Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
olabileceðini herkes bilmektedir. Yapýlan yemekleri yeniden terbiye yapmak, neredeyse bir kural gibidir ve buradaki yaþam, ayrý bir gezegen deki yaþam gibidir. Dýþarýdan bir mektubun gelmesi, açýk ya da kapalý ziyaretlerin olmasý, içerideki týpký bezelye taneleri gibi birbirine benzeyen günleri ayrýþtýrýyordu ve ona bir anlam, renklilik kazandýrýyordu. Koðuþta bir hareketlilik ve bir telaþ vardý. Nedeni açýk görüþe çýkacak olmamýzdý. Akþamdan yatak altýna ütülü olsun diye býraktýðýmýz pantolonlarýmýzý giymiþ, týraþýmýzý olmuþ, isimlerimizin anons edilmesini bekliyorduk. Bursa E Tipi, yine olaðanüstü günlerinden birini yaþayacaktý. Ýsimlerimiz okununca, yaptýðýmýz eliþlerini yanýmýza alarak kapý altýna, oradan da açýk görüþ yapýlacak avluya çýktýk. Bir uðultu, bir sevinç dalgasý sarmýþtý her yanýný avlunun. Anamý gördüm. Yüzü gülüyordu, yeðenimin elinden tutmuþtu. Yeðenim aðlýyordu ama elindeki ekmeði de býrakmýyordu. Ýkisine birden koþtum; sarýldýk, öpüþtük... Özlemlerimizle, sevinçlerimizle çöktük sýralara. Yeðenim anamdan kopup yanýma geldi, kucaðýma oturdu. Elindeki ekmeði bana vererek: "Amca bu senin." dedi. Anlayamamýþtým. "Sen yemelisin." dedim, "büyümelisin." "Amca ben her zaman yiyorum. Sen ye." Ekmeði aldým... Ekmek mis gibi kokuyordu. Arasýnda köfte vardý ve köfte de mis gibi kokuyordu. "Peki, sen neden aðlýyorsun?" diye sordum yeðenime. Gözyaþlarýný silerek güldü: "Aðlamýyorum ki..." "Peki, nedir bu gözyaþlarýn?" Gülümseyerek, "Nedenini bana deðil babaanneme sormalýsýn." dedi. Nedenini anlýyordum þimdi. Anam, yeðenim ile iþbirliði yaparak elindeki köfte ekmeði bana ulaþ týrmak için bir plan yapmýþlar ve baþarmýþlardý da. Ýçeriye yiyecek sokmak yasaktý. Anam yeðenimin eline çeyrek ekmek köfteyi tutuþturup, "Bunu amca na yetiþtirmeliyiz." demiþ. "Gardiyan elinden almaya kalkarsa, kendini yerlere at, avazýn çýktýðý kadar baðýr, susma ve en önemlisi elindeki köfteyi kaptýrma!" Baþarmýþlardý. Açýk görüþ bittikten sonra ziyaretçilerim gitti. Çeyrek ekmeði ve köfteleri aramýzda paylaþtýk koðuþ arkadaþlarýmla. Köftesini koklayan, dalýp dalýp uzaklara bakan, köftesini kitap sayfalarý arasýnda kurutmaya kalkanlar bile olmuþtu! Anamýn ince zekâsýna bir kez daha hayran kalmýþtýk.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |