Cumhuriyet’in Rövanþý ya da Adým Adým Þeriata Doðru Mu?

Öncesi de var amma, yazýnýn sýnýrlarýný zorlamayalým sevgili okur.

12 Eylül’den baþlayalým: Kenan Evren hadislerden alýntýlar yaparak dolaþýyor ortalýkta.

Ýmam Hatipler, Kuran kurslarý... Eðitim-öðretim birliðinin hýzla bozulmasý...

Türban...

Mesai saatlerinin namaz zamanlarýna göre çaktýrmadan düzenlenmesi...

Ramazanlarda, resmi kurumlardaki yemekhanelerde tesadüfen tadilata gidilmesi...

Devlet memuru kadýnlarýn giysilerinde, etek ve kol boylarýnýn, sessizce, yavaþ yavaþ, santim santim uzamasý...

23 Nisan’a yakýn tarihlerde, camilerde, büyük mekânlarda, Hz. Muhammed’in doðum gününü kitlesel olarak kutlamalar... Güller, þerbetler sunmalar...

Hicri takvimle Miladi takvimin, kendilerinin de açýklayamadýðý biçimde denk getirilip sabitlenmesi ve önce 14-26 nisan, sonra tepkiler üzerine 16-22 Nisan’da karar kýlýnan Kutlu Doðum Haftalarý...

23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý. Ayný zamanda, arabalarda, orada burada “Egemenlik Allah’ýndýr” afiþlerinin arzý endam etmesi... Buna karþýlýk, Atatürk posterleri, bayraklar...

23 Nisanlarda, Ýmam Hatipli kocaman lise çocuklarýnýn mecliste kürsülere oturtulmasý...

Sýk sýk, yaðýþlar ya da havalarýn serinliði nedeniyle 23 Nisan kutlamalarýnýn iptali...
...........................

Belleðimizi kabaca tazelemeye devam edelim mi sevgili okur?... Benim bellek, bunlarý ayan ediverince sizlerinkinden kim bilir neler çýkýyordur?

Yalova Valisi Dursun Ali Þahin’in, 2009’da, 19 Mayýs törenlerinin kaldýrýlmasýný önermesi...

19 Mayýslarda kýlýk kýyafet konularýnda hýr çýkmasýnýn adet haline gelmesi ve yine hava koþullarý nedeniyle törenlerin yer yer iptali...

Arada bir kaç resepsiyon iptali daha var galiba. Bu örnekler hemen aklýma geliverenler.

Veee... Geldik bugüne... Cumhuriyet Bayramý resepsiyonu iptal edildiði gibi, resmi geçitler, okullardaki törenler bile iptal...

“Gönül ne çay ister ne çayhane/ Gönül sohbet ister çay bahane” misali, “Gönül, baþka þeyler ister, deprem bahane” mi demeli?
................................................

1993... Sivas katliamý ve katillerin korunmasý...
Ýçki yasaklarý, Beyoðlu’ndaki düzenlemeler...

Ramazan vukuatlarý, pisuvar rezaleti...

Önüne gelenin týkýþtýrýldýðý, sapla samanýn iyice karýþtýrýldýðý, tüm muhalefete gözdaðý veren Ergenekon ve diðer tüm politik davalar...

Emperyalist dayatmalara karþýn, Türk ve Kürt emekçilerinin, ezilenlerinin birlikte savaþýmý yerine, açýlýmlardan ve emperyalist projelerden medet umanlara yeni bir örnek... Dün, Prof.Büþra Ersanlý’nýn KCK operasyonunda tutuklanmasý...

YSHK’daki müthiþ demokratik(!) düzenlemeler ve bunun sonucunda yargýç ve savcýlarýn deðiþtirilmesi, gazetecilerin yýllarca içerde tutulup Deniz Fenercilerinin salýnmasý.... ve saire... ve saire...

Gerisini ve eksik kalanlarý siz tamamlayýn sevgili okur...

Eleþtiri gerektirecek pek çok düzenleme ve uygulamalara karþýn, cumhuriyetin yerine, bugün yönlendirildiðimiz gelecek nedir? Yerine konulmak istenen rejimin adý ne olursa olsun, o rejim bizi, adalete, özgürlüðe, eþitliðe, mutluluða mý götürecektir?

Libya’nýn yeni yönetimine, Kaddafi'nin Ýslamcýlýðý yetmedi. Þeriat yasalarýyla yöneteceklermiþ. ABD'ye de yeni yönetimin þeriatý YETMEDÝ. ABD, Libya yönetimine, Suudi þeriatýný önerdi. “Olur ise olsun , böylesi olsun”

Deðerli Milblog yazarý U.Kesici’nin öngördüðü gibi, bize de yarýn ýlýmlý Ýslam YETMEYECEK. Ne kadar çok din, o kadar çok güdüm çünkü.

Sivil marþ marþ’larla adým adým ilerliyoruz, ileri þeriata doðru...

Cumhuriyet’in yýktýðý, hilafet/þeriat ve monarþinin rövanþý
alýnýyor adým adým...

Takiyyeyle, sinsi sinsi... Mahalle baskýlarýyla... Ufak ufak nemalandýrandýrýlmalarla, toplumsal rýza oluþturularak hem de... Adým adým...

Bunlar da yetmezse, kardeþ kavgasý, daðlardan tüm kentlere indirilmek üzere hýzla yedeklenmekte...

Bu gerçeklerle yüzleþerek kutlayacaksak kutlayalým bayramýmýzý. Biçimsel, içeriksiz, kof gözdaðý veren renkli gösterilerle boþuna hamaset yapacaksak eðer:

“BAYRAM BENÝM NEYÝME
KAN DAMLAR YÜREÐÝME” dostlar... Kan damlar...

29 EKÝM 2011
Vildan Sevil