþtu.      
                    ***
Ýþ yeri posta haneye çok yakýndý.Bir gazetenin temsilciliðini yaptýðý halde, iþyerinde telefonu olmadýðýndan, gazeteye geçeceði haberleri hep posta haneden yapýyordu. Santral memurlarýnýn o hummalý çalýþmalarý oldukça ilgisini çekerdi. Memurlarýn klavyeler ve fiþlere uzanan ellerindeki hýzý hayranlýkla seyrederdi. Bazen dert yanarlardý, ne yapsak, elimizi ne denli çabuk tutsak yine de yaranamýyoruz bu insanlara diye. Gerçekten o memurlarýn iþleri çok zordu. En az beþ yüz abonenin tümünün adlarýný ve telefon numaralarýný akýllarýnda tutabilmeleri, çok büyük bir beceriydi. Eðer santrala yeni bir memur atanmýþsa, eskilerin iþleri daha da zorlaþýrdý. Bir tarafta abonelerin iletiþimini aksatmamak, diðer tarafta, falanýn numarasý kaç diye soran acemi memur. Bazen sinirler gerilir, aboneyle memurlar arasýnda küfürleþmeye varan tartýþmalar olurdu.
Telefon santralýna yeni bir bayan atanmýþtý. Ufak tefek sarýþýna yakýn kumral bir hanýmdý. Ýlk bakýþta sýradan biri olarak görmüþtü onu. Giþeye yanaþýp görevli memura
Bir basýn konuþmasý yazar mýsýnýz dediðinde, santraldaki yeni memur merakla dönüp bakmýþtý. Kim bu basýn konuþmasý yaptýracak olan diye. Göz göze geldiklerinde, kýzýn iri, hareli gözlerinden oldukça etkilenmiþti. Etkilenen yalnýz kendisi olmamýþtý. Belli ki kýzda ayný duygularý yaþýyordu. Gözlerini kendisinden hiç ayýrmýyordu. Aranan numara bulunduðunda kabine girip konuþma baþladýðýnda, dinlenildiðini fark etmiþti. Dinlenilmesine aldýrmadý. Geçtiði haberi, nasýlsa herkes gazetede okuyacaktý.
Santralcý kýzýn o güzel gözlerinden öylesine etkilenmiþti ki, gazetesine iletecek haberi olmadýðý zamanlar, eþe dosta telefon etme bahanesiyle posta haneye gitmeye baþlamýþtý. Her defa göz göze gelirler ve uzun uzun bakýþýrlardý. Onca memur arasýnda konuþmalarý olasý mý. O bakýþmalar bile yetiyordu ikisine.
Santralcý memurenin nöbetçi olduðu bir gece geç vakit gitmiþti posta haneye. Etiketi yazmaya hazýrlanan telgraf memuruna
Bu kez telefon etmek için gelmedim. Bugün temsilciliðini yaptýðým gazetenin bana yüklü bir ödemesi oldu. Haberleri geçerken bana saðladýðýnýz kolaylýklarýn bu hak ediþte büyük katkýsý oldu. Bu nedenle sizlere hem teþekkür etmek ve hem de bir þeyler ikram etmek istiyorum dediðinde, telgraf memuru,
Biz görevimizi yapýyoruz. Basýnýn konuþma önceliði var. Yine de teþekkürüne teþekkür ediyoruz. Siz bize konuk geldiniz, biz ikram edelim size demiþti.
Hayýr olmaz, benim içimden öyle geldi ve buraya özel olarak geldim. O saatte ancak pasta haneden soðuk içecekler getirtilebilirdi. Israrý üzerine limonatada karar kýlmýþlardý. Ýçeriye, görev yapýlan bölüme davet ettiklerinde, sizlere söz gelir diyerek girmek istememiþti. Israrlar sonucu girip gösterilen yere oturmuþtu. Az sonra gelen limonatalar içildikten sonra konuþurlarken, santralcý kýz sormuþtu,
Eþiniz ne iþ yapýyor diye,
Benim eþim yok, bekarým dediðinde, santralcý kýzýn yüzü gülmüþtü. Belli ki ilgi duyduðu gencin evli olmamasý onu çok sevindirmiþti. Geceleri santrala daha sýk gitmeye baþlamýþtý. Bu gidiþlerin hep o kýzýn nöbetine denk geliþi, diðer nöbetçi memurlarýn dikkatini çekmiþti. Arkadaþlarýnýn çok cimri olduðunu bildiklerinden,
Hadi Semiha, hadi artýk, nasýlsa seninki yine geldi, bu gece limonatalar senden olsun diye takýlýrlardý. O ise kesinlikle reddederdi.
Herkes kesesinden içsin derdi. Hat çavuþu,
Ben gidip onu çaðýrayým. O bize ýsmarlasýn limonatalarý dediðinde,
O na caným feda, deðil bir limonata, on limonata bile ýsmarlarým demekten çekinmez olmuþtu. Ýkisi de aþklarýný açýða vurduklarý halde, yine de buluþup konuþma fýrsatý yakalayamýyorlardý. O dönemde telefon ancak zenginlerin yararlandýðý lüks bir iletiþim aracýydý. Üstelikte telefon almak için yýllarca sýra beklenmesi gerekiyordu. Bir arkadaþý telefonunu satmak istediðini söylediðinde, telefonu hemen satýn almýþtý. Telefon sayesinde rahatça konuþup anlaþacaklar ve buluþmak için randevulaþacaklardý.
Telefon iþ yerine nakledilip iletiþime açýldýðýnda sanki tüm dünya onun olmuþtu. Sevgilisinin nöbetçi olduðu geceyi iple çekmiþti. Saat yirmi dörtten sonra posta hanede tek bir santral görevlisi kalýrdý. Bu nedenle biri birleriyle çok rahat konuþacaklardý. Abonelerin aralýksýz aramalarý nedeniyle konuþmalarý olanaksýz hale gelmiþti. Ancak sabahýn dördüne doðru, aramalar durmuþ ve rahat konuþabilme fýrsatýný yakalamýþlardý.
Alo, hadi konuþ artýk, seni çok beklettiðim için kusuruma bakmadýn herhalde
Sen görevini yapýyorsun, kusura niye bakayým ki. Hattýn öbür ucunda senin bulunman bile çýldýrtýyor beni. Seninle konuþmak için deðil sabahýn dördünü beklemek, üç gün üç gece bile beklerim.
Hadi caným þýmartýyorsun beni.
Ben gerçeði söylüyorum sana. Aylardýr bu fýrsatý bekliyorum. Aslýnda þu anda senin yanýnda olmayý ne kadar arzuladýðýmý anlatamam sana. Seninle göz göze olmak, senin o güzel ellerini avuçlarýmýn içine almak ve hele hele seni kollarýmýn arasýna almak, yaþadýðým sürece, arzuladýðým en güzel duygu olduðunu bilmeni isterim. Yanýnda kimse olmadýðý halde, baþkalarýnýn duymasýndan korkar gibi, çok alçak bir sesle
Bende seni çok arzuluyorum. Sana ilk görüþte aþýk olduðumu ve o günden beri hep hayallerimi süslediðini bilmeni isterim.
O halde ne duruyoruz, biri birimizi daha yakýndan tanýmak için buluþalým. Yüz yüze konuþarak daha iyi anlaþacaðýmýzý umuyorum.
Ben bu güne kadar hiçbir erkekle çýkmadým. Aðabeyimden çok korkarým. Duyarsa öldürür bizi. Bir süre böyle idare edelim. Ailem de oldukça tutucu, onlarý yavaþ yavaþ alýþtýrmalýyým.
Ben ne aðabeyinden, ne de ölümden korkmuyorum. Ölüm seninle birlikte bulacaksa beni, öyle bir ölümden bile mutluluk duyarým.
Yaþamak varken, neden canýmýzý tehlikeye atalým. Sana söz veriyorum, en kýsa zamanda ailemin olumlu yanýtýný sana ileteceðim. O gece buluþmak için çok dil dökmüþtü. Bir türlü ikna edemedi. Üç saatin ne kadar da çabuk geçtiðini anlayamamýþlardý bile. Aboneler in aramalarý baþladýðýndan, konuþmayý bitirmek zorunda kalmýþlardý. Üç gece sonraki nöbette buluþmak üzere vedalaþmýþlardý.
               ***
Uzun sürmüþtü gece konuþmalarý. Tüm ýsrarlarýna raðmen kesinlikle dýþarýda buluþmaya ikna edemiyordu onu. Gece görüþmesinin veda saati geldiðinde,
Hadi bu gün buluþalým seninle. Sakýn benden yararlanacaðýný umma. Elimi bile tutturmam sana. Ýki arkadaþ gibi bir yerlerde oturur konuþuruz.
Neden senden yararlanmaya kalkýþayým ki? Halen seninle evlenmek istememi ciddiye almýyor musun yoksa.
Terk edilen arkadaþlarým bu konuda bana çok þeyler anlattýlar. Her kýz gibi ben de aldatýlmaktan korkuyorum.
Zaman bana güvenmekte ne denli haklý olduðunu gösterecek. Ben senin için çýldýrýyorum, sen aldatýlmaktan söz ediyorsun. Ben sensiz geçecek bir yaþamý düþünmek bile istemiyorum.
Tamam, tamam ben sana þaka yaptým. Nerede buluþacaðýmýzý söyle de telefonu kapatmam gerekiyor.
Basmane de, Fuar Pasta hanesinde,
Saat kaçta?
Senin mesain dokuzda bitiyor. Yolda geçecek zamaný hesaplarsak, on buçuðu bulur. Yoldaki aksamalar yüzünden gecikme olabilir. Kim erken giderse geç kalaný bekler.
Tamam anlaþtýk. Veda öpücüðüyle telefonlar kapatýlmýþtý. Gidip yatmayý düþündü. Ya uyur kalýrsam korkusuyla yatmaktan vaz geçti. Yapmasý gereken iþleri vardý. Ýþlerle uðraþýrken saatin sekiz buçuða geldiðini fark ettiðinde, iþi býraktý. Ýþ yerini kapatarak otobüs garajýna yöneldi. Buluþma yerine ondan önce gitmeliydi. Ne de olsa kýz kýsmýný bekletmek olmazdý. Ýzmir garajýnda otobüsten indiðinde, buluþma zamaný için vakit çok erkendi. Acýktýðýný fark etti. Saðda solda gezinmektense buluþacaklarý pasta haneye gitti. Süt ve börekten oluþan bir kahvaltý getirmelerini istedi. Kahvaltýsýný bitirdikten sonra, beklemeye baþladý. Zaman durmuþtu sanki. Saatin yelkovaný hiç ilerlemiyordu. Gelmemezlik eder mi kuþkusu sarmýþtý içini. Sevgilisi kapýdan içeri girerken, tüm kaygýlarý sevince dönüþmüþtü. Ayaða kalkýp karþýladý. Tokalaþtýktan sonra buyur ettiði sandalyeye oturdu. Garson gelip sordu,
Hanýmefendi ne almak ister acaba diye.
Duble çay ve iki de poðaça alayým.
Bana da aynýsýndan getirin dedi garsona Kahvaltýlarýný bitirdikten sonra doðruca fuara gittiler. Arkeoloji Müzesinin arkasýnda bulduklarý kuytu bir. yere oturdular. Bir süre konuþmadan oturdular. Ýkisinin de göðüsleri demirci körüðü gibi þiþip þiþip iniyordu. Ýkisinde de heyecan doruktaydý. Elini kýzýn elinin üstüne koyup, yüzüne doðru eðilip titreyen bir sesle
Konuþmayacak mýyýz diye sordu..
Ne konuþalým, kaç gecedir konuþuyoruz, konuþacak bir þey kalmadý ki. Hem elini çek elimden, ne konuþmuþtuk seninle.
Pasta hanede seni karþýladýðýmda el sýkýþarak bu kuralý bozmadýk mý. Elini kýzýn elinden çekip beline doladý. Sýrtýný okþayarak ensesine götürdü. Ensesinden çekerek kendine doðru çekti. Nefesleri biri birlerinin yüzünü okþuyordu. Dudaklarýna eðildi. Kýzýn karþý koyacak hali kalmamýþtý. Dudaklarý birleþti. Öpüþmeleri Uzun sürdü. Belli ki bu aný beyinlerine kazýmak istiyorlardý. Erkeðinin ne bacaklarýnda, ne de göðüslerinde gezinen eline hiç karþý koymadý. Böyle zevklerin dorukta olduðu zamanda, zaman ne denli çabuk geçiyordu. Akþam vakti i yaklaþmýþtý. Kýz
Yeter artýk diye inledi. Kalkalým artýk. Kalkýp minibüs duraðýna gittiler. Kýzý minibüse bindirip uðurladý. Otobüse binip geriye döndüðünde, iþ yerine gitmektense, evine gitmeyi yeðledi. Akþam yemeðinden sonra erkenden yattý. Arzusu sevgilisinin hayaliyle baþ baþa kalmaktý.
               ***
Parklardaki buluþmalar ve seviþmeler yetmez olmuþtu onlara. Bir otelde evlilik cüzdanýnýn sorulmayacaðý bir oda ayarladý. Üç gecede bir orada buluþuyorlardý. Çýrýlçýplak giriyorlardý yataða. Seviþmenin doruðunda,
Bitir artýk þu iþi. Kendini sýnýrlama. Ailem seninle evlenmeme karþý. Sakýn düþünme baþýnda kalýrým diye. Ben ailem yüzünden ömür boyu bekar kalmaya mahkumum. Ýleride bir baþkasýyla evlensem bile kýzlýðým sende kalsýn. Sende kalsýn ki, seni içime kazýyayým. Ömür boyu anýlarýmdan silinme.
Yapamam bunu. Ýleride beni lanetleyerek anmaný istemem.
Bitir artýk diyorum sana. Ýleride evlenirsem, evlendiðim erkeðe hep sen diye sarýlmak istiyorum.
Hayýr yapamam, ne olur benden isteme bunu.
Aptallýk etme, ailem beni zengin ama yaþlý bir dul adamla evlendirmek istiyor. Ne olur kýrma beni. bitir artýk þu iþi.
Yapamam ýsrar etme. Dinlenmek için kýzýn yanýna uzandýðýnda, müstakbel eþini anlattý. Evleneceðim adam hem zengin, hem de makam sahibi bir memur.
Peki sen nasýl kabul ediyorsun bunu.
Ailem istediði için tabi.
Peki aþkýmýz ne olacak?
Gizli gizli buluþarak sürdüreceðiz. Donup kalmýþtý. Dikkatle baktý kýzýn yüzüne. Bu kýz çýldýrmýþ mý acaba diye geçirdi içinden. Hiç te çýldýrmýþ bir hali yoktu. Kendisine baktýðýný fark edince bir hayal aleminde yaþarcasýna, bir baþka dünyadan seslenir gibi,
O beni prensesler, kraliçeler gibi yaþatacak. Prensim ise yine sen olacaksýn. Tiksintiyle baktý kýzýn yüzüne. Ben bununla mý mutlu olacaktým diye düþündü acý acý. Tüm umutlarý yýkýlmýþtý. Kara yel gibi bir rüzgar esti içinde. Rüzgar, içinde yaþattýðý tüm sevgileri ve umutlarý içinden kazýrcasýna söküp aldý. Tüm umutlarý ve sevgileri uçup gitmiþti. Bu durumlar insan ruhunda yýkýmlara çökmelere neden olurdu. Duyduðu tiksintisi ruhunda ne bir çökmeye, ne de yýkýma neden olmamýþtý. Bir fahiþeye sarýlýr gibi sarýlýp cinselliðinden son kez yararlanmayý düþündü. Deymez dedi ve uyumaya çalýþtý. Bu kez de sabah olmak bilmiyordu. Sabah giyinip otelden çýktýlar. Soðuk bir þekilde biri birlerinden ayrýldýlar. Umutlarla yeþeren aþk, bir gecede hazan olup uçmuþtu..

               ***
Gece yarýsýný geçmiþti. Telefon çaldý. Bu saatte kim arayabilir diye düþündü. O muydu acaba. Açmak gelmedi içinden. Telefon çalmaya devam ediyordu. Dayanamadý, ahizeyi kaldýrdý
Alo buyurun,
Hain hiç arayýp sormuyorsun. Bir baþkasý ile evlenme kararýma çok mu bozuldun.
Senin baþkasýyla evlenmen, senin kendi sorunun. Beni neden ilgilendirsin ki. Benim evlilik kurumuna saygým büyüktür. Kadýnsýzlýktan ölsem bile evli bir kadýnla iliþki kurmayý düþünmem bile.
Daha ben evlenmedim ki.
Deðil mi ki evlilik kararý aldýn. Sen benim artýk için elsin.
O mutlu günlerimizi unutmak bu kadar kolay mý sanýyorsun.
Kolay veya zor, unutmak ve unutulmak istiyorum diyerek telefonu kapattý. Telefon yine çalmaya baþladý. Açtý telefonu. Yine o idi. Aðlýyordu.
Ne olur konuþ benimle.
Ko nuþ ma ya ca ðým. Lütfen bir daha arama beni. Sert bir þekilde telefonu kapattý.
Birkaç gün sonra postacý bir mektup getirdi. Mektubu merakla açtý. Ýlk sayfada bir kalp ve kalbe girmiþ bir okun resmi vardý. Ýkinci sayfada ise Rýza Polat’ýn Nokta Noktam þiiri vardý. Duymuþtu ama hiç okumamýþtý bu þiiri. Þiiri ezberlemek istercesine tekrar tekrar okudu. Koltuðunu geriye yaslayýp bir sýðara yaktý. Sýðara dumanlarý arasýnda birkaç kez daha okudu þiiri. Dudaklarýmdaki diþlerinin izi, olasý mýydý ömür boyu silinmemesi, daha o gece silinip yok olmuþtu. Onu bir daha anýmsamak bile istemiyorum diye mýrýldandý. Hüzün kervaný gibi, en hüzünlü þarkýlardan doldurduðu kaseti diðer kasetlerin içinden seçti. Teybe koyup tuþa bastý. Hüzün dolu þarkýlar peþ peþe sýralanýrken, geçmiþini anýmsadý. O hiç bitmemesini dilediði mutluluðu yitirmenin acýsý bir býçak gibi saplandý yüreðine. Aðlamak istiyordu, aðlayamýyordu Telefon çaldý yine. Bu kez bekletmeden açtý..
Ne haber mektubumu aldýn mý?
Aldým
Beðendin mi?
Namýný duymuþtum ama okumamýþtým. Sað ol sayende þiir kültürüm arttý.
Sadece o kadar mý
Daha ne olmasýný istiyorsun.
Hiç...ben de bilmiyorum.
..............
Ben burada bir ev kiraladým. Ýzmir’deki evimize artýk gitmiyorum. Ev sahibim seni çok iyi tanýyormuþ, bana al getir onu buraya dedi. Çoktan beri görmemiþ seni, çok özlemiþ.
Kim bu kadýn
Arzuhalci Hüseyin beyin eþiymiþ, ama kocasý ölmüþ. Þiþman bir kadýn. Sizin eski evinize onun evinin önünden geçilerek gidiliyormuþ.
Tamam anladým kim olduðunu, bizim eski komþumuz. Ona anlattýn mý yoksa aramýzda geçenleri.
Hem de hepsini, olduðu gibi.
Bir madalya taksaydý bari sana.
Ne kýzýyorsun? Aþkýmýzý o deðil tüm dünyanýn bilmesini istiyorum.
Ya müstakbel eþin duyarsa?
Duysun, zaten ben onu seninle boynuzlatmakta kararlýyým. Ne diyeceðini bilemedi,
Allah belaný versin diyerek telefonu kapattý. Telefon uzun süre çaldý. Açmadý. Teypteki kasetin arkasýný çevirerek tuþa bastý. Hüzün þarkýlarýnýn eþliðinde düþüncelere daldý.
               ***
Nice fahiþelerle birlikte olmuþtu. Onlara sorardý, nasýl bu yola düþtünüz diye. Hepsinin yanýtlarý ayný noktada birleþiyordu. Hepside kader kurbaný olduklarýnda birleþiyorlardý. Kurtulmak içinse parmaklarýný bile oynatmak istemiyorlardý. Seniha geldi yine aklýna, o tertemiz olabildiðince saf bir aþk yaþadýðýný sandýðý sevgilisi. Bir girdabýn içine düþmüþ, kurtulmak için hiçbir çaba göstermeden habire girdabýn içinde dönüyordu. Önünde iki seçenek vardý. Ya girdabýn ortasýna gidecek ve o borumsu yer onu alýp, olabildiðince karanlýk bir dünyaya götürecekti. Ya da bir hamle yapýp kýyýya ulaþacak ve kurtulmayý baþaracaktý. Ona yardým etmeli miyim, o yanlýþ düþüncelerinden çekip alabilir miyim onu diye düþündü. Onunla son bir defa daha görüþmeliyim ve kendisiyle bir daha, hiçbir þekilde bir araya gelemeyeceðimizi kesinlikle anlatmalýyým. Telefona uzandý alo demeye fýrsat bulmadan
Arayacaðýný biliyordum, hain ne kadar da çok aðlattýn beni diye sitem etmeye baþladý.
Ben þimdi eve uyumaya gidiyorum, yarýn saat onda sana konuk olmaya geleceðim. Bekle beni.
Çok sevindirdin beni. Ne olur gitme. Yine sabaha kadar konuþalým.
Çok uykum var, yarýn konuþuruz diyerek telefonu kapattý.
               ***
Ertesi günü saat tam onda kapýyý çaldý. Ev sahibi karþýladý.
Hoþ geldin hayýrsýz, ne zamandan beri ablanýn hatýrýný bile sormaya gelmedin. Ýnsan bu kadar hayýrsýz olur mu? Hadi geç içeriye Seniha seni bekliyor.
Kusura bakma be abla, bu yol artýk bize ters düþüyor. Yeni evimize taþýnmak bizi buralardan kötü kopardý.
Ýyi be oðlum, hiç olmazsa bir bayram günü kapýyý açýp nasýlsýn be abla demekte mi gelmiyor içinden
Çok haklýsýn, inþallah bundan sonra unutmam.
Hadi geç içeri kýzcaðýzý fazla bekletme. Senin için yanýp tutuþuyor zavallý. Az sonra çay getiririm size. Gösterdiði odaya girdiðinde, Seniha boynuna sarýlýp hoþ geldin demek istediðinde, iterek sarýlmasýný engelledi.
Otur yerine, ben buraya bir sevgili olarak deðil bir aðabey, bir dost olarak geldim. Otur ve söylediklerimi iyi dinle. Bizim aramýzdaki aþk bitti. Ýliþkilerimizin dost olarak sürmesini istiyorum. Sen yanlýþ bir yoldasýn. Bir kýz yuva kurduðu eþine kesinlikle sadýk kalmalýdýr. Ne demek oluyor ben evlendikten sonra da senin olacaðým. Nerede görülmüþ böyle bir evlilik. Bu düþüncen seni bir girdaba sürükler, kötü bir yaþantýnýn içine fýrlatýr atar seni. Piþmanlýk duygularý tüm benliðini sardýðýnda, çaresizliklerle kapýlandýðýný fark edersin. Ne denli uðraþ verirsen ver, o çaresizliklerin kapýlarýný kýramazsýn. Kötü bir kadýn olmaktansa yaþlý kocanýn sadýk eþi olmayý kabullenmelisin. Sakýn eskiye dönmek istediðini söyleme bana. Sana güvenim kalmadý.
Yeter, konuþma artýk diyerek yataðýn üzerine kapandý ve hýçkýra hýçkýra aðlamaya baþladý. Ev sahibi merakla koþup geldi
Aydýn ne yaptýn sen, Seniha’yý dövdün mü yoksa
Yok be abla benim elim kadýna kalkmaz, caný aðlamak istedi, býrakalým doya doya aðlasýn.
Ben gideyim çaylarý getireyim, içerken belki açýlýr. Az sonra çaylarla geri döndü.
Hadi kýzým Seniha, býrak aðlamayý bak çay getirdim. Hadi iç çayýný.
Býrakýn beni ben doyasýya aðlamak istiyorum
Sen önce çayýný iç hele, daha sonra istediðin kadar aðlarsýn. Kapandýðý yerden doðrulup kendisine uzatýlan çayý aldý. Sehpanýn üzerine koydu. Mendilini çýkarýp gözlerini iyice kuruladýktan sonra çayýný yudumlamaya baþladý. Bardaklar boþaldýðýnda ev sahibi çaylarý tazelemek için dýþarý çýktýðýnda
Hain sen beni öldürmek mi istiyorsun dedi.
Seni ben deðil, ailen öldürmek istiyor, bu ayrýlýðýn nedenini, neden bana yüklemek istiyorsun. Sen bana deðil ailene sitem et. Ev sahibi çaylarla geri dönerken konuþmayý kestiler. Çaylar içildikten sonra onlarý yalnýz býrakmak için gitmek istediðinde Aydýn,
Abla dur gitme, Seniha’yla vedalaþýrken sende yanýmýzda ol dedi ve ayaða kalkarak elini Seniha’ya uzattý.
Elimi uzatýyorum sana, dost olarak. Sakýn bir daha tekrar sevgili olabileceðimizi aklýndan geçirme. Hele evlendikten sonra benimle birlikte olmayý sil kafandan. Ben seninle olan güzel anýlarýmý, gayri meþru bir iliþkiyle kirletmek istemem.
Son sözün bu mu?
Evet bu.
Bende senin elini sýkmayacaðým.
Sýkarsan belki ileride karþýlaþtýðýmýzda dostça selamlaþýrýz. Sýkmazsan biri birimiz hiç görmemiþ,tanýmamýþ oluruz. Hadi hoþça kal diyerek odadan çýkarken, Seniha
Bir dakika durur musun, sana söyleyeceklerim var. Seninle Kadifekale’de surlarýn dibinde oturmuþ ve konuþuyorduk. Anýmsýyor musun
Hem de dün gibi.
Sana, eðer bir gün, her hangi bir nedenle ayrýlacak olursak, her yýl burada buluþalým demiþtim. Sen kýzmýþtýn bana, öfkeyle neden ayrýlalým ki demiþtin.
Evet çok iyi anýmsýyorum o günü. Tarihini de söyleyeyim sana on mayýs. Doðru mu anýmsamam
Evet doðru. Seni her on mayýsta orada bekleyeceðim. Söz ver geleceðine, sana elimi dost olarak uzatayým Bir süre önce beraberce sinemaya gitmiþler ve senede bir gün adlý filmi seyretmiþlerdi. Belli ki o filmin oldukça etkisi altýnda kalmýþtý.
Tamam söz veriyorum. Elini uzattý, dostça tokalaþtýlar. Gözlerinden akan yaþlarý gizlemek için odasýna girdi ve oradan baðýrdý,
Sen gelmesen de ben oraya, yaþadýðým sürece her yýl gideceðim, unutma. Ev sahibiyle de vedalaþtýktan sonra evden ayrýldý.
               ***
Kesin ayrýlmalarýndan az bir zaman sonra ailesi onu o zengin dulla deðil de bir meslektaþý ile evlendirdiler. Eþinin çalýþtýðý yere tayinini yaptýrdýlar. Üç ay kadar sürdü evliliði. Þiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrýldýlar. Ne o üç ay içerisinde, ne de daha sonra hiç görmediler biri birlerini.
Ýþ yerine geldiðinde takvime iliþti gözü. Takvim on mayýsý gösteriyordu. Seniha’yý anýmsadý. Onun mutsuzluðuna ben mi yoksa ailesi mi neden oldu diye düþündü. Kadifekale’de on mayýs günü saat on ikiden on yediye kadar kalmýþlardý. Gitmeye karar verdi. Bindiði otobüsten garajda indikten sonra seyyar çiçekçiden bir demet karanfil aldý. Bir taksi çevirerek bindi. Þoför
Nereye diye sorduðunda Kadifekale’ye diye yanýtladý. Yol boyunca hep onu düþündü. Gerçekten gelecek mi acaba, yoksa yaþanan süreç içerisinde her þey unutulmuþ muydu. Az sonra saçý önüne düþecek, ak mý, kara mý ortaya çýkacaktý. Araba Kadifekale’nin surlarýnýn içinde durduðunda, arabadan inip hesabý ödedi. Bir yýl önce buluþtuklarý yere doðru yöneldi. Yüreðindeki burukluk dayanýlacak gibi deðildi. Ya gelmediyse? Keþke gelmese diye geçirdi içinden. Eðer geldiyse küllenen ateþ bir daha parlar mýydý ki. Ona onu kesinlikle istemediðini nasýl anlatacaktý. Yine hýçkýra hýçkýra aðlamaya baþlarsa, aðladýðýný duyup gelenlere durumu nasýl anlatacaktý. Buluþtuklarý yer göründüðünde rahat bir nefes almýþtý. O gelmemiþti. Belki geç kalmýþtýr diyerek o gün oturduklarý taþýn üstüne oturarak beklemeye baþladý. Bir saat kadar bekledi oturduðu yerde. Kalkýp surlarýn içinde gezinmeye baþladý. Gezinirken gözlerini oturduklarý taþtan ayýrmýyordu. Saatine baktý. Saat ikiyi gösteriyordu. Taþýn yanýna gitti ve elindeki karanfil demetini taþýn üzerine býrakarak geri döndü.
Ýþ yerine geldiðinde, oldukça rahatlamýþ bir hali vardý. Aylar önce aldýðý mektubu çekmeceden çýkardý. Nokta noktam þiirini doyasýya okudu defalarca. Mektubu tekrar çekmeceye koyarken, diþ izleri ne de tez siliniyormuþ dudaklardan diye mýrýldandý.
Gecenin ayazý oturduðu odayý iyice soðutmuþtu. Üþüdüðünü fark etmek yaþadýðý hayal aleminden çekip aldý onu. Ýçkinin bedenine verdiði gevþeme yitip gitmiþti. Dolunayý aradý gözleri. Ýyice yükseldiðinden olacak görünmez olmuþtu. Saatine baktý. Vakit gece yarýsýný çoktan geçmiþti. Anýlarýnýn yüreðindeki buruk acýsýyla uyuyabilecek miyim diye düþündü. Eli bira þiþesine gitti. Þiþeyi alarak açtý. Çivi çiviyi söker diyerek bardaða boþalttýðý birayý bir solukta içti. Elveda anýlar diyerek gidip yataðýna uzandý. 2000-03-10 FOÇA
                    Özcan NEVRES








               



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Onu Ölesiye Sevmiþti
Severek Ayrılalım
Neden Terk Ettin
Güz Gülleri Gibi
O Yalancının Biriydi
Aþk Bu Mudur
Ölümüne Aşk
Aðlatan Anýlar
Unutulmayan acý
Aþk Nedir

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhabbet Kuþlarý Nasýl Üretilir
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
Mustafa Efe
Bir Zamanlar Ben De Politikacýydým
Baðýmsýz Aday Deli Osman
Tarýmda Neden Ýlerliyemiyoruz
Bebek Can
Giritli Nevres Cafer Aða
Çýldýrtan Aþk
Yasak Aþk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.