Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei |
|
||||||||||
|
(Lütfen Ýçinize Çekmeden Okuyunuz ) Geçen hafta sigarayý býraktým. Çok eski, çok hatýrlý, çok tatlý, çok vefalý bir dosttan ayrýlmýþ gibiyim. Televizyon tanýtým filmlerinden veya Dünya Saðlýk Teþkilatý'nýn politikalarýndan falan etkilenmedim. Dostluðumuz çok uzamýþtý, yeter artýk dedim. Bünyem de artýk eskisi gibi çok dayanýklý deðil. Uçan kuþ bahane oluyor, esen yelden nem kapýyor hastalanýveriyorum. Uzun zamandýr aklýmýn bir köþesindeydi su yüzüne çýkýverdi. Eskiden beri hep dikkatimi çekmiþtir. Sigarayý býrakanlar birden gâvurdan dönme gibi davranmaya baþlýyorlar. Tütün tüttürdükleri onca yýlýn hatýrýný bir kenara atýp sigara düþmanlýðýný inanýlmaz bir boyuta taþýyýveriyorlar. Ýnsanlarýn sigara ile iliþkisini öyle kolay bozuluverecek bir ahbaplýk deðildir. Neden olduðu ekonomik zararý anlatmakla, iðrenç kadavra resimleri göstermekle bu ahbaplýk pat diye bozulmaz. Her gün yayýmlanan trafik kazasý haberlerinin ölümleri azalttýðýný kim söyleyebilir. Dünya Saðlýk Teþkilatýnýn sanki baþka hiçbir dert yokmuþ gibi sigara ile mücadeleyi ön planda çýkarmýþ olmasýný, milyonlarca dolarlýk bütçeleri bunun için harcamasýný da doðru bulmuyorum. Ýlaç firmalarýnýn uydurduðu kurmaca hastalýklar, yoksul insanlarýn organlarýný satmalarý, yoksul ülkelerin insanlarýnýn düþük bedelli ilaç kobaylarý olarak kullanýlmasý gibi problemlerle ilgilense insanlýða daha çok hizmet etmiþ olur. Ülkelerin birbiriyle yarýþýrcasýna yasaklamaya yönelik tutumlarýný da etkili bir mücadele þekli deðildir. Yasak kitaplarýn ne kadar çok okunduðunu, yasak filmlerin ne kadar çok izleyici topladýðýný herkes bilir. Yetiþkin insana þunu yapma, bunu yapma nasihatleri vermek onun davranýþlarý üzerinde istenilen etkiyi yapmaz. Farklý yöntemler ve çözümler üzerinde kafa yormak gerekir. Ve bu çözümler insanca bir sýcaklýða dokunmalýdýr. Bizim kuþaðýmýzýn çocuklarý sigarayla bebeklik yaþlardan itibaren tanýþýrlardý. Hatta büyükler ellerindeki sigarayý yeni yürümeye baþlamýþ erkek çocuklarýn dudaklarýna uzatýr "içine çek bakalým," derlerdi. Küçük çocuðun ciðerlerinin nikotin yüklü bu dumanla ilk karþýlaþmasý pek bir beter olurdu. Çocuk öksürüðe boðulur yüzü kýzarýrdý. Torunlarýnýn sanki özel bir yeteneðini sergiler gibi dedeler topluca bulunulan ortamlarda çocuklara sigara içtirirlerdi. "Burnundan bile çýkartýyor deyus," deyip övünürlerdi. Ayný çocuk on üç on dört yaþlarýna geldiðinde bu sefer de gizli gizli sigara içiyor diye dövülürdü. Bütün erkek çocuklar büyümek için sigaraya özenirlerdi. Kýzlarýn sigaraya ilgi duymalarý büyük bir günahtý. Sigara içen kadýn veya kýz ahlaki bakýmdan hafif biriymiþ gibi algýlanýrdý. Erkek çocuklara kýyasla daha aðýr cezalara çarptýrýlýrlardý. Sigaraya ilk olarak nerede ve ne zaman baþladýðýmý anýmsamýyorum. Büyük bir ihtimalle yaþýtlarýmýn çoðu gibi yazlýk sinemanýn zemininden izmarit toplayarak baþlamýþýmdýr. O yýllardaki yaygýnlýðýyla verem ihtimalini düþünecek olursanýz bu resmen intihar gibi bir þey sayýlabilir. Yine o yýllarda paket almak diye bir deyim vardý. Ýlk olarak sigarayý paketle aldýðýmda ortaokul öðrencisiydim. Arkadaþlarla harçlýklarýmýzý bir araya getirip genelde Birinci sigarasý alýrdýk. Sigaranýn en ucuzu ve en kolay satýn alýnaný Üçüncü sigarasýydý. Bir paketinde yirmi yuvarlak sigara vardý ve elli kuruþtu. Ondan daha kalitesiz olaný ise parayla satýlmayan Asker sigarasýydý. Beyefendiler ve hallice beyler genelde Kulüp ve Harman sigarasý içerlerdi. Yenice ve Gelincik üstten açýlan karton kutularda ama yassý sigaralardý. Bir de dýþý kahve rengi ve tatlý Yaka sigarasý öyleydi. Bayanlar genelde Gelincik veya mentollü olan Çamlýca sigarasý içerlerdi. Bafra sert bir sigaraydý ve Birinci ile birlikte orta halli insanlara hitap ediyordu. Ayrýca Sipahi, Samsun ve Maltepe ucu pamuklu adýyla tanýnýyordu. Almancýlar hep ucu pamuklu cýgaralar getirirlerdi. Ama özellikle Malbora paketini masaya atmak Almancý'nýn hasýna yakýþan bir racon olarak kabul görürdü. Gavur cýgaralarý çok güzeldi ama çabucak yanýp bitiyorlardý. "Para tuzaðý yapmýþ elin gavuru bunu, para tuzaðý. Ýçsen de bitiyor içmesen de" diyenleri duymuþtum. Melek Hasan'ýn babasý Hakký Amca sigarayý kiloyla alýyordu. Evde onu tahtadan bir Sana Yaðý kutusuna boþaltýp evde gözlerden uzak bir yere zulalýyordu. (Hakký amca günde üç paket sigara içtiðinden tek tük azalan paketlerin farkýna varamýyordu.) Hasan babasýnýn zulasýný patlattýðýnda henüz ilkokul sonlarýndaydýk. Okuldan çýkýp akþam yemeðine gelinceye kadar bir paket Üçüncü'yü birkaç arkadaþ peþ peþe içip bitiriyorduk. Sokaklarda afili afili sigara içme lüksümüz olmadýðýndan genelde gözlerden uzak bir yere kaçýyorduk. Ya kanal boyuna ya da demir yolunun ilersindeki dutlukta gizleniyorduk. Sigara içme sevdasýna kurbanlýk bir koçu beþ kiþi otlattýðýmýzý bilirim. Elbette koçun otlayýp otlamadýðýna kimse aldýrmazdý. Koç otlatmak bahane sigara içmek þahaneydi. Pirinç kadar aklý olan bir çocuk akþam olunca sigara kokularýyla eve gidilmeyeceðini birdi. Karanfil çiðnemek en kibar çözüm yoluydu. Ama köy yerinde karanfili bulmak altýn bulmak kadar zordu. Bu nedenle genelde komþu bahçelerinden aþýrýlan soðan ve sarýmsaklar çiðnenerek bu sorun çözülürdü. Her akþam eve sarýmsak veya soðan kokarak gelen bir çocuk anne babayý nasýl kýllandýrmaz? Bunu bir türlü anlayamamýþýmdýr. Acaba farkýnda olduklarý halde bilmezden, görmezden mi geliyorlardý? Ýster akraba, ister komþu isterse hiç tanýmasýn bizi sigara içerken gören büyükler bu duruma kayýtsýz kalmazlardý. Bir iki tokat patlatýp cebimizdeki sigara paketini de alýrlardý. Üstelik suçüstü durumlarý mutlaka babalarýmýzýn da kulaðýna giderdi. Ensemize patlatýlan tokatlar ne kadar boza piþirirse piþirsin bizi sigara içmekten caydýrmaya yetmedi. Ortaokul öðrencisi olduðum yýllarda ben en sonunda sigara aðzýmdayken abime yakalandým. Beni caný gibi sevmesine raðmen aðabeylik görevini yerine getirmeyi ihmal etmedi. Oldukça sert hatta duvarlarda yankýlanacak kadar sesli birkaç tokat patlattý. Adým gibi biliyorum ki aðabeylik görevini yapýp gittikten sonra kesinlikle bir tenhaya oturup aðlamýþtýr. Aðabeyime yakalandýktan sonra onu üzdüðüm ve utandýðým için aylarca sigaradan uzak durdum. Fakat utanmanýn da bir sýnýrý var. Sonra yeniden kaldýðým yerden baþladým. Seyfullah
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |