..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Tarihsel Olaylar > Emine Piþiren




25 Aralýk 2011
Rüzgar Estikçe Otlar Eðilirler  
Emine Piþiren
Soru: Gel seninle þöyle düþünelim: Sen hiç bilmediðin ve tanýmadýðýn bir cenaze törenindesin, o tabut daha teneþir taþýndayken hoca þöyle sorar cemaatine: "Meftayý nasýl bilirdiniz?" Herkes "iyi bilirdik" der ve dualar okunur. Þimdi sana sorulsa, "Atatürk'ü nasýl bilirdiniz?" diye, ne yanýt verirdin?


:BJHD:


“Þahinler sinek avlamazlar.”

Kimdir o þahinler?
Engin bilgilere sahip, asýl deðerlerin bilincinde olup, boþ ve amaçsýz küçük þeylerin peþine takýlýp zamaný boþa tüketmeyen, yüce amaçlar peþinde olan, asil insanlardýr onlar. Bu sýfata en uygun kiþiyi evrensel barýþý düþünen, Atatürk'ümüzü örnek verebiliriz.
Kimdi o þahinler?
Gece gündüz gözünü kýrpmadan, karda kýþta, zemheri soðuklarda vataný için nöbet bekleyen, düþmanýn yurduna girmesi halinde caný pahasýna yurdunu savunandýr. Yurt topraðýnda yaþayan masum insanlarý koruyandýr.
Basýnda teslim olan PKK teröristinden bir itiraf okumuþtum:
"...Daða çýktým karþýmda 20 yaþýnda bir Türk Askeri vardý.
10 yýl sonra karþýmda yine bir Türk Askeri vardý.
Yaþým 45 oldu ama hep karþýmda 20 yaþýnda bir Türk Askeri buldum.
Anladým ki biz biteriz, ama TÜRK GENÇLERÝ bitmeyecek.
Geldim teslim oldum..."
Nasýl göðsüm kabarmýþtý, nasýl. Ýçimden dedim ki: “Ýþte gözünü sevdiðim Türk Genci bu.”
Bazen düþünüyorum. Bir beni, birde o beyni çocukluðundan beri yýkanmýþ kimliði, karþýma oturtuyorum. Onu hem sabýrla dinliyor, hem de soruyorum.
Soru: Neden sana iyilik edene, gün gelir kötü davranýrsýn?
----Yanýt alamýyorum.
Soru: Neden o deðerli büyüðümüze, bize kimlik kazandýrmýþ tarihi kiþiliði tam tanýmadýðýn halde þiddetli öfke duyuyorsun?
Yanýt: din elden gidecek de ondan.
Soru ve yanýtý: Yanýlýyorsun, o dinimizi yok etmediði gibi her inanca saygý göstermiþtir. Yurdumuzun her þehrinde farklý dine inananlarýn ibadet etmeleri için cami- Kilise ve havralarýn açýlmasýna izin verdi. Hatta Arabistan Kralý ve Suudiler 1926 senesinde, Sahabelerin mezarlarýný dümdüz edip kaldýrmýþlardý. Daha sonra Hz. Peygamberin mezarýný dümdüz edecekken; (-Prof. Nevzat Yalçýntaþ'ýn açýklamasýna göre;)
Atatürk bunu öðrenince bir telgraf çekerek "Eðer bir tek taþýna bile dokunursanýz ordumu aþaðý gönderirim" demiþti. Bunun üzerine Suudiler Hazreti Muhammed’in kabrine dokunamamýþtý.
Demek ki din elden gitmemiþ. Bizzat onun tarafýndan o mübarek insanýn doðduðu topraklarda korunmasýný saðlamýþtýr.
Asýl Menemen'de "din elden gidiyor "diye halký Cumhuriyete, Askere ve Atatürk'e kýþkýrtanlar dini alet eden hacý hocalar olmuþtur. Öyle ki, devrim þehidimiz genç Kubilay'ýn baþýný bað testeresiyle kesenler de o hoca ve imamlardý.
Yanýt: Bilmiyordum, kim onlar?
Soru: "Tarihini öðrenmeyen, unutan yok olmaya mahkûmdur," sözlerini kim söylemiþ?
Yanýt: Atatürk.
Soru: Bayrak kutsaldýr, asla ayaklar altýnda çiðnenemez, çünkü bayrak bir milleti temsil eder, sözlerini kim söylemiþ?
Yanýt: Atatürk.
Soru: Yurtta sulh, cihanda sulh, sözlerini kim söylemiþ?
Yanýt: Atatürk.
Soru: Ee, demek ki Atamýz savaþý deðil evrensel barýþý bizlere miras býrakmýþ. O halde senin ölmüþ insandan bu derece kin ve nefret beslemen nedendir?
Yanýt: Bilmiyorum, ama büyüklerimden öðrendiðime göre o hilafeti yýkmýþ, Kuran ve dini yasaklamýþ.
Soru: Hýmm, demek ki hocan sana eksik bilgi vermiþ. Hilafeti yýktý, çünkü Hilafetin baþýndaki Halife yurdumuzu baþta Ýngilizlere olmak üzere yedi düvele satmýþ, o yedi düvel Anadolu'yu iþgal ederek milyonlarca masum insanýmýzý katletmiþ, kadýnlarýmýza tecavüz edip, çocuklarýmýzý öldürmüþtü.
Soru: Peki o halife nerdeydi, bütün bunlar yaþanýrken?
Yanýt: Bunlarý ne anam ne babam ne de öðretmenim bana böyle anlatmadý. Onun Kuran Kurslarýný kapattýðýný söylediler. Kuran-ý tanýmýyormuþ.
Soru: Peki mademki, böyle düþünüyorsun, o halde Atamýz neden 1923 senesinde BMM açýlýþýný Elmalý Hamdi Hocanýn yazdýðý Kuran-ý Kerim'i okuttu?
Yanýt: Öyle mi gerçekten?
Soru: Türkiye’de adý Mehmet olan, Ayþe olan vs yüzlerce insan yaþamaktadýr. Þayet onlarýn soyadý olmasaydý, kamuda veya bir kâðýt üzerinde onlara nasýl hitap edilecekti?
Yanýt: Kafam karýþtý. Adam kötü bir þey yapmamýþ yahu... Bütün bunlarý gerçekleþtiren insan Atatürk mü?
Soru ve yanýt: Ben sadece bir iki inkýlâbýný sana anlattým. Ve “O adam” dediðin kiþi Türkiye Cumhuriyetinin Atasý ve kurucusudur. Hem vatana hem de üzerinde yaþayan insanýna, "Türkiye Cumhuriyeti" "Türk" diye birer kimlik, verdiði gibi atasýný, yani Osmanlýyý da unutmamýþ, borcunu ödemiþtir.
Kötü mü etmiþ?
Yanýt: Hayýr, en güzel ibadeti yapmýþ. Ve en güzel sadakayý ödemiþ.
Soru: Gel seninle þöyle düþünelim: Sen hiç bilmediðin ve tanýmadýðýn bir cenaze törenindesin, o tabut daha teneþir taþýndayken hoca þöyle sorar cemaatine:
"Meftayý nasýl bilirdiniz?"
Herkes "iyi bilirdik" der ve dualar okunur.
Þimdi sana sorulsa, "Atatürk'ü nasýl bilirdiniz?" diye, ne yanýt verirdin?
Yanýt: Allah bilir... Günah olur bir ölünün ardýndan kötü konuþmak.
Ýþte bu!.. Hem günah topluyorsun, hem de bilip bilmeden, aslýný astarýna bakmadan ölmüþ insandan nefret ediyorsunuz.
Doðrularý akýl süzgecinden geçiren her Türk Vatandaþý mantýðý ile hakikate ulaþacaktýr.
Soru: Peki benim dedem Ýstiklal mahkemelerinde idamla yargýlanmýþ ve bugün rahmetle anarken babam da Atatürk'e ve o zamanýn adaletine lanet okuyor. O dedemi öldürmüþ. Buna ne yanýt vereceksin öðretmen haným?
Yanýt: Tabi ki, gerçekler ve doðrular zamanýn kefesinde aðýr çekecektir. Þimdi seninle geçmiþi ve tarihi bilmeden doðruya ulaþmamýz, babanýn ve senin kemikleþmiþ düþüncelerini kýrýp, deðiþtirmemiz çok zor.
Ama bir yol var ki, o yol en doðru yoldur. Az önce seninle soru /yanýtla, nasýl ki yürek sesini býrakýp, akýl sesini dinledik. Yine aynýsýný baþarabiliriz.
Soru: Nasýl yapacaðýz bunu? Ölmüþ dedem geri gelmeyecek ki?
Soru ve Yanýt: Bak þu soruya öncelikle yanýt vermekle doðruya ulaþabiliriz. Ýstiklal Mahkemeleri neden kurulmuþ?
Yanýt: Kim Kuran öðretmiþse, kim sarýðýný kafasýndan çýkartmamýþsa, kim Hilafeti savunmuþsa tutuklanýp öldürülmeleri için kurulmuþ. Babam yalan mý söyleyecek, dedem de hocaymýþ ve o mahkeme kararlarýndan sonra idam edilmiþ. Bu nedenle babam ve ben sevmiyoruz onu. Nefret ediyoruz Atatürk’ten ve Ýnönü'den.
Yanýt: Ýnsan bazý gerçekleri bilmez ve kulaktan dolma bilgilerle kin ekerse, nefret biçer elbet. Ýstiklal Mahkemelerinin neden kurulduðunu sana kýsaca anlatacaðým. Öncelikle þu sorularýma yanýt vermelisin.
Soru: Bir mahkeme niçin kurulur, neden dava açýlýr?
Yanýt: Hak aranýr mahkemede. Suçlunun ceza görmesi için açýlýr.
Soru: Evet, bu doðru. Þimdi 18 Eylül 1920 senesinde ne sen yaþýyordun, ne de ben deðil mi?
Yanýt: Yoktuk. Ben doðmamýþtým. Ama babam yeni doðmuþ... Ninem anlatýrmýþ dedemin nasýl öldürüldüðünü...
Soru: Senin þimdi biraz o günleri düþünmeni rica ediyorum: Vatanýn düþman iþgalinde olsa, eþine, çocuðuna tecavüz edilip öldürülse, evin ocaðýn yakýlýp yýkýlsa, yurdunun her þehri, her köyü yangýnlara verilse, en yakýn komþularýn bütün bunlarý yapan zalim düþmana yardým etmiþ olsa, sende tanýk olsan, bilsen, ne yaparsýn?
Yanýt: Hiç acýmam öldürürüm!..
-“Ee gördün mü bak, sende adaletin kýlýcýný kýnýndan çýkarttýn þimdi.”
Yanýt: Ama benim dedem bunlarýn hiç birini yapmamýþ, hacca gitmiþ hakiki müslümanmýþ. Dedem sarýðý ve hoca kýyafetiyle dolaþýyor, diye yargýlanýp öldürülmüþ, buna ne diyeceksiniz?
Soru ve Yanýt: Anlatayým. Ýstiklal Mahkemeleri üç dönem sürmüþ.
Birinci dönemde; nerede, nasýl hangi þehirlerde kurulacaðýna dair mecliste karar çýkartýldý. Ve Ankara, Eskiþehir, Konya, Isparta, Sivas, Kastamonu, Pozantý, Diyarbakýr þehirlerinde mahkemeler kurulmuþ.
Ýkinci dönemde; Kurtuluþ savaþýnda düþmana yardým edenler ve isyan çýkartanlar yargýlandýlar.
Üçüncü Dönemde de; Þeyh Said ayaklanmasýndan sonra iç isyana dayanan bir hilafet ve saltanat yýkýlmasýna itiraz edenler türemiþti. Ne vergi ödeyeceklerdi ne de kýlýk kýyafet ve þapka kanununu kabul etmiyorlardý. Hatta kurulan Cumhuriyeti ulu orta þiddetle eleþtiriyorlardý. Hükümete karþý halký ayaklandýrýyor iç huzuru bozuyorlardý. Onlarý yargýlamak için Ýstanbul ve Ankara'da Mahkemeler Kurulmuþtur.
Soru: Savaþtan yeni çýkmýþ, yangýn sonrasý küllerini temizlemekte olan bir Türkiye'yi yeniden yapýlandýrýrken suçlular elini kolunu sallasalar mýydý? Sen ülkeyi yangýndan kurtaran bir lider olsaydýn, nasýl davranýrdýn?
Yanýt: Tabi bende gebertene kadar döverdim, ama ibadet edenleri öldürmezdim.
Soru: Menemen'de halký "din elden gidiyor" diye kýþkýrtan, genç öðretmen subayýn baþýný kesip sokaklarda çocuklara bile teþhir edenler de ibadet eden cami hocalarýydý. Senin dedenin ne yaptýðýný bilmeden konuþmak yanlýþ olur.
Soru: Haklýsýnýz. Peki, o Menemen'deki hocalar da öldürülmüþ mü?
Yanýt: Tabi ki... Asýl baþ kesen hoca efendi Kurtuluþ Savaþý öncesi Aydýn-Menemen-Akhisar'ý yakýp yýkan-öldüren Yunanlýlara sýðýnmýþ ve Hýristiyan olmuþ. Kýsacasý o mahkemeler boþuna açýlmamýþ.
Soru: Anlýyorum. Peki, hangi suçlar, nasýl bir ceza almýþlar?
Yanýt: Cezalardaki asýl amaç asker kaçaklarýný cepheye döndürmekti. Öyle ki, yakalanýp yeniden askere alýnanlar firarý yinelenince halka açýk, doktorlarýn gözetiminde utandýrmak amacýyla hafif cezalar veriliyordu.
Soru: Halka açýk o cezalar mý, o nasýl olmuþ?
Yanýt: Ýbret olsun diye halkýn toplandýðý açýk alanlarda, savaþtan kaçanlara 40-100 kez deðnek atýlýp, asker künyelerine "kaçak" yazýlýp, üçüncü kez kaçmasý halinde "idam" edileceði yazýlýrmýþ.
Kaçaðýn idam edilmesi en aðýr cezaydý. Bunun dýþýnda evinin yakýlmasý, firari dönene kadar ailesinden birisinin kendisi yerine asker alýnmasý yanýnda eðer yaþadýðý mahallenin muhtarý veya imamý kaçaðý yetkililere haber vermezse aðýr para ve hapis cezasý alýyordu.
Bir yandan rüþvet karþýlýðý "askerden kaçan insaný" himaye eden görevlilerin iþine son verilip 15-25 yýl gibi aðýr hapis cezasý veriliyorken. Diðer yandan Asker kaçaðýný haber vermeyen, saklayan imam ve muhtarlar da türüyordu. Yerli ve yabancý azýnlýklarýn da cezalardan payýný aldýlar.
Soru: Azýnlýklar dediðin, þu Ermeni ve Rumlar mý?
Soru ve Yanýt: Evet onlar ve içimizdeki "hacýyým,hocayým" diye bilinen Müslümanlardý. Hatta iþgalcilerle birlik olup, yaðma, hýrsýzlýk, tecavüz, gasp, binlerce silahsýz masum insanýmýzý öldürmüþlerdir.1922 senesinde 1500 Türk insanýný bað testeresiyle keserek öldüren, 300 kadýna tecavüz eden Yunanlýlara yardým edenlerdir. Þimdi bu zalim insanlarýn yaþamasý hak mýdýr?
Yanýt: Deðildir. Yaþamak haramdýr. Yaþatan da harama bulaþmýþtýr.
Soru: Lütfen söyler misin, düþmandan kaçýlýr mý?
Yanýt: Düþmandan kaçýlmaz. Haklýsýnýz öðretmen haným. Dedem askerlik yapmamýþ, hep saklanmýþ, Arabistan’a gitmiþ, birkaç yýl sonra yurda dönmüþ. Biz onu hacýya gitti biliyorduk. Meðerse firariymiþ. Þimdi anladým dedemin suçunu… Þimdi anladým namus ne demektir.
Soru: Bu vatan bizim, baþka vatan var mýdýr?
Yanýt: Yoktur. Vatani görev, namus borcumuzdur.
***
Sorular bitmez, lakin yanýtlar devam eder...
Ýþte Ýstiklal Mahkemeleri bu nedenle kurulmuþ, bu nedenle 59 zalim ve hainler yargýlanmýþ, idam edilmiþlerdir.
-“Atatürk Ýstiklal mahkemelerinin fazla uzamasýný istememiþ ve daima geleceðe bakmamýzý, baðýmsýz bir Türkiye olmamýzý istemiþ, ama hala onu anlamak istemeyen, anmak istemeyen insanlarýn varlýðý, düþünceleri üzüyor bizi.
Kardeþ kardeþi kýrdýran bir emperyal ve Siyonist düþüncenin esaretine girmeyi özgürlük biliyorlar.”
-“Haklýsýnýz. Verdiðiniz bilgilere sonsuz teþekkür ederim öðretmenim.”
-“Ben öðretmen deðilim. Tarihçi hiç deðilim.”
-“Ama bu anlattýklarýnýz neydi?”
-“ Tarihi okurum. Öðrendiklerimdi. Bildiklerimi de size emanet ettim.”
-“Hayýr, siz öðretensiniz. Bilgi bende deðildi, þimdi sizden bana emanet edildi. Bende bilmeyenlere öðretip, emanet edeceðim.”
-“Teþekkür ederim, beni sakin dinleyip, doðruyu algýladýðýn için”.
-“Güneþi bulutlar gölgeler öðretmenim, ama elbet bir gün o bulutlarý kuvvetli bir rüzgâr savuracaktýr. Cahilin de rüzgârý doðru bilgidir.”
**
Önemli olan doðru bilginin ýþýðýnda aydýnlýða kavuþmaktýr. Þap ile þeker bir deðildir. Her ikisini nasýl ki, birbirine karýþtýrdýðýmýzda; hangisi þeker, hangisi þap anlamakta zorlanýrýz, iþte tarihin derinliklerinde yargýsý bitmiþ, kalemi kýrýlmýþ davalarý gün yüzüne çýkardýðýmýzda hoþ olmayan tartýþmalara zemin hazýrlarýz. Bu tartýþmalarý daha ileri boyuta taþýr, kavgalarýn baþlamasýna, daha çok geliþip ruhsal dengelerin bozulmasýna ve iç isyanlara neden oluruz. Ýþte Mýsýr, iþte Libya, Ýþte Suriye, daha önce Ýran ve Irak’ta yaþananlar ve halen süregelen iç isyanlar, ölümler dünyanýn gözü önünde yaþanýyor.

Yukarýdaki söyleþi benim bir kurgumdur. Zaman zaman karþýt düþüncede olan biriyle karþýlaþtýðýmýzda doðrularý belleðimizin raflarýndan indirip, kýrmadan, kýrýlma korkusu olmadan, sabýrla bilgi aktarýmýyla baþarabilir, doðru düþünen insaný kazanmalýyýz. Gerçeði öðrendiði halde sýrf inanmak istediði yanlýþ bilgiye sýký sýký tutunan, gururundan vazgeçmeyen insanlar tanýdým. Vazgeçmek yok. Yorulmak yok. Yýlmak da yakýþmaz bizlere. Yaþam topraðýmýzda hep ektiðimizi biçeriz. Bu nedenle ekilen tohum saðlýklý olmalý. Aksi halde; Kötü tohum eken, kötü ürün biçer.
Uzakdoðu felsefesi nasýldýr, bilir misiniz?
“…Bu yýl bir tohum ektik seneye on ürün biçtik. Seneye on tohum ekeriz, yüz ürün biçeriz” düþüncesini benimsemiþler.
Yaþamda kâh öðretmen, kâh öðrenci olabiliyoruz.
Konfiçyüs’e gelen bir dostu oðlunun asi ve huysuzluðu ile baþa çýkamadýðýný, çok yorulduðunu, nasýl davranacaðýný bilemediði konusunda dert yanýyormuþ. Usta bir siyasetçi olan düþünür çenesini sývazlamýþ:
-“Zamanýnda rüzgâr olmalýydýn” der.
Arkadaþý anlamaz ve sorar:
-“Nasýl?”
-“Ana babalar rüzgâra benzer, çocuklarý da ota… Rüzgâr estikçe otlar eðilir.”

Þimdi de, doðrularýmýzý, gerçeklerimizi,
Tarihimizi kinle deðil
Bilgiyi sabýrla ekme vakti,
Þefkatle esme vakti,
Barýþla biçme vaktidir...

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!” sözlerini tarihe altýn harflerle yazdýrmýþ, Mustafa Kemal Atatürk ve Mehmetçiklerimizin ruhlarý þad olsun.


Sevgi ve saygýlarýmla.

Emine PÝÞÝREN
2011-Aralýk





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tarihsel olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Keyif Eþekte Olur
Türk Rakýsý ve Rus Votkasý
Zaman Ne Çabuk Geçiyor!..
Aþýrý Mütevazilik Siyasi Ýtibarýmýzý Sarstý
Çünkü Mehmetçik, Bedelini Çanakkale - de ve Sarýkamýþ - Ta Ödemiþtir
Kanlý Sýrtlara Adým Atmýþtým - 2 -
Amerikan Lobisi ve Avrupa Lobisi Acaba Alzhemir Hastalýðýna mý Tutuldu?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deðerli Yazým Dostumuz Sayýn...
Yarým Somun Yemek Ýçin Orospuluk
Entellektüel Kadýnlar Nasýl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canýnýz Hoþaf mý Çekti?
Allah'ýn Laneti Üzerlerine Olsun!..
Her Ýkisi de Bir Þairin Asil Yüreðine Sahiptiler
Eh, Burasý Türkiye
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Havada Bok Kokusu Var Baba
Siz Böyle Yanmýyor Musunuz? - 2 -

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.