..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Yazarlar ve Yapýtlar > ELÝF ZEYBEK ÇAMKERTEN




2 Þubat 2012
Camus, Yabancý, Kafka Etkileri  
ELÝF ZEYBEK ÇAMKERTEN
Camus yabancý Kafka etkileri


:AIJB:
Albert Camus, kalecilik yapmýþ, futbolla felsefeyi buluþturmuþ bir yazardýr. Onun enfes sözüdür: ‘ Top hiçbir zaman beklediðim yönden gelmedi’.
Camus’un ‘Yabancý’ kitabý iki vurucu cümleyle baþlar. ‘Anam ölmüþ bu gün. Belki de dün, bilmiyorum.’ Bu giriþten hareketle eðer kitap hakkýnda internet sitelerinden okuduðunuz veya etrafýnýzdan kulaðýnýza gelen bir analiz yoksa galiba romanýn kahramaný ile annesinin arasý açýktý, yahut annesi yaþamýn köþebaþlarýnda rastlanacak bir aðýr hareketle kýrdý vs bu ve buna benzer bir çok olasýlýk gelir insanýn aklýna.
Oysa ilerleyen sayfalarda görülecektir ki, mekanikleþmiþ bir yaþama sessiz çýðýlýk atmakta olan kahraman, tüm acýlarýný, tüm birikmiþlerini aymazca duruþ perdesinin altýna sakladýðý tüm gizlerini haykýrmaktadýr bizim bildiðimiz lisanlardan öte.
Meursault küçük bir memurdur. Annesinin ölüm haberini alýnca, rutin, alýþýlagelmiþ bir insanýn vereceði olaðan tepkinin haricinde bir tepkiyle, patrondan izin alma konusunu, annesinin ölümünün kendisinin suçu olmadýðý yönündeki benliðini aklamalarý, özür dilemek için bir neden olmadýðýný ‘asýl öbür gün yas elbisesi ile görünce’ patronun kendisinden özür dileyeceðini düþünerek, aslýnda hep hissedilenin kýyýsýnda olduðunun, ilerleyecek sayfalarda da bir türlü merkeze ulaþamayacaðýný n iþaretlerini veriyor okuyucuya..
Aslýnda Meursault ‘un annesini huzurevinde son yýl ziyaret etmemesi hususundaki gerekçeleri de hep bu hayatý kýyýdan yaþamak bir türlü can alýcý noktayý hissedememekle ne kadar alakalý: Annesinin yurda giderken aðladýðýný, birkaç ay sonra yurttan alýnca yine aðlayacaðýný, bunlarýn hep alýþkanlýkla alakalý tepkiler olduðunu, hem üstüne üstlük tüm pazarýnýn gideceðini, otobüse kadar gitmeyi, bilet almayý, yolda iki saat kaybetmeyi vs vs. düþünmek.
Huzurevi morgunda annesinin cenazesi baþýndaki kahve ve sigara eþliðinde uzun bekleyiþ, son bir kez görüp görmeyeceði sorusuna verilen ‘hayýr’ cevabý, bir aymazlýðýn, insanlýk taraflarýnýn ölmüþ olmasý ile alakalý bir duygusal duruþun deðil, yaþamý baþka bir kiþi imiþçesine yaþamanýn, aslýnda yaþadýðý toplumda iðreti kalmanýn, kendi ni fazlalýk hissetmenin ÖTEKÝLEÞMENÝN adýdýr. Meursault’un ruhsuz, hissiz, insan suretine bürünmüþ biri olmadýðýný eðer dikkat ederseniz satýr aralarýnda bulabiliyorsunuz: ‘…anacýðým þimdi toprak altýnda yatýyor, ...gökyüzüne yakýn tepelere kadar uzanan servi dizileri, þu bütün çizgileriyle gözüken seyrek evleri þu kýzýllý yeþilli topraðý seyrederken anacýðýmý anlýyordum…anladým ki aðlýyordu. Neden bilmem birden aklýma anacýðým geldi’...
Aslýnda komþusu Salamono nun köpeðine küfretmesi, onu hýrpalamasý, hayvancaðýzý sürekli iniltiler içinde býrakmasýna, akabinde köpeðin kayboluþu karþýsýnda yaþlý adamýn duyduðu üzüntü ve acýlara bigane kalmayýþýndan da Mersault un derdinin olaylar karþýsýnda kayýtsýzlýk olmadýðýný, ya da günlük tabirle taþ yürekli olmadýðýný ve fakat kuþbakýþý bakýþla, romanýn ismi ile müsemma yabancý gibi baktýðýný anlamamýza yetiyor.
Kitabýn bir yerinde gençken sahip olduðu tutkularýný gerçekleþtiremediðinden dem vuran kahramanýmýz o derece küskün ki insanlara ve o derece uzak ki vasat insan profilinden, patronunun Paris’ e gönderilebileceðine dair teklifine redle cevap veriyor.
Bir roman kahramanýna isyan olur mu? Olur. Bu kitabý okurken Mersault a isyan etmemek, aynen O nun kendisi gibi, normal insan davranýþýndan uzaklaþmak,- ki bu normal insan davranýþý daçok göreceli olup, bulun yerine insanlarýn çoðunluðunun vermesi beklenen tepki ki o da göreceli olmakla beraber- olacaktýr.
Her ne kadar annesinin ölümü karþýsýnda duymadýðý acý nedeniyle eleþtirilebilirse de, baþka bir yönü daha vardýr ki, aslýnda tamamen olaylar zincirinin kendisini sürüklediði, rastlantýsal hareketler neticesinde bir adam öldürmesi (Burada kitptaki deyimle öldürülen kiþi fellah veya Araptýr) ve bu cinayet neticesinde kendisini savunmaya dair hiç emare göstermemesi kaderini avukatýnýn iki dudaðýna emanet etmesi de yine onun aslýnda savcýnýn söylediði gibi canavarca hislere sahip deðil, olaný biteni tv ekranýndan izlemekte olan bir kiþi gibi hissetme(me)si kaynaklýdýr.
Bunun bir diðer açýklamasý da þu þekildedir ki: Aslýnda arkadaþý Raymond un neden olduðu olaylar zincirinde ve yine Raymond yüzünden çýkan bir kavga neticesinde adam öldürmeye sebebiyet vermiþken, romanýn bir yerinde dahi, Raymond u suçlar ifade veya en azýndan, þöyle de olabilirdi babýnda bir öykünme bulmak mümkün deðildir. Çünkü uzaktýr kahramanýmýz yaþanandan. O derece uzaktýr ki:kendisine sempatik gelen sorgu yargýcý sorgu odasýndan çýkarken az kalsýn elini uzatacaktýr. Soruþturma esnasýnda tamamen suçlamaya yönelenler, özellikle þuna dayanýr ki: bu adam zaten duygusuzdur, annesinin cenazesinda aðlamayan, sigara ve kahve içen hatta cenazeden sonra kýz arkadaþýyla birlikte olan ve komedi filmine giden bir adamdan daha baþka ne beklenebilir ki?...Ve savunma, kendini anlatma, avukatýna ruhunu aksettirme noktasýnda cümle kuramama, kelimelerin diline hapsolmasý ve söz tembelliði…
Bence eleþtitrilmesi gereken bir diðer nokta:savcýnýn sözler: Böyle katý bir insan görmedim ömrümde karþýma çýkan suçlular bu acýnýn simgesi önünde daima gözyaþý dökmüþlerdi.’ Ve kahramanýmýzýn içinden geçirdiði cümle: Onlar katil de ondan.
Elbette, kendini aklamak için türlü yalanlara baþvurmayan, timsah gözyaþý dökmeyen bir insan, yabancýlaþacaktý önyargýlarýn hüküm sürdüðü, görünene itibar edilen ve sui zanla karar verilen dünyaya.
Ve sözlerin önemini, anlamýný yitirdiði, aslýnda içten gelen bir davranýþýn tüm sözlerden daha yüreðe iþlediðini anlatan bir cümle: ‘’ Açýkça söyleyebilirim ki, sorgunun sürdüðü on bir ay sonunda, yargýcýn beni odasýnýn kapýsýna kadar geçirip, içtenlikle omzuma vurarak, ‘bu günlük bu kadar bay Deccal ‘ dediði o az bulunur anlarda olduðu kadar hiçbir þeyden böylesine haz duyduðumu anýmsamýyorum’’
Ve bir kamera kaydý gibi tüm benliðine yaþadýðý her aný mekanik nakþeden katil, hapishanede hiç zorluk çekmez, çünkü eþyanýn, insanlarýn duygusal boyutuna inip beynini ve duygularýný baþka þeylerle meþgul etmemiþtir O. Sadece bir gününü bile düþünerek, gözünün önüne sokaktaki ve evindeki ayrýntýlarý getirerek, ki bunlar zaten kayýtlýdýr hafýzasýnda, hapishanede bir ömür sýkýlmadan yaþayabileceðine hükmeder. Ýþte bu da, aslýnda canavarca hisle öldürmediðinin tamamen mekanik hareketler neticesinde cinayetin olduðunun baþka göstergelerindendir.
Ve ifadeler, ifadeler: Niçin Anasýnýn cenazesinde aðlamadýðý, sütlü kahve ve sigara içtiði, yüzünü son kez görmek istemediði, mezarýn baþýnda beklemediði, anasýnýn yaþý sorulduðunda bilmediðini söylediði gibi alakasýz istifhamlara verilen cevaplarla dolu ifadeler…Cinayeti deðil, kim olduðunu, anasýyla iliþkilerini sorgulayan ifadeler ve sözcüklerin kýt kanaat kullanýldýðý yanýtlar…
Ýþte o zaman bu makine adam, bu mekanik insan bile aðlamak, sarsýlarak aðlamak ister: herkesin kendisinden nefret ettiðini bilmek ne kötüdür. Herhangi bir kiþideki erdemler bir suçlu aleyhine, hem de idam kararý verilmesine yol açacak þekilde ezici kanýt olabilir miydi? Oluyordu. Erdemin olmamasý suç için kesin, aksi ispatlanamaz delildi.
Ýdam kararýndan sonra da, aslýnda metafiziðe ve tanrýya inanmayan, ancak emin olduðunu düþündüðü, gelmekte olan ölümü karþýlamaya hazýrlanan kahramandan farký tepkiler belerken o nasýl yaþadýysa ölüme öyle gitmeyi seçiyordu: Tanrýya yakarmadan, mekanik þekilde, af dilemeden ve þu cümle beyninde yer ederek: Deðil mi ki insan ölecekti, bunun ne zaman ve nasýl olduðunun ne önemi vardý? Yirmi yýl önce de ölecek olan kendisidir yirmi yýl sonra da. Ýnsan otuzunda da yetmiþinde de ölse aynýdýr aslýnda.
Ve bir idam mahkumunun seher vakitlerinde duyduðu tüm gýcýrtýlara, tüm seslere, sessizliklere kulak kabartmasý, güneþ hafifçe gök yüzünde yol alýnca : oh yirmidört saat daha kazandým duygusu…
Kitapla alakalý olarak gelebilecek eleþtirileri az çok tahmin edebiliyorum. Mesela öldürülen Arap ýn adý belli deðil. Burada Kafka etkisi olduðunu düþünüyorum.Þatoda kadastrocu sadece K dýr.Tüm kitap boyunca k dýr hem de. Dava da da ayný þekilde. Bunun ileri sürüldüðü üzere milliyetçilikle alakalý yaklaþýmlardan kaynaklý olduðunu düþünmüyorum. Ýdam kararýný düþünürken Fransýz (Alman ya da Çinli) ulusu gibi belirsiz bir kavram adýna verilmiþ bulunmasý böyle bir kararý ciddi olmaktan oldukça uzaklaþtýrýyordu.
Yine Kafka nýn davasýnda davanýn bitmesi için çaba göstermeyen, amma da sabýrlýymýþ dedirten Josef K, þatoya bir türlü gidemeyen, ileri sürülen tüm engelleri mütevekkil karþýlayan K, aynen Meursault gibi, hadi be adam amma da aymazsýn, amma da rahatsýn, ne de sabýrlýsýn dedirtir insana.
Aslýnda kahramanýmýz öyle güzel bir cümle kullanýyor ki ipucu kelimelerin ahenginde saklý: ‘Öðrenciyken bu çeþit bir çok tutkum vardý, ama okumamý yarýda býrakmak zorunda kalýnca çok geçmeden anladým ki, bütün bunlarýn gerçek bir önemi yokmuþ.’



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yanýna Gelmek Ýstedim [Þiir]
Bugün Bende Bir Hal Var [Þiir]
Keberli'de Küçük Kýzlar [Þiir]
Sen Bilmedin [Þiir]
Bazen [Þiir]
Çarem [Þiir]
Dinle Dost [Þiir]
Ütopyalar Özlüyorum [Þiir]
Kanun ve Vicdandan Uzak Kalan [Öykü]
Franz Kafka Dan [Deneme]


ELÝF ZEYBEK ÇAMKERTEN kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ELÝF ZEYBEK ÇAMKERTEN , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.