..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Destan > Özcan Nevres




17 Eylül 2001
Mustafa Efe  
Özcan Nevres
Ufak tefek ve oldukça zayýf bir adamdý. Görünüþüne bakýldýðýnda, anlatýlanlara inanasý gelmiyorduinsanýn. O bir çete baþýydý


:EDJE:
Ufak tefek ve oldukça zayýf bir adamdý. Görünüþüne bakýldýðýnda , hakkýnda anlatýlanlara inanasý gelmiyordu insanýn. O bir çete baþýydý. Baþ kýzanýysa kardeþi Ýbrahim efe. O aðabeyinden çok daha iri, güçlü kuvvetli görünüme sahip bir adamdý. Yunan iþgali sýrasýnda Menemen’ e her geliþinde, fakirlere heybe dolusu altýn daðýttýðý anlatýlýyordu          .     
     Akrabalarýndan, çobanlýk yapan Hüseyin, yerli Rumlar tarafýndan feci þekilde, onlarca býçak darbesiyle öldürülünce, intikam amacýyla korkunç bir Rum avý baþlatmýþ, onlarca Rum’ u hak ettikleri yere göndermiþti. Rum mezarlýðýný Mustafa Efe ile Koca Veli Efenin doldurduðunu anlatýrlardý yaþlý büyüklerimiz.
Kosti çetesi, Rum iþgalinin verdiði cesaretle iyiden iyiye azýtmýþ, Türk köylerine yaptýðý baskýnlarda yalnýz köylünün parasýný almýyor, onlarý acýmasýzca da öldürüyordu. Mustafa Efeye ilettiler bu durumu. O sýralarda Mustafa Efe diðer Türk çeteleriyle birlikte, vur kaçlarla Yunanlý iþgalcilerle savaþýyordu. Aldýðý duyumlar üzerine çetesiyle Rum köylerine baskýnlar yapa, yapa gelip Yamanlar daðýna yerleþti. Kosti çetesi en az atmýþ silahlýdan oluþan, üstelikte oldukça deneyimli bir çeteydi. Kendi çetesiyse, yirmi kiþiden ibaretti. Tümü de yürekli insanlardý. Gönüllü köylüler, Kosti çetesiyle ilgili bilgileri, sürekli Mustafa efeye iletiyorlardý. Kosti’nin yamanlar daðý eteklerindeki bir köye baskýn yapacaðý duyumunu alan Mustafa Efe çetesine gerekli hazýrlýk emrini verdi. Çete üyelerine,
Arkadaþlar bu gece bu çete yapacaðý baskýndan sonra mutlaka bizim bulunduðumuz bu yöreye gelip konaklayacaklar. Çok dikkatli olmamýz gerekiyor. Gereksiz çýkýþlarla can kaybý vermeyelim. Verdiðim emirlere aykýrý hiçbir þey yapmayacaksýnýz. Bu gece baskýn yapacaðýmýz çetenin deneyimli bir çete olduðunu unutmayýn. Baskýnda ne kadarýný öldürebilirsek kardýr. Sakýn kaçanlarýn peþine düþeyin. Peþlerine düþerseniz av olursunuz. Çatýþma uzun sürebilir. Bu nedenle hepiniz taþýyabileceði kadar mermi alsýn.
Gece oldukça gergin bir bekleyiþ baþlamýþtý. Kýzanlardan biri,
Efe neden burada bekliyoruz. Gidip köyde bekleyip orada karþýlasak onlarý daha iyi olmaz mý dedi. Mustafa Efe,
Ya o köyde satýlmýþ birileri varsa kapana sýkýþýrsak ne yaparýz. Kaçýþ yollarýmýzý tuttuklarýndan vur kaçta yapamayýz. Onlar bizden çok kalabalýklar. Onlarý ancak iyi planlanmýþ bir baskýnla alt ederiz. Bu nedenle, en iyi baskýn anýný bekleyeceðiz. Unutmayýn, baskýnda zafer baskýný yapanýndýr. Yeter ki bizim burada bulunduðumuzdan haberleri olmasýn. Bu bekleyiþ sýrasýnda, hepimiz sýrtýmýzý emniyete alacak þekilde yerimizi alalým. Baskýn yapacakken baskýna uðramayalým.
Gecenin sessizliðinde, uzaktan gelen silah sesleri gerginliði iyice arttýrmýþtý. Az sonra Harmandalý köyünden Devecioðlu Mehmet soluk soluða geldi. Efenin talimatýyla köyün dýþýnda beklediðini, baskýný sonuna kadar izlediðini anlattý. Efe
Kalabalýklar mýydý diye sordu.
En az yüz kiþilerdi.
Köylülerden ölen var mý?
Çok ateþ ettiler, gizlendiðim yerden göremedim. Size haber vermek için beklemedim. Adaþým Mehmet’le beraber gözledik onlarý. Ne tarafa gideceklerini o bildirecek bize. Efe bölgeyi çok iyi biliyordu. Ýlk efeliðe bu daðlarda baþlamýþtý. Çetenin ne tarafa gidebileceklerini, köylüden gasp ettikleri aðýr ganimetleri nereye taþýyacaklarýnýn hesaplarýný yaptý. Çetenin bulunduklarý yere yakýn bir yerde konaklayacaklarý kesindi. Bu sýrada ikinci gözcü geldi. Hemen efenin yanýna götürdüler. Efe,
Baskýndan sonra ne tarafa gittiklerini gördün mü, kaç kiþi olduklarýný saya bildin mi diye sordu.
Bu tarafa doðru yöneldiklerini gördüðümde yanlayarak onlardan uzaklaþarak buraya geldim. Kaç kiþi olduklarýný sayamadým ama, yüz kiþiden fazla olduklarýný tahmin ediyorum.
Köyden kadýn aldýlar mý
Aldýlar, hem de iki tane. Kadýnlarý uzak olduðu için tanýyamadým.
Köyden çok eþya aldýlar mý?
Hepsinin elleri doluydu, hem de taþýyamayacaklarý kadar.
Siz bu kadar çabuk buraya gele bildiðinize göre, bu yöreyi iyi tanýyorsunuz demek. Hadi gidin ve çeteyi uzaktan izleyin. Sakýn fazla yaklaþmayýn. Konakladýklarý yeri bize bildirin. Biri birinizden de uzak durun. Eðer bir hata olur burada olduðumuzu sezerlerse, onlarý bulunduðumuz yere yönlendireceðiz. Bulunduðumuz yerde bizi arkadan vuramazlar. Saldýranlar hedef olacaklarýndan kayýplarý büyük olacaktýr. Yeter ki biz akýllý davranalým. Haydi bakalým herkes görevinin baþýna. Ýki Mehmet hýzla uzaklaþtýlar. Bekleyiþ uzun sürmedi. Mehmet’ler geri dönüp çetenin konakladýðý yeri bildirdiler. Mustafa efe,
Haydin arkadaþlar, öç almanýn zamaný geldi. Çok dikkatli olmamýz gerekli. O iki kadýna zarar vermeden bitirelim iþlerini. Bombacý Hasan,
Emret efem,
Bu gece en büyük görev sana düþüyor. Bombalarý atarken kadýnlara zarar vermemeye de elinden geldiðince dikkat edeceksin. Ýnþallah korkuyla kendilerini yere atarlar da hayatlarý kurtulur. Biz çeteyi kuþatýrken iþaret ettiði dört kýzanýna sizde nöbette olanlarý halledecek ve hemen onlarýn kaçmak istedikleri yönü tutacaksýnýz. Bunlar kendilerinden çok eminler. Nöbetçi býrakmamýþ ola bilirler. Bekleyip kaçmak isteyenleri vuracaksýnýz. Anlaþýldý mý arkadaþlar. Sormak istediðiniz var mý?.
Anladýk efe dediler bir aðýzdan. Çete köylü Mehmet’lerin tarif ettikleri yöne hareket etti. Mehmet’ler çatýþmaya katýlmak için silah istediler efeden. Efe,
Olmaz dedi. Siz uzakta kalýp izlemekle yetinin. Bu iþ çok önemli. En küçük bir hata hepimizin sonuna neden olur. Hele bu çatýþmadan yüzümüzün akýyla çýkalým, dilerseniz bize katýlýrsýnýz Çete. kedi sessizliðiyle Kosti çetesini kuþattý. Çete hiçbir güvenlik önlemi almamýþtý. Kimi aldýklarý ganimeti paylaþma derdinde, kimi de silah zoruyla oynatýlan kadýnlarý izliyorlardý. Çeteye çok yakýn bir yerde korkunç bir patlama oldu. Ne olduðunu anlamak için ayaða kalkanlar, peþ peþe patlayan el bombalarý ve açýlan yaylým ateþiyle büyük bir paniðe kapýldýlar. Ayaklarý altýna serilen ölüler tümünü dehþete düþürdü. Kimileri silahlarýný atýp teslim oluyoruz anlamýnda ellerini havaya kaldýrdýlar. Efenin talimatýna uyan kýzanlar, ayakta tek kiþi kalmayýncaya kadar ateþe devam ettiler. Kýzanlardan ikisi ölülerin arasýna girdiler. Korkuyla yere kapanmýþ kadýnlar arasýnda gizlenmeye çalýþan birini gördüler. Silahlarýný adamýn baþýna dayayýp efelerine seslendiler.
Efem, burada birini kýstýrdýk. Bundan ve kadýnlardan baþka canlý yok gibi. Mustafa efe,
Herkes ikinci bir emre kadar yerinde kalsýn komutunu verdikten sonra cesetlerin yanýna gitti. Canlý olanlarýn kafalarýna kurþun sýkarak, canlý adamýn yanýna gitti.
Kaldýrýn þunu ayaða. Kýzanlar adamý ayaða kaldýrdýlar. Adam yarý Rumca Yarý Türkçe merhamet dileniyordu. Efe
Baðlayýn ellerini ayaklarýný emrini verdikten sonra kadýnlarýn yanýna çöktü.
Kýzlarým hadi kalkýn artýk. Kalkýn da sizlerin intikamýnýzý nasýl aldýðýmýzý görün. Kýzanlarýna dört nöbetçi býrakarak buraya gelin emrini verdi. Gelenlere ateþe odun atýn da ýþýk güçlensin. Bu adam kimmiþ bir görelim. Hemen ateþe odunlar atýldý. Parlayan ateþin ýþýðýnda yüzünü iyice gördüðü adam, Kosti’nin tarifine uyuyordu.
Kimsin sen?
Hristo
Yalan söyleme, sen Kosti’sin.
Yok bre efemu eðo Hristo’me ( ben Hristo’yum)
Harmandalý’lý Mehmet’ler bakýn bu adama. Bu adamý tanýyor musunuz.
Saklandýðýmýz yerden tam göremedim ama, köye saldýranlarýn baþýndaki adama benziyor bu adam.
Be adam senin bu yaptýðýn eþkiyaya yakýþýr mý. Utanmýyor musun adýný gizlemeye.
Baðisla canimi be efem. Dogri bildin ben Kosti’yim. Mustafa efe,
Sen bu güne kadar kimseyi affettin mi? Hem de soyduðun günahsýz insanlarý acýmadan öldürdün. Þimdi de benden utanmadan af diliyorsun.
Haklisin be efe, çok kusur ettik. Yalvariyorum sana, elini ayaðýný öpeyim. Buyuklük goster, bagisle. beni.
Seni yargýlamaya bile gerek görmüyorum. Aslýnda seni bir aðaca baðlayýp taksit taksit öldürmem gerekir ama, ne yazýk ki buna vaktim yok diyerek tabancasýný çekip baþýna niþan aldý ve tetiði çekti. Silah sesine pof diye bir ses karýþtý. Kosti cansýz yere düþtü. Yýllarca çevresine ölüm kusan eþkiyanýn yaþamý beynini parçalayan tek bir kurþunla sona ermiþti. Kýzanlarýndan birine iþaret etti, kafasýný kes diye. Kýzan çevik bir hareketle palasýný çekip cesedin üzerine çöktü. Ustaca bir darbeyle kafayý gövdeden ayýrdý. Kafayý bir çuvala sardýlar. Adaþ Mehmet’lere,
Alýn bu pisliðin kafasýný köyünüze götürün. Eþkiyalýðýn sonunu köyünüzdeki her kes görsün. Biz Beydað’a çekileceðiz. Bu civardaki eþkiyalarý temizlemeden buradan ayrýlmayacaðýz..Köyünüzün güvenilir adamlarý bize bolca peksimet hazýrlasýnlar. Bulabildiðiniz kadar tuz, þeker, çay, ve kahve alýn. Peksimetlerin hazýrlanmasý uzun sürer. Menemen’e gidin, Koca Veli Efeyi bulun. Bize bula bildiði kadar cephane bulsun. Daha sonra biriniz köye dönüp erzaklarý alýp gelsin. Diðerinizde cephaneyi alýp gelir. Cephaneyi selamete çýkarýncaya kadar Koca Veli Efe sana gereken yardýmý yapacaktýr. O eski kurttur. Bu iþleri iyi bilir. Ýkisine de iki büyük kese verdiler. Keselerden biri erzaklar için. Diðerinin bir kýsmýný ailene verirsin. Kalanýný köyünüzün fakirlerine daðýttýrýrsýn. Öbür Mehmet, sende kesenin birini ailene býrak. Kendilerine yeterli olaný alýp kalanýný daðýtsýnlar. Diðer keseyi Koca Veli Efeye verirsin. Ýkiniz de ailelerinizle helallaþýn. Madem bize katýlýyorsunuz, ailelerinizle helallaþmalýsýnýz. Eþkiyalýk bu. Kör bir kurþun her þeyin sonu olur. Bu arada iyi düþünün. Verdiðim görevi tamamladýðýnýzda, dilerseniz köyünüze geri dönersiniz. Ýkisi birden,
Aman efem, geri dönmek mi? Allah yazdýysa bozsun. Biz artýk sizin köleniziz. Öl dediðin yerde ölürüz. Hemen efenin önünde diz çöktüler. Efe kalkýn diye iþaret etti. Efenin iki elini öptükten sonra Mustafa efeye kýzan olmanýn gururuyla, kesik baþý keseleri alarak, iki kadýný da yanlarýna katarak hýzla uzaklaþtýlar. Efe arkalarýndan uzun uzun baktý. Saðlam delikanlýlar diye mýrýldandý. Adamlarýna,
Bu heriflerin üstlerini arayýn. Bulduklarýnýzý bir çuvala koyun. Daha sonra sahiplerine göndeririz. Bunlarý gömmeye de gerek yok. Kurtlar, domuzlar bu iþi hallederler. Üst aramasý bitince mavzer, mermi, el bombasý ve tabancalarý topladýktan sonra Beydaðý’na doðru harekete geçtiler.

Mehmetler köye vardýklarýnda gün iyice aðarmýþtý. Önce kadýnlarý evlerine býraktýlar. Sonra da doðruca evlerine giderek para keselerini býraktýlar. Oradan da köy kahvesine gittiler. Kahvede ayakta duracak yer yoktu. Belli ki gece yaþadýklarýnýn korkusuyla köyün tüm erkekleri kahvehanelerde toplanmýþlardý. Mehmet’lerin içeri girmeleriyle büyük bir gürültü koptu. Kahvehanedekiler,
Hainler geldiler, hainler geldiler diye baðýrýyorlardý. Mehmet’ler kalabalýðý zorlukla yararak muhtarýn oturduðu masaya ulaþtýlar. Çuvalý masanýn üzerine koyarak, muhtardan açmasýný istediler. Muhtar merakla çuvalý açtý. Kanlý kesik baþý görünce korkuyla irkildi.
Bu ne böyle, neden getirdiniz bunu bana?
Ýyi bak muhtar amca, bu kelle gece köyümüzü basan eþkiyalarýn baþý deðil mi? Muhtar dikkatle kelleye baktý. Þaþkýnlýk içinde baðýrdý.
Nereden buldunuz bunu. Doðru, bu kelle o eþkýya baþýnýn kellesi.
Bir yerden bulmadýk muhtar amca. Onu size Mustafa Efemiz armaðan olarak gönderdi. Onun cesediyle tam atmýþ iki eþkiyanýn ceseti var daðda. Köyümüzü basan eþkiyalarýn bir tekini bile sað býrakmadý. Muhtarýn kulaðýna eðilip,
Muhtar amca, seninle köy odasýna gidip konuþalým. Ola ki hainler vardýr aramýzda. Herkesin konuþtuklarýmýzý duymasý iyi olmaz. Muhtar ayaða kalkýp,
Hadi gidelim dedi. Muhtarla Mehmet’lerin kahveden çýktýklarýný görenler peþlerine takýlmak istediler. Hepsi büyük bir merak içindeydiler. Muhtar peþlerinden gelenlere,
Hadi bakayým dönün geriye, az sonra gelip ne olup bittiðini size anlatýrým diye baðýrdý. Gelenler çaresiz geriye döndüler. Köy odasýna girdiklerinde heyecanla anlatmaya baþladýlar. Muhtar,
Þu iþi tek tek anlatýn da ne olup bittiðini anlayayým. Yaþça büyük olan Mehmet büyük bir heyecanla gördüklerinin tümünü anlattý.
Mustafa Efenin namýný çok duymuþtum ama bu kadar yaman olduðunu bilmiyordum. Bu kez küçük Mehmet girdi söze.
Efemizin köyümüzden isteði var.
Ne istiyor köyümüzden?
Bolca peksimet, kahve, çay ve þeker. Bunlarý saðlamak için çokça da para gönderdi bizimle. Artanýný köylümüze daðýtsýn dedi.
Paraya ne gerek var evlatlarým. Köylümüz caný gönülden karþýlar bu istediklerini.
Efemiz öyle emretti muhtar amca. Biz gidip evimizde býrakýp geldiðimiz paralarý alýp gelelim. Sen muhtaçlarý bizden iyi bilirsin. Koþarak evlerine gittiler. Keselerden birini açýp içinden bir miktar alýp annelerine verdiler. Kalan paralar ile açýlmamýþ keseleri koyunlarýna yerleþtirdiler. Köy odasýna döndüklerinde Küçük Mehmet koynuna sakladýðý iki keseyi de muhtarýn önüne koydu. Büyük Mehmet’te torbalardan açmýþ olduðunu koydu muhtarýn önüne. Açýk olan torbalardaki paralar köylümüze daðýtýlacak. Bu kapalý olanla da efemize erzak alýnacak. Para artacak olursa, kalan para da daðýtýlacak köylümüze. Muhtar keselerdeki paralarý masanýn üstüne boþalttýðýnda, az daha dilini yutacaktý. Hayatýnda bu kadar çok para görmemiþti.
Yahu efeniz ne kadar çok para göndermiþ böyle. Bu paralarla deðil erzak, köyü bile satýn alýr.
Muhtar amca, bir kese para daha var. Onunla da efemize cephane alýnacak dedi büyük Mehmet. Ben þimdi Menemen’e gidip efemizin adamýný bulup keseyi vereyim ona. Muhtar Mehmet’in sevinç fýþkýran gözlerine dikti gözlerini. Sevgi dolu bir sesle,
Allah bahtýný açýk etsin evlat. Efenize de her daim utku ihsan eylesin. Küçük Mehmet onunla beraber gitmeye davranýnca Muhtar,
Sen burada kal evladým. Ýkinize birden bir hal olursa, biz nasýl ulaþýrýz efemize. Hem de dikkat çeker ikinizin birden gitmesi. Büyük Mehmet Menemen’e gitmek için hemen yola koyuldu. Üç saatlik yolu iki saatte katederek ulaþtý Menemen’e. Çarþýya ulaþtýðýnda, yaþlý bir adama Dadayeri’nin kahvesini sordu. Adam eliyle karþýyý iþaret etti.
Na more iþte karþisideki kafe. Ne yapazasin orada.
Ben Koca Veli Efeyi arýyorum.
Koca Veli Efeyi cel benýmla cöstereyim sana. Belli ki adam Girit göçmenlerindendi. Mehmet buna çok sevinmiþti. Zira efesinin þivesi de ayný bu adam gibiydi. Kahvehaneye girdiler. Yaþlý adam gür bir sesle,
Selamün aleyçüm diye baðýrdý. Kahvedekiler hep birlikte
Aleyçüm selam dediler. Ýhtiyar oldukça iri bir adama,
Morisi Velara, ksanse epaye, tutoses esena jirevi. (ülen Koca Veli bu seni arýyor.) Ýri adam,
Ýda helete more Mollasan. ( Ne istiyorsunuz be Molla Hasan)
Kateho eðo. (biliyor muyum ben) Na milisete. (konuþun) Koca Veli efe Mehmet’e
Cel more otur burda. Söyle bana ne istiyor sen? Mehmet efenin kulaðýna eðilip,
Beni Mustafa Efe gönderdi size. Size bir emaneti var. Efe hemen ayaða kalktý. Kahvehanede oturanlarý dikkatle inceledi.
Cel benimle deyip kahvehanenin dip tarafýna yürüdü. Mehmet’te peþinden gitti. En dipteki masaya oturdular. Efe,
Mustafa ne zaman celdi bu tarafa.
Çok yakýn bir zamanda gelmiþler. Gece Kosti’nin çetesini kýstýrdýk. Çatýþma bile olmadan hepsini öldürdük. Tam atmýþ iki kiþiydiler.
Yapar bizim Mustafa. Çok kurnaz o çerata. (Kerata) Mehmet bedenini kahvehanedekilere siper ederek koynundaki keseyi çýkarýp efeye verdi. Efe keseyi alýp koynuna yerleþtirdi.
Efemin selamý var. Ne kadar cephane bulursa hepsini göndersin dedi. Ben onlarý efeme götüreceðim.
Ben hazirladim ona sok þey. Kahvecinin getirdiði çaylarý içtikten sonra kalktýlar. Yaþýndan ve koca gövdesinden umulmadýk bir hýzla yürüdüler. Mehmet ona yetiþe bilmek için koþarcasýna yürüyordu. Bir hana girdiler. Hancýya
Çabuk more uç at hazirla bana. Ýçisi semerli, biri eyerli olsin. Samanlýða girdiler. Samanlarý bir hayli eþtikten sonra, aradýklarý çuvallarý buldular. Hancý atlarýn hazýrlandýðýný bildirdi. Hancý semerler köfünler baðlamýþtý. Çuvallarý köfünlere yerleþtiler. Hafif gelen taraflarý taþlarla dengelediler. Üzerlerini de samanla örttüler. Mehmet iki atý yedeðine alarak handan çýktý. Koca Veli Efede eyerli atý dýþarý çýkarýp üstüne bindi. En kýsa yoldan ovaya çýktýlar. Þehirden iyice uzaklaþtýktan sonra yönlerini Yamanlar daðýna çevirdiler. Ormanýn içinde bir hayli ilerlediler. Veli efe,
Attan inip atýn dizginini Mehmet’e uzattý.
Sen buradan sonra bilirsin yolu. Efeye selam söyleyesin. Çok ozledum oni. Yaçinda coruþuruz inþalla. Mehmet Efenin elini öperek efenin indiði ata bindi.
Hoþça kal efem diyerek atlarý dehledi. Atlarýn bu yolda defalarca cephane taþýdýklarý belliydi. Zira yola çok iyi uyum saðlamýþlardý. Bir su baþýnda kýsa bir mola verdi. Atlarý suladý. Ýçi arpa dolu torbalarý boyunlarýna astý. Eyerli atta ikinci bir torba vardý. Torbayý aldý. Ýçinde ekmek peynir ve helva vardý. Yiyeceklerin altýnda, hayatýnda görmediði güzellikte iki tabanca ve mermiler vardý. Ay ýþýðýnda inceledi tabancalarý. Ýkisi de doluydu ve namlularýna kurþun sürülüydü. Tabancalarý beline soktu. Tabancalar yüreðindeki tüm korkularý söküp atmýþtý.Karþýsýna koca bir çete bile çýksa, tümünü hallede bilirim diye düþündü. Karagöl’e ulaþtýðýnda yine mola verdi. Atlar oldukça yorulmuþlar ve terlemiþlerdi. Ah bende efe olabilsem, benim de kýzanlarým olsaydý. Ýndirirdik atlarýn üstündeki yükü. Ýyice dinlendikten sonra tekrar sarardýk diye düþündü.
Ayak sesleri duyar gibi oldu. Büyük bir korkuyla sarsýldý. Kendisi için korkmuyordu. Onun korkusu taþýdýðý cephane içindi. Tabancalarý çekip kalýn gövdeli bir çam aðacýný siper etti kendine. Parmaklarý iki tabancanýn tetiklerinde beklemeye baþladý. Bir ses duydu. Dikkatle dinledi. Biri,
Mehmet, meraklanma, biziz. Mustafa Efenin kýzanlarý.
Mehmet ne olur ne olmaz diye parmaklarýný tetiklerden ayýrmadan seslendi.
Tamam duydum sizi. Hadi çýkýn ortaya. Gelenler dört kiþiydiler. Ay ýþýðýnda bile tanýmýþtý gelenleri. Hemen atlarýn yüklerini indirdiler.
Öteki Mehmet gelene kadar iyice dinlensin atlar dediler. Topluca oturmaktansa her biri ayrý aðaçlarýn gövdelerine dayanarak beklemeye baþladýlar.

Muhtar, köylülere hemen ekmek yapmalarýný söyledi. Ekmeklerin peksimete dönüþtürülüp kendilerini soyanlarýn tümünü öldüren Mustafa Efeye gönderileceðini öðrenen köylüler, hemen evlerine gittiler. Kadýnlar un eleyip hamur kararlarken, erkekler fýrýnlarý yaktýlar. Unu olmayanlara, unu olanlar un verdiler. Muhtar önce bakkallardan þeker, çay, kahve ve tuz satýn alýp bedellerini hemen ödedi. Kalan paranýn bir kýsmýný ileride gereke bilir diye ayýrdý. Kalanýný köyün dar gelirlilerine daðýttý.
Piþirilen ekmekler keskin býçaklarla doðranýp temiz çarþaflar üzerine serildi. Fýrýnlar tekrar kýzdýrýldý. Kurutulan ekmekler tekrar fýrýnlara konuldu. Peksimetler fýrýnlardan çýkarýlýp soðutulduktan sonra çuvallara dolduruldu. Karanlýk bastýðýnda erzak ve peksimet çuvallarý beþ ata yüklenildi. Beþ atýn iki tarafýna gençler sýralandýlar. Boþta kalan üç gence köylerinde bula bildikleri üç filintayý verdiler. Erzak kervanýný uðurlamaya gelen kalabalýða muhtar,
Hadi daðýlýn, köyü boþ býrakmaya gelmez dedi. Kalabalýk hýzla daðýldý.

On dört kiþi ve beþ attan oluþan ekip hýzla ormana doðru ilerlemeye baþladý. Orman içerisindeki patika yollar ekibe rehber oldu. Ola vermeden üç saatte Kargöl’e vardýlar. Karagül kýyýsýndaki düzlüðe inerken efenin adamlarý karþýladý gelenleri. Hep beraber düzlükte beklemekte olan ekibin yanýna gittiler. Bir saatlik moladan sonra Beydað’a doðru yola çýktýlar. Mustafa Efe çetesi karargahýný arkadan kuþatýlmasý olasýlýðý olmayan bir yere kurmuþtu. Cepheden yapýlacak bir saldýrýda saldýranlarýn baþarý þansý hiç yoktu. Gelenler sýra ile efenin elini öptüler. Efe, Aferin dedi gençlere. Verdiðim görevi çok iyi baþardýnýz. Hele karnýnýzý iyice doyurun, sonrada bu temiz dað havasýnda güzel bir uyku çekersiniz. Köyünüze yarýn dönersiniz. Gençler bir aðýzdan baðýrdýlar.
Efem biz geri dönmek için gelmedik. Biz size katýlmak için geldik.
Çocuklar daha çok gençsiniz. Çetecilikte çok deneyimli olmak gerekir.
Sizin gibi bir efenin yanýnda deneyim kazanmak kolay efem. Biz buraya ölmeye geldik. Rumun dayaðýyla iþkencesiyle ölmektense çarpýþarak ölmeyi yeðleriz. Efe gençlerin bu sözlerinden çok duygulandý.
Tamam gençler öleceksek hep beraber öleceðiz. Bu Rumlarý ülkemizden kovuncaya kadar hepimize ölmek haram olsun bizlere. Gençlerle birlikte kýzanlarda alkýþladýlar efenin sözlerini. Ateþin üzerindeki kuzu nar gibi kýzarmýþtý. Etin kokusu ciðerlerine dolduðunda açlýklarý geldi akýllarýna. Yere yayýlan sofra bezlerinin etrafýna çöktüler. Efe haydi bismillah demesiyle önlerine konan yiyecekleri yemeye baþladýlar. Efe yemek daðýtan kýzana,
Nöbetteki arkadaþlara et ayýrmayý unutma dedi. Kýzan,
Unutur muyum efem, önce onlarýn paylarýný ayýrdým. Karýnlarý doyan dört kýzan nöbetteki arkadaþlarýnýn yerine nöbet tutmaya gittiler. Gece sakin geçti. Sabah gün doðmadan kalktýlar. Kahvaltýdan sonra Mustafa Efe yeni gelenlere,
Þu keferelerden elimize geçen silahlardan kendinize birer mavzer ve birer de tabanca seçin. Tüm silahlarý temizledikten sonra, fazla olanlarý yaðlayýp saklayacaðýz. Bu iþler bitince silahlý eðitime baþlayacaðýz. Çete savaþlarýnda iyi silah kullanmanýn yanýnda, düþmana en ölümcül baskýn nasýl planlanýr ve uygulanýr. Baskýna uðramamak için nelere dikkat etmek gerekir. Bulunduðumuz yeri dikkatle inceleyin. Arkamýzda çýkýlmasý olasýlýðý olmayan ola bildiðince sarp kayalar. Önümüzde bize siper olacak kayalar var. Bizim siper alacaðýmýz kayalarýn ötesinde çukursuz ve kayasýz bir düzlük. Burada bize kim saldýrsa ölümün üzerine körü körüne yürüyor deriz onlara. Tümünü suya inmiþ keklik gibi avlarýz. Hem de tek kayýp vermeden. Böyle bir ortamda düþman sizi kayalýðýn dýþýna çekmek için bazý taktikler uygular. Küfür ederler, erkeksen bulunduðun yerden çýk diye baðýrýrlar. Erkeklik aptalca ölmek deðildir. En iyi savaþ, düþmana kullandýðý silahý kullanmaktýr. Býrakýn düþmanýnýz erkeklik taslasýn. Erkekliðini kanýtlamak için daha ayaða kalkmadan baþý görünür görünmez çakýn kurþunu. Hem de alnýnýn tam ortasýna. Zafer aptalca ölmek deðildir. Zafer hayatta kalmayý baþarmaktadýr.Daðlarýn kanununda korkunun ve paniðin yeri yoktur. Ölümcül bir þekilde kýstýrýldýðýnýzda, ölümü aklýnýza getirmeyeceksiniz. Aklýnýzda tek bir þey olacak. Ölmeden önce ne kadar düþman öldürürsem kardýr. Dayanma yürekliliðini gösterenlere çoðu kez þans güler. Her þeyin bittiðini zannettiðiniz bir anda mucizeler gerçekleþir. Düþmanlarýnýzýn mermisi biter, umulmadýk bir anda dost bir çete yetiþir yardýmýnýza. Kaçmaya kalkarsanýz sýrtýnýzdan vurulur, þerefsizce ölürsünüz Kaçmaya kalkýþaný düþmanýmýzdan önce biz vururuz. Eþkiyalýk kanununda kaçmaya kalkýþana af yoktur. Yeni gelenler önümüzdeki çatýþmalarda geri hizmette görev alacaklardýr. Sürünerek ve çok sessiz hedefe yaklaþmakta, atýcýlýkta ve siperleri baþarýyla kullana bilme ustalýðýný kazananlar, daha sonraki çatýþmalarda cephede görev ala bileceklerdir. Yeni gelenlerle birlikte eskilerde can kulaðýyla dinlediler efelerini.
Efe sözlerini bitirir bitirmez, yeni gelenler düþmanlarýndan ele geçirilen silahlarý teker teker inceleyip ellerine yatkýn olanlarý seçtiler.Önce kendilerine ayýrdýklarýný, sonrada kalanlarý ustalarýn öðrettiði þekilde dikkatle temizlediler.Boþta kalanlarý yaða bulayarak çuvallara sardýlar. Götürüp dýþarýdan pek seçilmeyen bir maðaraya gizlediler. Daha sonra gez, göz ve arpacýk eðitimine baþladýlar. Silah omuza nasýl dayanýr? Yeni mermi namluya nasýl sürülür?. Tüm bunlar iyice öðrenildikten sonra hedeflere atýþ talimi baþlatýldý. On gün aralýksýz sürdü eðitimleri. Yerlerde sürünmekten dizleri, dirsekleri nasýr tuttu yeni gelenlerin. Mustafa Efe yeni kýzanlarýný çok beðendi. Doðrusu tümü de sýký gençlerdi. On birinci gün sabah kahvaltýsýndan sonra eðitime hazýrlanan gençlere efe,
Arkadaþlar, çeteciliðin ve daðda yaþama koþullarýnýn ne denli zor olduðunu yaþayarak öðrendiniz. Ýçinizde bu iþe girdiðine piþman olan varsa hemen evlerine döne bilirler. Gençler firesiz baðýrdýlar,
Ölürüz de dönmeyiz efem.
Sað olun delikanlýlar. Ben de sizin gibi sýký delikanlýlardan bunu bekliyordum. Aranýzdan beþ kiþi ayrýlsýnlar. Bu arkadaþlar, sizin köylülerinizden gasp edilenleri ve atlarý geri götürecekler. Geri dönerlerken mümkün olduðu kadar erzak erzak satýn alýp gelecekler. Aralarýndan beþ kiþi seçtiler. Efe bu beþ genci yanýna çaðýrdý.
Muhtarýnýza selamýmý iletin. Verdiðim parayý verin muhtara. Bize erzak taþýyan atlarý sahipleri satmak isterlerse satýn alsýn. Bula bilirse bir o kadar daha satýn alsýn. Satýn alýnan erzaklarý atlara yükleyip getirirsiniz. Ayrýca köyünüzden ve çevre köylerden haber derlesin bize. Gençler köylerinden getirdikleri atlarý hemen hazýrladýlar. Köylülerinden gasp edilen para ve mücevherleri heybelere yerleþtirip yola çýktýlar. Köye öðle sýcaðýnýn en yoðun olduðu bir saatte ulaþtýlar. Doðruca köyün dýþýnda kalan Durmuþ Aðanýn hayvan çiftliðine gittiler. Ahýrýn uzun zamandan beri boþ olduðunu biliyorlardý. Ýple baðlý kapýyý açarak içeri girdiler. Ekibin baþý Küçük Mehmet’ti. Mehmet,
Haydi arkadaþlar, önce emanetleri þu saman artýklarýnýn altýna saklayalým dedi. Arkadaþlarýndan biri,
Saklamaya ne gerek var dedi. Nasýl olsa az sonra muhtara teslim edeceðiz.
Efemiz ne öðretti bize? Buluttan bile nem kapacaksýnýz. Su uyur düþman uyumaz demedi mi bize. On bir gün oldu köyümüzden ayrýlalý. Ya þu anda köyde düþman askerleri varsa?. Siz emanetleri iyice saklayýn. Elleriniz tetikte olsun ben dönünceye kadar. Mehmet mavzerini arkadaþlarýna býrakarak ahýrdan ayrýldý. Ortalýkta tek bir insan görünmüyordu. Doðruca köy odasýna gitmeyi sakýncalý bulduðundan, köyün dýþ tarafýnda kalan kaygýlýlarýn Hasan aðanýn evinin bahçe kapýsýný açarak içeri girdi. Bahçe içerisindeki evin kapýsýný yavaþça çaldý. Hanýmý Fatma teyze kapýyý hafifçe aralayarak gelenin kim olduðuna baktý. Karþýsýnda Mehmet’i görünce sevinçle kapýyý açýp Mehmet’in boynuna sarýlarak yanaklarýndan öpmeye baþladý.
Mehmet’im oðlum, bir tanem benim. Geldin demek. Seni Hasan amcan da ben de o kadar çok merak ettik ki.
Esas biz sizi merak ediyoruz Fatma teyze. Her zaman aklýmýz köyümüzde. O namussuzlar tekrar köye baskýn yaparlar mý diye uykularýmýz kaçýyor.
Yok oðlum o namussuzlar bir daha kolay beri köyümüze gelemezler. Efeniz öyle nam salmýþ ki, kolay beri bu köye yan bile bakamazlar.
Öyle deme Fatma teyze. Su uyur düþman uyumaz derler. Ben muhtar amcaya emanetler getirdik. Ne olur ne olmaz diye, doðruca köy odasýna gitmedim.
Ýyi etmiþsin oðlum. Çok akýllý davranmýþsýn. Muhtar bu saatte evindedir. Öðle sýcaðýnda her kes evine çekiliyor. Zaten erkeklerin çoðu ovada. Ben gideyim muhtarý buraya çaðýrayým. Sen ortalýkta görünmesen iyi olur. Fatma teyze hemen evden çýkýp muhtarýn evine gitti. Avlu kapýsýný açýp içeri girdi. Bahçe içindeki evin kapýsýný çaldý. Kapýyý muhtarýn karýsý açtý. Buyur Fatma teyze, hoþ geldin diyerek içeri buyur etti.
Muhtar aða evde mi?
Evde evde, buyur gel içeri. Fatma teyze yemenilerini ayaðýndan çýkarýp içeri girdi. Muhtar odada yoktu. Merakla sordu.
Hani muhtar nerede.
Nerede olacak yatak odasýnda uyuyor. Ne yapsýn garip? Yunan askerleri sabaha kadar sorgulamýþlar garibi. Mustafa efeyi, nerede buluruz, nerede saklanýyor diye. Eðer onu köyünüzde saklýyorsanýz köyünüzün tüm insanlarýný kurþuna dizerim diye tehdit etmiþ. O da buyur gel, hangi evde isterseniz arama yapýn. Size niye yalan söyleyeyim demiþ. On kadar evde arama yapmýþlar. Bir þey bulamayýnca sabaha karþý çekip gitmiþler. Çok lafladýk. Hele bir bakayým. Daha uyanmadýysa uyandýrayým. Hemen ya odaya geçip kocasýna seslendi.
Hadi kalk artýk. Hasan aðanýn Fatma seni görmeye gelmiþ.
Fatma mý, ne istiyormuþ?
Ne bileyim ben. Çok önemli olduðunu söyledi.
Hayýrdýr inþallah deyip kalktý ve hýzla giyindi. Odaya girer girmez merakla sordu?
Hayrola Fatma bacý, seni bu saatte hangi rüzgar attý. Nedir istediðin.
Bizim Mehmet geldi. Ne olur ne olmaz diye, köy odasýna gitmeyip bize geldi. Ben de býrakmadým onu. Önce muhtarýmýza ben gideyim dedim.
Ýyi etmiþsiniz, akýllý davranmýþsýnýz. Hadi sen git, az sonra ben gelirim. Onun ortalarda görünmesi doðru olmaz. Fatma teyze evine döndüðünde Mehmet’e
Muhtar evden ayrýlmamaný söyledi. Az sonra gelecek buraya. Muhtar açýk kapýdan sessizce içeriye girdi. Mehmet’in boynuna sarýldý.
Oðlum benim, kahramaným benim. Þükür Allahýma. Seni yine gösterdi bana. Hele gel oturalým þöyle. Yere serilmiþ þiltelere oturdular. Fatma teyze mutfaða kahve piþirmeye gitti. Muhtar,
Aferin oðlum Mehmet. Tedbirli olmana çok sevindim. O namussuz kefere askerler bütün gece buradaydýlar. On kadar evde arama yaptýlar. Mustafa efenin köyümüzde saklandýðýndan þüphelenmiþler. Bereket zulüm etmediler. Eeee de bakalým þimdi efemizden ne haber.
Efemiz çok selam ediyor. Eþkiyalarýn köyümüzden gasp ettiklerinin tümünü gönderdi sahiplerine daðýtasýn diye. Ayrýca koca bir kese para gönderdi. Bize on kadar at saðlasýn Bula bildiði kadar da erzak satýn alsýn. Sakýn bedelini ödemeden kimseden bir þey almasýn. Ayrýca kulaklarýný delik tutsunlar. Duyduklarýný bize iletsinler diyor. Bolca peksimet istiyor. Mümkün olursa arada bir taze ekmek gönderirse bizi memnun eder diyor. Ben arkadaþlarý köyümüzün dýþýndaki Durmuþ aðanýn damýna sakladým. Ne olur ne olmaz diye getirdiklerimizin tümünü samanlarýn altýna saklattým. Bana ve arkadaþlarýma bir þey olursa oradan alýrsýnýz.
Aman oðlum aðzýndan yel alsýn. Sende bu tedbirlilik varken size bir þey olmaz. Etrafý iyi bir kolaçan edeyim. Ondan sonra çýkar, Durmuþ aðanýn damýna gideriz,. Muhtar dýþarý çýkýp etrafa bakýndý. Ortada olaðan dýþý bir durum yoktu. Hýzla yürüdüler. Dama girdiklerinde, köyünün delikanlýlarý elleri tetikte karþýladýlar. Tek tek sarýlýp öptü delikanlýlarý. Sýrtlarýný sývazladý.
Aferin evlatlarým. Hep böyle tetikte bulunun. Siz bu atlarla geri dönün. Ben efemizin tüm sipariþlerini bu gece ve yarýn hazýrlar, satýn alacaðým atlarla gönderirim. Biz buluþacaðýnýz yeri kavilleþelim.
En münasip yer aç öldüren suyunun baþý. Biz orada karþýlarýz gelenleri.
Hadi evlatlarým, siz teker, teker ayrý yollardan ormana girin. Kimse kuþkulanmasýn. Ben gece emanetleri buradan aldýrýr daðýtýrým köylümüze. Efenize selamým söyleyin. Kosti eþkiyalarýnýn tümünü katletmesi, Rumlarda çok büyük korku yarattý. Sokaða çýkacak cesaretleri kalmadý keferelerin. Yine de her hangi bir duyum alýrsam efemizi hemen haberdar ederim.Hadi benden eyvallah. Allah yolunuzu, bahtýnýzý açýk etsin. Delikanlýlarý tek tek öperek vedalaþtý.
Gençler aralýklý olarak Durmuþ aðanýn damýndan çýkýp ormanýn içinde kayboldular. Az sonra Karagöl’e giden patika yolda bir araya gelip yola devam ettiler. Yol kenarýnda kanlar içinde yatan bir çobanla karþýlaþtýlar. Mehmet atýndan aþaðýya atlayýp çobanýn yanýna gitti. Çobanda hiçbir hayat belirtisi yoktu. Nabzýna baktý. Nabýz atmýyordu. Oysa tuttuðu bilek halen sýcaktý. Belli ki öldürülmesi yeniydi. Arkadaþlarýna baktý. Ne yapalým der gibiydi bakýþlarý. Bekir oðlu Osman,
Mehmet kardeþ ne duruyoruz. Hemen düþelim yapanlarýn peþine.
Ya efemiz ne der bu iþe?
Ne diyecek bize. Efemiz bize onca emek verdi boþuna mý. Diðer arkadaþlarýna dönüp sordu?
Neyli yelim arkadaþlar? Yolumuza devam mý edelim, yoksa bu garibi öldürenlerin peþine mi düþelim. Diðerleri,
Eðer bizler yiðitsek bu garibin kanýný yerde komamamýz gerekir. Mehmet atýný yedeðine alarak ormanýn sýk bir kesimine yürüdü. Arkadaþlarý da atlarýndan inip Mehmet’in peþinden gittiler. Atlarýný aðaçlara baðladýlar. Mehmet,
Hadi arkadaþlar vakit öç vaktidir. Efemizin bize öðrettiði gibi yapacaðýz. Çok sinsice yaklaþacaðýz o namussuzlara. Atýþ menziline girdikte, ilk beþini sereceðiz yere. Aman hepimiz ayný adama ateþ etmeyelim. Beþimizin kurþunu beþ adamý nallamalý. Ýz sürerekten orman içinde hýzla yol almaya baþladýlar. Mehmet,
Arkadaþlar koyun milleti bu çepelde çok yavaþ yol alýr. Her an o namussuzlarý karþýmýzda buluruz. Çok sessiz ilerleyelim. Henüz yirmi dakika olmuþtu orman içindeki ilerlemeleri. Koyunlarýn meleme sesleri net olarak duyulmaya baþlamýþtý. Mehmet,
Arkadaþlar,Eþkiyalara yarým ay düzeninde yanaþacaðýz. Sayýca bizden çok üstünlerse, efemizden yardým isteyeceðiz. Sayýlarý iki katýmýz kadar ise vuracaðýz. Nasýl olsa ilk elde beþini nallayacaðýz. Kalaný teke tek ve ya bizden az kalýrlar. Çabamýz onlarýn ateþ etmelerine fýrsat tanýmamak olacaktýr. Biri birlerine þans dileyerek yarým ay oluþturacak þekilde açýlarak ilerlemeyi sürdürdüler. Eþkiyalara iyice yaklaþtýklarýnda, ellerinden geldiðince sessiz ilerlemelerini sürdürdüler. Atýþ menziline girdikleri halde ilerlemeyi sürdürdüler. Hedefe tam isabet vura bilecekleri mesafeye ulaþýldýðýnda durdular. Kendi sýralarýna denk gelenlere niþan aldýlar. Mehmet’in iþaretiyle beþ silah birden patladý. Görünürdeki sekiz kiþi gýk demeden yere serildi. Kalan üç kiþi kaçmakla silaha davranmak arasýnda bocalarken beþ silah yine ateþ kustu. Üçü de yere serildi. Yarým ayý geniþleterek sürünün önünü kestiler. Ölenlerden baþka kimse var mýdýr diye etrafý iyice kolaçan ettiler. Baþka bir eþkýya belirtisi yoktu. Sürüyü geldiði yöne çevirdiler. Yerde yatanlarý tek tek kontrol ettiler.Tek bir canlý yoktu içlerinde. Üstlerindeki paralarý ve kütüklükleri toplayýp kendi sýrt çantalarýna doldurdular. Silahlarý da topladýlar ve hýzla atlarý býraktýklarý yere ilerlediler. Mehmet,
Koyunlarla ilgilenmeye gerek yok dedi. Onlar kendi izlerini sürerek aðýllarýna dönerler dedi. Atlar baðladýklarý yerde duruyorlardý. Sahiplerinin geri döndüklerini görünce keyifle kiþnemeye baþladýlar. Atlarý çözdüler. Yedekleyerek sýk alandan patika yola çýktýlar. Hemen atlara binerek Beydað’a doðru sürdüler. Beydað’a varýnca doðruca Mustafa Efenin yanýna gittiler. Efe gelenlere,
Hoþ geldiniz, köyden haberler iyi mi diye sordu.
Köyümüze Yunan askerleri gelip on kadar evde sizi aramýþlar. Köyde bulunmadýðýnýza karar vererek ayrýlmýþlar. Muhtara emanetleri teslim ettik. Muhtar bu atlarý bize verdiðini ve yeni alacaðý atlarla sipariþlerinizi yarýn gece göndereceðini söyledi.
Bu silahlar ne böyle, bunlarý da muhtar mý gönderdi.
Yok efem dedi Mehmet ve sekiz eþkiyayý nasýl hakladýklarýný anlattý. Efe
Bravo size, yeni olduðunuz halde iyi iþ baþarmýþsýnýz. Ýyi ki bir hata yapýp canýnýzdan olmadýnýz.
Hata yapar mýyýz efem. Siz ne önerdiyseniz aynen uyguladýk. Ýlk atýþta beþini, ikinci atýþta kalan üçünü geberttik. Çok acemiymiþler. Kendilerini yere atýp ateþ açacaklarýna donup kaldýlar kefereler. Çok kolay oldu onlarý nallamamýz.
Baþka bir þey söyledi mi muhtar.
Yok efem baþka bir þey söylemedi.
Yorulmuþsunuzdur, hadi gidin istirahat edin
Baþ üstüne efem diyerek ayrýldýlar.

Günler, tüm Rum eþkiyalarýnýn kökü kazýnmýþ gibi olaysýz geçiyordu. Belki de peþ peþe verdikleri kayýplar Rumlarý korkutmuþtu. Askerlerin neredeyse tümü Anadolu’yu iþgal için görevlendirilmiþ olmasý, Türk’leri sindirme görevi yerli Rumlardan oluþan eþkiyalara kalmýþtý. Onlarda çýkar çatýþmalarý nedeniyle bir araya gelip vurucu bir güç oluþturamýyorlardý. Onlar için en kolay kazanç yolu Türk köylerini basýp köylüleri soymak ve savunmasýz, silahsýz köylüleri öldürmekti. Mustafa Efe çetesini yok etmek için görevlendirenler, Mustafa Efe çetesini daðýn zirvesinde aramaktansa, daðýn eteklerindeki ormanlarda dolaþýp
Yok, kaçmýþlar. Tüm aramalarýmýz boþuna çýktý diye rapor etmeyi yeðliyorlardý. Günlerdir Mustafa Efeyle karþýlaþýlmamasý bazý Rum eþkiyalarý cesaretlendirmiþti.Gediz ötesi köylülerin damlarýna yaptýklarý baskýnlarda çok sayýda büyük ve küçük baþ hayvan ele geçirmeleri yeni soygunlara giriþme cesareti kazandýrmýþtý Rum eþkiyalara. Ýlk baskýn hemen iletildi Mustafa efeye. Efe zeybeklerine
Hazýrlanýn bakalým. Bu gece seferimiz var. Nereye diye soran bile olmadý. Tüm silahlar her an ateþe hazýr hale getirildiler. Bombacý bombalarýný dikkatle torbasýna yerleþtirdi. Gece hava kararýr kararmaz yola çýktýlar.Deðirmen dere kýyýsýný takip ederek Gediz’e ulaþtýlar.Dumanlý dað köylülerine Menemen’e kestirmeden ulaþmayý saðlayan salýn yanýna vardýklarýnda Salý bulunduklarý yakaya çektiler. Efe on beþ zeybeði salla karþý tarafa gönderdi. Ýki gurup ta salla karþýya geçecekleri tam isabet vura bilecek þekilde kum tümseklerinin arkasýna gizlendiler. Az sonra kalabalýk bir gurubun sala geldiklerini gördüler. Nefesler tutuldu, parmaklar tetikte bir bekleyiþ baþladý. Rumlar az sonra ele geçirecekleri servetin keyfini þimdiden yaþýyorlardý. Sessiz davranmaya gerek bile görmüyorlardý. Hepsi salýn içine dolunca ipi çekip karþý kenara hareket ettiler. Irmaðýn ortasýna geldiklerinde korkunç bir cayýrtý koptu. Sýkýþýklýk yüzünden silaha bile davranma fýrsatý bulamadýlar.Vurulanlar ilk vurulanlarýn üzerlerine düþtüler. Zeybekler Salý kenara çektiler. Ölüleri tek tek sahile çýkardýlar. Üstlerinde bulduklarýný ve mermileri torbalara doldurdular. Silahlarýný da alýp Beydað’daki üslerine geri döndüler.

Rum yönetimi Rumlarýn üst üste verdikleri kayýplar nedeniyle büyük bir þaþkýnlýk içine düþtüler. Kimdi bu Mustafa Efe? Bildikleri tek þey onun bir Girit göçmeni olduðuydu. Bir baþka Giritli de Söke ve çevresindeki Rumlara kan kusturuyordu. Halazari Cafer Efe (bozguncu) Mustafa Efe de Menemen ve çevresindeki Rumlarýn baþ belasý olmuþtu. Ne yapýp edip bu belayý ortadan kaldýrmalarý gerekiyordu. Mustafa Efeye karþý giriþilecek saldýrý için gönüllü toplamaya baþladýlar. Baþ vuranlarýn sayýsý iki yüzü buldu. Yöneticiler bu büyük güç karþýsýnda tutunamayacaðýna karar vererek harekete geçtiler. Üç koldan Karagöl’e doðru ilerlediler. Karagöl’e kadar çetenin varlýðý ile hiçbir bulgu bulamadýlar.
Mustafa Efenin tüm olanlardan haberi vardý. Mevzilenecekleri yerlere gerekli yýðýnaðý yaptýrdý. Günlerce sürebilecek çatýþma için mermi, yedek silah, yiyecek ve su stoku yapýldý mevzilere. Çobanýn birini Karagöl’de görevlendirdi. Çetenin yerini soranlarý Beydað’a yönlendirmesi için. Çete hakkýnda istenilen bilgileri de verecekti gelenlere ve sayýlarýný on kiþi kadar olarak bildirecekti. Rumlarýn çeteyi küçümseyip affedilmez hatalar yapmalarý kendilerine zafer kazandýracaktý.
Rumlar bekçiyi görünce yakalayýp komutanlarýnýn yanýna götürdüler. Komutan bekçiyi sorguladý. Bekçinin verdiði bilgiler komutaný çok sevindirdi. Yanýndakilere,
Hepimizi korkutan çeteye bakýn. Tümü on kiþi. Bizim bu gücümüze iki saat bile dayanamazlar. O efe bozuntusunu elime sað geçirirsem, Menemen’e götürüp tükürükle boðduracaðým onu. Komutan hareket emri verdi. Amacý geceye kalmadan efenin ve çetesinin iþini bitirmekti. Pusuya düþmemek için öncüler çýkardý. Geçtikleri yerlerde hiçbir canlý belirtisi olmamasýndan kuþkulanmaya baþladý. Hainin biri efeye bilgi mi vermiþti acaba. Aldýðý bilgi üzerine kaçmýþ olabilir miydi. Eðer onu elimden kaçýrýrsam çok üzülürüm. Ýçinden dualar ediyordu çetenin kaçmamýþ olmasý için.
Beydað’ýn zirvesine yakýn düzlüðe ulaþtýklarýnda kayalara doðru taciz ateþi açtýrdý. Müthiþ bir cayýrtý koptu. Açtýklarý ateþe karþýlýk olmadý. Düzlükte ilerlemeye devam ettiler. Kayalýklara iyice yaklaþtýklarýnda Kayalarýn arkasýndan açýlan ateþle onlarca fedai yere yýkýldý. Deneyimsiz fedailer yere yatacaklarýna geri dönüp kaçmaya baþladýlar. Kayalýklardan açýlan ateþ ölüm kusuyordu. Ortalýk kan gölüne dönmüþtü. Kaçanlarý durdurmanýn olasýlýðý yoktu. Komutan da kaçanlarýn arasýndaydý.
Mustafa Efe ve arkadaþlarý uzun süre siperlerinden çýkmayýp, olasý bir yeni saldýrý beklediler. Az sonra Karagöl’de görevlendirdikleri çoban koþarak geldi. Yanlarýna varmadan baðýrmaya baþladý.
Efem, efem ne oldu bu adamlara. Öylesine kaçýyorlar ki, ellerindeki silahlarý, sýrtlarýndaki torbalarý bile attýlar. Efe çobaný yanýna çaðýrdý.
Aferin oðlum çok iyi iþ baþardýn. Çobana bir kese para vermelerini emretti. Para iþiyle görevli zeybek efenin emrini hemen yerine getirdi.Çoban sevinçle ayrýldý yanlarýndan.
Fedailerin uðradýklarý bozgunun haberi çabuk duyuldu. Kaç ölü verdiklerinin sayýsýný bile hesaplayamýyorlardý.

Mustafa Efe zeybeklerle düzlüðe indi. Önce ölüleri saydýlar. Tam yüz on üçtü ölü sayýsý. Ölülerde üst aramasý yaptýlar. Para, mermi, tabanca ve mavzerleri topladýlar. Tümünü karargaha taþýdýlar. Ertesi gün Mustafa Efe zeybeklere yola çýkmak için hazýrlýk yapýlmasý emrini verdi. Harmandalý’lý iki Mehmet’e
Yanýnýza yeteri kadar arkadaþ alýp köyünüze gidin. Muhtar bize yine erzak ve on kadar da at satýn alýp göndersin. At bulup satýn almak uzun süre bilir. Acele etmesin. Üç dört gün içinde halletsin. Oradan Ulucak ve Koyundere köyleri yakýnlarýnda kýstýracaðýnýz bir Rumu yakalayýp getirin.
Baþ üstüne efem, biz ikimiz gider gerekeni yaparýz.
Ýkiniz olmaz. Olasý bir çatýþmayý göz ardý etmemelisiniz.
Peki efem siz nasýl uygun gördüyseniz öyle olsun. Parayla ilgili zeybeðe,
Büyük bir kese ver diye emretti. Keseyi alan Mehmet Keseyi heybeye yerleþtirdi. Mehmetler üç zeybeði de yanlarýna alýp atlarýn yanýna gittiler. Atarýn arasýndan altý at seçtiler. Beþine binip diðerini yakalayacaklarý Rum için yedeðe aldýlar. Dehlediler atlarý. Gece karanlýðý çöktüðünde köye vardýlar. Doðruca Durmuþ aðanýn damýna gittiler. Küçük Mehmet doðruca Fatma teyzenin evine gitti. Eþi Hasan aða evdeydi. Büyük bir sevinçle karþýladý Mehmet’i. Kýsa sürdü konuþmalarý. Mehmet, Hasan amca sen bir zahmet muhtara haber ver. Biz onu Durmuþ aðanýn damda bekliyoruz.
Tamam oðlum ben hemen gider muhtarý gönderirim. Hele sen geç içeriye. Fatma teyzen yemek hazýrlasýn sana.
Olmaz hasan amca arkadaþlarým beni bekliyor.
Peki sen git ben hepinize yetecek bir þeyler hazýrlatýp getiririm. Ýçeri seslendi.
Haným çabuk yiyecek hazýrla, evlatlarýmýz acýkmýþlardýr. Ben az sonra geri geleceðim. Elimle götüreceðim hazýrladýklarýný. Hadi elini çabuk tut. Hasan aða köy odasýna giderken Mehmet’te Durmuþ aðanýn damýna yöneldi. Az sonra muhtar dama geldi. Keseyi muhtara verip efelerinin isteklerini söylediler. Muhtar
Ben efemize gerekir diye istediðinden fazla at satýn aldým. Daha önce getirdiðiniz parayý harcayamadým bile. Siz bu parayý geri getirin.
Olmaz muhtar amca, efemiz çok kýzar. O parasýný ödemediði hiçbir þeyi kabullenmez. Artanýný köyümüzün fakirlerine daðýtýrsýn
Eh ne yapalým, bende yoksullara daðýtýrým. O sýrada hasan aða geldi. Peþinde hanýmý. Ellerinde birer tepsi. Bolca kavurma, ayran, ekmek ve üzüm vardý tepsilerde. Temiz bir yer bulup karýnlarýný doyurdular. Kalkýp gideceklerinde muhtara,
Efemizin emri var. Bir Rum yakalayýp efemize götüreceðiz.
Ne yapacak efeniz Rumu.
Bilmem belki ulaklýk yaptýracaktýr ona.
Ulucak yakýnlarýnda bir Rum evi var. Aldýklarý duyumlar nedeniyle kahveye bile çýkamaz oldu kefereler. Evi de pek öyle korumalý deðil. Onu alýp gitmeniz uygun olur bence. Hadi ben size evi göstereyim. Beraberce yola çýktýlar. Muhtar evi uzaktan gösterdi.
Hadi bakalým bahtýnýz açýk olsun. Ben yarýn efenizin istediklerini gönderirim. Muhtar hýzla uzaklaþtý. Doðruca eve gidip evi kuþattýlar. Küçük Mehmet gidip kapýyý çaldý. Ýçeriden kuþku dolu bir ses,
Pþos ise. Ti helete (kimsin ne istiyorsun.) Çete arkadaþlarýnýn çoðu Girit göçmeni olduðundan az da olsa yunanca kelimeler öðrenmiþti.
Eðo ime, ankse to porta ( Benim aç kapýyý.)
Pþos ise, (kimsin)
Filos ime (dostum) Rum kuþkuyla kapýyý araladý. Merakla gelenin kim olduðunu anlamaya çalýþýyordu. Mehmet kapý aralýðýna ayaðýný sokup tabancasýný doðrulttu. Rum korkudan ne diyeceðini bilemedi. Mehmet,
Mi fovaz eðo filos ime. (Korkma, ben dostum.) Rum kapýyý korkmasýna raðmen açmak zorunda kaldý. Mehmet benimle gel diye iþaret etti. Rum dýþarý çýktýðýnda karýsý göründü kapýda. Kocasýna seslendi, Pu piyenis ela ora ( nereye gidiyorsun bu saatte.) Rum eliyle iþaret etti içeri gir diye. Durmuþ aðanýn ahýrýna doðru ilerlediler. Dama girip atlarý alýp dýþarý çýkardýlar. Atlara binip hýzla ormana doðru sürdüler atlarý. Rum meraktan ölecek gibiydi.
Beni öldürmeyi düþünselerdi hemen orada evimin önünde öldürürlerdi. Peki beni nereye getiriyorlar. Benim gibi fakir bir adamdan fidye isteyemezler. Nereye götürüldüðünü sormaya da cesaret edemiyordu. Aç öldüren çeþmesinde kýsa bir mola verdiler. Atlarýn teri soðuduktan sonra suya çektiler. Atlarla birlikte doya doya su içtiler. Tekrar atlara binip yola devam ettiler. Sabaha karþý Beydað’daki karargahlarýna ulaþtýlar. Mustafa Efe her sabah gün doðmadan kalkardý. O gün de erkenden kalkmýþtý. Gelenlerin yanýna gitti. Rum’a
Adýn ne diye sordu.
Hristo
Türkçe biliyor musun?
Liðo, liðo (Az, az)
Uykun varsa, sana bir yatak hazýrlatayým. Yok uykum yok diyorsan, sana vereceðim emaneti Menemen’ götürüp Rum komutana vereceksin.
Kateleva, annadim, annadim
Sakýn emaneti yerine vermemelik yapma. Eðer emaneti yerine vermezsen, seni yakaladýðým yerde derini yüzdürürüm.
Kateho, kateho (biliyorum, biliyorum)
Yatýp uyuyacak mýsýn? Yoksa hemen gidecek misin?
Hemen cidecek ben. Efe keseyle birlikte üç altýn verin bu adama dedi. Rum üç altýný duyunca efenin eline sarýlýp defalarca öptü. O ölümü beklerken, hayatýnda görmediði büyük bir paraya sahip olmuþtu. Keseyi alýp koþarak uzaklaþtý. Kesenin içinde ne olduðunu bilse, hemen orada korkudan ölürdü. Ýniþ aþaðý, canýný kurtarmanýn ve paranýn sevinciyle var gücüyle koþtu. Ola ki kendisini vurup öldürmek için peþine düþen olurdu. Kuþluk vakti Menemen’e vardý. Rastladýðý Rum’lardan komutanlýðýn yerini Öðrendi. Doðruca komutanlýða gitti. Görevliye
Komutaný görmek istediðini söyledi. Görevli
Ne yapacaksýn komutaný?
Mustafa efeden bir emanet getirdim.
Neee Mustafa Efeden emanet mi?
Evet emanet getirdim. Görevli þaþkýnlýktan dilini yutacaktý. Komutanýn kapýsýný çalýp içeri girdi. Komutan sert bir sesle,
Ne istiyorsun diye sordu. Görevli kekeleyerek,
Komutaným bizim bir köylümüz geldi. Size Mustafa Efenin bir emanetini getirdiðini söyledi. Komutan,
Çabuk al onu içeri. Görevli dýþarý çýkýp köylüye içeri girmesini söyledi. Komutan,
Nedir bana efenin gönderdiði?
Bilmiyorum komutaným. Bana açmamam için çok sýký tembihledi
Ver bakayým o torbayý bana. Köylü torbayý komutana uzattý. Komutan keseyi alýp açmasýyla elinden atmasý bir oldu.
Ne len bunlar?
Bilmiyorum komutaným. Komutan keseyi attýðý yerden alarak masanýn üstüne boþalttý. Masanýn üzerine yüzlerce tuzlanmýþ kulak yýðýldý. Ýkiþer ikiþer ayýrýp saydý. Tam yüz on üç çift kulak vardý.
Vay be dedi. Herif amma avlamýþ bizi. Köylüye
Hadi sen git dedi. Uzun uzun düþündü bu adama ne yapa bilirim diye. Yapa bileceði hiçbir þey yoktu. Bu çapulcu takýmýyla deðil iki yüz kiþi, beþ yüz kiþiyle bile bir þey yapamazdý. Üstelik efe iþini iyi biliyordu doðrusu. Görevliyi çaðýrdý. Kulaklarý göstererek
Topla þunlarý, götürüp bir yere göm. Görevli kulaklarý topladý. Torbaya doldurup gömmek üzere çýkýp gitti. Komutan uzun uzun bu efeyle nasýl baþ ederim diye düþündü. Elindeki olanaklarla bu adamla baþa çýkamazdý. Yapacaðý tek þey þimdilik bu adama karþý hiçbir þey yapmamaktý.


Atlarla erzaklar gelince, Mustafa efe zeybeklerine,
Arkadaþlar, burada güzel iþler baþardýk. Rumlar bu korkuyla bir daha Türk köylerine uzun süre baskýn yapamazlar. Þimdi hedefimiz, bazý köylerdeki Türk gammazlarý ortadan kaldýrmaktýr. Ben onlarýn listesini çýkarttým. Bu gece o gammazcýlarýn iþini bitireceðiz.
Akþamýn alaca karanlýðýnda daðdan inerek dört koldan önceden belirledikleri köylere hareket ettiler. Yatsý namazý bitiminde her ekip görevlendirildiði köyün camisi önündeydiler. Köylülere gammazcýlarýn isimlerini vererek, bu adamlarý bize gösterin dediler. Köylülerin gösterdikleri kiþileri, köy meydanýna götürerek hemen kurþuna dizdiler. Köylülere,
Köyünüze hainlik edenlerin akýbetlerini gördünüz. Sakýn ola ki kimse bu adamlarýn yerine geçip gammazlýk yapmaya kalkýþmasýnlar. Mustafa Efemizin gözleri ve kulaklarý keskindir. Her gammazýn akýbeti bunlar gibi olacaktýr. Efemiz hiçbir ihaneti ve haini affetmez. Bunu böyle bilesiniz. Hadi hoþça kalýn deyip atlarýna binerek dört nala Beydað’a doðru atlarýný sürdüler.
O gece efenin emriyle erken yattýlar. Sabah gün doðmadan kalktýlar. Sabah çorbalarýný yedikten sonra efe kýsa bir konuþma yaptý.
Arkadaþlar, bu gece Kuvveyi Milliye’ye yardým için cepheye yakýn bir yere gitmek için harekete geçeceðiz. Gittiðimiz yerlerde, Yunan zulmüne karþý eli kolu baðlý insanlarýmýzý korumak olacak görevimiz. Yunan cephanelerine baskýnlar yapacaðýz. Ele geçirdiðimiz cephaneleri Kuvveyi Milliye ye göndereceðiz. Korumalarýn büyük direniþiyle karþýlaþacaðýmýz cephanelikleri imha edeceðiz. Gittiðimiz yol ölüm yoludur. Her zaman kelle koltukta yaþadýk. Her türlü badireyi aklýmýzla, deneyimliliðimizle hep alt ettik. Allah bizimle beraberdir. Çok kutsal bir göreve talibiz. Allah bizi utandýrmasýn. Elde ettiðimiz silahlarý denkleyip, atlara yüklemeye hazýr hale getirin. Karanlýk basar basmaz harekete geçeceðiz.
Akþam yemeði hazýrlýðý erken baþladý. Büyük bir ateþ yakýldý. Yakýn bir sürünün sahibinden satýn alýnan iri bir kuzu kesilerek temizlendi. Bir sýrýða geçirilerek alevi azalmýþ kor ateþin üzerine asýldý. Yerlere çullar serildi. Ýyice kýzarýp piþen kuzu, büyük bir sininin içine alýnarak parçalandý. Karýnlarýný iyice doyurduklarýnda güneþ üç tepelerin ardýndaki yerini almak üzereydi. Sofra çullarý yaban hayvanlarý yesin diye uygun bir yere silkelenerek katlanýldý. Atlar baðlý olduklarý yerlerden alýnarak, koþumlandýrýldý.Denkler atlara yüklenildi. Öncüler hemen ilerlediler. Artçýlar bir süre bekledikten sonra harekete geçtiler. Atlarýn ayaklarýna baðladýklarý bezler sayesinde ilerleyiþleri ola bildiðince sessizlik içerisindeydi.
Konakladýklarý her yerde çobanlardan ve köylülerden Rum çeteleri hakkýnda bilgi alýyorlardý. Mustafa Efe bulunduklarý yerin arazi yapýsýný ve köylerin mal varlýklarýný inceleyip üzerlerinde uzun hesaplar yapýyordu. Rum çetelerinin geçe bilecekleri yerleri gündüz gözüyle gözlemleyip, pusu kuracaklarý yeri tespit ettikten sonra, gecenin ilk karanlýðýnda pusuya yatýyorlardý. Rumlar iþgalci devletin adamlarý olmalarý nedeniyle oldukça rahat davranýþlar içerisindeydiler. Aralarýna aldýklarý hainler sayesinde soyacaklarý kiþilerin evlerini elleriyle koymuþ gibi buluyorlardý. Bastýklarý her köyde kan gövdeyi götürüyordu. Kuvveyi Milliye ye katýlmayý reddeden bazý kaný bozuk Türk çeteleri, Rum çeteleriyle iþ birliði yapýyorlardý. Mustafa Efe böyle bir çetenin varlýðýný haber aldýðýnda, o çeteyi veya çeteleri tümüyle ele geçirmeden bir baþka yere yönelmesi olasý deðildi.
Bir Türk çetesiyle ilgili duyumlar alýndýðýnda çete takibe alýndý. Geçecekleri yolda pusuya en uygun yer belirlendikten sonra gerekli hazýrlýklara baþlanýldý.Mustafa Efe zeybeklerine,
Arkadaþlar, bu gece pusuya düþüreceðimiz çete Boðaz kesen Rüstem’in çetesidir.Oldukça deneyimli bir çetedir. Sayýlarýnýn on kiþiyi geçeceðini sanmýyorum. Rüstem Efe az adamla eþkiyalýk yapmayý sever. Az ama gözü pek adamlardýr etrafýndakiler. Hepsi de ola bildiðince keskin niþancýdýrlar. Onlarý düz bir alanda kýstýracaðýz. Hepsini ilk anda vura bileceðimizi sanmýyorum. Onlar Rum çapulcular gibi paniðe kapýlmazlar. Hemen yere yatarlar. Yattýklarý yerden sizi küfür bombardýmanýna tutacaklardýr. Sakýn bir tarafýnýzý göstermeyin onlara. Görünen yerinize anýnda kurþunu yersiniz. Harmandalýlý gençlerden beþ kiþi ayýrdý. Siz pusu kurduðumuz yerdeki siperlerinizden hiçbir yerinizi göstermeden, sað kalanlarý yanýltmak için ateþ açacaksýnýz. Onlar ateþ açtýklarýnda bizim kurþunlarýmýza hedef olacaklar. Tekrar ediyorum. Küfürlere tahriklere aldanmak yok. Amacýmýz tek bir kayýp vermeden bu belayý ortadan kaldýrmaktýr. Teslim olmak istiyoruz derlerse sakýn aldanmayýn. Ben ateþ kes emri vermeden ateþ kesmeyiniz.
Alaca karanlýkta pusu kuracaklarý yere hareket ettiler. Efe zeybeklerin pusuya yatýþlarýný inceledi. Yatýþýný beðenmediklerini uyarýp, nasýl daha iyi siper alýna bileceðini gösterdi. En güvenli siperlere sadece ateþ atmakla görevlendirdiði beþ yeni zeybeði yerleþtirdi. Sýðara yasaðý koyduktan sonra sabýrla beklemeye baþladýlar. Zaman hýzla ilerliyordu. Gergin bekleyiþ sürüyordu.
Uzaktan hareketli karaltýlar belirdiðinde en çok yeni zeybekler heyecanlanmýþlardý. Silahý tutan eller ateþ gibi yanýyordu. Heyecandan sanki yürekleri yerinden fýrlayacak gibiydi. Karaltýlar yaklaþtýkça gerginlik daha da artýyordu. Gelenler sessiz ve daðýnýk bir düzen içerisinde ilerliyorlardý. Efeleri pusuyu bu düzene uygun olarak kurdurmuþtu. Atýþ menziline girdikleri halde efeden atýþ iþareti gelmiyordu. Tümü atýþ menziline girdiðinde beklenen iþaret geldi. Otuz dört silah ayný anda, gelenlere ateþ kustu. Birkaç yandým Allah feryadýndan sonra geceye derin bir sessizlik hakim oldu. Sessizliði beþ silahtan çýkan mermilerin gürültüsü bozdu. Yerde yatanlarýn arasýndan bu ateþe anýnda karþýlýk geldi. Ateþ edenler tam siperde olmasalardý, Rüstem Efe çetesi tarafýndan tam olarak nallanacaklardý. Zeybekler karþý tarafýn açacaðý ateþin beklenti içerisindeydiler. Namlularýn bir metre kadar gerisine kurþun yaðdýrdýlar.
Bu kez sessizliði gür bir ses bozdu.
Kimsiniz ulan siz kahpenin doðurduklarý? Erkekseniz çýkýn ortaya. Yine derin bir sessizlik kapladý ortalýðý. Sesin geldiði yöne doðru kurþunlar výnlayýp geçti. Rüstem Efe kurþunlarýn çok yukarýdan geçmesinin nedenini biliyordu.
Vay ulan kahpe doðurduklarý, siz umduðumdan da daha çok kahpe doðurduðu muþsunuz. Erkekseniz þöyle bir parmaðýnýzý gösterin bana. Beþ kurþun daha geçti výnlayarak üzerinden. En aðýza alýnmayacak küfürler savurdu yine. Küfürlere karþý peþ peþe výnlayan kurþunlar. Efe toplu ateþ emri verdiðinde bombacý Mahmut pimini çýkardýðý bombayý var gücüyle sesin geldiði yere fýrlattý. Bombanýn gürültüsü belki binlerce kez daðlarda yankýlandý. Yankýlanma bittiðinde derin bir sessizlik baþladý. Zeybeðin biri namlunun ucuna beyaz bir ceket geçirip havaya kaldýrdý. Karþý taraftan hiçbir tepki gelmedi. Düzlükte hiçbir hayat belirtisi kalmamýþtý. Efe sürünerek ilerlemeyi iyi baþaran küçük Mehmet’i çetenin olduðu yere gönderdi. Mehmet yere yapýþmýþçasýna ilerlerken parmaklar tetikte gergin bir bekleyiþ baþladý. Mehmet yerde yatanlarý tek tek inceledi. Yatanlarýn biri yaralýydý. Diz üstü kalktý. Silahýnýn dipçiðiyle yaralýnýn kafasýna var gücüyle vurdu. Ayaða kalkarak
Efem burada sað kalmýþ tek kiþi bile yok diye baðýrdý. Zeybekler hýzla aþaðý indiler. Yanlarýnda taþýdýklarý çýralardan bir kaçýný yaktýlar. Çýra ýþýðýnda önce silahlar, kütüklükler ve çapraz fiþeklikler toplanýldý. Daha sonra üst aramasýnda bulduklarý para ve altýnlarý bir torbaya doldurarak karargahlarýna geri döndüler.
Mustafa Efe çevre köylerde güvenilir adamla irtibat kurup onlardan Türk ve yunan çeteleri hakkýnda geniþ bilgiler topladý. Yunan askerlerin karargahlarý ve sayýlarý hakkýnda daha fazla bilgi toplanýlmasý için bu güvenilir adamlara görev verdi. Yunan askerleri ve çeteleri ile iþbirliði yapan Türk çetelerinin Nerede barýndýklarý hakkýnda edindiði bilgilerin ýþýðýnda, bu soysuzlarý tamamen ortadan kaldýracak planlar yaptý. Onlara yardým eden hainleri isim , isim belirledikten sonra harekete geçtiler. Yatsý namazý sýrasýnda hainlerin köylerine gidip namaz çýkýþýnda yakalayýp, köy meydanlarýnda kurþuna dizdiler. Köylülere kim Türk halkýna hainlik ederse sonlarýnýn bunlar gibi olacaðýný söylediler. Köylülerse hainlerin kurþuna dizilmelerinden son derece memnun olmuþlardý. Mustafa Efe çetesine yardýmcý olmak için biri birleriyle yarýþa girdiler.
Bölgede kuþ uçsa haberi hemen Mustafa Efeye iletiyorlardý. Çeteler köylülerin ihbarlarýyla adým, takibe alýndý. Çeteler eyleme geçmeden kýstýrýlýyor ve tek bir eþkiyanýn bile sað kurtulmasýna olanak vermiyorlardý. Türk çetelerinin kökleri kazýndýktan sonra Yunan çeteleri takibe alýndý. Yunan çetecileri çete savaþlarý deneyimlerinden yoksundular. Onlarýn yaptýklarý silahsýz insanlarý silah gücüyle soyup öldürmekten ibaretti. Bu yüzden Mustafa Efenin çetesiyle vuruþmaktansa kaçmayý yeðliyorlardý. Kaçýþ yollarýnýn tutulduðundan habersiz olduklarýndan kurþunlara açýk hedef oluyorlardý. Tüm bu çetelerden elde ettikleri silah, cephane ve ganimetleri, kaðný arabalarýna yükleyip güvenilir adamlarla Türk birliklerine gönderiyordu. Mustafa Efe çetesinin namý yayýldýkça çeteye katýlmalarda büyük artýþlar oldu. Yeni katýlanlara gerekli eðitimler verildikten sonra, Yunan birliklerine ve silah depolarýna baskýnlar düzenlemeye baþladý.
Yunan birliði okuldan bozma bir kýþlada barýnýyordu. Okul bahçesindeki devriye sayýsý bir hayli fazlaydý. Cephanelik ise dört nöbetçi tarafýndan korunuyordu. Bahçedeki devriyeler yüzünden cephane nöbetçilerini etkisiz hale getirmek olasý deðildi. Gece yarýsý geçtikten sonra, kýþla sessizce kuþatýldý. Tüm devriyeler ve nöbetçileri rahatça vurabilecekleri noktalarý tuttuktan sonra, Mustafa Efe ateþ emri verdi. Bombacýlar hýzla ana binaya koþup el bombalarýný pencerelerden içeri savurdular. Devriyelerin ve nöbetçilerin öldürülmesi çok kýsa sürdü. Hemen ileriye fýrlayarak kýþlaya yakýn yerlerde mevzi aldýlar. El bombalarýnýn þaþkýnlýðýyla dýþarýya fýrlayanlar en can alýcý yerlerinden vuruluyorlardý. Kýþla pencerelerinden açýlan ateþler oldukça etkisizdi. Ateþ etmek için kafalarý görünür görünmez kurþunu yiyorlardý. Her pencereden içeriye el bombalarý atýldý. Kýþla yanmaya baþlayýnca hemen cephanelik boþaltýlýp koþumlu atlara yüklenildi ve baskýn yerinden hýzla uzaklaþýldý. Cephanelik baskýnlarý peþ peþe sürdürüldü. Ele geçirilen cephaneler, güvenilir adamlarla, güvenlik saðlanmýþ yollardan Türk cephelerine gönderildi.                
Kurtuluþ Savaþý baþladýðýnda çetesini daha da büyütmüþ, bölgede büyük bir güç oluþturmuþtu. Vur kaçlarla Yunanlýlara aðýr kayýplar verdiriyordu. Eline geçirdiði ganimetleri, silah ve cephaneleri cephe gerisine, Garp Cephesi Komutanlýðýna gönderiyordu. Yunanlýlarla ordu düzeyinde çatýþma baþladýðýnda inanýlmaz bir hýzla Ýnönü' ’ne ulaþmýþ, çok kritik bir anda bol cephane ve militanlarýyla savaþan askerlerimize moral kaynaðý olmuþtu.
Savaþ sonrasý Menemen’e yerleþmiþti. Atatürk’ün ölümüne kadar Atatürk ile mektuplaþmýþlardý. Çok sakin bir yaþantýsý vardý Mustafa efenin. Savaþý yaþayanlar ona büyük saygý duyarlardý. Ölünceye kadar çok sakin bir hayat yaþadý
                              Özcan NEVRES
F     


     .
     

                                   



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhabbet Kuþlarý Nasýl Üretilir
Onu Ölesiye Sevmiþti
Severek Ayrılalım
Mutluluðu Ölümü Ararken Buldu
Bir Zamanlar Ben De Politikacýydým
Neden Terk Ettin
Baðýmsýz Aday Deli Osman
Güz Gülleri Gibi
O Yalancının Biriydi
Tarýmda Neden Ýlerliyemiyoruz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.