Cennetten kaçmak ister mi insan? Ýstermiþ iþte bilemediniz. Lise öðrencilerine yönelik olarak düzenlenen bir ankette gençlerin çoðunun (yüzde yetmiþ gibi bir oraný) baþka bir ülkeye gitmek, ömürlerinin geri kalanýný baþka bir ülkede geçirmek istedikleri sonucu çýktý. Þairin "Yedi iklim, dört kýta" diye tanýmladýðý cennet ülkem insanlarýn kimyasýný bozuyor. Akýl saðlýðýný olumsuz etkiliyor, gencecik insanlarýn yaþam heveslerini kurutuyor. Bu acý gerçeði görmezden gelmek kolay. Benim ülkem bu yöntemler konusunda tonlarca uzmana sahiptir. Örneðin bu anket özellikle seçilmiþ, kasýtlý bir araya getirilmiþ gençlere uygulanmýþtýr denilebilir. Gençlerin milli ve manevi deðerlerden yoksun yetiþtirildiðini, eðitim sisteminin kötü olduðunu da söyleyebiliriz. Bunlar da yetmezse gençlere vatan sevgisi aþýlanamýyor. Elbette böyle sonuçlar çýkabilir diyebiliriz. Ceplerimiz her zaman týka basa bahanelerle doludur nasýlsa… Alakasýz gerekçeler yaratýp sorunun kendisinden ilgiyi kolayca uzaklaþtýrabiliriz.

Yakýn zamanda yaþadýklarým beynimin bardaðýný taþýran son damlanýn da düþmesine neden oldu. Çivim çýktý, ayarým bozuldu. Bir kendime baktým, bir aynaya… Bir gariplik var bende. Beklenmedik olaylar karþýsýnda ÞAÞKINA DÖNME tepkimi yitirmiþim. Karþýlaþtýðým, gördüðüm baktýðým hiçbir olay beni hayretler içinde býrakmýyor artýk. En sýra dýþý olaylar bile olaðan geliyor. On üç yaþýnda bir kýzcaðýz kendi isteðiyle yirmiden fazla erkekle birlikte olabilir örneðin. Hem de kendi rýzasýyla. Bütün dünya onu biyolojik olarak çocuk görebilir. Bilimsel olarak da kabul gören anlayýþ bu olabilir. O benim ülkem için yetiþkindir. Çünkü benim ülkemde onun yaþýnda evlendirilen bir sürü çocuk var. Her dört kýz çocuðundan biri on sekiz yaþýn altýnda evlendirilmiyor mu bu ülkede? Konferanslarda, açýk oturumlarda salya sümük yapýlan ateþli konuþmalarý, süslü cümleleri bir yere býrakalým. Çocuk yaþta anne olan kýzlarý ihbar eden doktorlar neden susuverdiler. Bir yýldýr çocuk yaþta anne olan kimse yok mu? Birden fazla karýsý olan bir sürü büyük adam, parlamenter var bu ülkede. Gerçeðimize bakýp ikiyüzlü davranmaya mecburuz biz. Çok eþliliðe evet, küçük yaþta evliliðe evet diyorsam o zaman on üç yaþýndaki bir çocuðu yetiþkin olarak görülmesinde ne yanlýþlýk olabilir ki?

Baþbakanýmýz bir parmak þaklatýr, bir okus pokus yapar anýnda deðiþiverir her þey. Bir de bakarsýn ki onlarca uzman televizyonlara akýn edivermiþ. Kaddafi diktatör, Suriye düþman… Mübarek kanlý katile dönüþüverir bir gecede. Irak'a demokrasi gelir. Milyonlarýn ölmesinin zerre kadar bile önemi yoktur. Kürt açýlýmý birden uçup gider. Yeni bir okus pokus oluncaya kadar kimsenin aðzýný býçak açmaz. Çünkü artýk televizyonlardaki hazýr kýta askerlerine yeni gündemler verilmiþtir. Bir tek kiþi olsun, kel baþa ilaç için tek bir kiþi çýkýp farklý bir þey söyleyemez. Demokrasimize Everest'te zirve yaptýranlar bu durumu hiç kanýksamazlar.

Suriye ile iyi komþuluk ve ticari iliþkilerimizde tam bahar havasý yakalamýþken her þey birden bire tepe taklak oluverdi. Suriye insan haklarý ihlalleri yapýyormuþ. Kendi halkýnýn demokratik taleplerini görmezden geliyormuþ. Ve bu bir insanlýk sorunuymuþ. Vay efendim Esat bunu nasýl yaparmýþ? Dönüp kendi demokrasimizdeki sorunlarý görmezken, baþkasýnýn gözündeki çöpe takýlývermiþiz. Üstelik Kuveyt, Suudi Arabistan ve öteki Arap yarýmadasý ülkelerinde demokrasi sanki kavaða çýkmýþ. Ne zaman bütün dünyayý hizaya çekmeye karar verdik? Biz kim oluyoruz? Tek bir kiþi çýkýp bunlarý sormuyor. Aklýmý oynatacaðým.

Demokrasi aþkýyla kalbi çarpan Tunus'ta seçimleri Ýslamcý, muhafazakâr bir parti kazanmýþ. Al buradan yak. Egemenlik kayýtsýz ve þartsýz Allah'ýndýr. Halkýn egemenliði diye bir þey yoktur. Allah ne buyurursa öyle olur diyen bir anlayýþ seçimi, temsili ne yapsýn. Allah'ý en iyi anlayan dini kadrolar Ýslami esaslara göre ülkeyi gül gibi yönetirler. Bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu... Teokratik demokrasi diye yeni bir kavram peydahlandý da benimi haberim yok.

Deprem de ölen öldü, kalan saðlar bizimdir. Þimdi gündem kentsel dönüþüm. Depreme dayanýksýz binalarý yýkýp yeni konutlar yapacaðýz. Yasal bir düzenlemeyle istimlâk hýzlanacak ve kolaylaþacak. Peki devlet baba ve yerel yönetimler canýn isteði gibi istimlâk iþlemleri yapabilme yetkisine sahip olacaksa bireyin haklarý ne olacak. Mülk edinmek bireylerin temel insan haklarýndan deðil mi? Böyle bir yasal düzenleme kentsel dönüþüm adý altýnda garibanlarýn elindeki deðerli arazilerin talanýna ve birilerine peþkeþ çekmeye uygun hale gelmez mi?

Bu yaz Ýzmir'in Þemikler Semtine yolum düþtü. Yýllardýr gittiðim Fikri Altay Mahallesini bulamadým. Sokaklar kazýlmýþ, her yer inþaat halindeydi. Sordum soruþturdum bu ne hal? Kentsel dönüþüm uygulanýyor dediler.

Seyfullah