..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > Necmettin Yalcinkaya




16 Þubat 2012
Hýdýr-ilyas  
çingeneler,romanlar,ýrkçýlýk,yoksulluk

Necmettin Yalcinkaya


Boyunlarýna asýlý olan yaðlý ilmik bile engelleyemedi bu yiðit iki devrimci gencin haklý haykýrýþýný… Yýldýzlar utandý, ay yüzünü sakladý.


:BAEC:
‘’Babaaa! Anaaa!’’ diye baðýrýyordu çocuk. Içerdekiler duyduklarý baðýrtý üzerine kendilerini evden dýþarýya attýlar. Çocuk seðirtip bahçeye girdiðinde; “Çarli abimi dövdüler, hem de feci þekilde…’’ deyip yineleyip durdu. Soluk soluða kalmýþtý, ter içindeydi.
‘’Kim dövdü Çarli abini?’’ diye sordu baba.’’Türkler dövdü…’’Baba ortalýða bir avuç küfür savurdu.’’Herkes hazýrlansýn!’’ diye baðýrdý saða sola. ’’Çingene’lerin kim olduklarýný dosta düþmana gösterelim!" Etrafýna sürekli emirler yaðdýrarak.’Tez gidin diðer evlere de haber salýn.’’

Kýsa sürede olayý duyan, eline odununu sopasýný kapýp geldi. Bahçe bir anda mahþeri bir kalabalýða büründü. Çarli de geldi usulca kalabalýðýn arasýna sýzdý. Kafasý gözü sarýlýydý, mintaný kan içindeydi.

Babanýn bir komutuyla kalabalýk harekete geçti. Çarli’yi feci bir þekilde dövenler bir kahvehanede kýstýrýldý, odun, sopa ve bilardo istekalarýyla bir güzel dövüldü,ve böylece Çarli’nin intikamý alýnmýþ oldu. Kazanýlmýþ bir zafer nidasýyla herkes evine döndü,ardýndan sessizce kapýsýný kapattý…

Ama bu sessizlik kýsa sürdü; kurþun sesleri böldü sessizliði… Evler kurþunlanýyor, taþlanýyordu. ''Öldürelim, buradan sürelim!'' baðýrtýlarý geceye karýþýyordu. Çingeneler ne olduðunu, neye uðradýklarýný anlayamadan saldýrýya uðradýlar,önce kahvehaneleri ardýndan evleri, çadýrlarý yakýldý ateþe verildi. Her yandan alevler yükseliyordu. Bu yetmezmiþ gibi, bir de hoparlörden ýrkçý belediye baþkanýnýn kýþkýrtýcý sözleri yangýný daha da körükledi. Yangýn büyümeye devam ediyordu. Alevler tüm ilçeyi kuþatmalýydý. Kuþattý da…

Sürülmeliydi Çingeneler, Romanlar ilçenin dýþýna çýkarýlmalýydý. Temizlenmeliydi tüm ilçe ''yabancýlardan''.Öyle de yapýldý. Irkçý belediye baþkanýnýn sözleri bunda önemli bir rol oynadý. Sonrasýnda yeminler edip inkâr ettiyse de…

Çingeneler yanlarýna alabildikleri mallarýyla canlarýný zor kurtardýlar. Kaçtýlar aslýnda arkalarýna bakmadan, yerlerinden yurtlarýndan oldular… Evleri hala taþlanýyor, býraktýklarý mallarý yaðmalanýyor, yakýlýyor yýkýlýyordu…

Vali, kaymakam ve Emniyet Müdürü yangýný karanlýðýn içinde seyrediyordu. Gecenin zifiri karanlýðýnda sessiz sedasýz ortadan kayboldular.

Oysa kaç asýrdýr Çingeneler bu ilçede yaþýyordu. Birlikte yaþýyorlardý üstelik. Ama Çingeneler örgütsüzdü, daðýnýklardý, onlarý bir araya getiren bir dernekleri bile yoktu.
Düðün iþleri, çalgý-çengi bunlardan sorulurdu. Hurdacýlýk, süpürgecilik, temizlik iþleri Çingenelerin vazifesiydi sanki… Elbette Çingeneler biliyorlardý ayrýmcýlýða uðradýklarýný. Ýkinci hatta buçuk millet olduklarýný. Biliyorlardý yemek yemeyen çocuklara ’’yemezsen seni Çingenelere veririm.’’dendiðini. Yine çocuklara ''uyumazsan bak Çingeneleri çaðýrýrým.’’diye korkutulduklarýný.

Ama Çarli’nin babasý farklýydý, kendisini en azýndan farklý görüyordu; devlete hizmet etmiþti, etmeye de hazýrdý. O iki askeri faþist darbeye tanýklýk etmiþ, bu darbeler sayesinde hatýrý sayýlý paralar kazanmýþtý üstelik. Nasýl mý? O bir cellâttý. Önce gencecik insanlarýn boynuna yaðlý urganý geçirip ardýndan idam sehpasýnýn altýndaki iskemleye tekmeye atan bir cellâttý hem de. Gerçi o hiçbir zaman iskemleye tekme atamamýþtý. Boyunlarýna yaðlý urgan geçirilen Faþizmi iþkencede, cezaevlerinde dize getiren bu devrimci gençler ona bu fýrsatý vermemiþ, Ýdam sehpasýnýn altýndaki iskemleyi yine kendileri tekmelemiþlerdi.

Gerçi fazlaca anýmsamýyordu bu anlarý. Ýçtiði fazla esrardan kafasý dumanlanmýþ, dikkati daðýlmýþ ve kendini bilemez bir haldeydi zaten. Hem esrarý çekmeden gencecik insanlarý nasýl yollayabilirdi ki daraðacýna…

Cellâtken saygýn biri sayýlýrdý. Devlet yetkilileri severdi onu, adam yerine konulurdu. Esrarýna varana kadar her þeyi tedarik edilirdi. Yoksuldu, paraya ihtiyacý vardý. Geçim derdiydi iþte! Hem o yapmasa, bir baþka Çingene ortaya çýkar o yapardý.’’Neden bu pis iþleri Çingeneler yapardý hep? ‘’diye düþünmedi önceleri. Hatta Hz. Ýsa’yý çarmýha geren, ellerine ilk çiviyi çakanýn bir Çingene olmasýný önemsemedi. ’’Ülke elden gitmemeli, vatan bölünmemeliydi!’’ Bunlarý yapan düþmandý, komünistti! Bunlarý yapanlarý cezalandýrmak ve ipe yollamak sevaptý. Onurlu bir iþti. En son bin dokuz yüz seksen dört’te iki devrimciyi ipe yollamýþtý; Hýdýr Akgün ve Ýlyas Has…

Bir gün öncesinden evinden alýnmýþ görevlilerce, Buca Cezaevine getirilmiþti. Esrarýný bir güzel çekip, gerçekle düþ arasýndaki sýnýrda sýzmýþken, iki gardiyan tarafýndan koluna girilip kaldýrýlmýþ, doðruca sehpanýn kurulduðu avluya götürülmüþtü…

Önce Ýlyas Has, Buca kapalý cezaevinde ardýndan Hýdýr Akgün Burdur cezaevinde çýkarýldý idam sehpasýna. Sloganlarla haykýrdýlar isyanlarýný, kustular öfkelerini Emperyalizme, faþizme ve onun uþaklarýna… Boyunlarýna asýlý olan yaðlý ilmik bile engelleyemedi bu yiðit iki devrimci gencin haklý haykýrýþýný… Yýldýzlar utandý, ay yüzünü sakladý.

Her on yýlda bir darbe oluyor, askeri faþist cunta yönetime el koyuyordu. Sonrasý malum, herkesçe biliniyordu. Fakat zaman þaþmýþtý sanki darbe görünürlerde yoktu. Ýþsiz kalmýþtý Çarli’nin babasý. Þimdi tüm bunlarý bir karakolun nezaretinde düþünüyor ve kendisini sorguluyordu. Devletin yeri geldiðinde her þeyi nasýl kullandýðýný ve zamaný geçince bir mendil gibi bir kenara fýrlatýp attýðýný, sonrasýnda tanýmamasýzlýktan geldiðini daha iyi anlýyordu. Þimdi daha iyi anlýyordu kimin halkýn dostu kimin bölücü olduðunu… Ama daðýnýktýlar, bir güç olmadýklarýnýn farkýndaydý.

Mazgalýn sürgüsü dýþarýdan itilerek açýldý. Bir polis memuru gözünü mazgala dayayýp;’’ gözün aydýn.’ dedi karanlýða seslenerek.’ Bir torunun olmuþ’’ Sevindi. Ýçine bir ýþýk doluþtu birden. Yüreði aydýnlanýverdi. ‘’Adettendir büyüksün ‘’ diye devam etti polis. ‘Oðlanýn ismi ne olsun? ‘’ diye’ soruyorlar sana.’’ Hiç düþünmeden söyledi, aslýnda isyanýný haykýrdý. ’’Hýdýr Ýlyas koysunlar adýný.’’ Polis memuru ismi beðendi hemencecik. Kendi kendine yorumladý. ’’Güzel bir isim…'' dedi. ''Üstelik bir peygamber ismi, deðil mi ?’diye sordu.

‘’Sen öyle san ‘’ diye geçirdi içinden. Baþýný nezarethanenin duvarýna yasladý. Soðuktu duvar. Ürperdi, içi üþüdü. ’’Özür dilerim her ikinizden, Hýdýr ve Ýlyas’’ dedi, ardýndan duvarý yumruklamaya baþladý. ’’Sizin boyunuza ipi geçirdiðim bu ellerime lanet olsun.’’ diye baðýrdý, yüreðinin en derinden…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn baþkaldýrý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Gün Mutlaka!
Küçük Oðul
Çocuk
Küçük Kýz
Deniz Gezmiþ
Çocuklarýn Andý
Kýsýr Döngü
Þiir Koktu Oya Uslu
Beni Benimle Býrakýn

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Zehra
Kýsa Bot
Toprak Kokusu
Sahile Vuran Kelebek
Kömür Gözler
Balik ve Melisa
Anamdan Ýnciler/ Anamýn Entarisi
Yeni Bir Gün, Yeni Bir Umuttu Onun Ýçin…
Böcek
Anamdan Ýnciler/ Topal Fayansçý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Yaným Eksik Kalýr [Þiir]
Alýp Getirmeli Seni Bana [Þiir]
Göðü Kucaklamak [Þiir]
Ýnadým Ýnad Ýþte... [Þiir]
Susturamam [Þiir]
Sana Koþarken [Þiir]
Yapayalnýz Bir Baþýma [Þiir]
Resmine Baktýkça [Þiir]
Bu Gece... [Þiir]
Sýrasý Mýydý? [Þiir]


Necmettin Yalcinkaya kimdir?

1960Sarýkamýþ doðumlu. 1977-78 Ýzmir Namýk Kemal Lisesi Edebiyat mezunu. Ozan Yayýncýlýktan 12 Eylül’de Çok Güldük Netekim! Mendil Sen Kokuyordu ve Stres Bileziði ve On Çocuktuk Aný/Öykü. Çeþitli dergi ve sitelerde öykü, þiir yazarlýðý. Ayrýca Edebiyatbahcesi. net sitesinin kurucu emekçisiyim. Yürüyüþ, sinema, tiyatro ve olta balýkçýlýðý hobilerim var. Yazmayý ve okumayý seviyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Tolstoy,Ahmed Arif, Nazim hikmet, Cengiz aymatov,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.